Hava Durumu

#Son Dakika Haberleri

Yeni Marmara Gazetesi - Son Dakika Haberleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Son Dakika Haberleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Mevsim Geçişlerinde Çocuklarda İshale Dikkat Haber

Mevsim Geçişlerinde Çocuklarda İshale Dikkat

Çocuklarda ishalin en sık nedeninin virüsler olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, “İshal, daha çok mevsim geçişi dönemlerinde gözlenir. Sulu kakaya; ateş, kusma, karın ağrısı ve iştahsızlık da eşlik edebilir. Bakteri ve parazitlerin sebep olduğu ishaller mikrobun bulaştığı yiyecek-içecek veya temas etmiş ellerin ağıza götürülmesi ile bulaşır. İshal sık karşılaşılan ve nadiren ciddi seyreden bir hastalık olmakla birlikte küçük bebeklerde ateş ve kusmanın eşlik ettiği durumlarda çocuk doktoruna başvurmak oldukça önemlidir” dedi.  Liv Hospital Samsun Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, mevsim geçişlerinde çocuklarda sıklıkla görülen ishal konusunda açıklamalarda bulundu. Çocuklarda ishalin en sık nedeninin virüsler olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Çebi, “İshal, daha çok mevsim geçişi dönemlerinde gözlenir. Sulu kakaya; ateş, kusma, karın ağrısı ve iştahsızlık da eşlik edebilir. Bakteri ve parazitlerin sebep olduğu ishaller mikrobun bulaştığı yiyecek-içecek veya temas etmiş ellerin ağıza götürülmesi ile bulaşır. Virüslerin sebep olduğu ishaller temas ile kolayca bulaşabilmektedir. İshal sık karşılaşılan ve nadiren ciddi seyreden bir hastalık olmakla birlikte küçük bebeklerde ateş ve kusmanın eşlik ettiği durumlarda çocuk doktoruna başvurmak oldukça önemlidir” diye konuştu.  "Belirtiler bir veya iki gün sürebilir”  Çocuklarda ishalin genellikle 24-48 saat içinde düzelen kusma atağı ile başladığını belirten Uzm. Dr. Çebi, “Belirtiler bir veya iki gün süren hafif ishal ve bulantıdan, birkaç gün süren şiddetli ve bol sulu dışkılamaya kadar değişkendir. İshal, genellikle 24 saat içinde en az üç kez gözlenen yumuşak kıvamlı veya sulu dışkılama olarak ifade edilmektedir” şeklinde konuştu.  "Yüksek ateş görülebilir"  Uzm. Dr. Çebi, çocuklarda ani başlangıçlı ishalin yaygın belirtileri ile ilgili şunları söyledi: " Yumuşak kıvamlı veya sulu dışkılama, dışkılama ile rahatlayan ve kramplar halinde gelen karın ağrısı atakları, bulantı ve kusma, yüksek ateş, kas veya baş ağrısı. Yumuşak kıvamlı dışkılama, bağırsaklar normal düzenine dönmeden bir hafta kadar daha sürebilir. Bazı çocuklar, akut ishalden sonra zaman içinde düzelen geçici bir laktoz intoleransı geliştirirler; bu durumda süt içtikten veya süt ürünleri tükettikten sonra yumuşak kıvamlı dışkılarlar. İdrar çıkışında azalma, ağız kuruluğu, gözyaşında azalma, göz kürelerinde çöküklük, halsizlik ve huzursuzluk sıklıkla gözlenebilen dehidratasyon belirtileridir. Ancak, acil tıbbi yardım alma gereksinimi ifade eden uykuya meyilllilik, soluk veya alacalı bir cilt, soğuk el ve ayaklar, ıslak bez sayısında ciddi azalma, hızlı ve yüzeysel soluma gibi belirtiler dehidratasyonun şiddetli olduğunu göstermektedir” ifadelerini kullandı.  "Bol su tüketimi önemli"  Bol su tüketiminin öneminden bahseden Uzm. Dr. Çebi, “Çok sulu sümüksü ve kanlı dışkı, siyah-katran rengi dışkı, idrar yapamama ya da idrar renginde kırmızılık önemlidir. Bu durumu çocuk doktorunuzla mutlaka görüşmelisiniz. Evde bol su ve anne sütü ile sık besleme uygulanmaktadır. Şekerli, yağlı salçalı gıdalar verilmemelidir. Yağlı gıdalar, meyve suları ve çok şekerli içecekler ishali arttırabilir. İshale yönelik ilaç tedavisi doktorunuz önermedikçe gerekli değildir. Destek için doğal ya da ilaç formunda probiyotikler kullanılabilir. 1 yaşından küçük bebekler, kanlı ishal, kusma ağızdan beslenememe, uyuklama hali, halsizlik, ağız kuruluğu, idrarda azalma ve yüksek ateş durumunda hemen çocuk doktoruna başvurulmalıdır, gözetim altında tutulmalıdır" açıklamasında bulundu. 

Akdamar Adası'nın Gündüzü Ayrı Gecesi Ayrı Güzel Haber

Akdamar Adası'nın Gündüzü Ayrı Gecesi Ayrı Güzel

Van Gölü’nde bulunan her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan Akdamar Adası, badem ağaçlarının çiçek açmasıyla ayrı bir güzelliğe büründü.  Van’ın tarihi ve kültürel zenginlikleri arasında önemli bir yere sahip olan Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Van Valiliğinin katkılarıyla yapılan çalışma sonrası güneş enerji sistemi (GES) ile ışıklandırılan Akdamar Adası yeni görünümüyle göz kamaştırıyor. Bahar aylarıyla birlikte badem ağaçlarının çiçek açmasıyla gündüz ziyaretçilere görsel şölen sunan Akdamar Adası, gece ışıklandırmasıyla da yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oldu. Van’ın önemli tarihi mekanlarından biri olan, yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Akdamar Adası’nı ziyaret eden Van Valisi Ozan Balcı, yapılan restorasyon ve bakım çalışmalarını inceledi. Özellikle bahar aylarıyla birlikte badem ağaçlarının çiçeklerinin açmasıyla görsel bir şölen sunan adada, ziyaretçilerin daha güvenli ve konforlu vakit geçirmeleri için bir çok çalışma yapıldı. Vali Yardımcısı Furkan Duman’dan bilgi alan Vali.Ozan Balcı, Akdamar Adası’nın önemli bir değer olduğunu belirterek, “Van, tarihi, doğası, kültürüyle büyük bir zenginlik. Bunlardan en önemlisi de Akdamar Adası. Yerli ve yabancı turistlerin yoğun olarak ziyaret ettiği bir zenginlik. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Valiliğimiz işbirliği ile Akdamar Adası'nda restorasyon ve bakım çalışması yaptık. Bu kapsamda güvenlik yolları yaparak, deforme olan yolları onardık. Yürüyüş yollarını korkuluklarla güvenli hale getirdik. Akdamar Adasını aydınlattık. Adanın belirli yerlerine çeşmeler yaptırdık. Adanın birçok yerine kuş yuvaları bıraktık. Adanın bakımı yapıldı. İskele düzenlendi. Arıtmasını yaptık. Mescit ve WC’ler yenilendi Böylece yerli ve yabancı turistlerin daha güzel vakit geçirmeleri için güzel bir çalışma oldu. Emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum. Hemşehrilerimizi, yerli ve yabancı misafirlerimizi Van'ımızın tarihi ve kültürel güzellikleri ile özellikle de Akdamar Adası’nı ziyaret etmeye davet ediyoruz" dedi.  Bayramda Akdamar Adası ve ören yerlerine ziyaretçi akını  Van’da 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinde 17 bin 700 yerli ve yabancı turist Akdamar Adası ve kentteki ören yerlerini ziyaret etti. Van’ın müze ve ören yerleri, 9 günlük bayram tatili boyunca başta İranlılar olmak üzere ziyaretçi akınına uğradı. Eşsiz güzelliğiyle ziyaretçileri büyüleyen tarihi Akdamar Adası, her dönem olduğu gibi yine en çok ziyaret edilen yerlerden oldu. 12 bin kişi ile en fazla ziyaretçiyi Akdamar Adası ağırlarken ardından onu 3 bin kişi ile Van Müzesi takip ederken, 2 bin 700 kişi ise Van Kalesi'nin ziyaret etti. 

"Matiate Yer Altı Şehri" Gün Yüzüne Çıkarılıyor Haber

"Matiate Yer Altı Şehri" Gün Yüzüne Çıkarılıyor

GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından desteklenen, Midyat Belediyesi tarafından yürütülen "Matiate Yer Altı Şehri Projesi" ile Türkiye'nin en büyük yer altı şehirlerinden biri gün yüzüne çıkarılıyor.   Midyat'ta bulunan ve yaklaşık 50 bin kişinin yıllarca kapalı yaşayabilecekleri bir alana inşa edilen bu yer altı şehrinin turizme kazandırılmasıyla Mardin’in Midyat ilçesi adına önemli turizm destinasyonlarından biri olması öngörülüyor.  Matiate Yer Altı Şehri, Midyat Belediyesi tarafından 2019 yılında başlatılan temizlik çalışmaları ile gün yüzüne çıkmaya başladı. İlk başlarda sığınma amacıyla inşa edildiği düşünülen bu yer altı şehrinin, yapılan araştırmalar sonucunda barınma, soğuk hava deposu, ahır, gömü alanı, tapınak gibi çok farklı işlevler gördüğü ortaya çıktı.  Kazı ve temizlik çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte yer altı şehrinin içindeki tünellerin güvenli gezinti yollarına dönüştürülmesi, aydınlatılması ve havalandırılması, yönlendirme ve bilgilendirme tabelalarının yapılması, medeniyetlere ait buluntuların ortaya çıkarılması, yer altında saklı kalmış mekanların yeniden canlandırılması ve düzenlenmesi ile turizme kazandırılması amaçlanıyor. Bu çalışmalar sonucunda çok sayıda ziyaretçiye ev sahipliği yapması beklenen Matiate Yer Altı Şehri’nin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi kültür ve turizmi adına önemli bir durak olması hedefleniyor. 

Kadın Muhtar, İkinci Adaylığında 25 Yıllık Muhtarı Devirdi Haber

Kadın Muhtar, İkinci Adaylığında 25 Yıllık Muhtarı Devirdi

Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde ikinci adaylığında muhtar seçilen Çiçek Gözen, 25 yıllık muhtarı devirerek göreve başladı.   Şeyh Şamil Mahallesi’nde önceki dönem muhtar adayı olan 58 yaşındaki 4 çocuk annesi Çiçek Gözen, seçimi kaybetmesine rağmen pes etmeyip çalışmalarına başladı. 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde tekrar aday olan Gözen, en yakın rakibi 25 yıllık muhtarı, 1200 oy fark atarak devirdi.  2’si kadın, 6 erkek azasıyla göreve başlayan Gözen'in, muhtar olunması mahalledeki kadınları sevindirdi.  Çiçek Gözen, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine, Şeyh Şamil Mahallesi’nde ikamet ettiğini, ev hanımı olduğunu ve ticaretle uğraştığını söyledi. Geçen dönemde muhtar adayı olduğunu hatırlatan Gözen, çok güzel gittiğini, bir talihsizlik yaşanıp çok az farkla kaybettiğini ifade etti.  “Bırakmadım, pes etmedim, yoluma devam ettim, bu dönem yine aday oldum” diyen Gözen, “Çok büyük bir farkla, 1200, önceki muhtarımız Mehmet Kızıltepe 25 yıllık muhtardı, kazandık. Altı erkek, tek kadın aday bendim. Doğuda kadınları biraz yadırgıyorlardı, ‘kadın nasıl aday olur, nasıl muhtar olur.’ İnşallah kadın muhtarlar daha da çoğalır. Sadece evde oturup yemek yapmak, temizlik yapmak olmasın. Allah’ın izniyle daha iyi yerlere varırız. Kadınlar, her alanda olsunlar. Kadınlar, her yerde, her alanda olsun. Bunu istiyoruz, bunu diliyoruz” dedi.  Şeyh Şamil Mahallesi’nde yaklaşık 21 bin seçmen olduğunu aktaran Gözen, “Kullanılan oy sayısı 10 bin civarıydı. 3 bin 250 oy ile seçildim. Azalarım, 2 bayan, 6 da erkek. Mahallede genelde kadınların işi düşüyor. Kadın muhtar olunca, kadınlar istedikleri saatte gelip derdini, sorunlarını anlatabiliyor. Ama erkek olunca ister istemez çekindikleri de oluyor” diye konuştu.  4 gündür mesai başladığını kaydeden Gözen, “Bayanlar geliyor, yıllardır söylemediklerini söylüyor. Bugün bir bayan geldi şaşırıp kaldım. Kadının her yeri yara bere içinde. Ama gelip kimseye anlatamıyor derdini. Yardım istedi, Allah’ın izniyle elimden geleni yapacağım. Bu tür durumlarda kadının muhtar olması anlıyor” şeklinde konuştu.  Mahalle sakini Sozdar Sarıca, çok memnun olduklarını, bayan muhtar olmasını çok istediklerini dile getirdi. Yaklaşık 3-4 yıldır mahalleye taşındıklarını belirten Sarıca, “Benim işim oluyor muhtarlıkta. Erkekler genelde çok fazla gelip gidemiyor. Onun için bayan olmasını istiyorduk. Özelikle ablaya verdik, oylar topladık. Bayanların işi bir tek ev işleriyle kalmasın, her yerde olsunlar” dedi. 

Bu Okulda Babalar da Doğuma Hazırlanıyor Haber

Bu Okulda Babalar da Doğuma Hazırlanıyor

Kocaeli Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi, gebe okuluyla baba adaylarının bakış açısını değiştiriyor. Baba adayları eşleriyle katıldıkları eğitimde, doğum öncesi ve sonrasında annelere nasıl davranması gerektiği konusunda bilinçlenerek doğuma hazırlanıyor.   Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi, Sağlık Bakanlığı koordinesinde anne adaylarına eğitim vermek amacıyla açtığı gebe okuluna baba adayları da dahil etti. Bir ay önce eşleriyle eğitimlerine başlayan baba adayları, doğum öncesi ve sonrasında yapılması gerekenler hakkında bilgileniyor. Eşlerinin daha sağlıklı ve rahat doğum geçirmesi için bilgilenen adaylar, annelere psikolojik olarak nasıl yaklaşmaları konusunda da eğitim alıyor. Adeta eşleriyle doğuma hazırlanan baba adayları, bakış açılarının değiştiğini, tüm baba adaylarını eğitime katılmaları konusunda tavsiyede bulundu.  Ücretsiz olarak verilen eğitimde fizyoterapist, psikolog, anestezi hekimleri, ebe ve hemşirelerle program sürdürülüyor.  "Erkekler olarak eşlerimizin doğum süreci konusunda tecrübesiziz"  İlk defa baba olma deneyimi yaşayacak olan Osman Sav, “Eşimin ilk hamileliği. İkimizde çok heyecanlı ve tecrübesiziz. Böyle bir eğitimin olması bizim için çok iyi oldu. Zaten istekliydim, gönüllü olarak geldim. Erkekler olarak eşlerimizin doğum süreci konusunda tecrübesiziz. Kendi adıma konuşmak gerekirse hiçbir bilgim yok, ne yapacağımı bilmiyordum. Her şeyi öğrenince hem kendinize hem de eşinize güven sağlıyorsunuz. Daha rahat bir hamilelik geçirmek için eğitim çok önemli. Herkesi eğitime bekliyorum" dedi.  2.5 aylık hamile olan Şule Sav, "Tecrübemiz olmadığı için bizim için çok artıları olan program oldu. Bu süreçte eşimin yanımda olması beni motive etti. Eğitime gelmesi için eşimi davet ettiğimde gelmem demedi ama bundan sonra fikirleri olumlu yönde değişmiştir" diye konuştu.  "Gebe okulu sayesinde ilk doğum sürecini çok rahat geçirdim"  5 aylık hamile olan Melike Yazıcı, “Hamilelik sürecinde sevinçle beraber kaygılar oluşmaya başlıyor. ‘Doğumum nasıl geçecek, doğum sırasında bir şey olacak mı, sonraki süreç ne olacak?’ diye kafamızda sorular oluşuyor. Gebe okulu bu soruların hepsine cevap veriyor. Gebe okulu sayesinde ilk doğum sürecini çok rahat geçirdim. O yüzden anne adaylarına tavsiyem kesinlikle gebe okuluna gelin" şeklinde konuştu.  "İlk başta her şey kolay geliyor ama eşimin yaşadığı sıkıntıları görünce bakış açımız değişiyor"  Eşiyle eğitime katılan Hüsnü Yazıcı, “Eşimin duygusal olarak yaşadığı dönemde ona destek olabilmek adına Sağlık Bakanlığı’nın düzenlemiş olduğu eğitime katıldım. Bu süreçte eşime verebileceğim maksimum desteği vermeye çalışıyorum çünkü yaşadığı süreci nasıl olduğunu biliyorum. Çocuklarımıza verebileceğimiz en güzel miras eğitimdir. Eğitim de ailede başlar. Ailenin başlangıçta eğitilebileceği en güzel yer de gebe okuludur. Gebe adaylarını ve eşlerini gebe okuluna gelmelerini tavsiye ediyorum. Çekinecek hiçbir şey yok. Erkekler doğum sürecinde eşlerine içgüdüsel olarak destek oluyorlar ama içgüdüsel olarak davranmak yetmiyor. Bazen bilmemiz gereken konular var, bu eksiklikleri tamamlamak adına destek almamız gerekiyor. Bu desteği de aldığımız en iyi yer sağlık kuruluşlarıdır. İlk başta her şey kolay geliyor ama eşimin yaşadığı sıkıntıları görünce bakış açımız değişiyor" ifadelerini kullandı.  "Tüm baba adaylarına eğitimi tavsiye ediyorum"  Eğitime katılan Selçuk Karadağ, "Eğitim sayesinde normal doğumun kolay olacağını düşünüyorum. Bu eğitimlerin daha genişleyici şekilde tüm hastanelerde uygulanmasını faydalı olacağını düşünüyorum. Eşim bana eğitime katılma teklifinde bulunduğunda ilk başta olumlu veya olumsuz bir tavrım olmadı. Ancak eğitime katıldıktan sonra çok faydalı olduğunu fark ettim. Tüm baba adaylarına eğitimi tavsiye ediyorum" dedi.  2.5 aylık hamile olan Zülfiye Karadağ ise "İlk doğumumu sezaryen oldum. İkinci bebeğimi normal doğurabilmek açısından eğitimlere katıldık" diye konuştu.  "Gebelerimize hem psikolojik hem de fiziksel anlamda sağlıklı şekilde doğuma hazırlıyoruz"  Kadın Hastalıkları Doğum Uzmanı Doktor Selçuk Topçu da, “Eğitimlerimizin mahiyeti gebelerimize hem psikolojik hem de fiziksel anlamda sağlıklı şekilde doğuma hazırlamaktır. Eğitimlerin doğum süreci ve sonrasında çok önemi var. Anne adayları yeterince stres ve sıkıntı yaşıyor. Özellikle ilk doğum yapacak hastalarımız doğum eylemi hakkında çoğu zaman herhangi bilgiye sahip olmayabiliyor. Adaylarımızın bu sebeple gebe okulunda aldığı eğitimler oldukça faydalı bilgiler içermektedir. Bu eğitimi almış kişiler gebelik sürecinde nasıl davranması gerektiğini öğreniyorlar" şeklinde konuştu.  "Verdiğimiz eğitimlerle normal doğum oranımız sezaryene göre artmaktadır"  Operatör Doktor Esra Yıldız ise, "Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, “Gebe okulumuz sadece ilk doğumlar için değil, ikinci, üçüncü doğumları olanlar için de çok iyi eğitim. Tüm anne adayları her doğumda farklı deneyimler yaşamaktadır. Sezaryen isteyip de eğitimlerimiz sonrasında normal doğum yapan çok hastamız var. 'Ben çocuk doğuramam' diyen sonrasında, 'İyi ki doğurmuşum' diyen annelerimiz var. Verdiğimiz eğitimlerle normal doğum oranımız sezaryene göre artmaktadır" ifadelerini kullandı.  "Genelde bireysel eğitim veriyoruz"  Adaylara ders veren ebe Nurşah İnanlı, "Gebe okulu sadece doğum süreci için değil, gebelik düşünen veya gebelik süreci yaşayan ya da doğum sonrası süreçte emzirme problemi yaşayan kişilerin de başvurabileceği eğitim programdır. Gebe okulumuz anne dostu unvanını aldıktan sonra açıldı. Eşli gebe programı ise bir ay önce başladı. Talep her geçen gün artmaktadır. Hem mahremiyet hem de adaylarımızın rahatı açısından çift gelen adaylarımıza genelde bireysel eğitim veriyoruz" dedi.  "Gebe okulumuz 2008 yılında anne dostu hastane unvanını aldığımız zaman başladı"  Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Hediye Yurttaş ise "Adaylarımızın kaygılarını azaltmak ve heyecanlarına ortak olmak adına gebe okulu çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Doğum sonrasında da ekip arkadaşlarımızdan destek alınabilinmektedir. Gebe okulumuz 2008 yılında anne dostu hastane unvanını aldıktan sonra başladı. Daha sonra bebek dostu hastane unvanımızın eklenmesiyle çalışmalarımız hızlandı" diye konuştu.  "Okulumuzda yeniliklere devam etmekteyiz"  Eğitim hakkında bilgi veren hastane Başhekimi Uzman Doktor Sertan Acar, "Bölgemizde doğurganlık hızlarına bağlı olarak gebelerimize destek vermek, heyecanlarına ortak olmak amaçlı okulumuzda yeniliklere devam etmekteyiz. Uzun zamandır anne ve bebek dostu hastane olarak da bölgede vatandaşlarımıza desteğimiz devam etmektedir. Son bir ay içerisinde babaları sürece dahil ettik. Yoğun istek var. Psikolog, fizik tedavi, hekim, diyetisyen desteği ile beraber çalışmalarımız devam ediyor" şeklinde konuştu.  Kocaeli İl Sağlık Müdürlüğü de bakanlığın hayata koyduğu gebe okulları ile ilgili eğitim, teknik, donanım ve personelle ilgili desteğini sağlayarak bilinçli anne, babalar ve sağlıklı doğuma hazırlık konusunda çalışmalara destek vermektedir. 

İTO Başkanı Avdagiç’ten 4 Yapısal Reform Önerisi Haber

İTO Başkanı Avdagiç’ten 4 Yapısal Reform Önerisi

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “İnanıyorum ki ekonomik programın başarısı ve kalıcı tek haneli düşük enflasyon için yapısal reformları da yakında gerçekleştireceğiz. Özellikle 'vergileme, sanayinin rekabetçi dönüşümü, üretken finansman sistemi ve yatırım ortamının güçlendirilmesi' başta olmak üzere yapılacak yapısal reformlar ekonomimize taze güç verecektir" dedi.   İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Oda'nın Nisan ayı Meclis toplantısında iş dünyasının gündemindeki konuları değerlendirdi. 31 Mart mahalli seçimleri sonrası gerek ekonomi yönetiminin gerekse de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamaları önemli bulduklarını belirten Avdagiç, “Enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgusu, hem iç hem de dış piyasalar açısından hedefli mesajlardı ve bu mesajlar amacına ulaştı. Orta Vadeli Program’ın hedeflerine bağlılık ve yapısal reformlara vurgu da piyasaların güvenini pekiştirmesi açısından önemli bir işlev gördü" yorumunda bulundu.  31 Mart seçimlerinin ardından siyasetin önünü gördüğünü belirten Avdagiç, “Özel sektör de bundan sonraki dönem için en az siyaset kadar önünü görmek istiyor. Çünkü önünü göremeyen adımını atamaz. Aynı şekilde pusulası olmayan da açık denize yelken açamaz” ifadelerini kullandı.  Türkiye ekonomisinde özel sektör için de yeni bir süreç başladığını kaydeden Avdagiç, şöyle devam etti: "Belediye seçimlerini geride bıraktık ve seçim sonrası, dış dünyada yakından takip ettiğimiz gelişmeler dışında, tüm eforumuzu ve dikkatimizi ekonomiye vermiş durumdayız. En azından biz iş dünyası olarak bunu arzuluyoruz. Üçüncü çeyrekle birlikte enflasyondaki yavaşlamanın belirginleşmeye başlayacağını tahmin ediyoruz. Dış ticaret açığındaki daralma Mart ayında da devam etti."  "Hükümetin Ekonomik Programı kararlılıkla uygulamasını istiyoruz"  Osmanlı dönemi devlet adamı ve tarihçi Ahmet Cevdet Paşa'nın bir sözüne atıfta bulunan Avdagiç, "Ahmet Cevdet Paşa, Osmanlı İmparatorluğu’nun sanayileşmede niçin başarılı olamadığını analiz ederken, der ki, ‘bir ıslahat düşüncesinin, bir sanayileşme hamlesinin başarılı olabilmesi için üç unsur gereklidir: 'İlim, irade ve kudret' Yani ne yapılacağını bilmek, onu yapma kararlılığını göstermek ve onu yapabilme gücüne sahip olmak... Bu üç unsur bir iktidarda ya da bir yöneticide toplandığında, o kişi ıslahatı başarıyla yapar; eğer biri eksik kalırsa o iş aksar, diyor Cevdet Paşa. Türkiye o devirden bu devire, bu üç unsuru bir araya getirmekte hep güçlük çekti. Şimdi bu üç unsura sahibiz, o yüzden Türkiye ekonomisi için güzel bir başlangıç daha olacağına inanıyoruz. Çünkü gerek kamu, gerek özel sektör ve gerekse millet olarak ne yapacağımızı biliyoruz. Bunu yapmayı istiyoruz ve bunu yapacak güce sahibiz. Ekonomik Programı bu bilinç ve kararlılıkla hükümetin uygulamasını istiyoruz."  “Tüm toplumdan fedakârlık isterken, kamu birimlerinin bunun dışında kalması düşünülemez”  İTO Başkanı Şekib Avdagiç, kamunun harcama tasarrufuna dikkati çekerek, "Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in bütçe disiplininden taviz verilmeyeceği, kamunun tasarruf yapacağı ve ek bütçe kullandırılmayacağı açıklamasını önemsiyoruz. Tüm toplumdan fedakârlık isterken, kamu birimlerinin bunun dışında kalması düşünülemez. Eminim ki, kısa zaman içinde Türkiye, bu fedakârlıklarının karşılığını alacak, refahı tüm ülkeye yayacaktır" dedi.  Avdagiç, Meclis konuşmasında İsrail’in Gazze katliamıyla başlattığı sorunun giderek büyüdüğünü kaydetti. Şekib Avdagiç, "Maalesef ki, İsrail’in vahşeti, insanlığın vicdanını artık kanatmıyor, deyim yerindeyse yok ediyor" dedi.  Türkiye'nin bu aşamada çok ciddi bir karar alarak bazı malların İsrail’e satışına kısıtlama getirdiğini hatırlatan Şekib Avdagiç, "İTO olarak 6 aydır İsrail’in Gazze’deki insanlık dışı katliamını ve Filistinli masum insanlar ile çocukları açlığa mahkûm etmesini sonlandırma çabalarının karşılıksız kalması üzerine Türkiye’nin İsrail’e karşı yürürlüğe koyduğu ihracat kısıtlamasını önemli bir adım olarak görüyor ve destekliyoruz. Biz insanlığın öldüğü yerde ticaretin yaşamasının mümkün olamayacağına inanıyoruz. Türkiye’nin bu tavrının kalıcı ateşkes ve kesintisiz insani yardım için tüm ülkelerin ortak hareketine vesile olmasını diliyoruz" şeklinde konuştu. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.