
Bu sendrom, otizm spektrum bozukluğu olan bireylerde daha yaygın görülse de, her otizmli bireyin savant yeteneklerine sahip olmadığı gibi, savant sendromuna sahip her birey de otizm spektrumunda yer almaz.
Erkekler arasında daha yaygın olan bu sendrom, kişinin doğuştan gelen veya yaşamın ilerleyen dönemlerinde, örneğin bir kaza sonucu beyin hasarı sonrasında ortaya çıkabilir. Bu bireyler, genellikle normalden farklı, çok özel yeteneklere sahiptirler; bu yetenekler çoğunlukla tek bir alanda olağanüstü düzeydedir ve genel zekâ düzeyleri bu alanın dışında ortalama veya ortalamanın altında olabilir.
Savant sendromlu bireylerin sahip olduğu yetenekler genellikle matematiksel hesaplamalar, müzikal beceriler, sanatsal yetenekler, dilsel yetenekler, mekanik veya uzamsal yetenekler gibi spesifik alanlarda yoğunlaşır. Bu bireylerin yetenekleri, ayrıntılı ve karmaşık bilgileri işleme, ezberleme ve yorumlama konusunda olağan insan yeteneklerinin çok ötesindedir.
Savant sendromunun arkasındaki mekanizma tam olarak anlaşılamamış olmasına rağmen, bazı teoriler, beyindeki belirli hasarların veya işlev bozukluklarının, beyin kapasitesinin diğer alanlarında telafi edici bir artışa yol açabileceğini öne sürer. Bu, beynin bazı bölümlerindeki hasarın, diğer bölümlerin daha fazla gelişmesini ve bu alanda olağanüstü yeteneklerin ortaya çıkmasını sağlayabilir.
Savant sendromlu bireyler, yeteneklerini nasıl edindiklerini genellikle açıklayamazlar; bu yetenekler doğal olarak gelir ve çoğu zaman özel eğitim veya pratik gerektirmez. Bu yeteneklerin varlığı, beynin karmaşıklığı ve insan zekâsının çeşitliliği hakkında önemli soruları gündeme getirir.
Bu sendrom, aynı zamanda, insan zekâsı ve yeteneklerinin sınırları üzerine düşünmemize sebep olurken, beyin hasarı veya bozuklukları sonucu ortaya çıkan olağanüstü yeteneklerin, beynin adaptasyon ve telafi mekanizmaları hakkında daha fazla bilgi edinmemizi sağlar. Bu durum, nörobilim ve psikoloji alanında, beynin gizemlerini çözme yolunda önemli bir araştırma konusudur.