Hava Durumu

BUSAT Başkanvekili Prof. Dr. Sedat Demir: “Türkiye sağlık turizmi açısından cazip hale geldi”

On TV ekranlarında yayınlanan ve Gazeteci/Yazar Mehmet Çetinkaya’nın sunduğu On’da Gündem programına BUSAT Başkanvekili İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sedat Demir konuk oldu. Programda Bursa’da sağlık turizmi hakkında konuşuldu.

Haber Giriş Tarihi: 10.10.2021 15:38
Haber Güncellenme Tarihi: 10.10.2021 15:38
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenimarmaragazetesi.com/
BUSAT Başkanvekili Prof. Dr. Sedat Demir: “Türkiye sağlık turizmi açısından cazip hale geldi”

ÖZEL HABER/Ravşan ALİOĞLU

Sağlık turizminin Türkiye’de son on yılda fark edilen bir değer olduğunun altını çizen BUSAT Başkanvekili Prof. Dr. Sedat Demir “Türkiye’nin eski dönemlere göre artık dünyanın en ileri ülkeleriyle rekabet edebilir bir sağlık sistemine ait olduğunu görüyoruz. 2005’li yıllardan itibaren yurtdışından insanların Türkiye’ye gelip tedavi olabileceği düşüncesi hakim olmaya başladı. Bursa Sağlık Turizmi Derneği’nin on yıl önce kurduk.

O zamanlar sağlık turizmi Türkiye’de yapılabilir mi düşüncesi içerisindeydik. Yerel yöneticilere, paydaşlara, turizm firmalarına sağlık turizmini anlattık ve giderek artan sayıda bir hasta akışı başladı. Pandemi dönemine kadar Türkiye’nin yıllık 600 bin sağlık turisti sayısı vardı. Pandemi dönemi her şeyin alt üst olduğu bir dönem. Yeniden sağlık turizmini canlandırmak için yoğun gayret içerisindeyiz. BUSAT olarak on yıl içerisinde çok sayıda çalışma yaptık ve sağlık turizminde gelişme oldu” dedi.


“Medikal turizmde dünyada ilk beşteyiz”
Sağlık ve turizmde neredeyiz ve neler yapabiliriz çalışmasını doğru yapılması gerektiğine değinen prof. dr. Sedat Demir “İnsanların yurtdışında tedaviye gitmesinin çeşitli nedenleri vardır. Öncelikle tedavi maliyetlerinin uygun olmasıdır. Kendi ülkelerinde bu tedaviyi karşılayacak altyapının olmamasıdır. Biz birçok tetkiki Türkiye’de gününde yapıyoruz. Bizim birkaç gün içerisinde randevu verdiğimiz ve çok büyük kalitede yaptığımız tetkik veya tedavi Avrupa’da haftalar, aylar süren randevularla yapılabiliyor. Bunlar sağlık turizminde neden yurtdışına çıkıldığının göstergeleri.

Bunun sebeplerinden biri de insanların kendi ülkelerinde yaptırmak istediği birtakım tedavilerin yasal olmaması. Türkiye’de tedavi maliyetleri Avrupa’nın dörtte biri fiyatına. Hizmete ulaşmada hiçbir sıkıntı yok. Teknolojik anlamda dünyanın hiçbir ülkesinden geride değiliz. Türkiye sağlık turizmi açısından cazip hale geldi. Fakat bizim maalesef Türkiye ve Bursa’da hala yeterince farkına varamadığımız çok ciddi termal alan, yaşlı turizmi, engelli turizmi gibi potansiyel alanlar da var sağlık  turizminde. Medikal turizmde dünyada ilk beşteyiz. Yirmi yılda kat edilen noktayı gördüğümüz zaman gurur duyuyoruz ama diğer taraftan hala kat edilecek alanlarımız da var. İleri yaş bakımı dünyada çok maliyetli işler ama Türkiye’de biz bunu çok daha uygun maliyette yapabiliriz.

Bursa bu açıdan çok şanslı bir şehir. Çok ciddi termal kaynakları var, çok güzel bir doğası var. Bugün için Türkiye’de daha çok medikal turizm yapıyoruz. İnşallah ilerleyen süreçte sağlık turizminin diğer bileşenleri olan termal turizm, yaşlılık turizm, engelli turizmi gibi alanlarda da ülkemizin önünün çok açık olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.


“Türkiye büyük bir sınav verdi”
Pandemiden sonra yeni normal düzenin yavaş yavaş oluştuğunu belirten prof. dr. Sedat Demir  “Pandemiyi yaşayana kadar biz sağlık sistemimizin gücünü biliyorduk. Bu ciddi bir test oldu. Bu testi yaparken biz de diğer Avrupa ülkeleri gibi yolda kalabilirdik. İspanya, İtalya, Fransa gibi Avrupa ülkeleri sınıfta kaldılar. İnsanlar huzurevlerinde kaderlerine terk edildiler, tedavi ulaşamadı. Türkiye’de bu kadar ağır sayılara rağmen bir buçuk yıldır tedaviye ulaşamadığı için kaybedilmiş hastamız yok. Sağlık Bakanlığı tek tek bütün hastaları takip etti. Hiçbir hastamızı solunum cihazına bağlayamadığımız için kaybetmedik.

Türkiye büyük bir sınav verdi. Türkiye, pandemi döneminde sağlık alanında gücünü gösterdiği için sağlık turizminde çok daha popüler hale geldi. Pandemi bittikten sonra Türkiye’nin daha önce aldığı hasta sayılarının birkaç katını alacağına eminim. Pandemi sonrasına hazırlıklı olmamız lazım. İl Turizm Kurulumuz ile pandemi sonrası neler yapılabileceğine dair bir rapor hazırladık. Bakanlıklarımız güzel uygulamalar yapıyorlar. Sağlık Bakanlığı uygulamaları ile pandemi güvenli hastaneleri ve pandemi güvenli uygulamaları oluşturuldu. Turizm Bakanlığı, turizm tesislerine pandemi güvenli tesis diye belgeler vermeye başladı.

Oradaki kriterlerin yüzde yüz uygulanabildiğini iddia etmek doğru değil ama insan faktörü ister istemez bir yerde ayağınızı kesiyor. Şu anda Bursa’da da güvenli turizm belgesi alan çok sayıda otel var. Diğerleri de belgelerini almak için çalışmalarını bitirmek üzereler. Bu çalışmalar bittiğinde Türkiye’de de Bursa’da da çok ciddi bir turizm potansiyeli bizi bekliyor. Pandeminin şekli çok karışık. Bu virüsün karakteri bildiğimiz virüslere benzemiyor. Yine de bu işin çok da uzun sürmeyeceğini ümit ediyoruz” şeklinde konuştu.


“Bursa’da şehirleşme sorunu var”
Turstlerin hangi beklentilerle başka yerlere gittiğine dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen prof. dr. Sedat Demir “Değişik platformlarda Bursa’da turizmin neden gelişmediğini konuşuyoruz. Dünyanın başka yerlerine giderken oraları görmek için gidiyorsunuz. Bursa maalesef Türkiye’nin birçok şehrinde olduğu gibi doğru şehirleşmeyi yapamadı ve son dönem belediye başkanlarımızın yoğun gayretlerine rağmen hala yapamıyoruz. Bir şey yanlış inşa edildiği zaman onu yıkıp yeniden yapmak çok zor. Zamanında yöneticilerimizin vizyonu olsaydı Bursa şehirleşirken bu şehre ne oluyor diye bakarlardı.

Venedik, Paris, Roma deyince kafanızda bir fotoğraf canlanıyor ama Bursa deyince bu kadar tarihi zenginlik olmasına rağmen fotoğraf canlanmıyor. Turizm anlamında büyük sıkıntı var. Bursa deniziyle, dağıyla, yeşiliyle çok güzel bir şehir. Çok güzel bir termal kaynağımız var, tarihi dokumuz var. Bursa kültür turizminin de bir merkezi olabilir ama burada şehirleşme ile ilgili ciddi bir sorun var. Öncelikle Bursa merkezde Bursa fotoğrafını çıkartmamız lazım. Ulu cami, Kozahan kayboldu gitti. Hanların içerisinde hep lokanta restoranlar var. Bunları bu şekilde yapmak doğru değil. Cumalıkızık’ta her yerde tezgah var.

Tarihi yerler panayır alanına dönmüş. Turist çekebilmek için öncelikle turistin görmek isteyeceği alanlar oluşturmamız lazım. Termal turizmle ilgili kaplıca, hamam kültürüne geçemedik. Sağlık turizminin diğer alanlarında yeni yatırımlar geliştiremedikçe elimizdeki imkanları kullanamıyoruz. Bursa’nın tesislerinin çoğu eskidi, yenilerine ihtiyacımız var. Bursa sağlık turizminin başşehri olabilir, bu uzak bir hayal değil. Bazı tarihi güzellikleri olan yerlere gidiyorsunuz, kendinizi üç yüz yıl öncesinde hissediyorsunuz, trafik yok, binalar çok iyi korunmuş biçimde oluyor. Eski şehirlerde bir tane bile çivi çaktırmıyorlar. Ulu caminin dibine üç katlı bir apartmanı kim diktirdi? Ulu caminin manzarasını kim kapattırdı? Ulu caminin o taraflarında neler varsa yıkılsın diyorum.

Yıkılsın derken o insanlar zarara uğrasın anlamında söylemiyorum. Onların zararları karşılanacak şekilde yıkılmalı. Tabi bunu yapabilmek için hangi belediyenin maddi gücü ne kadar yetebilir? Bursa’da otel yatırımına ihtiyaç var ve maalesef elimizdekini yeterli olarak kullanamıyoruz. Otellerdeki doluluk oranı bir zamanlar yüzde otuza kadar düşmüştü. Elimizde bir potansiyel var ve bunu ortaya çıkartacağız. Bursa bir sanayi şehri, bir tekstil şehri. Bu nedenle Bursa’nın yerel yatırımcısı başka alanlar arama ihtiyacı hissetmiyor. Bursa’nın geneli sağlık turizmi gibi riskli bir alanda yatırım yapmayı çok istemiyor.

Bunun yanında ayağımızı bağlayan çok ciddi mevzuatlar var. Girişimciler bir şeyler yapıyorlar ama çoğu kez yasal boşluklarla yapıyorlar. Sağlık turizmi de böyle oldu. Türkiye’de yıllarca sağlık turizmi yasamız yoktu. Hala yeterli bir sağlık turizmi yasamız yok. Öyle bir düzenleme oluyor ki hiçbir zaman ortayı bulamıyoruz. Yasal mevzuatlarda büyük sıkıntılar var. Sağlık Bakanlığı’nın sağlık mevzuatları bire bir sağlık turizmine uygulanırsa birçok yerde takılıyorsunuz. Elbette birtakım kriterler getireceksiniz ama kendi çapında iş yapan bir işletmeyi kendi çapının beş katı masraf gerektiren bir şeye boğarsanız kimse yapamaz bunu” şeklinde konuştu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.