Hava Durumu

‘’BURSASPOR’DA KADRO İSTİKRARI YOK!’’

On TV ekranlarında yayınlanan ve Gazeteci/Yazar Cevat Türe’nin sunduğu Spor Gündemi Programına Bursasporlu eski futbolcular Sedat Özbağ ve Şükrü Tekbudak konuk oldu. Programda Bursaspor-İstanbulspor maçı ve Bursaspor’un ligdeki konumu değerlendirildi.

Haber Giriş Tarihi: 11.03.2020 09:42
Haber Güncellenme Tarihi: 11.03.2020 09:42
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenimarmaragazetesi.com/
‘’BURSASPOR’DA KADRO İSTİKRARI YOK!’’

Ravşan ALİOĞLU/ÖZEL HABER

Sedat Özbağ Bursaspor’un hala rakiplerin gerisinde olmasından dolayı üzüntülü olduğunu dile getirirken ‘’Ya gücümüz yetmiyor ya da fazla hata yapıyoruz. Yanlış oyun oynanıyor, yanlış kadrolarla maçlara çıkılıyor. Öncelikle İstanbulspor bilinmeyen bir takım değildi. Geriden oyun kuran, aynı sistemi devam ettiren bir takım. Böyle oynayacağı belliydi zaten. Top rakibe geçtikten sonra hareketlenmede geç kalmamız onların daha rahat oynamasına sebep oldu. İstanbulspor ile berabere kaldık. Oyuna hamle yapmakta geç kalıyoruz. Kadroya baktığımızda kalede Çağlar, savunmada Tayfur-Diarra-Anıl-Kerem Can dörtlüsünü görüyoruz. Geçen hafta sol bekte Onur oynuyordu, bu hafta Kerem Can oynadı. Kadroda istikrarı sağlayamıyoruz, ligde nasıl sağlayacağız? Aykut uzun zamandır oynamıyordu. Özer, Burak Altıparmak’ın, Shehu’nun cezalı olması bizim oyunumuzu etkiledi. İbrahim Üzülmez tercihini kötü kullandı. Anıl’ı ön libero olarak kullandı, 4-1-4-1’e döndü. Sağ tarafta Traore, ortada Recep ve Emirhan, solda da Kubilay’ı oynattı. Bunlar değişerek oynamaya çalıştılar ama o kadar etkisiz koşular var ki, öncelikle üçüncü bölgede hareketli olmak lazım. Bu şart. Yaptığımız ortalara bakın, şut yüzdemiz çok düşük. Durum böyle olunca nasıl gol atacaksınız? Koskoca 45 dakikada bir tek Recep’in şutu var. Yapılan ortalarda o kadar hareketsizler ki topun kafalarına çarpmasını bekliyorlar. Golde Tayfur topa hareket ederek vurdu. Selezniov, Kubilay, Traore’de hareketlilik yok. Çizgiye inildiği zaman topun nereye kesileceğini, kenardan gelindiği zaman dışarı çıkartılacağını artık amatör takımlarda öğretiyorlar. Birinci direk, ikinci direk, penaltı noktası üzeri, dönen toplar, hiçbirinde bir organizasyon görmedik. Korneri top kimin elinde kalırsa atıyor. Frikik oluyor, top kimin önündeyse o kullanıyor. Duran top çalışması yok. Aslında duran toplardan çok goller atılır. Yediğimiz gole bakın. Top geldi ve adam kaç kişinin arasından vurdu? Adı duran top ama adam durmadı! Arkadan dolaştı, araya girip kafayı vurdu ve golü attı. Her zaman söylerim. Orası ateş hattıdır. Her zaman tam konsantrasyonda olacaksınız, rakibe vurdurmayacaksınız. Bu takımda sistem falan yok. Geçtiğimiz haftalarda bundan yakınıyorduk fakat değişen hiçbir şey yok. Hamle yapması gerekiyor. Tercihi tutmamıştır o gün, değiştirebilir ama yapmıyor. Bazı tercihlerini doğru buldum. Hücuma hızlı geçiş yapabilecek Emirhan’la Recep’in oynaması doğruydu. Ama Kubilay hareketsiz. Bizim sol tarafımızı felç ettiler. Bütün akınlar oradan gelişti. Önlem alınmadı ve rakip çok etkili oldu. Oyunu okumak dediğimiz olay bu. Hoca kenardan maçı sadece seyrediyor. Kadro zaafiyeti var. Takıma liderlik yapacak, oyunu yönlendirecek, pas yüzdesini artıracak bir oyuncu lazımdı. Fakat bunlardan uzak bir Bursaspor var. Yetersiz kadro ve yetersiz transferlerin sonucu budur. Topu koşturan İstanbulspor, topun peşinden koşan da Bursaspor oldu. İbrahim Üzülmez kulübede çaresiz bir insan profili ortaya koydu. Takımın içerisine girmesi lazımdı. İstanbulspor maçında onda bir bıkkınlık algıladım. Bunun sebebi parasal, yönetim, taraftar, sosyal medyadan biri olabilir. İbrahim Üzülmez Bursaspor’un teknik direktörüdür ve bunların hepsini aşması gerekir. Haftaya eksikler dönecek ve birbirleriyle daha iyi anlaşan bir orta sahamız olacak. Bu bizim için bir avantaj. Alttan rakiplerimiz geliyor. Bizim kaybetmememiz lazım. Suç birliği yapacağımıza artık güç birliği yapmamız lazım. Adana Demirspor maçındaki havayı yakalamamız lazım. Bursaspor’un kadrosunu çok değişken. Her hafta en az üç kişi değişiyor. Göreve geldiğinde devre arasına kadar hocaya tolerans tanındı. Sonra net mesajlar verildi. Birleştik, kenetlendik, hocanın istediği oyuncular alındı. Daha güçlü bir Bursaspor bekliyorduk. Fakat gittikçe eriyen Bursaspor’u gördükçe üzülüyorum ben. Bursaspor sevgisiyle beraber şehri biraz daha hareketlendirmek lazım. Bir sonraki maçımız Balıkesirspor ile. Komşu takımlar her zaman rekabet içerisindedir. Oraya Yusuf Şimşek geldikten sonra toparlandılar. Daha organize bir şekilde oynamaya başladılar. Bu yönden bakarsak geçilmesi gereken bir maç. Bursaspor’a başarılar diliyorum.’’ ifadelerini kullandı.

‘’Uzayı Tekrar Keşfetmeye Gerek Yok’’

Şükrü Tekbudak Bursaspor’u değerlendirdi. Tekbudak ‘’Duran toplarda adam paylaşımı idmanlarda belirlenir ve herkes görevini bilir. Burada demek ki konsantrasyon yok, motivasyon sıfır. Kubilay takımı bozuyor. 4-5 haftadır rölanti oynuyor. Hoca ondan patlama yapmasını istiyor. Ali oyuna girmeden önce ve sonrasına bir bakalım. Ne kadar fark var arada? Ali 72’de girdi ve oyun değişti. İstediğimiz 11’e dönüldü. Bursaspor’un istediği bu zaten. Emirhan’ı neden çıkardı? Traore’yi çıkarmalıydı. Medyada İbrahim Üzülmez’in istifa edip etmeyeceği ile ilgili yazılar çıkıyor. Biz nerelere geldik? Bizim amacımız ne, biz nerelerdeyiz? Hoca bunlara cevap vermek zorunda kalıyor. Bunlar da gönderirlerse göndersinler, ben gitmem havasında. Böyle bir cevap mı olur? Ben bu yola baş koydum, Bursaspor’u üst lige çıkarana kadar uğraşacağım diyeceği yerde yönetimden böyle bir talep gelmedi diyor. Onu zaten kurtarıcı olarak aldılar, böyle bir cevap olabilir mi? Maçın il yarısı hiç oynanmamış gibi. Baskı yok, herkes kendi bildiği şekilde hareket ediyor. Rakip takım çok rahat futbol oynadı. Aykut zaten ağır bir oyuncu. Emirhan’ı orta alana koymuşsun, neden yanına Atanasov’u almıyorsun? Bir de Burak Kapacak oynayacak seviyede ise neden baştan oynatmıyorsun? Bunlar bir arada oynamış oyuncular. Yeniden uzayı keşfetmeye gerek yok. Ali Akman’ın diretmesi ve Atanasov’un isteğiyle oyun değişti. Mücadele ettiler, top kaybettiklerinde koştular. İlk yarıda böyle bir şey yoktu. İkinci yarı oyunun içindeydiler. Kubilay bende hayal kırıklığı yarattı. Güvenimi sarsmaya başladı. Onu her zaman övdüm, methettim. Ama çalışması lazım. Haftalardır ne bu rölanti oyun? Bu futbolla bir yere gidemez. Bizim çocuklarımızın beraber oynaması lazım. Bu sonucu zaten alırız. Gençleri koysun, onlar başarılı olamazlarsa tecrübeli oyuncuları onların açığını kapatmak için oynatsın. Bu saatten sonra Selçuk’un büyük bir hedefi olduğunu zannetmiyorum. Tek hedefinin bundan sonra Bursaspor’un üst lige çıkması olduğunu düşünüyorum. Maalesef Bursaspor’da kadro istikrarı olmadı. Kadroda sürekli değişiklik yapması oyuncuları demoralize ediyor. Biz hocaya kimseyi oynat diye ısrar etmiyoruz. Ama yararlı olanlar zaten belli. İbrahim Üzülmez’in işi işadamları veya yönetimle görüşmek değil. Bıraksın onu başkan yapsın, o sahanın içiyle ilgilensin. Başkan, teknik direktör ve futbolcular arasında bir koordinasyon olması lazım. Dört haftadır puan kaybediyoruz. Üsttekiler de kaybetmesine rağmen yetişemiyoruz. Burada tek bir çözüm var; o da hedefe odaklanmak. Kalan sekiz maçı 13-14 kişiyle bitirmeli. Her takım ideal kadroyu bulmak ister. Biz de isteriz. Sahaya topa basan, rakiple adam adama oynayan, pozisyon vermeyen bir yapıda çıkarlarsa biz başarıya ulaşırız. Halı saha futbolu gibi rölanti, rakibin durumuna göre gardını almak Bursaspor’a yakışmıyor. Son sekiz maçın ilk dördünü 12 puanla geçersek lig sıralamasındaki durumumuz az çok belli olacak. Haftalardır bunları söylüyoruz ve aynı yerde duruyoruz. Hocanın kazanmak için sahaya çıkan bir kadro oluşturması lazım. Orta alanda Selçuk, Atanasov, Emirhan, ileride de Burak, Ali, Selezniov ile oynarsa dört maçta 12 puan alırız. Eskişehir, Altay, Ümraniye maçlarını kazanmış olsaydık rakiplerimizin üstünde olacaktık. İpleri bırakmamalıyız. İbrahim hocaya güvenmeye devam edeceğiz. Motivasyonlu bir takım ortaya çıkarması lazım. Öncelikle bizim bu sekiz haftayı en iyi şekilde tamamlamamız gerekir. Şu anda herkes rüyada gibi. Topu nereye atacağını bilmiyor. Oyuncularımız U21’e gelene kadar hep beraberdi. U21 takımımız her sene 50-60 gol atıyordu. Ve başarılı olarak buraya geldiler. En kötü olasılıkla bunlarla bu sonucu alabiliriz. Dolayısıyla oyuncular nasıl çıkarız diye odaklanmaları lazım. Şu andan itibaren para düşünmediklerini, her şeylerini Bursaspor’a feda ettiklerini demeleri lazım. Bunu söylemedikçe başka şansımız yok. Traore’de ısrar etmekten vazgeçmesi lazım. Herkes gibi o da başarılı olamadığında kenarda oturması lazım. Hoca neden ısrar ediyor? Hocanın şanssızlıkları da oldu. Bazı oyuncuların erken atılması, Özer’in yersiz davranışları, bunlar da bir faktör. Bir futbolcunun en formda döneminde takımını yalnız bırakması profesyonel futbolda düşünülemez. Hoca kenarda hakemlerle uğraşıyor, hocalarla uğraşıyor. İstanbulspor maçında Atanasov, Burak Kapacak, Ali Akman’ın girmesiyle oyunun şekli değişti. Atanasov, Emirhan, Ali Akman’ın ilk 11 başlaması lazım. Selezniov yavaş yavaş olaydan kopuyor. Yanında heyecanlı oyuncu olmayınca o da demoralize oluyor. Kulibay Kanatsızkuş böyle devam ettiği sürece onu da oyundan düşürüyor. Ali Akman Selezniov’u da oyuna soktu. Birçok pozisyon yakaladık. Biraz şansımız olsaydı maçı lehimize çevirecektik. Ben Ali Akman’ın görev aldığında hocasını mahcup etmeyeceğini düşünüyorum. Bu çocuklar gelecekte de lazım bize. Bu çocuklardan faydalanamazsak Bursaspor’un gideceği yer soru işareti. Amaç başarı ise saha içinde iyi bir şekilde konsantre ve motive olmak gerekir. İstisnasız bir şekilde önümüzdeki dört maçın kazanılması dileğiyle Bursaspor’a başarılar diliyorum.’’ dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.