
Bursa'nın hızla gelişen ilçesi Nilüfer'de, modern yaşamın ve kentleşmenin simgesi haline gelen milyon dolarlık gökdelen, rezidans ve markalı kafelerin tam ortasında, hala üretimin yapıldığı buğday tarlası, sadece toprakla kurulan bağın değil; aynı zamanda tarımın geleceği için verilen sessiz bir mücadelenin de simgesi haline geldi.
Yaklaşık 5 dönümlük buğday tarlasının çevresinde yükselen binalar ve ünlü markaların kafe ve restoranlarıyla 23 Nisan Mahallesi, Bursa'nın en gözde yerleşim alanlarından biri. Lüks gökdelenlerin tam ortasında kalan ve imarlı dönümü 25-30 milyon lira olan alanda halen tarımsal üretime devam eden üreticiler, 5 dönümde ekili alandan yaklaşık 3 ton buğday elde edip, kilosunu 13 liradan satarak 39 bin lira gelir sağlamayı hedefliyor.
Bursa yoğun göç alıyor TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Dr. Fevzi Çakmak, Bursa'nın yoğun göç alan bir kent olduğunu vurgulayarak, hızlı sanayileşme, iş imkanları gibi etkenlerin göçü artırdığını anlattı. En fazla göçün, sanayileşme ve konut baskısının Nilüfer'de olduğuna dikkat çeken Çakmak, "Nilüfer'in en gözde yerlerinden birindeyiz. Burada gökdelenler, lüks konutlar arasında kalmış 5 dönüm alanda buğday üretmeye, tüm baskılara direnmeye çalışan bir çiftçinin çabasına şahit oluyoruz. Bu bölgede arazi fiyatları çok yüksek. İstese bu araziden daha büyük paralar kazanabilir." dedi. Pandeminin tarımın önemini ortaya çıkardığını belirten Çakmak, "Hepimiz yaşayarak gördük. Ukrayna'dan gelecek ayçiçeği yağı gemilerini, tahıl gemilerinin yolunu gözledik. Pandemi geçti hepsini unuttuk. Tarım alanlarını ve çiftçimizi yok saymaya başladık. İmarlı ve kaçak yapılarla tarım arazilerimiz yok oluyor. Bunu en çok Nilüfer'de görüyoruz. Son 17 yılda önemli bölümü Nilüfer'de olmak üzere Bursa'da toplam tarım alanlarının yüzde 12'si, yani 51 bin hektar üzerinde bir alanı kaybettik. Bu yaklaşık 72 bin futbol sahasına denk geliyor."