Hava Durumu

#Filistin

Yeni Marmara Gazetesi - Filistin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Filistin haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

MHP Genel Başkanı Bahçeli: "Milli irade tam ve eksiksiz olarak sandığa yansımamıştır" Haber

MHP Genel Başkanı Bahçeli: "Milli irade tam ve eksiksiz olarak sandığa yansımamıştır"

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "31 Mart yerel seçimlerinden sonra el değiştiren, birisinin çıkıp diğerinin indiği bir iktidar yapısı yoktur. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra rota değiştiren, hedeflerinden sapan, iddialarından cayan, yerinde sayan bir Türkiye yoktur, olması da mevzu konusu değildir. 'Yerelde iktidar olduk' diyenler hayal âlemindedir. Türkiye'de iktidar tektir ve o da Cumhurbaşkanlığı Kabinesidir" dedi.   MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Toplantısında konuştu. Bugünün sosyal ve ekonomik temelli ihtiyaç ve isteklerin aksine siyaset yapılamayacağını belirten MHP lideri Devlet Bahçeli, "Geleceğin tasarım ve planlamasını ihmal ederek de asla mevzi ve mesafe alamayız. Biz görevimizin farkındayız. Yapacaklarımızın da şuurundayız. Vizyonu yetişmeyenlerin nefeslerinin tükendiği yerde terk etmeleri, hatta farklı tesirlerin sonucu yılmaları, umutsuzluk ve yılgınlık çarkına kapılmaları bundan sonra da muhtemeldir. Ancak Milliyetçi Hareket Partisi’nin inanmış, irade göstermiş, ahlaki ve fikri olgunluğa erişmiş hiçbir mensubunun devşirilip yarı yolda devrilmesi artık söz konusu değildir. Türkiye’mizi hak ettiği gelişmişlik statüsüne mutlaka çıkarmalıyız. Türk milletini layık olduğu yüksek mevkie muhakkak ulaştırmalıyız. Bütün bunları yaparken siyaset önceliğimiz sınıflara, zümrelere, şahıslara hiçbir ayrıcalık tanımadan yalnızca milletimizin tamamını tarihi perspektif içinde kucaklayan ve onun devamını amaçlayan bir kavrayışla hareket etmektir" diye konuştu.  "Yeni yüzyılda Türkiye ekonomisini zincirlerinden kurtarmalıyız"  "Siyaset, medya ve ekonomi ilişkilerini demokratikleştirmeli" diye konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şunları söyledi:  "Türk devrinde insanımızın mutlu, müreffeh ve güvenli olacak bir dönemin kapılarını el birliğiyle, ortak değerler etrafında kenetlenerek açmalıyız. Sosyal ve ekonomik ihtiyaçlara köklü cevaplar hazırlayarak, Türk ve Türkiye Yüzyılı'na temel olacak kalıcı ve güçlü reformları peş peşe hayata geçirmeliyiz. Üreterek, yabancı sermayeyi özendirerek, tasarrufu artırarak, fiyat ve finansal istikrarı kurumsallaştırarak, ihracat ve yatırım seferberliğini teşvik ederek, bilhassa adil ve insani paylaşımı canlandırarak yeni yüzyılda Türkiye ekonomisini zincirlerinden kurtarmalıyız. Milletler mücadelesinin acımasız rekabetinde Türk milleti ortak paydasında buluşmalı, hiç kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimseyi yabana atmadan geçmişin muzaffer hatıralarını geleceğin ufkuyla eklemleştirmeliyiz. Bunu yapacak irade, inanç ve itibar Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı’nda mevcuttur."  "Türkiye ve Türk milleti 2071’de cihan ve uzay hakimiyeti mefkûresini Allah’ın izniyle başaracaktır"  Geleceğin süper gücünün Türkiye olduğunu söyleyen Bahçeli, "İstanbul’un fethinin 600’üncü yıl dönümü olan 2053’te bu ideal gerçekleşecektir. İstiklalin ve istikbalin güvencesi Cumhur İttifakı’dır ve varlığını kararlılıkla devam ettirecektir. Tarihte büyük devletler kurmuş ve bu potansiyeli defalarca göstermiş olan Türk milletinin bugün her evde, her ocakta, her ailede, her ana yüreğinde yaşattığı medeniyet kudreti, onu saklı durduğu yerden çıkaracak samimiyeti, marifeti ve cesareti beklemektedir. Beklenen o samimiyet, o marifet, o cesaret şükürler olsun ki, Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur İttifakı’nda tecessüm ve tecelli etmiştir. Gelen Türk asrıdır, Türkiye ve Türk milleti 2071’de cihan ve uzay hakimiyeti mefkûresini Allah’ın izniyle başaracaktır. Zafer sabredenlerin ve inananlarındır" dedi.  "Yeni yüzyılın ilk seçimi tamamlanmış, seçimsiz geçecek 4 yılın önü açılmıştır"  31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi’ne ilişkin değerlendirme yapan MHP lideri Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:  "Türk milleti hükmünü vermiştir. Önümüzdeki beş yılın yerel yöneticileri seçilmiştir. Geldiğimiz bu aşamada, Milliyetçi Hareket Partisi’nin 31 Mart seçimleriyle ilgili görüş ve değerlendirmeleri 3 madde halinde şunlardan müteşekkildir. 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinden yaklaşık 10 ay sonra milletimiz bu defa da yerel seçimler için sandık başına gitmiştir. Yeni yüzyılın ilk seçimi tamamlanmış, seçimsiz geçecek 4 yılın önü açılmıştır. Milletimizin hür iradesiyle verdiği demokratik karara saygılıyız, seçim sonuçlarının ülkemize, milletimize ve siyasi partilere hayırlı olması da temennimizdir. Yerel seçimlerin doğasıyla genel seçimlerin doğası elbet farklıdır. İkisini birbirine karıştırmak fahiş bir yanlıştır. Yerel seçimlerde özne ve öncelik adaylar olduğu halde, genel seçimlerde partilerdir, bununla mündemiç ülkenin ve uluslararası ilişkilerin bütününü kapsayacak program ve projeleridir. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra el değiştiren, birisinin çıkıp diğerinin indiği bir iktidar yapısı yoktur. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra rota değiştiren, hedeflerinden sapan, iddialarından cayan, yerinde sayan bir Türkiye yoktur, olması da mevzu konusu değildir. 'Yerelde iktidar olduk' diyenler hayal âlemindedir. Türkiye’de iktidar tektir ve o da Cumhurbaşkanlığı Kabinesidir. Fazladan üç beş belediye başkanlığı kazanmakla yerel iktidar tantanası koparanların siyasetin nesnel gerçeklerine, milletin irade künhüne vakıf olmadıkları ayan beyan ortadadır."  "Milli irade tam ve eksiksiz olarak sandığa yansımamıştır"  "Kendi partilerinde disiplini tesis edemeyenlerin, birlik ve beraberlik vasatını kaybedenlerin, üstelik hiçbir projeleri olmayanların, hasbelkader, konjonktürel sebeplerle ulaştıkları sonuçlara güvenip zafer nutukları atmaları sadece mizahi bir yanılgıdır" diye konuşan Bahçeli, şunları kaydetti:  "Şımarıklığın alemi hiç yoktur. Çünkü bugün şımaranların yarın milletten şamarı yemeleri mukadderdir. 31 Mart seçimlerine katılım oranı diğer seçimlerle mukayese edildiğinde çarpıcı şekilde düşüktür. Nitekim 31 Mart 2019 seçimlerinde yüzde 84,1 olan katılım oranı, 31 Mart 2024’te yüzde 78,11’e inmiştir. 31 Mart’ta yaklaşık 13 milyon 300 bin vatandaşımızın sandığa gitmediği anlaşılmaktadır. Bundan dolayı milli irade tam ve eksiksiz olarak sandığa yansımamıştır. CHP Genel Başkanı'nın 'yüzde 25’lik cam tavanı çatlatma' masalını anlatmasının dayanağı da budur. Tavanı çatlamış bir partinin ayağı yere basmayacaktır. Kaldı ki, tavanı çatlak olanın temeli çürüktür, ayakta kalması mucizelere bağlıdır. ‘Sokağın sesini duyduk, değişim sandığa yansıdı, sandık ittifakı işliyor, rehavet yok, şimdi icraat vakti’ diyerek böbürlenen, kendilerini dev aynasında gören DEM’lenmiş siyasi garabetlerin; ne bir dünya görüşü, ne de mütekamil bir fikir ve siyaset çizgisi vardır. Tesadüflerin ve tepkiselliklerin bileşkesinde elde edilen gelip geçici seçim başarısının nasıl ağır bir yüke dönüşeceğine her insanımız yakın bir vadede şahit olacaktır. Geçmişinden ibret almayanların geleceği de hüsrandır. 31 Mart seçimlerine tesir eden olgulardan birisi ekonomik sıkıntılar ve emeklilerimizin yaşadığı sorunlar, diğeri ise mahalli özellik ve şartlara muvafık adayların tespitindeki bazı açmazlardır. Parti olarak milletimizin mesajını aldık ve gerekli çalışmaları başlattık. Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur İttifakı’nın çok güçlü bir şekilde millete hizmet yolculuğunu sürdüreceğinden herkesin emin olması başlıca arzumdur. 31 Mart seçimlerinden sonra müfteriler yine boş durmadılar. Partimizin oy oranının düştüğünü, tabanımızın kaydığını, seçmen kaybettiğimizi, eridiğimizi, dibe çöktüğümüzü utanmadan, sıkılmadan, yüzleri kızarmadan yazanlar, söyleyenler, televizyon televizyon gezip boş keseden sallayanlar, ulu orta atıp tutanlar oldu. Hepsini takip ve not ettik. Kötürüm emel sahibi bu bay ve bayanların Milliyetçi Hareket Partisi’ni tanımadıklarını, tanısalar bile karalamak için her yola saptıklarını gayet iyi biliyoruz."  "51 ili kapsamına alan il genel meclis seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin oy oranı yüzde 16,62’dir"  Yerel seçimlerde parti oylarının doğru ve sağlıklı anlaşılması için il genel meclisi seçim sonuçlarına bakılmasının kaçınılmaz bir mecburiyet olduğunu belirten Bahçeli, "51 ili kapsamına alan il genel meclis seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin oy oranı yüzde 16,62’dir. Hani nerede yüzde 5’in altına inen oy oranımız? Hani nerede zayıflayan seçmen desteğimiz? Hani nerede küçülen, kaybeden, tekleyen ve gerileyen Milliyetçi Hareket Partisi? 31 Mart seçimlerini işlerine geldiği gibi okuyanlar, keyfi olarak yorumlayanlar, ilkel ve ideolojik dürtülerle asıl bağlamından koparanlar zillettedir, ziyandadır, kalpleri de kaskatı kesilmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinden başarıyla çıkmıştır. Hiç kimse bu gerçeği karalamaya ve kapatmaya teşebbüs etmemelidir, zira buna güç yetiremeyecektir. Türk milleti sevdalılarına sahip çıkmıştır. Türk milleti geleceğini Cumhur İttifakı’nda görmüştür" şeklinde konuştu.  "Bölgesel bir savaşın patlak vermesi zincirleme felaketleri tetikleyecektir"  Rusya ile Ukrayna, İsrail ile Filistin arasındaki savaş ve çatışmaların önce ateşkes, sonra barış ve siyasi çözümle düğümlenmesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, şunları aktardı:  "Kiev ile Moskova, İstanbul’da el sıkışmalı, üçüncü dünya savaşı senaryosunu tedavüle sokan, nükleer savaştan bahseden zalimlerin tezgahı boşa çıkartılmalıdır. Yeni bir dünya savaşı cinayettir, Allah muhafaza beşeriyetin sonunu hazırlayacaktır. Rusya ile NATO’yu çatıştırma, Fransa’nın Ukrayna’ya asker yollama ihtimalleri ateşe benzin dökmektir. Barış herkesin yararına, her ülke ve millet için hayat memat konusudur. İsrail ile İran arasındaki yoğunlaşan gerilimin, karşılıklı çatışma ve silaha sarılma tercihinin son bulması, Ortadoğu’ya barış, sağduyu ve sükûnetin hakim olması dileğimizdir. Bölgesel bir savaşın patlak vermesi zincirleme felaketleri tetikleyecektir. Buna hiç kimsenin, hiçbir devletin hakkı yoktur. İsrail’in 1 Nisan’da İran’ın Şam diplomatik misyonunu hedef alması, İran’ın da 13 Nisan’ı 14 Nisan’a bağlayan gece yarısı 100 balistik füze, 30 seyir füzesi, 170 İHA ile misilleme de bulunması herkesin gözü önünde cereyan etmiştir. ABD ve Batı Avrupa ülkeleri İsrail’e destek vererek ikiyüzlü siyasetlerini teyit etmişlerdir. İran’ın, operasyonun başarıyla tamamlandığı açıklaması, dahası bu operasyonda fırlatılan füze ve uçurulan İHA’ların tamamıyla etkisiz hale getirilmesi, tek bir kişinin dahi burnunun kanamaması başka bir tartışma konusudur. Adeta Gazze katliamının perdelenmesi ve dikkatlerin farklı yöne çekilmesi için iki devletin ön planda olduğu bir tiyatro gösterisi sahnelenmiştir. İsrail’in Gazze’deki soykırım suçuna tahammül etmek, sabır göstermek, alttan almak hiçbir vicdan sahibinin yapacağı bir şey de değildir. Netanyahu canidir, istifa etmelidir, hesap vermelidir, barış yanlısı bir hükümet kurulmalıdır."  "HDP’nin kapatma davası sonuçlanmalı, arkasından sıra DEM’e gelmeli"  "Tavsayan ve kasten uzatılan HDP’nin kapatma davası sonuçlanmalı" diye konuşan Bahçeli, "Arkasından sıra DEM’e gelmeli, nitekim bölücü partilerin kapısı kilitlenmeli, başka isimlerle açılmaları anayasal çerçevede engellenmelidir. İttifak sistemi gözden geçirilerek siyasi ve demokratik istikrarı zaafa uğratan ve uygulamada şahit olunan bazı çarpıklıklar ilerleyen süreçte giderilmelidir. Önümüzdeki sıcak gündemlerden birisi de sivil, demokratik ve kapsayıcı yeni anayasa hazırlığı olmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi, 100 maddelik anayasa teklifiyle mezkur hazırlığa katkı vermek için samimi çağrısını yineleyerek herkesi sorumluluk bilinciyle hareket etmeye davet etmektedir. Biz hazırız, darbe anayasasını rafa kaldırmanın sadece zaman, emek, sabır, sağduyu ve ahlaki uzlaşma gerektirdiğine inanıyoruz. Türkiye’nin tarihsel varlığı, Türk milletinin istikbal umudu sekteye uğratılmayacaktır. Milletimizin her talebi başımızın üstündedir, çözülmesi de acildir" ifadelerini kullandı. 

Boya fırçalarıyla Filistin'deki saldırılara dikkat çektiler Haber

Boya fırçalarıyla Filistin'deki saldırılara dikkat çektiler

Sivil katliamının durdurulması yönünde dünyadan yükselen çağrılara kulak tıkayan katil İsrail, 7 Ekim’den bu yana Amerika ve Avrupa’nın da desteğini alarak hastane, okul, cami, kilise ayrımı yapmadan Gazze’yi bombalamaya devam ediyor. Bebek, çocuk, kadın demeden dünyanın gözü önünde tarihin en büyük katliamlarından birini yapan İsrail, 20 binin üzerinde insanı şehit ederken, 55 bine yakın insanın da yaralanmasına sebep oldu. Dünya genelinde tepkiler çığ gibi büyürken, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği etkinlikte biraraya gelen Bursalılar barış mesajları verdi. Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Şube Müdürlüğü ressamları, dev bir pano üzerinde ‘Gazze, dünya ve insanları temsil eden eller’ silueti çalıştı. Yazıların ve ellerin oluşacağı alanlar bantlarla belirlenirken, dev pano Şehreküstü 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’na getirildi. ‘Uyumayın, susmayın, Gazze'ye sahip çıkın’ temasıyla hazırladığı programa, 7’den 70’e tüm Bursalılar dahil edildi. Ellerine boya fırçalarını alan vatandaşlar, Filistin Bayrağı tonlarıyla esere katkı sağladı. Üzerinde Gazze yazısı, Filistin Devleti haritası, dünyanın sessiz kaldığını anlatan görsellerin yer aldığı dev pano, kısa sürede tamamlandı. Anlamlı etkinliğe katılarak destek olan vatandaşlar, dünyadan yükselen seslere kulak tıkayan soykırımcı İsrail’i protesto ederek, bir an önce barışın sağlanmasını istedi.

2023 Kudüs raporu açıklandı Haber

2023 Kudüs raporu açıklandı

Mirasımız Kudüs Derneği tarafından hazırlanan "2023 Kudüs Raporu" Fatih'te bir otelde düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. "Mescid-i Aksa Tufanı Ekseninde 2023 Kudüs Raporu" başlığıyla hazırlanan raporda, Kudüs'ün Yahudileştirilmesine yönelik çalışmalar, 7 Ekim'de başlayan insanlık dışı katliamlar, İsrail'in Kudüslüler üzerinde uyguladığı hak ihlalleri, baskın, yıkım ve tutuklamalarla derneğin yıl boyunca Kudüs'te yaptığı faaliyetler yer aldı.  Kudüs'teki Müslümanların her gün neredeyse 1 evinin yıkıldığını söyleyen Mirasımız Kudüs Derneği Başkanı Muhammet Demirci, “7 Ekim'den sonra Kudüslülere ve Mescid-i Aksa'ya tarihte görülmeyen saldırı, ihanet yapıldı ve yapılmaya hala bugüne kadar bu saate kadar devam ediyor. 2023 yılında Mescid-i Aksa ve Kudüs'ü Yahudileştirmek için İsrail elinden geldiği bütün gayretleri gösterdi ve göstermeye devam ediyor. Öncelikle Mescid-i Aksa dışındaki yaşayan liste etrafında yaşayan Kudüslülerden başlayalım. Mescid-i Aksa'nın etrafında 400 bine yakın Kudüslü yaşıyor. Bunların evleri her gün gasp ediliyor. Şunu düşünün Kudüslüler Kudüs'ün normal toplam nüfusu yani Yahudilerle Müslümanlarla olan oran nüfusu yüzde 41. Kudüs'te Müslümanların oranı yüzde 41 ama maalesef sadece Kudüs'ün yüzde 13 üzerinde yaşamaya çalışıyorlar. Geri kalanın tamamı İsrail'in işgali altında veya gasp edilen topraklar veya yerleşim birimlerinin inşa edildiği topraklar. Kudüs'ün yüzde 38'i zaten bu şekilde gasp edilmiş. İsrail de diyor ki 'Kudüs'ün yüzde 90'ı tamamen Yahudi fanatik grupların elinde olması gerekiyor ve Müslümanların bulunduğu toprakların yüzde 10'u geçmemesi gerekiyor. Kudüs'te neredeyse her gün bir ev yıkılıyor. 2023 yılında 281 ev yıkılmış. Böylece Kudüs'ün evleri tek tek yıkılmaya çalışılıyor. 2023 yılında 543 ruhsat talebinde bulunmuş ama sadece 18'ine izin verilmiş. İsrail'in amacı bütün Kudüs'ü boşaltıp Yahudileştirmek” şeklinde konuştu.  "İsrail gazetelerinin 'Türkiye ve Erdoğan ilk Kudüs'ü İslamlaştırmaya çalışıyor'" manşetine tepki  Gazze'de Müslümanların cenazelerinde organlarının olmadığını iddia eden Mirasımız Derneği Başkanı Muhammet Demirci “İkinci sene bir gazete haberinde, manşetinde İsrail'in bir gazete haberinde şu ifadeyi kullandılar. 'Türkiye ve Erdoğan ilk Kudüs'ü İslamlaştırmaya çalışıyor'. Biz de diyoruz ki buradan Kudüs zaten Müslümanların onlar Kudüs'ü Yahudileştirmeye çalışıyorlar. Ve her gün her saat Yahudileştirmeye çalışıyorlar. Kudüs Müslümanların ve İslam'ın. Şu an Türkiye'yi ve Cumhurbaşkanını hedef almış durumdalar. 'Türkiye Cumhurbaşkanı Kudüs'ü İslamlaştırmaya çalışıyor diye bir haber çıkartmaya çalışıyorlar'. Çok acı bir mesele, İşgal devleti İsrail'in Gazze'de girdiği bölgelerde şehit ettiği Müslümanların organlarını maalesef organ mafyasının, çaldığını Müslüman Gazzeliler söylüyor bunu. Müslümanlara organsız cenaze teslim edildi. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir zulüm yapılmadı. O sanırım yapılmayacak. Biz Elhamdülillah çok değerli bir dava için bugün toplanmış bulunmaktayız" dedi. 

Bursalılar tek yürek oldu! Şehitler ve Filistin için yürüdüler Haber

Bursalılar tek yürek oldu! Şehitler ve Filistin için yürüdüler

Filistin'e Destek Platformu'nun organize ettiği, Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu'nun desteklediği programda, yaklaşık 30 bin kişi Nilüfer ilçesindeki Fatih Sultan Mehmet Bulvarı'nda bir araya geldi. Ellerinde Türk ve Filistin bayraklarıyla alana gelen vatandaşlar, İsrail'i ve terör örgütü PKK'yı lanetleyen sloganlar attı, dövizler açtı. Bulvarın iki farklı ucunda başlayan yürüyüş, orta noktadaki hastane alanında birleşti. Aralarında çok sayıda çocuğun da olduğu binlerce kişi, Filistin'de İsrail'in saldırıları sonucu hayatını kaybedenler ve Irak'ın kuzeyindeki terör saldırılarında şehit olan askerler için dualar etti. Gözyaşlarını tutamayan vatandaşlar ve balonlara bağlanmış bebek ayakkabıları dikkat çekti. İnsan ve Medeniyet Hareketi (İMH) Bursa Şube Başkanı Ali Yılmaz, "Programı bugün şehitlerimiz için yaptık. Onların gayretleri ve mücadelesiyle biz bu ülkenin bağımsız olarak mücadelesine şahitlik edebiliyoruz. Evlatlarımızla, çocuklarımızla birlikte bir arada beraber yaşayabiliyorsak sınır boylarında nöbet tutan kardeşlerimiz, Mehmetçiklerimiz vesilesiyledir. Bizim sınırlarımızda başlamıyor bu mücadele. Gazze düştüğü zaman oradan gelecek kişilerin, oradan gelecek İsrail'in ve Yahudi'nin devamında aynı mücadeleyi bizim bu topraklarımıza da yapacaklarını biliyoruz. Onun için oradan başlatıyoruz mücadeleyi" dedi. Programda konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise iki günde 12 askerin şehit haberini aldıklarını ve acılarının büyük olduğunu dile getirdi. Bu coğrafyanın hiçbir zaman içinin rahat olmadığını belirten Aktaş, "Anadolu toprakları hep tehdit altındaydı. Yine görüyoruz ki aynısı yapılıyor. Siz zannediyor musunuz ki Gazze'de o masum Müslümanlara ve çocuklara yapılanlarla dün, evvelsi gün Kuzey Irak'ta şehit edilen Mehmetçiklerimiz farklı. Vallahi hepsinin niyeti aynı. Onlar yıllardır idealleri olan o Yahudilerin ideali olan davalarını gütmenin derdi ve hesabı içerisindeler. O yüzden de 78 gündür Gazze'de göz kırpmadan, hiç acımadan binlerce çocuğu, binlerce kadını, binlerce yaşlıyı diri diri toprağa verdiler. Bilinçli olma zamanı. Uyanık olma zamanı. Bugün Gazze'de olanlar, bugün Suriye'de olanlar, bugün Irak'ta olanların yarın Türkiye'de olmayacağını hiç kimse garanti edemez. Şehitlerimize rahmet diliyorum. Allah birlik ve beraberliğimizi bozmasın" diye konuştu. Programda Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ve Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ile sivil toplum kuruluşları başkanları da yer aldı. Konuşmalar sık sık atılan sloganlarla kesildi.

Bilal Erdoğan, Çocuklar İçin Felsefe Çalıştayı'na katıldı Haber

Bilal Erdoğan, Çocuklar İçin Felsefe Çalıştayı'na katıldı

Bu yıl ikincisi düzenlenen "Çocuklar İçin Felsefe Çalıştayı", Yenidoğu Okullarının Çekmeköy'deki kampüsünde gerçekleştirildi. Çalıştayın açılışında konuşan Bilal Erdoğan, "Çocuklar İçin Felsefe" projesinin YETEV okullarındaki özellikli ve özgün projelerden biri olduğunu, özel okulculuk yapmak için bu işi yapmadıklarını söyledi. Çalıştayda, Erdoğan'ın konuşmasının ardından, felsefe dersi gören öğrencilerin görüşlerinin yer aldığı video izletildi.  Türkiye'de sınav merkezli eğitim sisteminin bir sorun olduğunu ifade eden Erdoğan, bu durumun net çözümünün olmadığını ancak bu soruna Çocuklar İçin Felsefe dersinin bir umut ışığı olduğunu düşündüğünü ve çalışmanın diğer okullarla Milli Eğitim Bakanlığına örnek olmasını ümit ettiğini belirtti.  "Filistin meselesi var, 70 yılı aşkın bir tarihi var ama her bir çocuğumuza gereğince bu hikayeyi belki aktaramıyoruz"  Bilal Erdoğan, programda yaptığı konuşmada, "Şehitlerimiz var. Allah hepsine gani gani rahmet eylesin. Gazze'de, Filistin'de devam eden bir katliam, bir soykırım var ve çocuklarımız hakikaten bunları görerek büyüyorlar, yaşıyorlar. İşte bunları sorgulamaları, bunların derininde neyin yattığını anlamaları için bu muhakeme yeteneğinin gelişmesine ihtiyacımız var. Çünkü takdir edersiniz ki mesela bir Filistin davası, bir Filistin meselesi var. 70 yılı aşkın bir tarihi var ama her bir çocuğumuza gereğince bu hikayeyi belki aktaramıyoruz. İlgisini çeken oluyor, çekmeyen oluyor. Çocuğun kendi dikkat dağınıklığı içerisinde konumlandıramamış olabiliyorsunuz. Böyle bir olay gelip çattığı zaman da çocuğumuz tabii ki bocalayabiliyor, anlamlandıramayabiliyor. Ama doğru soruları sorduğu zaman, eminim ki bu tür meseleleri nasıl karşılayacaklarını, tekrar etmemesi için yetişkinliklerinde neler yapmaları gerekeceğini daha iyi takdir ve tespit edeceklerdir. Bu sebeple buna çok ihtiyacımız var." dedi. 

Savaşın ortasında unuttukları çocukluklarını kısa süre de olsa hatırladılar Haber

Savaşın ortasında unuttukları çocukluklarını kısa süre de olsa hatırladılar

İsrail’in Gazze Şeridi saldırıları devam ederken savaştan en fazla etkilenen Filistinli çocuklar oldu. Okula gidemeyen, oynayamayan hatta gülmeyi unutan Filistinli çocuklar, her gün anne-babalarını ve yakınlarını kaybetmenin acısıyla yüzleşiyor. Korku dolu gözlerle dünya ülkelerinin görmezden geldiği kayıpları yaşayan çocukların yaralarını Filistinli bir aktivist grup sarmaya çalıştı. Filistinli aktivist grup, Gazze Şeridi’nde bulunan İsrail saldırılarında yaralananların getirildiği El Aksa Şehitleri Hastanesi’nde yakınlarını kaybeden çocukları güldürebilmek için eğlence organize etti. Evlerinden edilen, ailelerinin tedavisinin devam ettiği hastanede kalan onlarca çocuk, hastane avlusunda bir araya geldi. Şarkılar söyleyen, oyunlar oynayan çocuklar kısa sürede olsa eğlenceli anlar yaşadı. Saldırı seslerinden, korku ve endişeden uzakta çocukları eğlendirmeye çalışan gönüllüler, hastane bahçesinde savaşın ortasında olduklarını unutturmaya çalıştı. “Çadır değil, evim olsun isterdim” Kısıtlı imkanlarla düzenlenen etkinliğe katılarak eğlenceli anlar geçiren Filistinli çocuk Lina Abu Dhaher, “Gazze Şeridi’nde yaşıyordum ama ailemle birlikte El Aksa Şehitleri Hastanesi’ne gelmek zorunda kaldık. Gazze Şeridi’nin kuzeyinden yürüyerek geldik ve sokaklarda cesetler, parçalanan vücutlar gördük. Bu etkinlik sayesinde oyun oynayabildik, şarkı söyledik ve eğlendik. Dünyanın farklı noktalarındaki diğer çocuklar gibi yaşamak isterdim. Çadır değil, evim olsun isterdim. İçine yağmur sularının sızdığı bir çadırda yaşıyorum. Güvenli bir yerde yaşamak, bir yerden başka bir yere gitmek zorunda olmamak isterdim” ifadelerini kullandı. Filistinli organizatör Moamen Abu Harbid, çocukların psikolojilerini için böyle bir eğlence düzenlediklerini dile getirerek, “Bu şekilde normal hayatlarına dönebilsinler diye uğraşıyoruz. Her gün hastaneye yaralıların, ölenlerin getirildiğini, hatta parçalanan vücutları gören çocukların psikolojileri iyi değil. Hastanedeki çocukların normal hayat olduğunu anlamaları için tüm çabayı gösteriyoruz” dedi.

Yağmur altında Filistin için tek yürek oldular Haber

Yağmur altında Filistin için tek yürek oldular

Kocaeli’de yüzlerce kişi yağmura aldırış etmeden Filistin’e destek yürüyüşü düzenledi. 7’den 70’e tek yürek olan vatandaşlar sloganlar eşliğinde İsrail’i protesto etti.   Filistin’e Destek Platformu tarafından başlatılan ‘Filistin'e Özgürlük İçin Yürüyüş’ etkinliğinin bu seferki adresi Kocaeli oldu. İzmit ilçesi Fevziye Camii önünde toplanan yüzlerce kişi, ‘Kahrolsun İsrail’, ‘Katil İsrail Filistin’den Çık’ sloganları ve İsrail’i kınayan pankartlar eşliğinde, Cumhuriyet Caddesi boyunca yürüdü. Yağmur altında 1.5 kilometre süren yürüyüş Anıtpark mevkiinde son buldu. Burada 7’den 70’ vatandaşlar, Filistin’de hayatını kaybedenler için dua etti. Duanın ardından, Türk ve Filistin bayraklı balonları gökyüzüne bırakıldı.  “Kardeşlerimizin direnişini, mücadelesini, özgürlük savaşını buradan selamlıyoruz”  HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Rahmetin bol olduğu bu günde bizlerle beraber oldunuz yağmur, çamur, kış demediniz bizimle birlikte yürüdünüz. Allah sizden razı olsun, gazamız mübarek olsun. Bugün yeryüzünün bütün meydanlarında derisinin rengi, konuştuğu dil, yaşadığı coğrafya, inancı, mezhebi, meşrebi farklı ama vicdanları ortak bütün insanlığa buradan selam olsun. 7 Ekim’den bu yana Gazze’de yaşanan katliamlarda mağdur ve mazlum duruma düşen Gazze’li kardeşlerimizin direnişini, mücadelesini, özgürlük savaşını buradan selamlıyoruz. Yürekleri yanan annelerin, mazlum annelerin içi kan ağlayan babaların, yaşlıların, sivillerin yaşadıklarını buradan bir kez daha anıyoruz, buradan onlara selam olsun. 69 gündür katliamlara maruz kalmış bir kısmı enkaz altında hala daha bekleyen, bir kısmını toplu mezarlığına defnettiğimiz bütün şehitlerimize Allahtan rahmet diliyoruz. 7 Ekim’i milat olarak görenler yanlış görüyor, Filistin’de 75 yıldır işgal devam ediyor. Bu işgali tezgahlayanlar bu işgale göz yumanlar bu işgali planlayana lanet olsun” dedi. 

Sağlık çalışanlarından Filistin için 'sessiz yürüyüş’ Haber

Sağlık çalışanlarından Filistin için 'sessiz yürüyüş’

Van'da görev yapan sağlık çalışanları, Filistin'e yapılan saldırılara dikkat çekmek için "sessiz yürüyüş" düzenledi.   İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları iki ayı aşkın bir süredir devam ediyor. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de saldırılara protestolar sürüyor. Bu çerçevede Van’ın Beşyol Meydanı'nda bir araya gelen çok sayıda sağlık çalışanı, Cumhuriyet Caddesi'ndeki kent meydanına kadar slogan atmadan yürüdü.  “Gazze'de 283 sağlık çalışanı öldürüldü”  Burada grup adına açıklamalarda bulunan Dr. Abdullah Sakman, İsrail'in Filistin'de 10 yıllardır devam ettirdiği sistematik işgal ve zulmün 7 Ekim'den bu yana, soykırımdan başka hiçbir kelimeyle anlatılamayacak boyutlara ulaştığını belirtti. Katliamın bütün dünyanın gözü önünde devam ettiğini ve gücü yetenlerin ise sessizce izlediğini ifade eden Dr. Sakman, “İnsan hakları ve uluslararası hukuk kuralları açıkça ihlal edilerek binlerce sivil, kadın ve çocuk acımasızca katledilmiştir. Ayrıca tıbbi malzemelerin temini ve sağlık hizmetlerinin sunumu da engellenerek kuvözdeki bebeklerin dahi ölümüne neden olunmuştur. Gazze'de geçtiğimiz hafta itibariyle 283 sağlık çalışanı öldürüldü, son iki ayda Birleşmiş Milletler tarihindeki en ölümcül çatışma yaşandı; 7 Ekim'den bu yana İsrail tarafından bombalanan 24 farklı hastane ve hizmet dışı bırakılan 100'den fazla ambulans da dahil olmak üzere Gazze'deki sağlık tesislerine toplamda 212 saldırı düzenlendi. İsrail onlarca doktoru tutukladı, onların nerede olduğu bilinmiyor. Gazze şehrinin ana hastanesi olan Şifa Hastanesi Başhekimi Muhammed Ebu Salmia, 22 Kasım'dan bu yana İsrail tarafından tutuklu bulunuyor. Diğer pek çok kıdemli doktor, neredeyse iki haftadır hiçbir suçlama olmaksızın İsrail ordusu tarafından gözaltında tutulmaya devam ediyor ve kimse onların nerede olduğunu bilmiyor” dedi. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.