Hava Durumu

#Hamas

Yeni Marmara Gazetesi - Hamas haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hamas haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Doğu Akdeniz’de kapsayıcı, adil bir paylaşım mümkündür” Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Doğu Akdeniz’de kapsayıcı, adil bir paylaşım mümkündür”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in daveti çerçevesinde Atina’ya yaptığı resmi ziyareti başarıyla tamamladıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasında 65 yıllık aranın ardından devlet başkanı düzeyinde ilk resmi ziyaretin 2017 yılında yine kendileri tarafından gerçekleştirildiğini hatırlattı. Bu defa Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi vesilesiyle tekrar Atina’da bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başbakanlığım döneminde kurduğumuz Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin son toplantısını 2016 yılında yapmıştık. Bugünkü ziyaretimizde 7 yıllık bir fasılanın ardından konseyimizin 5. toplantısını icra ettik. Toplantımız sırasında eğitimden tarıma, turizmden ticarete çeşitli alanlarda anlaşma metinleri imza altına alındı. İlk olarak Cumhurbaşkanı Sayın Katerina Sakelaropulu ile bir görüşme gerçekleştirdik. Sonrasında Başbakan Sayın Kiriakos Miçotakis ile bir araya geldik. Bakanlarımızın katılımıyla düzenlenen Konseyimizin 5. toplantısına birlikte başkanlık ettik. Ziyaretimiz çerçevesinde yaptığımız görüşmelerimizde ikili ilişkilerimizin tüm boyutlarını gözden geçirdik. Olumlu gündem temelinde iş birliğimizi daha da geliştirmek adına atılabilecek adımları değerlendirdik” diye konuştu. Bölgesel ve küresel gelişmelerin de gündemlerinde yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerde Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanmakta olan zulmü gündeme getirdiklerini söyledi. Erdoğan, ”İşlenmekte olan katliamlar karşısında uluslararası toplumun sessiz kalmaması gerektiği yönündeki kanaatimizi paylaştık. Kalıcı ateşkesin tesisi ve insani yardımların kesintisiz şekilde akışının tamiri noktasında yapılabilecekleri ele aldık. Değerli arkadaşlar, Başbakan Miçotakis ile dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hakkında Atina Bildirgesi’ni imzaladım. Böylece ikili ilişkilerimizi geliştirme irademizi en üst düzeyde karşılıklı teyit etmiş olduk. İki ülke, üçüncü tarafların müdahalesine ihtiyaç duymadan sorunlarını suhuletle çözebilecek birikime, tecrübeye ve iradeye fazlasıyla sahiptir. Bunu teminen üst düzey diyaloğumuzun devamının büyük önem taşıdığı kanaatindeyim” diye konuştu. Miçotakis’i müteakip konsey toplantısı için Ankara’ya davet ettiğini dile getiren Erdoğan, ”Ziyaretim sırasında Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu üyelerini de kabul ettim. Soydaşlarımızla hasbihal ederek sorunlarını dinledim. Uluslararası anlaşmalardan kaynaklı azınlık haklarından tam manasıyla yararlanmaları konusundaki desteğimizi kendilerine bir kez daha ifade ettim. Gayet olumlu bir atmosferde geçen ziyaretimin Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde yeni bir sayfa açacağına inanıyorum. Görüşmelerimizin ve aldığımız kararların işbirliğimizin geleceği açısından hayırlara vesile olmasını diliyorum” açıklamasını yaptı. "Doğu Akdeniz’deki gerginlikler en çok bölgenin önemli ülkeleri olan Türkiye ve Yunanistan’ı olumsuz etkiler" Doğu Akdeniz’de yaşanan enerji uyuşmazlıkları ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bu iş birliğini sadece enerji alanında değil nükleer enerji dahil tüm alanlarda geliştirmenin, genişletmenin gayreti içindeyiz. Mesela bizim Sinop’ta inşa edilecek nükleer santralimizin enerjisinden Yunanistan’a da imkan tanıyabiliriz. Biliyorsunuz biz Ataşehir’de bir enerji habı yapalım dedik. Oradaki kulelerden bir tanesini sadece bu enerji dağıtım imkanlarını seferber ettiğimiz bir hale getirelim istiyoruz. Biliyorsunuz Trakya’da Rusya’dan gelecek doğal gaz ile oradan Balkanlar’a ve Avrupa’ya gaz temininde bir merkez olma kararımız mevcut. Bu konuda da Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ile mutabık kaldık. Doğu Akdeniz’deki gerginlikler en çok bölgenin önemli ülkeleri olan Türkiye ve Yunanistan’ı olumsuz etkiler. Bu nedenle biz buradan ne gibi imkanlar elde ederiz, ülkelerimizin yararına ne gibi olanaklar oluştururuz bunun hesabı, gayreti içerisinde olmamız lazım. Bu konuya Sayın Miçotakis’in olumlu yaklaştığını söyleyebilirim. Temennimiz odur ki; biz bardağın dolu tarafıyla ilgilenelim, boş tarafıyla ilgilenmeyelim. Bölgemizin doğal zenginliklerinin hakça paylaşımı noktasındaki tutumumuz başından beri aynı. Kimsenin hakkında hukukunda gözümüz olmadığı gibi, haklarımızı da kimseye çiğnetmeme irademiz sağlamdır. Kaldı ki Doğu Akdeniz’de kapsayıcı, adil bir paylaşım mümkündür. Yeter ki bunu sağlayacak zemini inşa edip, doğru yol haritaları oluşturalım ve provokasyonlara fırsat vermeyelim. Düzenlenmesini önerdiğimiz bu konferans işte o zeminin oluşturulması için doğru bir yaklaşım olacaktır” dedi. Erdoğan, Türkiye’nin savunma harcamalarının Yunanistan ile mukayese edilemeyecek düzeyde olduğuna dikkat çekerek, ”Şunu göğsümü gere gere söyleyebilirim ki, biz şu anda 85-86 milyon nüfusuyla, 780 bin kilometrekare yüzölçümüne sahip bir ülke olarak savunma harcamalarımıza Yunanistan’la mukayese edilmeyecek düzeyde dikkat ediyoruz. Yunanistan, bu alanda bizden çok çok farklı harcamalar yapıyor. Bu savunma harcamalarında Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere bazı ülkelerin ciddi destekleri var. Bu rakamlar bize daha önce hep gelmiştir, takip etmişizdir. Mesela Ege Denizi üzerinde Türkiye ve Yunanistan’ın it dalaşları konusunda ’Biz artık bu sayfayı kapatalım, bitirelim bu işi’ dedik. Bunları Sayın Miçotakis’e de, ondan önce görev yapan başbakanlara da hep söyledik. Biz dostluğa ağırlık verelim istiyoruz. Dost kazanmanın gayreti içerisindeyiz. Yunanistan’ın savunma sanayiinde bizim gibi üretimi söz konusu değil. Biz bu alanda artık ihtiyacımızı büyük oranda karşılayan düzeyde üretim yapar hale geldik. Bu nedenle Türkiye’nin silah alımlarına yönelik harcamaları, Yunanistan’la mukayese edilmeyecek düzeyde düşüktür. Kendi savunma sanayii harcamalarını üreten ve maliyetleri de çok çok düşürmüş bir ülke konumundayız. Şimdilik bir F-16 üretmiyoruz ama onların da tamirini ve bakımını yapar durumdayız. Baykar’ın ürettiği insansız hava araçları, İHA, SİHA, Akıncı TİHA, şimdi de malum onların da bir üst segmenti Kızılelma bir yanda duruyor. Diğer yanda TUSAŞ’ın ürettiği ANKA’lar bulunuyor. Milli muharip uçağımız KAAN ile çok farklı bir adım daha atacağız. Bunlar Türkiye’nin savunma sanayiindeki maliyetlerini düşürdü. Yunanistan’ın böyle bir imkanı yok. Onlar sadece dış destekle yürüyorlar ve dışarıdan aldıkları bu destekler de yeni bir maliyet muhasebesi yapma imkanını onlara veriyor” açıklamasını yaptı. "Miçotakis’e ’Sizi Filistin’in yanında görmek isterdik’ dedim" Miçotakis ile Filistin konusundaki diyaloğunu paylaşan Erdoğan, ”Ben, bugün Miçotakis’e ’Sizi Filistin’in yanında görmek isterdik’ dedim. ’Keşke çekimser olanların arasında kalmasaydınız. Siz de bu 121 ülkenin yanında yer alsaydınız’ dedim. Bizim görevimiz doğruyu hatırlatmak. Bir su damlasının mermeri delebilmesi için aynı noktaya defalarca düşmesi gerekir. Tıpkı o su damlaları gibi nihai hedefe bu hususları bir kez hatırlatmakla ulaşmak mümkün olmuyor. Şimdi biz de aynı noktaya ikazlarımızı, uyarılarımızı yapacağız ki inşallah neticeyi alalım. Ben birçok ülkenin Gazze’deki insanlık suçlarının karşısında konumlanmaya devam edeceği düşüncesindeyim. Bunu bazı ülkelerde meydanlardan yükselen seslerin sağlamaya başladığını görüyoruz. Bazı ülkeler de gerek uluslararası hukukun korunmasına yönelik inançları, gerek insan hakları konusundaki hassasiyetleri, gerekse nükleer tehditlerin azaltılmasına dair düşünceleri nedeniyle gecikmeli de olsa tarihin doğru tarafında durmaya öyle ya da böyle mecbur kalacaklardır. Bu nedenle her defasında Filistin’in kazanacağına inancımız tamdır. Filistin’in kazanması demek dünya barışının kazanması, insan haklarına bağlılığın yeniden tesisi demektir. İşlevsiz bir küresel sistem istemiyorsak, delik deşik bir uluslararası hukuk istemiyorsak Filistin’in kazanmasına destek olmalıyız. Yoksa güçlünün ve zalimin hukuku egemen olur ki, bu tüm dünya için bir felaket demektir” dedi. "Guterres küresel sistemin alarm düğmesine basmıştır" BM Genel Sekreteri Guterres’in BM Güvenlik Konseyi’ne yazdığı mektupla ilgili değerlendirmede bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres bir genel sekreter olarak şu ana kadar faydalı olamadığını ifade ediyor. Daha yeni 99. maddeyi ancak işletebildi. Bakalım netice alabilecek mi? Guterres küresel sistemin alarm düğmesine basmıştır. Dünya barışını korumak için kurulmuş bir yapıyı oluşturan unsurlara ’görevinizi unutmayın’ demektedir. Umarım bu çağrıya BM Güvenlik Konseyi kulak verir. Artık küçük çıkar hesaplarını, ’bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ zihniyetini bir kenara bırakma ve gezegenimizde barışın korunması için adım atma zamanıdır. İspanya Başbakanı Sanchez, Batı ülkeleri içerisinde gerçekten en yiğidi çıktı. Bütün olumsuzluklara rağmen, Sanchez ileri giderek Filistin’in Avrupa Birliği ülkeleri tarafından tanınması noktasında kararlılığını ortaya koydu. İspanya, Sanchez ile ’Filistin’in Avrupa Birliği tarafından tanınması için teklifimi yapacağım’ diyecek kadar yiğit çıktı. Onun için ben kendisini alkışlıyorum” diye konuştu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ABD ziyaretini de değerlendiren Erdoğan, ”Biz İstanbul’a dönerken Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da Washington’a hareket etti ve yedili grup olarak Amerika’daki temaslarını sürdürecekler. Bu temaslarda ne gibi bir netice aldıklarını görüşmelerden sonra bana bildirecek. Temennimiz odur ki, Amerika Birleşik Devletleri’nin Gazze’deki yaşananlarla ilgili İsrail lehine tavrının sona ermesi noktasında bu yedili grup bir netice alsın. Aldıkları bu neticeyle de İsrail’e barış için baskı yapabilsinler. ABD Başkanı Biden ile görüşme gündemimizde değil. Gazze konusundaki tavırları hepinizin malumu. Bizi ararsa konuşmamız gereken konular neyse onları da biz kendisiyle görüşüp konuşuruz. Ama yedili temas grubu ABD’den sonra Kanada’ya geçecek. Kanada, Türkiye olarak kendilerinden almayı talep ettiğimiz İHA-SİHA kameraları meselesinde tutturmuş ’İsveç’te İsveç.’ ABD de aynı şeyi söylüyor. Senin kongren varsa, benim de parlamentom var. Sen kongreden geçirdikten sonra F-16 meselesinde adım atacağım diyorsun, benim de parlamentom var. Parlamentomdan geçmeden benim de böyle bir adımı atmam mümkün değil. Eğer biz NATO’da iki müttefik ülkeysek o zaman dayanışma halinde eş zamanlı sen üzerine düşeni yap, Meclisimiz de gereken kararı alır. Olay bu” ifadelerini kullandı. "izin demenizle biz Hamas’a ‘terör örgütü’ demeyiz" Gazze konusunda uluslararası toplumun kendisini etkilemediğini ifade eden Erdoğan, ”Ben uluslararası toplumun ne diyeceğine bakmıyorum. Ben bir kul olarak üzerimize düşen görev nedir buna bakıyorum. Hani şair diyor ya ’Ağlarım, ağlatamam, hissederim, söyleyemem, dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım.’ Bunlar Hamas’a ‘terör örgütü’ diyorlar. Hamas Filistin’in bir gerçeğidir, terör örgütü değildir. Hamas bir siyasi harekettir ve siyasi parti olarak girdiği seçimlerden galip çıkmış olan bir harekettir. Ama bize bunu zorla dayatıyorlar ki ‘illa terör örgütü’ deyin. Hayır, sizin demenizle biz Hamas’a ‘terör örgütü’ demeyiz. Seçim kazanmış olan bir siyasi hareket var önümüzde. Siz kalkıyorsunuz Gazze’yi açlıkla terbiye etmeye yöneliyorsunuz. Siz kalkıp Gazze’yi tamamıyla yerle yeksan edip bu şekilde terbiye etmek istiyorsunuz. İlaç vermiyorsunuz, susuz bırakıyorsunuz, elektrik vermiyorsunuz, bu şekilde bir terbiyeyle Hamas’ı ademe mahkum etmek istiyorsunuz. Biz buna katılamayız. Şu anda İsrail tam bir devlet terörü estiriyor. Nerede Batı, nerede Amerika? Ortada bütün bu gerçekler varken, 17 bine yakın insan, çocuk, kadın, yaşlı öldürülmüşken biz bunları nasıl tasvip edelim? Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Antony Blinken’la bunları konuştu. Konuştu ama Batı hala sessiz. İşte bunlar bizim canımızı yakıyor, ciğerimizi yakıyor. ’Yaralıları, çocukları verin bize, kanser hastaları var, bunları verin’ diyoruz. Şu ana kadar 114 hasta, 86 refakatçi olmak üzere toplam 200 kişiyi alabildik. Bunların hiç olmazsa tedavilerini falan yaptıralım, bu adımı atalım. Ne yazık ki insanlık diye bir şey kalmamış. Sahra hastaneleri kurulacak diyorlar. Kurulsa ne olur kurulmasa ne olur. Ondan bir netice çıkmaz. Ama biz burada insani, vicdani olarak ne yaparız diyerek süratle sahra hastanelerini gönderdik. Mısır’dan Refah Sınır Kapısı’ndan Ankara’ya veya İstanbul’a bu kanser hastalarının veya cerrahi müdahale yapılması gereken hastaların gelmesi zaman almaz. Mısır‘daki El Ariş Havalimanı’ndan hemen uçağa alıp bir saatte, bir buçuk saatte getiririz. Ondan sonra da tedavilerini yaparız. Biz şu anda ülkemizdeki hasta ve yaralıların tedavileriyle ilgili her türlü adımı attık, atıyoruz” dedi. "Gazze kasabı Netanyahu ve onunla birlikte hareket eden İsrailli ve İsrail dışı bütün siyasetçilerin de yargılanması gerekir" Erdoğan, Netanyahu’ya yükselen tepkilerle ilgili de konuştu. Erdoğan, ”Netanyahu giderse orada barış egemen olur vurgusu önemli. Ancak şu an itibarıyla bir gerçek var ki, Netanyahu bu soykırımı siyasi ömrünü uzatmak, yargılanmaktan kaçmak için de yapıyor. Biliyorsunuz, Netanyahu bir yargı süreci içindeydi, hatta hakkında mahkumiyet kararlarının verileceği konuşuluyordu. Böyle bir süreçte İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısı patlak verdi. Şimdi de ’bu saldırıları ne kadar uzatırsa yargılanma olayından da o denli kendimi kurtarabilirim’ düşüncesi içinde bu süreci uzatıyor. Netanyahu daha önce de söylediğim gibi gerçekten bir Gazze katilidir, kasabıdır ne derseniz deyin. Bu sıfatların hepsi ona yakışır. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde nasıl Miloseviç yargılandıysa, aynı şekilde Gazze kasabı Netanyahu ve onunla birlikte hareket eden İsrailli ve İsrail dışı bütün siyasetçilerin de yargılanması gerekir. Biz bunun 3 bin kadar avukat ile takibini yapıyoruz. Türkiye dışından birçok ülkeden bu işi takip eden avukatlar, hatta savcılar var. Biz de takibini sürdüreceğiz. Derdimiz bu soykırımın bir an önce sonlandırılması ve suçluların cezalandırılmasıdır. Netanyahu ve suç ortaklarının tüm soykırımcılara ibret olacak bir ceza almaları lazımdır. Kimsenin aklına bir daha sivil öldürmek, hastane bombalamak, pazar yeri vurmak gelmemesi için bu yargılama çok önemli. Çünkü hesabı sorulmayan katliamlar, soykırımlar tekrarlanır” diye konuştu. "Fransa şunu bilmeli ki Ermenistan’a iyilik yapmıyor" Ermenistan’a Fransa tarafından 50 zırhlı personel taşıyıcının gönderilmesi kararıyla ilgili soru üzerine Erdoğan, ”Fransa’nın bu yaptığı iş, sadece tahriktir. Fransa şunu bilmeli ki Ermenistan’a iyilik yapmıyor, tam aksine kötülük yapıyor. Daha önce Fransa olarak Ermenistan’a birçok destekler verdiler. Hangi neticeyi aldılar, hiç. Fransa, Minsk Üçlüsü ekibinin içinde. İş bitti, netice alamadı. Durum böyleyken tekrar Ermenistan’ı tahrik ediyor. Zırhlı taşıyıcıları göndersen ne yazar? Buradan netice alamazsın. Çünkü artık burada kendi topraklarında işgali sona erdirmiş olan bir Azerbaycan var. Karabağ’ın neticesi ortada. Şimdi bu askeri araçları göndereceksin, ne alacaksın? Daha önce Ermenistan’a gönderilen tanklar, toplar, tüfekler Azerbaycan’ın eline geçti. Hiçbir netice alacaklarından değil, sadece Ermenistan’ı kandırıyorlar. Ermenistan yönetimi yakın geçmişte yaşadıklarından ders almalı ve bu provokasyonlara gelmemelidir. Yakalanan barış fırsatını değerlendirmesi ve Ermenistan’ı yanlış yönlendiren ülkelerin tuzağına düşmemesi Ermenistan’ın çıkarına olur. Azerbaycan ile kurulacak barış temelli ilişkiler Ermenistan için en iyi seçenektir. Ellerine silah tutuşturanlar dar zamanda Ermenistan’ı yalnız bırakacaklardır” şeklinde konuştu. "15 Aralık sonrası peyderpey aday açıklamalarımızı yaparız” Yerele seçimleri değerlendiren Erdoğan şunları söyledi: "2019 yerel seçiminde biz Cumhur İttifakı başlığıyla bir adım atmadık. Ancak bu seçimde durum çok daha farklı. Şu an itibarıyla Milliyetçi Hareket Partisi’nden ve partimden arkadaşlarımız müşterek çalışmalarını sürdürüyorlar. Hangi büyükşehirde, hangi illerde, hangi ilçelerde nasıl hareket edeceğiz, meclis üyeliklerinde nasıl hareket edeceğiz, bütün bu konuların hepsini arkadaşlarımız görüşüyorlar. Öyle zannediyorum ki bu hafta içinde belli bir neticeye varacaklar. Ondan sonra bizim konseyimize getirecekler. Biz de bu yapılan çalışmayı gözden geçirerek süratle adım atıp, 2024’e dair Devlet Bahçeli ile bir araya gelip, kararımızı vereceğiz ve yola çıkacağız. 15 Aralık sonrası peyderpey aday açıklamalarımızı yaparız.”

Hamas ile İsrail arasında 6. esir takası tamamlandı Haber

Hamas ile İsrail arasında 6. esir takası tamamlandı

İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi’nde 24 Kasım’da başlayan 4 günlük insani aranın 2 gün uzatılmasının ardından, Hamas’ın bir grup esiri daha serbest bıraktığı bildirildi. İsrail, 10 İsrailli ile 4 Taylandlının Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne teslim edildiği belirtildi. Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Majed el-Ansari konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, insani aranın 6’ncı gününde Hamas'ın serbest bıraktığı esirler arasında 5 kadın ve 5 çocuk bulunduğunu duyurdu. Ansari, serbest kalan İsrailli esirlerin 1’inin ABD, 1’inin Hollanda ve 2’sinin Almanya çifte vatandaşlığının da bulunduğu bilgisini paylaştı. ABD Başkanı Joe Biden ise serbest bırakılan ABD çifte vatandaşı Liat Atzili‘nin Mısır'da güvende" olduğunu ve Atzili'nin annesi ve babasıyla konuştuğunu söyledi. “Anlaşma çerçevesi dışında serbest bırakıldılar” Majed el-Ansari, Hamas tarafından esir bırakılanlar arasında ayrıca 2 Rusya vatandaşının da bulunduğunu açıkladı. Rus ve Taylandlıların “anlaşma çerçevesi dışında” bırakıldığını ifade eden Ansari, serbest kalan 10 İsrailli esir karşılığında 16’sı çocuk ve 14’ü kadın 30 Filistinli tutuklunun serbest bırakıldığını sözlerine ekledi. “Filistinli Cesur Kız” Tamimi de serbest bırakılanlar arasında. Filistin’in simge ismi aktivist Ahed Tamimi de İsrail tarafından dün serbest bırakılan 30 Filistinli mahkum arasında yer aldı. Ahed Tamimi, 15 yaşındaki kuzeninin 2017 yılında bir protesto sırasında başından plastik mermiyle vurulmasının ardından İsrail askerine tokat ve tekme attığı gerekçesiyle 8 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. O zamanlar 16 yaşında olan Tamimi olayın görüntülerinin tüm dünyaya yayılmasıyla dünya çapında “Filistinli Cesur Kız” olarak tanınmıştı. Cezasının ardından serbest bırakılan Tamimi, İsrail ile Hamas arasında 7 Ekim’de başlayan çatışmalarda İsrail askerleri tarafından Yahudi yerleşimcilerin öldürülmesi yönünde paylaşım yaptığı gerekçesiyle Kasım ayında tekrar tutuklanmıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan MİT'e talimat! Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan MİT'e talimat!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail'in Gazze'ye saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana insani girişimleri sürüyor. Gazze'de Hamas tarafından rehin tutulan 12 Taylandlı'nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın girişimleriyle serbest bırakıldığı öğrenildi. ERDOĞAN'DAN MİT'E TALİMAT Edinilen bilgilere göre, Gazze'de Hamas tarafından rehin tutulan 12 Taylandlı'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı üzerine MİT'in girişimiyle serbest bırakıldığı öğrenildi. 4 GÜN İNSANİ ARA İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün insani ara verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girdi. Uzlaşıya göre Hamas'ın elindeki 50 İsrailli esire karşılık, İsrail hapishanelerindeki 150 Filistinli serbest bırakılacak. Serbest kalacak esirler her iki taraftan kadın ve çocuklardan oluşuyor. ERDOĞAN'IN GİRİŞİMLERİ 7 Ekim'den bu yana Filistinlilerin hakkını savunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan rehineler için de çalışmalarını sürdürüyor. Hamas'ın bıraktığı 12 Taylandlı rehine için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yoğun etkisini gösterdi. HAMAS'TAN AÇIKLAMA: ERDOĞAN'IN ÇABALARI... Hamas, "Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çabalarına yanıt olarak Gazze'deki Taylandlı esirler serbest bırakıldı" açıklamasını yaptı. ESİRLER SERBEST Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın MiT'e talimatı sonrası yapılan görüşmelerin ardından Taylandlı esirler serbest bırakıldı.

ABD Başkanı Biden: “Bu sadece bir başlangıç ve şu ana kadar her şey yolunda gitti” Haber

ABD Başkanı Biden: “Bu sadece bir başlangıç ve şu ana kadar her şey yolunda gitti”

İsrail ve Hamas arasında anlaşmaya varılan insani aranın ardından bugün 13 İsrailli esir ile 39 Filistinli mahkum serbest bırakıldı. ABD Başkanı Joe Biden esir takasının ardından yaptığı açıklamada, insani aranın “Acil ihtiyaç duyulan gıda, ilaç, su ve yakıtın Gazze’deki sivillere ulaştırılması için kritik bir fırsat sunduğunu ve bu fırsatı bir dakika bile boşa harcamadıklarını” ifade etti. Biden, Refah Sınır Kapısı’ndan bugün 200’den fazla yardım tırının geçtiğini belirtirken, tırların yalnızca ilaç ve sağlık malzemesi taşımadığını ayrıca hastaneler ve fırınlar için yakıt da taşıdığını söyledi. Bugün gerçekleştirilen esir takasına değinen Biden, “Yapılan bu 4 günlük insani ara anlaşması 50’den fazla esirin serbest bırakılmasına olanak sağlayacak şekilde oluşturuldu. Hedefimiz bu” şeklinde konuştu. “Bu sadece başlangıç ve şu ana kadar her şey yolunda gitti” ifadelerini kullanan Biden, “Esir takasının ikinci kısmına yönelik önümüzdeki saatlerde yeni bilgiler öğreneceğiz. Yarın ve ondan sonraki günler daha fazla esirin serbest kalmasını bekliyoruz” dedi. Orta Doğu’daki şiddeti sona erdirmeleri gerektiğini belirten Biden, “İsraillilerin ve Filistinlilerin bir gün eşit ölçüde özgür ve onurlu bir şekilde yan yana yaşayabilecekleri iki devletli çözümü sürdürme kararlılığımızı yenilememiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Hamas: 'Ateşkes yarın 10.00'da başlayacak' Haber

Hamas: 'Ateşkes yarın 10.00'da başlayacak'

İsrail ile Hamas 4 günlük geçici ateşkes ve esir takası üzerinde anlaşmaya vardı. İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, ordu radyosuna yaptığı açıklamada, İsrail'in anlaşma kapsamında Gazze Şeridi'nden ilk rehinelerin yarın serbest bırakılmasının beklendiğini ifade etti. Bakan Cohen, ilk etapta kaç kişinin serbest bırakılacağına dair detay vermedi. Hamas Uluslararası İlişkiler Ofisi Başkanı Ebu Merzuk ise Katar merkezli El Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada, 4 günlük geçici ateşkesin yarın saat 10.00'da başlayacağını söyledi. Anlaşmanın detayları  İsrail Başbakanlık Ofisi'nden gece saatlerinde yapılan açıklamada, kabinenin dün akşam yapılan oylamada Gazze’deki esirlerin tümünün serbest kalması hedefinin ilk aşamasını onayladığı duyuruldu. Açıklamada, “Buna göre kadın ve çocuklardan oluşan en az 50 rehinenin 4 gün boyunca serbest bırakılması ve bu süre zarfında çatışmalara ara verilmesi öngörülüyor. Her 10 rehinenin serbest bırakılması, çatışmalara ek 1 gün ara daha verilmesini sağlayacak” ifadeleri kullanıldı. "150 Filistinli serbest kalacak, Gazze'ye yüzlerce yardım tırı girecek" Hamas’tan yapılan açıklamada ise anlaşma kapsamında İsrail hapishanelerinde bulunan 150 Filistinli kadın ve çocuk karşılığında 50 İsrailli rehinenin serbest bırakılacağı ifade edildi. Anlaşmayla ayrıca yakıt, insani ve tıbbi yardım taşıyan yüzlerce tırın Gazze Şeridi’ne girmesine izin verileceği belirtildi. İsrail'in ateşkes süresince Gazze Şeridi'nde kimseye saldırmayacağını veya kimseyi alıkoymayacağını taahhüt ettiği vurgulandı. İsrail serbest bırakılabilecek 300 Filistinlinin ismini yayınladı İsrail hükümeti anlaşmanın duyurulmasından saatler sonra İsrail hapishanelerinde tutulan 300 Filistinli mahkum ve tutuklunun isimlerinin yer aldığı bir liste yayınladı. Listede en az 33 kadın ve 123 çocuğun yer aldığı belirtiliyor. Tutukluların en küçüğü 14, en yaşlısı ise 59 yaşında bir kadın olurken, listedekilerin çoğu yargılanmayı bekliyor. Öte yandan İsrail, Hamas'ın elinde en az 237 rehinenin bulunduğunu belirtiyor.

Suudi Arabistan: Şifa Hastanesi'ne baskını kınıyoruz Haber

Suudi Arabistan: Şifa Hastanesi'ne baskını kınıyoruz

İsrail ordusu, Gazze'de binlerce hasta ile sivilin bulunduğu Şifa Hastanesi'ne baskın düzenledi. Şifa, Gazze Şeridi'nin en büyük sağlık tesisi olarak göze çarpıyor. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, "İsrail işgal güçlerinin Gazze'deki Şifa Hastanesi'ne yönelik saldırısını ve Ürdün Sahra Hastanesi çevresini bombalamasını şiddetle kınadığını" söyledi. Riyad yönetimi, sivillere yönelik ihlallerden "hesap sorulması" gerektiğini kaydetti. "Hesap verme mekanizmaları harekete geçirilmeli" Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadeler kullandı: Krallık, İsrail işgal güçlerinin çocuklara, kadınlara, sivillere, sağlık tesislerine ve yardım ekiplerine karşı devam eden bu ihlalleri, acımasız ve insanlık dışı uygulamalarıyla ilgili uluslararası hesap verme mekanizmalarının harekete geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Biden yine İsrail'i savundu ABD Başkanı Joe Biden, Gazze'deki Şifa Hastanesinin "karargah" olduğunu ispatlayamayan ve sunduğu sözde kanıtlarla sosyal medyada alay konusu olan İsrail'in burayı basmasını, bu ülkenin söylemleri üzerinden savundu. "Bu bir gerçek" Biden, bunun üzerine, hastanenin "karargah" olduğunu ispatlayamayan İsrail'in eylemini savunarak şu iddiayı ortaya attı: Hamas, askerlerini ve karargahını hastanenin altında saklayarak savaş suçu işliyor. Bu bir gerçek. Olan bu. "İsrail büyük sayıda askerle gitmedi" İsrail'in yaptığını "baskın" olarak nitelemeyi reddeden Biden, şu ifadeleri kullandı: İsrail (hastaneye) büyük sayıda askerle gitmedi, burayı basmadı, her şeyi dağıtmadı. Sadece silah taşıyan askerlerle buraya girdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.