On TV ekranlarında yayınlanan ve Gazeteci/Yazar Orhan Kaplan’ın sunduğu Yeni Bakış programına İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik konuk oldu. Programda Türkiye ve Bursa’da tarım ve çiftçilerin yaşadıkları sorunlar hakkında konuşuldu. Sezai Çelik, pandemi döneminde çiftçileri tarlalarında tutmayı başardıklarını söyledi.
Bursa tarımı hakkında konuşan Sezai Çelik ‘’Bursa tarımının diğer coğrafi bölgelere göre farklı bir yapısı var. Zeytininden tutun sebzesine, meyvesine kadar her türlü ürünün yetişmesinden dolayı şanslı bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu güzel coğrafyada yaşamamızın bazı dezavantajları da oluyor. Buralar orman bölgesi aynı zamanda. Uludağ’ın batısından doğusuna kadar giden süreçte yaklaşık 200 kilometrelik bir çevre ormanlarla çevrili. Dolayısıyla zaman zaman, özellikle mevsimlerin de değişmesiyle birlikte, ansızın gelen yağmurlarla birlikte dolu afetleri oluşmaya başladı. Örneğin bizde buğday kalitesi biz de çok güzel olmazken Eskişehir ve yöresinde buğday kalitesi çok güzel oluyor. Sebebi de yağışların azlığından dolayı. Genel anlamda Bursa tarımını değerlendirecek olursak bu yıl itibariyle İnegöl’de patates üreticileri bu sene memnun değil. Mesela Karacabey ve Mustafakemalpaşa’da çok güzel ovalarımız var. İnegöl bu yıl itibariyle patates haricinde bütün çiftçilerimizin memnun olduğunu söyleyebilirim. Patates para kazandırmadığı zaman çiftçiyi iflas ettiriyor. Tohumu, gübresi pahalı, bizim oralarda kiralamalar da yükseldi. Dolayısıyla onlar bizlerin de bulmuş olduğu bazı fabrikalarla sözleşme yapmak suretiyle en azından standardını koruyorlar. Karacabey ve Mustafakemalpaşa’da buğday ekimi çok, ikinci ürün olarak genelde mısır ekimleri çok. Bu sene orada domates ve biberde sıkıntı yaşadı arkadaşlarımız. Fabrikaların sözleşme kurallarına uymamaları… İzmir tarafından aşırı ürün gelmeye başladığı zaman fabrikalar yavaş yavaş mazeret üretmeye başlıyorlar. ‘’ ifadelerini kullandı.
Pandemi Dönemi
Pandemi dönemi hakkında konuşan Sezai Çelik ‘’Salgın mart ayında geldi, daha sonra tüm dünyada hızla yayılmaya başladı. Dolayısıyla tüm dünya ülkelerini bir korku da sardı aynı zamanda. Aynı şekilde bizim ülkemizde de bunun şeyi oldu. Sonra devlet çok sıkı tedbirler almaya başladı, kısıtlamalar getirdi. İlk başta köyde, kırsalda çalışan çiftçilere de bu kısıtlamalar geldi. Türkiye genelinde ne kadar ziraat odası başkanlarımız varsa aynı zamanda biz bunları yukarıya ilettik. Genel Başkanımız Sayın Şemsi Bayraktar’ın girişimleriyle, İçişleri Bakanlığı’na durumu anlatmasından sonra bizim kırsalda çalışan çiftçilerimize, tarım işçilerimize bu kısıtlama uygulanmadı. Dolayısıyla biz tarlalarımızda çalışabilmiş olduk. Hatta 65 yaş üstü vatandaşlarımız da kendi köyünden çıkmamak kaydıyla çalışabildiler. Kırsaldaki vakalar genelde şehirlerden gelenlerin bulaştırmasıyla oluyor. Tarımla uğraşmayan herkes, tarımın ne kadar önemli olduğunu bu pandemi döneminde anladı. Aynı dönemde dünyanın her yerinde normalde ihraç ettiği ürünleri bir anda kısıtlamaya başladı. Bunun ne kadar önemli olduğunu bizim devletimiz de fark etti. Peşi peşine desteklemeler, tarımla ilgili bazı iyileştirmeler yapıldı. Geçen sene iki liraya sattığımız deveci armudunu bu sene üç liraya dalında satıyoruz. Özellikle son 2-3 senedir para yapmayan elma da iki lira civarında gidiyor. Covid-19 sürecinde çiftçimizi tarlada tutmayı başardık. Kısacası herkes tarımın değerini anladı. Daha önce tarla alıp, atıl durumda bırakanlar dahi gelip acaba burada ne ekebilirim noktasına geldiler. Bu sürecin bize yaradığını söyleyebilirim. Buğday, nohut, mercimek, kuru fasulye, bu tür baklagillere destek geldi. Çünkü bunlar temel gıda maddeleri. Ayçekirdeğine, yağlık ürünlere destek geldi. ‘’ dedi.
Çiftçinin bir nefes alması lazım
Çiftçi borçlarının yapılandırılması hakkında konuşan Sezai Çelik ‘’Onu sürekli biz dillendirdik. En son İnegöl’de yapmış olduğumuz il koordinasyon toplantımızda bir kez daha vurguladık. Ülkemizin çeşitli yerlerindeki oda başkanlarımız sürekli hem genel merkezimize hem de aynı zamanda bölgesinin milletvekillerine anlatmak suretiyle bu tür sıkıntıları aşmaya çalışıyoruz. Ama bizim istediğimiz hiçbir zaman olmadı. Biz dedik ki: bizim borçlarımızı bir senelik erteleme değil, beş senelik erteleme yapın, beş aya yayın, hiç faizsiz, bu çiftçi bir nefes alırsa bir daha bu tür şeylere girmeyecek. Çiftçi eskinden hep böyle gidecek zannetti. Bazı çiftçilerimiz hesabını kitabını iyi yapamadığından dolayı sıkıntı yaşadı. Bizim çiftçimiz genelde ayağını yorganına göre uzatıyor. Bir nefes alıp da kendine gelebilse, bunun da yolu borçların beş seneye, yıldan yıla yayılmasından geçiyor. Bunu da her zaman talep ettik. Bizim taleplerimize genelde Tarım Bakanlığı daha sıcak bakıyor fakat sonrasında Maliye Bakanlığı’na takılıyorlar. Çünkü bütçe ayarlaması orada, oraya takılıyorlar. Biz bu tür söylemlerimizde hep Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerini gündeme getiriyoruz. Oysa baktığınız zaman çiftçinin özel bankalara olan borçları ne olacak? Özel bankalarımız da ödeme kolaylıkları, faizleri ona göre ayarlayıp, çiftçi bir kere kendine gelirse zaten bir daha özel bankadan da kredi alsa günü gününe ödeyebilecektir. Bunlara nefes aldırmamız lazım. ‘’ dedi.
‘’Kayıt dışı üretimin önüne geçilmeli’’
Tarımda önümüzdeki yıl için tahminlerini söyleyen Sezai Çelik ‘’Bizim hep bir talebimiz oldu. Geçen gün Genel Başkanımız, Bursa Ziraat Odaları ile konuştu. Yine vurguladık. Bir kez daha vurguluyoruz: öncelikle kayıt dışını kayıt altına almamız gerekmektedir. Şu anda Bursa genelinde verimli topraklarda 500 bin dekar alana kadar şu anda üretim yapılan topraklar var. Toprakların el değiştirmesinden dolayı, adam Bursa’da, İstanbul’da veya dış ülkelerde duruyor. Çiftçi bir şekilde bu boş araziye ulaştığı zaman, sen ek diyor ama yol belgesi almam dediği zaman icarlamayı kabul etmiyorlar. Kabul etmediği zaman çiftçi hadi neyse ben burayı ekeyim diyor. Ekiyor ama kayıt dışı. Sevkiyat yapacaksa da odadan yol belgesi alamaz çünkü bizde görünmüyor. Bunu aşmamız lazım. Büyük büyük araziler var, çiftçi burayı ekmek istiyorum diyor. Fiyatta anlaşıyor, icarlama konusunda anlaşamıyorlar. Yine de orada üretim yapıyor. Çiftçinin orada anası ağlıyor, desteklemeyi orada göbeğini kaşıya kaşıya mülkün sahibi alıyor. Bunun da kesinlikle düzeltilmesi lazım. Önümüzdeki yıla bakabilmemiz için, bir sene patates pahalı, soğan ucuz, bir sene soğan pahalı, patates ucuzu bir yere sokabilmemiz için, Bursa genelinden bahsettik. Ülke geneline baktığımız zaman sizce ne kadar kayıt dışı üretim vardır? Tarım Bakanlığı’nın verilerine baktığınız zaman, bu kayıt dışılar görülmediği zaman sen nasıl yönlendireceksin çiftçiyi? Şunu ek, bunu ekme, bu sene bu para yapacak tarzında, bunu nasıl yapacaksın? Bizim isteğimiz herkesin kayıt altına girip, üretime destek verilip, ondan sonra önümüzü görüp, onlar da bilgilenir, biz de bu verilere ulaşırız. Deriz ki: bu sene bu kadar buğday ekiliyor, bu kadar soğan ekiliyor. İnegöl olarak üretici birliklerini kuran bir odayız biz. Hem Meyve Üreticileri Birliğini kurduk, aynı zamanda hububatı da kurduk, daha sonra Patates Üreticileri Birliği’ni de kurmak için yola çıktık. 2000 tohumluk pota gerekiyordu, büyük patates üreticilerinin imza vermemesi sonucu Patates Üreticileri Birliği’ni kuramadık. Kurduğumuz üretici birlikleri de çalışmadı. Çiftçilerimizden de bu yönde destek göremiyorum. Örneğin yıllık aidatını dahi ödemediler üretici birliklerimize. Orada iki tane mühendis çalıştırdı, yürütemedi. Çiftçi de bir esnaf, bir fabrikatördür artık. Köylerde kalkınma kooperatifleri kuruldu birçok yerlerde. Bunlar vaktiyle iyi yönetilseydi, çiftçiye bir şeylerin geri dönüşümünü sağlasalardı çiftçiler onlara daha çok destek vereceklerdi ama bunlar iyi yönetilmediği için çiftçi bugün ne üretici birliğine sahip çıkıyor ne de kooperatifine sahip çıkıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Bursa’da, çok değerli arkadaşlarımız var. Çalışma dediğiniz zaman, onların da doğru dürüst çalışmışlığını görmüşlüğümüz yok. Son başkanımız daha iyi. Ziraat Mühendisleri Odası seçimleri oluyor ya, sadece seçimden seçime benim yanıma oy almak için geldiler. Ben onlara dedim ki: ziraat mühendisleri size üye olmadan danışmanlık dahi yapamıyorlar. Bu danışmanlık bir yerde tıkandı kaldı. Danışmanlık sınavları yapılmıyor şu anda. Ben diyorum ki; danışmanlık sınavları yapılsın, başarılı olan ziraat mühendisleri bir yerlerde konuşlandıralım. Şu anda birçok ziraat mühendisi farklı sektörlerde çalışıyor. Danışmanlık sınavı uzun zamandır yapılmıyor. Bunları biz gündeme getiriyoruz.’’ ifadelerini kullandı.
Çiftçi Pazarı
Sezai Çelik ‘’Dekar başı üretim sürekli artıyor. Çünkü dünyada erozyondan tutun da birçok sebeplerden dolayı toprak azalıyor. Aynı zamanda çok hızlı bir nüfus artışı var. Verimliliği artırmak suretiyle, sulamasından tutun gübresine kadar bu açığı kapamaya uğraşıyor. Bu tüm dünyada böyle. Doğadan kaynaklanan bir sıkıntı olmadığı sürece bizde de artıyor. Fuarlar çiftçinin ufkunu açıyor. Ben yönetim kurulunda olduğum dönemde biz bir otobüs çiftçiyi Nevşehir Tarım Fuarı’na götürmüştük. Yediveren çileğinin fidelerinin yeni çıktığı bir dönemdi. O tarım fuarında çiftçilerin kimisi yarım dönüm aldı, kimisi bir dekarlık aldı. 20-30 kişinin alıp getirmiş olduğu fidelerle başlanılan çilek bugün 12 bin dekara çıktı ve bugün Kurşunlu’da ne bir pazar sorunu var, ne bir sıkıntımız var. Aynı zamanda 1 Mayıs’ta başlayıp 30 Kasım’a kadar süren bir çilek üretimimiz var. Fuarlar çiftçi için önemli. Hal Yasası çıkalı uzun bir zaman olmadı. Hal Yasasının şu ana kadar faydalarını gördüğümüz noktaları şunlardı: bizim mallarımız tüccarlar tarafından alınır, hale gider. Zaman zaman kötü niyetli kişiler tarafından çiftçilerimiz tokatlanıyordu. Bu yasanın ona faydası oldu. Çünkü gidip hal yönetimine bunu söylediğiniz zaman ödemek durumunda kalıyor. Eskiden çiftçileri oradan kovalayıp bile gönderiyorlardı ama bugün öyle bir şey olmuyor. Köylü pazarı kuruldu biliyorsunuz. Ondan da çiftçilerimiz çok memnun. Çiftçi kayıt sisteminde herkes yetiştirdiği ürünü getirip satabiliyor. İnegöl’den de çiftçi pazarına gelen çiftçilerimiz var. Bunun için başta Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere Osmangazi ve Nilüfer Belediye Başkanlarımıza da teşekkür ediyoruz çiftçiler adına.’’ şeklinde konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İNEGÖL ZİRAAT ODASI BAŞKANI SEZAİ ÇELİK
Engin ÖZKONUK/ÖZEL HABER
On TV ekranlarında yayınlanan ve Gazeteci/Yazar Orhan Kaplan’ın sunduğu Yeni Bakış programına İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik konuk oldu. Programda Türkiye ve Bursa’da tarım ve çiftçilerin yaşadıkları sorunlar hakkında konuşuldu. Sezai Çelik, pandemi döneminde çiftçileri tarlalarında tutmayı başardıklarını söyledi.
Bursa tarımı hakkında konuşan Sezai Çelik ‘’Bursa tarımının diğer coğrafi bölgelere göre farklı bir yapısı var. Zeytininden tutun sebzesine, meyvesine kadar her türlü ürünün yetişmesinden dolayı şanslı bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu güzel coğrafyada yaşamamızın bazı dezavantajları da oluyor. Buralar orman bölgesi aynı zamanda. Uludağ’ın batısından doğusuna kadar giden süreçte yaklaşık 200 kilometrelik bir çevre ormanlarla çevrili. Dolayısıyla zaman zaman, özellikle mevsimlerin de değişmesiyle birlikte, ansızın gelen yağmurlarla birlikte dolu afetleri oluşmaya başladı. Örneğin bizde buğday kalitesi biz de çok güzel olmazken Eskişehir ve yöresinde buğday kalitesi çok güzel oluyor. Sebebi de yağışların azlığından dolayı. Genel anlamda Bursa tarımını değerlendirecek olursak bu yıl itibariyle İnegöl’de patates üreticileri bu sene memnun değil. Mesela Karacabey ve Mustafakemalpaşa’da çok güzel ovalarımız var. İnegöl bu yıl itibariyle patates haricinde bütün çiftçilerimizin memnun olduğunu söyleyebilirim. Patates para kazandırmadığı zaman çiftçiyi iflas ettiriyor. Tohumu, gübresi pahalı, bizim oralarda kiralamalar da yükseldi. Dolayısıyla onlar bizlerin de bulmuş olduğu bazı fabrikalarla sözleşme yapmak suretiyle en azından standardını koruyorlar. Karacabey ve Mustafakemalpaşa’da buğday ekimi çok, ikinci ürün olarak genelde mısır ekimleri çok. Bu sene orada domates ve biberde sıkıntı yaşadı arkadaşlarımız. Fabrikaların sözleşme kurallarına uymamaları… İzmir tarafından aşırı ürün gelmeye başladığı zaman fabrikalar yavaş yavaş mazeret üretmeye başlıyorlar. ‘’ ifadelerini kullandı.
Pandemi Dönemi
Pandemi dönemi hakkında konuşan Sezai Çelik ‘’Salgın mart ayında geldi, daha sonra tüm dünyada hızla yayılmaya başladı. Dolayısıyla tüm dünya ülkelerini bir korku da sardı aynı zamanda. Aynı şekilde bizim ülkemizde de bunun şeyi oldu. Sonra devlet çok sıkı tedbirler almaya başladı, kısıtlamalar getirdi. İlk başta köyde, kırsalda çalışan çiftçilere de bu kısıtlamalar geldi. Türkiye genelinde ne kadar ziraat odası başkanlarımız varsa aynı zamanda biz bunları yukarıya ilettik. Genel Başkanımız Sayın Şemsi Bayraktar’ın girişimleriyle, İçişleri Bakanlığı’na durumu anlatmasından sonra bizim kırsalda çalışan çiftçilerimize, tarım işçilerimize bu kısıtlama uygulanmadı. Dolayısıyla biz tarlalarımızda çalışabilmiş olduk. Hatta 65 yaş üstü vatandaşlarımız da kendi köyünden çıkmamak kaydıyla çalışabildiler. Kırsaldaki vakalar genelde şehirlerden gelenlerin bulaştırmasıyla oluyor. Tarımla uğraşmayan herkes, tarımın ne kadar önemli olduğunu bu pandemi döneminde anladı. Aynı dönemde dünyanın her yerinde normalde ihraç ettiği ürünleri bir anda kısıtlamaya başladı. Bunun ne kadar önemli olduğunu bizim devletimiz de fark etti. Peşi peşine desteklemeler, tarımla ilgili bazı iyileştirmeler yapıldı. Geçen sene iki liraya sattığımız deveci armudunu bu sene üç liraya dalında satıyoruz. Özellikle son 2-3 senedir para yapmayan elma da iki lira civarında gidiyor. Covid-19 sürecinde çiftçimizi tarlada tutmayı başardık. Kısacası herkes tarımın değerini anladı. Daha önce tarla alıp, atıl durumda bırakanlar dahi gelip acaba burada ne ekebilirim noktasına geldiler. Bu sürecin bize yaradığını söyleyebilirim. Buğday, nohut, mercimek, kuru fasulye, bu tür baklagillere destek geldi. Çünkü bunlar temel gıda maddeleri. Ayçekirdeğine, yağlık ürünlere destek geldi. ‘’ dedi.
Çiftçinin bir nefes alması lazım
Çiftçi borçlarının yapılandırılması hakkında konuşan Sezai Çelik ‘’Onu sürekli biz dillendirdik. En son İnegöl’de yapmış olduğumuz il koordinasyon toplantımızda bir kez daha vurguladık. Ülkemizin çeşitli yerlerindeki oda başkanlarımız sürekli hem genel merkezimize hem de aynı zamanda bölgesinin milletvekillerine anlatmak suretiyle bu tür sıkıntıları aşmaya çalışıyoruz. Ama bizim istediğimiz hiçbir zaman olmadı. Biz dedik ki: bizim borçlarımızı bir senelik erteleme değil, beş senelik erteleme yapın, beş aya yayın, hiç faizsiz, bu çiftçi bir nefes alırsa bir daha bu tür şeylere girmeyecek. Çiftçi eskinden hep böyle gidecek zannetti. Bazı çiftçilerimiz hesabını kitabını iyi yapamadığından dolayı sıkıntı yaşadı. Bizim çiftçimiz genelde ayağını yorganına göre uzatıyor. Bir nefes alıp da kendine gelebilse, bunun da yolu borçların beş seneye, yıldan yıla yayılmasından geçiyor. Bunu da her zaman talep ettik. Bizim taleplerimize genelde Tarım Bakanlığı daha sıcak bakıyor fakat sonrasında Maliye Bakanlığı’na takılıyorlar. Çünkü bütçe ayarlaması orada, oraya takılıyorlar. Biz bu tür söylemlerimizde hep Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerini gündeme getiriyoruz. Oysa baktığınız zaman çiftçinin özel bankalara olan borçları ne olacak? Özel bankalarımız da ödeme kolaylıkları, faizleri ona göre ayarlayıp, çiftçi bir kere kendine gelirse zaten bir daha özel bankadan da kredi alsa günü gününe ödeyebilecektir. Bunlara nefes aldırmamız lazım. ‘’ dedi.
‘’Kayıt dışı üretimin önüne geçilmeli’’
Tarımda önümüzdeki yıl için tahminlerini söyleyen Sezai Çelik ‘’Bizim hep bir talebimiz oldu. Geçen gün Genel Başkanımız, Bursa Ziraat Odaları ile konuştu. Yine vurguladık. Bir kez daha vurguluyoruz: öncelikle kayıt dışını kayıt altına almamız gerekmektedir. Şu anda Bursa genelinde verimli topraklarda 500 bin dekar alana kadar şu anda üretim yapılan topraklar var. Toprakların el değiştirmesinden dolayı, adam Bursa’da, İstanbul’da veya dış ülkelerde duruyor. Çiftçi bir şekilde bu boş araziye ulaştığı zaman, sen ek diyor ama yol belgesi almam dediği zaman icarlamayı kabul etmiyorlar. Kabul etmediği zaman çiftçi hadi neyse ben burayı ekeyim diyor. Ekiyor ama kayıt dışı. Sevkiyat yapacaksa da odadan yol belgesi alamaz çünkü bizde görünmüyor. Bunu aşmamız lazım. Büyük büyük araziler var, çiftçi burayı ekmek istiyorum diyor. Fiyatta anlaşıyor, icarlama konusunda anlaşamıyorlar. Yine de orada üretim yapıyor. Çiftçinin orada anası ağlıyor, desteklemeyi orada göbeğini kaşıya kaşıya mülkün sahibi alıyor. Bunun da kesinlikle düzeltilmesi lazım. Önümüzdeki yıla bakabilmemiz için, bir sene patates pahalı, soğan ucuz, bir sene soğan pahalı, patates ucuzu bir yere sokabilmemiz için, Bursa genelinden bahsettik. Ülke geneline baktığımız zaman sizce ne kadar kayıt dışı üretim vardır? Tarım Bakanlığı’nın verilerine baktığınız zaman, bu kayıt dışılar görülmediği zaman sen nasıl yönlendireceksin çiftçiyi? Şunu ek, bunu ekme, bu sene bu para yapacak tarzında, bunu nasıl yapacaksın? Bizim isteğimiz herkesin kayıt altına girip, üretime destek verilip, ondan sonra önümüzü görüp, onlar da bilgilenir, biz de bu verilere ulaşırız. Deriz ki: bu sene bu kadar buğday ekiliyor, bu kadar soğan ekiliyor. İnegöl olarak üretici birliklerini kuran bir odayız biz. Hem Meyve Üreticileri Birliğini kurduk, aynı zamanda hububatı da kurduk, daha sonra Patates Üreticileri Birliği’ni de kurmak için yola çıktık. 2000 tohumluk pota gerekiyordu, büyük patates üreticilerinin imza vermemesi sonucu Patates Üreticileri Birliği’ni kuramadık. Kurduğumuz üretici birlikleri de çalışmadı. Çiftçilerimizden de bu yönde destek göremiyorum. Örneğin yıllık aidatını dahi ödemediler üretici birliklerimize. Orada iki tane mühendis çalıştırdı, yürütemedi. Çiftçi de bir esnaf, bir fabrikatördür artık. Köylerde kalkınma kooperatifleri kuruldu birçok yerlerde. Bunlar vaktiyle iyi yönetilseydi, çiftçiye bir şeylerin geri dönüşümünü sağlasalardı çiftçiler onlara daha çok destek vereceklerdi ama bunlar iyi yönetilmediği için çiftçi bugün ne üretici birliğine sahip çıkıyor ne de kooperatifine sahip çıkıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Bursa’da, çok değerli arkadaşlarımız var. Çalışma dediğiniz zaman, onların da doğru dürüst çalışmışlığını görmüşlüğümüz yok. Son başkanımız daha iyi. Ziraat Mühendisleri Odası seçimleri oluyor ya, sadece seçimden seçime benim yanıma oy almak için geldiler. Ben onlara dedim ki: ziraat mühendisleri size üye olmadan danışmanlık dahi yapamıyorlar. Bu danışmanlık bir yerde tıkandı kaldı. Danışmanlık sınavları yapılmıyor şu anda. Ben diyorum ki; danışmanlık sınavları yapılsın, başarılı olan ziraat mühendisleri bir yerlerde konuşlandıralım. Şu anda birçok ziraat mühendisi farklı sektörlerde çalışıyor. Danışmanlık sınavı uzun zamandır yapılmıyor. Bunları biz gündeme getiriyoruz.’’ ifadelerini kullandı.
Çiftçi Pazarı
Sezai Çelik ‘’Dekar başı üretim sürekli artıyor. Çünkü dünyada erozyondan tutun da birçok sebeplerden dolayı toprak azalıyor. Aynı zamanda çok hızlı bir nüfus artışı var. Verimliliği artırmak suretiyle, sulamasından tutun gübresine kadar bu açığı kapamaya uğraşıyor. Bu tüm dünyada böyle. Doğadan kaynaklanan bir sıkıntı olmadığı sürece bizde de artıyor. Fuarlar çiftçinin ufkunu açıyor. Ben yönetim kurulunda olduğum dönemde biz bir otobüs çiftçiyi Nevşehir Tarım Fuarı’na götürmüştük. Yediveren çileğinin fidelerinin yeni çıktığı bir dönemdi. O tarım fuarında çiftçilerin kimisi yarım dönüm aldı, kimisi bir dekarlık aldı. 20-30 kişinin alıp getirmiş olduğu fidelerle başlanılan çilek bugün 12 bin dekara çıktı ve bugün Kurşunlu’da ne bir pazar sorunu var, ne bir sıkıntımız var. Aynı zamanda 1 Mayıs’ta başlayıp 30 Kasım’a kadar süren bir çilek üretimimiz var. Fuarlar çiftçi için önemli. Hal Yasası çıkalı uzun bir zaman olmadı. Hal Yasasının şu ana kadar faydalarını gördüğümüz noktaları şunlardı: bizim mallarımız tüccarlar tarafından alınır, hale gider. Zaman zaman kötü niyetli kişiler tarafından çiftçilerimiz tokatlanıyordu. Bu yasanın ona faydası oldu. Çünkü gidip hal yönetimine bunu söylediğiniz zaman ödemek durumunda kalıyor. Eskiden çiftçileri oradan kovalayıp bile gönderiyorlardı ama bugün öyle bir şey olmuyor. Köylü pazarı kuruldu biliyorsunuz. Ondan da çiftçilerimiz çok memnun. Çiftçi kayıt sisteminde herkes yetiştirdiği ürünü getirip satabiliyor. İnegöl’den de çiftçi pazarına gelen çiftçilerimiz var. Bunun için başta Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere Osmangazi ve Nilüfer Belediye Başkanlarımıza da teşekkür ediyoruz çiftçiler adına.’’ şeklinde konuştu.
En Çok Okunan Haberler