Hava Durumu

"Sanatçılık ticari kaygıyla yapılamaz"

On TV'de Mehmet Çetinkaya'nın sorularını yanıtlayan, ses sanatçısı Suat Sancar, "Kadim sanatçılık ticari kaygı ile çıkılacak bir yol değildir. Gençler birini idol alıyorsa mutlaka onu bulup çalışmalarını yapmalı" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 18.10.2021 18:18
Haber Güncellenme Tarihi: 18.10.2021 18:18
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenimarmaragazetesi.com/
"Sanatçılık ticari kaygıyla yapılamaz"

Özel Haber / Gizem Muti
On TV ekranlarında yayınlanan ve Mehmet Çetinkaya’nın sunduğu On’da Gündem programına besteci, ses sanatçısı, koro şefi Suat Sancar konuk oldu. Programda Zeki Müren’in vefatı ve Suat Sancar’ın kariyeri hakkında konuşuldu. Müzik hayatının çocukluk yıllarından itibaren başladığını belirten Suat Sancar “Ortaokulun sonunda Adana Musiki Cemiyeti ile tanıştım. Liseye geçtiğimde birkaç yıllık musiki cemiyetli olarak beste çalışmalarım başladı. Sanatçılık yolunda kişi üç tane içsel patlama yaşar. Birincisi kendini keşfetmektir; bu ana rahmine düştüğünüzde size takdir olunan soyutun dilini anlama kabiliyeti ile başlıyor. Sonra kişi ilk içsel patlamasını yaşar. Sesinin güzel olduğunu düşünür veya enstrümana yeteneğinin olduğunu fark eder veya bir sanatçıyı idol alır. Sonra teknik donanımını usta çırak ilişkisiyle, okullarla, konservatuvarla öğrenir. İkinci içsel patlamasında kendisinin kapasite sınırlarını görür.

Bu sanatçı için çok önemli bir evredir. Artık ilgi duyduğu alanla ilgili teknik kapasitesini çoğunlukla tamamlamıştır. Üçüncü içsel patlamada şahsına münhasır denilen bir özelliğe sahipse kadim sanatçılık yoluna giriyor demektir. Ben musiki cemiyetinde ustalardan teknik kapasitemi tamamlarken bestecilik özelliğimi keşfettim. Çalışmalarımı daha profesyonel bir çerçeveye taşıdığım yıllar 1992-1993 yıllarıydı.  1993’te konservatuvara kendi bestemle girdim” dedi.


"ZEKİ MÜREN ÖZEL BİR İSİMDİ"
Suat Sancar, Zeki Müren’in 24 Eylül 1996’da hayata veda ettiği gün yaşadıklarını anlatırken “Elveda şiiri, Zeki Müren’in sanat adına bıraktığı en son vesikadır. Ne hazindir ki içindeki duygular sanki ölüme yürüyen bir şairin hayatını işlemiş gibi. TRT’nin ona ‘Batmayan Güneş’ belgeselini çekmesi kamuoyunda ses getirince TRT kendisine yeni bir teklif sunuyor. Zeki Müren ile konukları adı altında olacak çekimlerin önce Ankara’da yapılması planlanıyor ama Zeki Müren rahatsızlığını beyan ederek çekimlerin İzmir’de fuar alanı içerisinde bulunan TRT stüdyolarında olmasını istiyor. Programda Zeki Müren’e yıllar önce kullandığı bir mikrofon hediye edilecekti. Ben o gün çekimlerin yapıldığı stüdyoya giderken bir kalabalık ve ambulans gördüm.

Orada kulaktan kulağa Zeki Müren’in vefat ettiği konuşuluyordu. Ardından hastaneye gittiğimde hastanenin önü çok kalabalıktı. Zeki Müren’i morga almışlardı ve yanına giderek dua ettim. Ardından ‘Paşam sizinle ilgili tez çalışmamı ve ileride kitabımı yazacağım’ dedim. Bir buçuk yıl süren tez çalışmamı bitirip Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuvarı Bölüm Başkanlığına teslim ettim. Üniversite’den sonra ben Beykoz’da Belediyenin Kültür Başkanlığı'nın korosunu kurdum. O dönemde Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfı’nın Zeki Müren’in vasiyetinin varisleri olduğu açıklandı. Ben de sözleri Zeki Müren’e, bestesi bana ait olan ‘Elveda’ isimli şarkımı bağışlamak suretiyle her iki vakfın hem onursal üyeliği hem de Mehmetçik Vakfı’nın altın plaketi, Türk Eğitim Vakfı’nın özel şilti ile ödüllendirildim” ifadelerini kullandı.


SANCAR'DAN GENÇLERE TAVSİYELER
İngiltere’ye gittiğinde ilk zamanlarda alışmakta zorlandığını belirten Suat Sancar “Ülkemizin içinde bile başka bir şehre yerleştiğinizde sıkıntı çekerken yabancı bir ülkeye gittiğinizde alışılmışın dışında farklılıklar, dil gibi zorluklar yaşarsınız. Dostluk bazında çok iyi ikili ilişkileriniz olmalıdır. Çizginizi asla bozmamanızı gerektirir. İdeali olan kişiler yalnızlığı da göğüsleyebilmeli ama halkın içerisinden de kopmamalı. Gençlerimiz hedefe bir an önce varma düşüncesi ile onun büyük bir meşakkatli yol olduğunu fark etmiyorlar. Gençler hızlı hareket ediyorlar, kaçırdıkları şu var; ülkemiz içerisinde özellikle Türk Musikisi alanında bu toprakların yetiştirdiği muazzam değerlerimiz var. Çok değerli üstatlar var. Gençlerimiz ne pahasına olursa olsun o üstatları bulup sünger gibi bilgilerini çekecekler. Herkes Avrupa’ya gitmeyi tercih etmeyebilir ya da Avrupa’ya gidip de müzik icra edemeyebilir. İnsanları bir yerden başka bir yere gitmeye zorlayan ekonomik şartlardır. Kadim sanatçılık yolu ekonomi ile bağdaşmaz. Kadim sanatçılık ticari kaygı ile çıkılacak bir yol değildir. Gençler birini idol alıyorsa mutlaka onu bulup çalışmalarını yapmalı. Ankara Anlaşması ile gençlerimiz İngiltere’ye oturum alabiliyordu fakat bu anlaşma geçen aralık ayı itibariyle sona erdi. Müzik yapmanın dışında gençler yurtdışını ticaret yapmak için tercih ediyor. Yeni gelen müzisyen kardeşlerimize imkanlar sunmaya, onları bazı platformlarda değerlendirmeye çalışıyoruz. Ben yabancı dili dinleyerek öğrendim. Vatandaşlarımız yabancı dil öğrenmek içim muhakkak okulları tercih etsinler. İngiltere’ye gitmek isteyen kardeşlerimiz okumaktan kaçmasınlar. Değişik lisanda kitaplar okuyabilirler. Mutlaka dille başlayan bir eğitim süreci olmalıdır” ifadelerini kullandı.


"YABANCI VE TÜRK SANATÇILARI YAN YANA GETİRDİK"
TRT Müzik kariyerine ilişkin konuşan Suat Sancar “TRT Müzik kurulduğunda da kanal 4’teki müzik arşivini oraya taşıdılar. Ben de yurtdışındaki çekimlerde müzik direktörlüğü yaptım. Belgesel programında konukları belirlediğim zamanlar oluyordu. O dönem Kraliçe 2. Elizabeth’e yaptığım çalışmalar hakkında paylaşımlarım olmuştu. Bunların arasında bestelerimin içerisinden Türk müziği ile daha yakından tanışmaları amacıyla göndermiş olduğum çalışmalarım, hayat hikayem, müzikle ilgili işlerim vardı. Nezaketle cevabını aldığım ve daha sonra birkaç mektupla devam eden bir mektup arkadaşlığımız oldu. Biz TRT Müzik kanalı için çektiğimiz yurtdışı belgeselinde Türk Müziği’nin izini yurtdışında sürüyorduk. Yabancı bir sanatçı ile bir Türk sanatçıyı muhakkak yan yana getiriyorduk, Türk müzisyen bulamazsak yabancı müzisyene bir Türk müziği icra ettiriyorduk. TRT Müzik kanalında ‘Farklı Kültür, Aynı Müzik’ adıyla anılan bu çalışmamız defalarca yayınlandı” şeklinde konuştu.
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.