Hava Durumu

TMMOB, Bursa'nın su sorununu konuştu

TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu, BAOB Ortak Salon'da 2. kez Su Paneli gerçekleşti.

Haber Giriş Tarihi: 17.05.2023 13:17
Haber Güncellenme Tarihi: 17.05.2023 13:17
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenimarmaragazetesi.com/
TMMOB, Bursa'nın su sorununu konuştu

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bursa İl Koordinasyon Kurulu, 9 konuşmacının yer aldığı Su Paneli'nin 2. kısmını BAOB Ortak Salonu'nda düzenlendi.

Gerçekleştirilen panele, Tekstil Mühendisi Uğur Onur Çinko, Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Engin Er, BTÜ, Mühendis ve Doğa Bilimleri Fakültesi, İnşaat Mühendisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Egemen Aras, BUÜ Mühendis Fakültesi'nden Prof. Dr. Taner Yonar, EMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Halil İbrahim Bakar, BTÜ Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Volkan Müftüoğlu, Makina Mühendisi Uğur Kümük ve Mimar Nizamettin Kaya konuşmacı olarak katıldı. 

Bursa'nın an problemlerinden birinin konuşulacağının altını çizen Tmmob Bursa İl Koordinasyon Kurulu Genel Sekreteri Şirin Rodoplu Şimşek, "Su Paneli programın ilkini yapmıştık ancak deprem felaketi nedeniyle 2'ncisini bugüne kadar ertelemek zorunda kaldık.  Şimdiden barajlarımız dolmuşta olsa maalesef önümüzde iyi yönetemediğimiz için su krizi kapıda bekliyor" dedi.

"İLK FORUMDA POTANSİYELİ GÖRDÜK"

Fikir birliğine vardığımız konulardan bir tanesi olan kentsel dönüşümü konuşacağız. Bu kentin ana konuları belli su ile başlayıp, deprem ile devam edeceğiz. Burası çok kıymetli uzmanların ve hocaların olduğu bir kurum. Su Paneli'nin 1' bölümünde  suyun varlığını tartışmıştık. Suyun Bursa'da ki yönetimine doğru nasıl bir çalışma içerisinde olduğunu aktarmışlardı. 

İlk forumda potansiyelimizi gördük ve forum 2'de de ne yapılması gerektiği konusunda uzmanların görüşleriyle ele alacağız. Forum kısmını heyecanla bekliyoruz. Sonuçları kamuoyuyla da paylaşacağız" ifadelerini kullandı.

Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Engin Er'in konuşmasından satır başları şöyle; 

Bugün suyla ilgili bir toplantı düzenledik. Yoğun bir yağış var dışarıda. Şimdi su dediğimiz zaman önce yüzey sularına sonra yeraltı sularına bakmamız lazım. Yüzey sularıyla ilgili maalesef Bursa çok kötü yönetiliyor ve çok kötü bir idaresi var. Artık bizim Nilüfer şehrin içerisinden geçen Nilüfer suyundan bahsedildiği zaman neredeyse orada, neredeyse oraya teknik geziler düzenlenecek hale geldik. Yani temiz su bak burada var. Yani şehrin içerisinde hiçbir temiz su göremiyoruz. Bak temiz su bu, var diyerekten yürüyüş yolları düzenleniyor, oralara girer hale geldi. Halbuki bizim bu konuyla yapabileceğimiz çok şeyler var. Mesela Nilüfer Çay'ını mutlaka temiz su akmasını sağlamak için bütün akademik odalar ve yerel dairelerle beraber bu konuyla ilgili bir gayretimizin olması lazım. Yani bütün bulduğumuz pislikleri Nilüfer Çayı'yla temizletme durumundan çıkmamız lazım.  Uludağ'dan gelen başka kaynaklarımız var. Bu kaynaklarımız da olduğu gibi denize gönderiyoruz. Bunların da artık  denizlere bu şekilde gitmesini engelleyerek ya yeraltı su ya da işte  su amacıyla kullanılan mesela  tarımsal amaçla, içme suyu, depresyonla ilgili sular olarak muhafaza edilmesini, en azından ya bir gözetme gibi ya da yeraltı sularının gibi boşa gitmesini engelleyen çözümleri bizim bulmamız lazım. 

"KONUNUN YERALTI SULARINA GELMESİ LAZIM"

Birinci önceliğimiz yüzey sınırları olması lazım. Mutlaka bunları kendi haline bırakmamız lazım. Bizim onlara müdahale etmememiz lazım. Bursa için bir yüz karasıdır. Mutlaka bu işin içerisine hep beraber olmamız lazım. Yani konunun daha çok yeraltı tutlarına gelmemiz lazım. Niye? Çünkü yüzey sularıyla ilgili biliyorsunuz yağışlar olmadığı zaman biz hemen yeraltı sularıyla ilgili oradan kaynakları kullanıp temel ihtiyacımız olan  içme suyunu biz buralardan sağlamaya çalışıyoruz ama görüyorsunuz ki yeraltı suları  Bursa'nın birçok yerinde birazdan hocalarımız da anlatırlar. Yeraltı suları  artık yerin daha da altında hale geldi. Mesela Gürsu'da 7-8 metrede yer kapsülü varken 240 metre sondajlar açılır hale geldi. 150 metrenin altında sondaj açılmıyor. Parantez içinde söylüyorum başından tutan sondajların hepsi de kaçak açıldı. 

"YEREL YÖNETİCİLER 'BANA NE BENİ İLGİLENDİRMEZ' DİYOR"

OSB'liler şu anda belki de anlatacağım ama yeraltı sularıyla ilgili açılan, kullanılan ne kadar sanayi ilerlerse ilerlesin bütüncül bir bakış açısı olmadığı müddetçe maalesef yerel idareciler bize konuyu anlattığımız zaman da 'bizi ilgilendirmez' diyor. Bakın bunu bir yerel derginin ağzından duydum. Diyor ki 'bana ne ya tekstilcinin derdi'. Halbuki biz dediğimiz insana yeraltı suyuyla da ilgili  tarımsal suda sulamayla da ilgili, fabrikalarla da ilgili bütün sorumluluk bütünlüğü ele alan bir yaklaşım açısından olması gerektiği diye düşünüyorum. Tıpkı yeraltı sularında olmadığı gibi kaynaklar da olmadığı gibi depremsellikte olmadığı gibi maalesef böyle bir bütüncül sahiplenme veya yaklaşım yeraltıları içerisinde de yoktur. Yeraltı sularında biliyorsunuz 167 sayılı kanunla diğer hafta sularının 10 metreyi geçen bütün kuyular Devlet Su İşleri'nin yetki ve tasarrufu altındadır. Yani devralan işlemden izin almadan bu işlerle ilgili bir çalışma yapamazsınız bekliyor" dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.