Hava Durumu

Gazeteci Erdal Erek: ‘’Yeni bir anayasaya ihtiyaç var’’

On TV ekranlarında yayınlanan ve Gazeteci/Yazar Mehmet Çetinkaya’nın sunduğu Türkiye Gündemi programına Gazeteci İsmail Karakaş, Hukukçu Mehmet Ener, Gazeteci Erdal Erek ve Gazeteci Yusuf Cinal konuk oldu. Programda İngiltere gündemi, Belçika gündemi ve yeni anayasa reformu hakkında konuşuldu.

Haber Giriş Tarihi: 25.02.2021 12:59
Haber Güncellenme Tarihi: 25.02.2021 12:59
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenimarmaragazetesi.com/
Gazeteci Erdal Erek:  ‘’Yeni bir anayasaya ihtiyaç var’’

Ümmü Gülsüm KUL/ ÖZEL HABER

Erdal Erek yeni anayasa reformu hakkında ‘’Gerçekten Türkiye’de yeni bir anayasaya ihtiyaç var. Her iş kolunun mutlaka yeni bir anayasaya ihtiyaç var talebi bulunuyor. Biz de bu ihtiyacın olduğunu biliyoruz ancak maalesef siyaset kurumu tarafından toplumun yüzde yüzünü karşılayacak, topluma uygun olacak bir anayasa gelmedi. Sıfırdan bir anayasa olmadığı için bir de üzerinde başkanlık sisteminin oturmasıyla yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu aşikar. Bunu Cumhurbaşkanımız dile getirdi. CHP de aslında yeni bir anayasa yapalım diyor ama nasıl bir araya gelecekler, tek sorun orası. MHP de destek veriyor. Madem böyle bir ihtiyaç var bence her kesimin bu söyleme sahip çıkarak destek vermesi gerekiyor. Mesleki anlamda da anayasal güvencelerin olması, bizler kamu yararına hizmet ediyoruz bir bakıma. Gerçek gazetecilik zaten kamu yararınadır. Gazetecilik mesleğinin de özgür, kimseye bağımlı olmadan, hesap vermeden ve kendisini otosansüre bile sokmadan rahatça bu mesleği yapması gerekiyor. Bunların da olması için yeni bir anayasanın, ifade özgürlüğü, kamusal alanın savunması, insanların hak ve hürriyetlerini dile getirmesi, kişisel verilerin korunması… Bir darbe anayasası olmayacak şekilde tüm toplumun kesimlerinin katıldığı, herkesin yüzde yüz memnuniyetle oy verdiği uygun bir anayasa gerçekten de Türkiye’nin sıçraması için, ekonomik, kültürel, eğitim, bilim, her konuda sıçrama yaşaması için bir anayasanın gerekliliği ortadadır diye düşünüyorum.’’ ifadelerini kullandı.

‘’İngiltere’nin corona virüsle mücadelesi devam ediyor’’

İsmail Karakaş ‘’İngiltere’de covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı son yirmi dört saatte 738 artarak 118 bin 933’e yükseldi. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre son yirmi dört saatte 12 bin 718 vaka tespit edildi. Toplam sayı 4 milyon 71 bin 185’e çıktı. İngiltere, Avrupa’da ölüm oranlarının en yüksek seviyede seyir ettiği ülke olmaya devam ediyor. Aşı çalışmaları hızlı bir şekilde devam ediyor. Aşılama işe yarıyor İngiltere’de. The Guardian Gazetesi’nde yer alan analizde ülkede covid-19’dan ölümlerin en yaşlı gruplarındaki üçte birinin aşısı sonrasında bağışıklık geliştirmeye başladığı, 24 Ocak’tan bu yana 80 yaş ve üzerindekileri de %62, 20-64 yaş arasındaki grubunda ise %47, 65-79 yaş arasındaki grupta ise %51 oranında düştüğünü kaydetti. İngiltere’nin corona virüsle mücadelesi yoğun bir şekilde devam ediyor. İngiltere’de obeziteye bağlı ölüm oranlarının sigaraya bağlı ölümleri geçtiği belirtildi. Bu da farklı ve endişe verici bir sağlık haberiydi İngiltere gündeminde. İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in 99 yaşındaki eşi Prens Philip’in geçirmiş olduğu rahatsızlık sonucu hastaneye kaldırıldığı duyuruldu. Prens Philip’in kendini iyi hissetmediği için tedbiren hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Prens Philip’in birkaç gündür kendini iyi hissetmediği ancak bunun corona virüsle bir ilgisinin olmadığı bildirildi. Avusturalya’da hazırlanan ve birkaç gün içinde yasallaşması beklenen yeni teknolojisine göre Google ve Facebook haber ve diğer içerikleri kullanabilmek için basın yayın ve diğer şirketlere para ödemek zorunda kalacak. Facebook bu yasaya karşı ülkedeki tüm medya içeriğini durdurduğunu açıkladı. İngiltere’de News Medya Association Başkanı Henry Faure Walker, Facebook’un küresel pandemi sırasında okul kabadayısı gibi davranan, güya hizmet ettiği vatandaşlarına saygı göstermediğini, güçlü pozisyonunu korumaya çalışan tekel güçlerin klasik bir örneği olduğunu belirtti ve şu anda Facebook en çok eleştiri alan uygulamaların başında geliyor.’’ dedi.

‘’Belçika’da günlük hayat devam ediyor’’

Yusuf Cinal ‘’Belçika’da corona ile ilgili mücadeleler sürüyor. Şu anda Belçika’nın üç siyasi bölgesinde sokağa çıkma yasakları, Fransızca konuşulan bölgede saat 22 ile 06 arasında, Felemenkçe konuşulan bölgede 00 ile 06 arasında devam ediyor. Dünyada corona vakalarında %16 azalma olduğu paylaşıldı. Belçika’da son 24 saat içinde 2 bin 677 pozitif vaka tespit edildi. Belçika’da corona vakaları bir artıyor, bir azalıyor ama yine de belirgin düzeyde bir azalma var. Şu anda kadar Belçika’da 21 bin 793 kişi coronadan dolayı hayatını kaybetti. Belçika’da birçok sektör kepenklerini açmıştı, son olarak 13 Şubat tarihi itibariyle de kuaförler işbaşı yaptılar. Gerçekten bu sektörde de büyük bir sevinç ve rahatlama var. 1 Mart tarihi itibariyle de estetik ve güzellik salonları açılacak. Özellikle Türkiye’den girişler devam ediyor, mazereti olanların da yurt dışı seyahati devam ediyor. Haklı mazeretiniz olması gerekiyor. Maalesef bütün dünyada olduğu gibi Belçika’da da aşılama çalışmaları çok hızlı seyretmiyor. Şu ana kadar Belçika’da 377 bin kişi aşılandı. Bu kişilerden 230 bini de ikinci doz aşıyı yaptırmış oldu. Bu arada aşıyla ilgili Belçika Sağlık Bakanlığı önemli bir uyarıda bulundu. Piyasada özellikle Rus aşısının karaborsada satıldığını ve buna rağbet edilmemesini ikaz etti. Bütün vatandaşlar kahve, bar ve restoranların ne zaman açılacağını merak ediyor. Bu konuda en iyimser tahmin 26 Şubat itibariyle yapılacak olan açıklama ile netlik kazanacak. Belçika’da günlük hayat devam ediyor. İnsanlar çarşı pazara çıkıyor. Sadece yasaklar gece saatlerini kapsıyor. Terör, terörizm, terörist kelimelerinin günümüzde yeniden güncellenmesi gerekiyor. Yeni nesil gençler bu olguların ne anlama geldiğini maalesef bilmiyorlar. Terörün amacı bellidir. Korku, dehşet saçarak kendilerini ifade etme ve mevcut hükümetlerle bu bağlamda bir pazarlık yapmayı hedefliyor terör. Türkiye bu konuda çok uzun yıllardır insanını kaybetti. Avrupa’da terörle ilgili olarak Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın çok büyük hassasiyeti vardır. Türkiye’deki bir vatandaşımıza kurşun sıkıldığı zaman Avrupa’daki Türkler ayağa kalkardı çok büyük tepkiler oluştururdu. Maalesef son 18 yıldır bu tepkiler sessizliğe büründü. Burada siyasi iktidarın farklı duruşu yatıyor. Mevcut siyasi iktidar Avrupa’da kendi arka bahçelerini kurdu ve Türkiye adına bütün işleri bu kesimle yürütme işine önem verince vatandaşlarımızın büyük bir bölümü küstü. Türkiye Gara’da üç değerli komutanını şehit verdi. Maalesef Avrupa’da yaşayan beş buçuk milyon Türk’ten bir taziye mesajı dahi duymadım. Türkiye’de her sıkılan kurşun bizi burada öldürürdü. Şimdi ise bizi ilgisizlik kurşunu öldürüyor. Azerbaycan bağımsızlığına yeni kavuştu ama sözde Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili Avrupa’da muazzam çalışmalar yapılıyor. Bakın biz Belçika’da yaklaşık elli beş yıldır yaşıyoruz, bir iki yere Atatürk’ün heykelini diktiremedik. Bir iki sokağa Atatürk’ün adını bile veremedik. Avrupa’da biz bu birlik ve beraberliğimizi kaybetmişken Türkiye’den bu birlik beraberlik yolunda mesajlar göremiyoruz. Biz terör örgütü PKK’ya karşı daha etkin mücadele edecek siyasiler ve siyasi partiler bekliyoruz.’’ dedi.

‘’Anayasa yamalı bohçaya döndü’’

Mehmet Ener ‘’Öncelikle şunu söyleyeyim: tüm darbe anayasalarına karşıyım. Darbe mantığıyla yapılmış bütün anayasaların değişmesi lazım. Son anayasada yüz küsür tane değişiklik yapıldı. Anayasa yamalı bohçaya döndü. Hep anayasa gündeme getirildiğinde bir konsensüsten bahsediliyor fakat gördüğümüz kadarıyla iktidarıyla, muhalefetiyle bir konsensüs yok. En azından mevcut anayasa uygulansın. Anayasamızdaki maddeleri iyi idareciler, iyi hukukçular elinde iyi olarak uygulayalım, ondan sonrasında değişikliğine bakalım. Mesela Enis Berberoğlu’nun cezaevinden çıkması, yargılamadan çıkması gibi hususlarda anayasa mahkemesi ile yerel mahkemeler arasında sıkıntı oldu. Maddeler açık, hükümler açık, hükümlerin rahatça uygulanması lazım. En sonunda anayasa mahkemesi uyarı niteliğinde bir karar verdi. Aslında buna hiç gerek yoktu ama Türkiye şartlarında buna gerek duyuldu. Bizde bu iş politize edildi. Anayasa noktasında açıklıklar var, hakimlere yetkiler verilmiş, hakimler bunu kullanırdı ama öyle bir hale getirdiler ki bu konuda yasal düzenlemeye gittiler. Anayasada değişiklik yapılmalı ama bir konsensüs olacağına ben inanmıyorum. Sokaktaki vatandaşım da inanmıyor. Muhalefet iktidar birbirlerine davalar açıyor. Şimdi siyasi liderler mahkemelik olduğu zaman aşağıda vatandaş birbirlerini kırıyor. İnsanlar birbirine tahammül edemez hale geldi. Üst kademedekiler, idare edenler iktidarıyla muhalefetiyle birbiriyle davalaşmaktansa gelsinler milli konularda birlik beraberlik içine girsinler. Konsensüs sağlayamayacaksak bir şeyi ortaya atıp vatandaşı kutuplaştırmaktansa o konu ortaya atılmamalıdır. Ben darbe anayasalarına karşıyım. Anayasanın ilk dört maddesinde değişiklik yapmıyoruz ama laiklik, bugüne kadar laiklik yanlış uygulanmış bana göre.  Tanımı yapılmamış. Türkiye laiktir diye meydanlarda slogan atıyorsunuz ama laikliği bütün Müslümanların aleyhine kullanıyorsunuz. Din devlet işleri ayrıydı o zaman ben dinimi yaşayayım ama bugüne kadar bu manada laiklik uygulanmadı Türkiye’de. Şimdi vatandaşa diyecekler ki sen bunu istiyorsun. Vatandaş da gidecek hangi lidere inanıyorsa oyunu verecek. Belki öyle olacak ki insanlar birbirlerine baskı yapacak. Bu nedenle bir fikri ortaya attığınız zaman vatandaşı kutuplaştırmayacak fikirler atmanız lazım. En azından anayasada reform yapalım diyorsanız en azından maddeleri söyleyin bize. Biz darbe anayasası olmayacak, halkımızın güvenini kazanacak şöyle bir anayasa istiyoruz deyin, taslağını ortaya koyun. Şu anda başkanlık idaresindeyiz. Kanun yapılacak hususta Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Sayın Cumhurbaşkanı buna uyuyor. Fakat diyelim ki bir seçim oldu, kanun yapılacak bir kararname çıkarıldı. Kararname uygulamaya girdi. Kararname anayasa mahkemesine gidip dönünceye kadar anayasa mahkemesinin geriye uygulayamazlığı hükmü de olduğu için o kararname uygulanır. Bir ay evvel niye anayasa çalışması yapıyorsunuz diye muhalefete çatılıyorsa iğneyi ve çuvaldızı batıracağımız yeri bilmemiz lazım. Sizin de anayasa reformu diye bir çıkışınız varsa muhalefetin yaptığı gibi bir çıkış değil, belgelerinizle çıkmanız lazım. İktidar yeni anayasa reformu ile geliyorsa bunun maddelerini koyması lazım.’’ şeklinde konuştu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.