Kimya Mühendisleri Odası 2. Başkanı Vedat Sezer: “MARMARA DENİZİ VE İZNİK GÖLÜ KORUNMALIDIR”

HABER / İSMAİL KEMAL KEMANKAŞ

 On’da Son Nokta Programının konuğu olan Sezer, kentleşmenin, sanayileşmenin ve göçlerin getirdiği sorunlardan, Marmara Denizinin kirlenmesine, İznik Gölü seviyesinin düşmesinden, yanıcı, parlayıcı, patlayıcı, zehirli gaz üretimi, depolanması ve kullanılmasına kadar birçok konuda çevresel uyarılarda bulundu. Türkiye ve Bursa’da acilen tehlikeli maddeler ve yanıcı kimyasallar envanteri çıkarılmasını isteyen Kimya Mühendisi Vedat Sezer, deprem gerçeği ile tehlikeli maddeler ve yanıcı kimyasallar arasındaki bağlantıyı vurgulayarak, çevre yasasının bir an önce uygulanmasını istedi.

   Gazeteci Cemal Kırgız’ın hazırlayıp sunduğu On’da Son Nokta Programının konuğu olan Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesi 2. Başkanı Vedat Sezer, çevre sorunlarının temelinde, kentleşme ve sanayileşmenin olduğunu ifade etti. “1960’larda, 1970’lerde tek katlı bahçeli apartmanlar, evler, mahallelere serpiştirilmiş üretim atölyeleri 1980, 1990 ve 2000’lerde yapı ve nitelik değiştirdi. Köyden kente göçler meydana geldi. Bitişik nizam yüksek katlı evler, oluşturulan sanayi bölgeleri ve göçler ve hazırlıksız alt yapı çevre sorunlarını ortaya çıkardı. Sanayi Bölgelerinin ilk dönem örnekleri güzel olsa da, yasal disiplin sağlanamadı. Islah sanayi bölgeleri, şehrin içine saçılmış kaçak sanayi bölgeleri, yanıcı, parlayıcı, patlayıcı üretim ve depolama alanları oluştu. Gelişmiş ülkelerde iç içe sanayi yok. Hele şehirle; evlerle, binalarla insanlarla bitişik kimya sanayi hiç bulamazsınız. Türkiye’de Bursa’da böyle değil” dedi.

   2022 yılında Türkiye’de 600, Bursa’da da 600’e yakın sanayi bölgesi yangını olduğunu anımsatan Kimya Mühendisi Vedat Sezer, milli servet, can ve mal kaybına vurgu yaparak, Türkiye’nin acilen tehlikeli maddeler ve yanıcı kimyasallar envanteri çıkarıp, bunu güncellemesi gerektiğini belirtti.

    “Küresel ısınma, bio çeşitlilik kaybı toprak ve su kirliliği ile su kıtlığı, gıda güvenliğimizi de tehdit ederken, DSİ verilerine göre İznik Gölü kıyısındaki bir firmanın yılda 1 milyon 458 bin ton metreküp su kullandığını, bu suyu da 120 ile 155 metre derinlikli kuyularla, stratejik yer altı sularından çektiğini anlatan Sezer, Gemlik’te ki bir başka sanayi kuruluşunun da derin deşarj sistemi ile bir saatte 5 bin 500 metreküp suyu çekerek, kendi sistemini soğutup ısınan suyu denize bıraktığını kaydetti. Klor, Fermaldehit ve birçok kimyasal madde kullanılmasının tehlikelerine de işaret eden Vedat Sezer, “Marmara Denizini, Gemlik Körfezini bırakın, Okyanus kıyısında bile bu yapılsa, suyun bir iki derece ısınması anlamına gelir. Bu da su yaşamını, deniz yaşamını yok eder. Deniz Dejarj sistemi uygulaması, kimyasallarla deniz suyunun ısıtılması, denizleri bitirirken, musilaj gibi kötü çevre sorunlarını da beraberinde getirmektedir” diye konuştu.

   İznik Gölü seviyesinin de giderek düştüğünü ve tehlikeli bir hale geldiğini açıklayan Kimya Mühendisi Vedat Sezer, TMMOB ve Kimya Mühendisleri Odası olarak bilimsel çalışmaları ve uyarıları kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceklerini belirtti. Deprem gerçeği ile Şehirle iç içe sanayi kuruluşları gerçeğini karşılaştıran Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesi 2. Başkanı Vedat Sezer, “Gemlik’te adı geçen sanayi kuruluşlarını gidip gördük. Bazıları fay hatları üzerinde kurulular. Kimyasal birçok yakıt tesisi, depolama alanları var. Ancak bu sanayi kuruluşlarının afete dirençli olmadıklarını biliyoruz. Kimyasal, yanıcı, parlayıcı, patlayıcı, zehirli gaz tesisleri sürekli kontrol, sürekli güvenlilik gerektiriyor. Bir de o bölgede birçok başka sanayi kuruluşunun yanı sıra Serbest Bölge var. Şimdi de TOGG Fabrikası kuruldu. Olası bir depremde, doğal afette ÇED raporlarını göstererek işin içinden sıyrılmak, yasal olarak olmadığı gibi ahlaken de mümkün olmayacaktır” dedi.

   Nilüfer Deresinin de kötü akmasını, kaçak sanayi siteleri, kaçak boyahaneler ve kaçak su kullanımına bağlayan Vedat Sezer, bilimsel ve teknik uyarılara önem verilerek, denetimlerin ve yaptırımların bir an önce hayata geçirilmesini istedi. Gemlik Şahinyurdu Köyü ile Orhangazi Fındıklı Köyü arasında bulunan yaklaşık 6 bin metrekarelik alana sahip orman arazisi üzerine alınan 4 yeni maden ocağı ruhsatını da, ÇED raporlarına istinaden olarak gördüğünü bildiren Sezer, bu raporlara olur veren mühendislere de ettikleri yemine sadık kalmalarını istedi. Çevre Yasasının siyaset ötesinde uygulanmasını da talep eden Vedat Sezer, “Marmara Denizi, İznik Gölü koruma altına alınmalıdır. Bu sadece Gemlik, Bursa, Mudanya Belediyelerinin sorunu değildir. Marmara’da kıyısı olan bütün kentlerin sorunudur. Yasa uygulanmalı, kaçak sanayi kuruluşları denetlenmelidir” diye konuştu.