Hava Durumu

GÜRSU ZİRAAT ODASI BAŞKANI KAMİL DÖNMEZ

Haber Giriş Tarihi: 19.11.2020 09:20
Haber Güncellenme Tarihi: 19.11.2020 09:20
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenimarmaragazetesi.com/
GÜRSU ZİRAAT ODASI BAŞKANI KAMİL DÖNMEZ

Saye YILMAZ/ÖZEL HABER

 

On TV ekranlarında yayınlanan ve Gazeteci/Yazar Orhan Kaplan’ın sunduğu Yeni Bakış programına Gürsu Ziraat Odası Başkanı Kamil Dönmez konuk oldu. Programda Bursa’da tarımının durumu hakkında konuşulurken Kamil Dönmez ‘’Tarımda planlamamız eksik, bu sene ne para ederse seneye onu ekiyoruz’’ dedi.

Kamil Dönmez pandemi döneminde çiftçilerin durumu hakkında ‘’Pandemi dönemi başladığı zaman bizim meyvede bakım dönemiydi. Çiftçi kendisi yapıyordu bunu. Yenişehir’de, Karacabey’de domates ve biberin ekim zamanıydı. Genele baktığınız zaman çiftçinin veya üreticinin kendi işini gördüğü dönemdeydi. İlk zamanlarda çok fazla pandemi süreciyle alakalı bir sıkıntı yaşamadık. Hasat dönemi başladı hem de pandemi biraz daha gündeme geldi, bulaşmalar arttı. Gürsu’ya mevsimlik işçi olarak gelen yaklaşık 4 bin kişi var. Yenişehir ve Karacabey’e aile olarak geliyorlar. Gürsu’ya gelenlerin yüzde 99’u tarlaya gitmek için geliyor. Bununla ilgili bir sorun yaşadık. Çünkü onların bir yerde kalması gerekiyor. Dışarıdan geldiklerinde ne olacağı belli değil. Pandemi sürecini sağlıkçılar da tam bilemiyor. Çünkü yeni bir hastalık. Yazın bulaşma biraz azaldığı için çok büyük sıkıntılar yaşamadık. Fakat kış döneminde özellikle deveci ve kışlık ürünlerde baktığımız zaman bulaşmanın fazlalaştığını, tarım kesiminde de artışların olduğunu gözlemliyoruz. Yasak olduğu zaman ilk etapta hepimiz şok olduk. Çünkü budama var, çiftçinin tarlaya gitmesi lazım, ürün ekmesi lazım. Ertesi gün İçişleri Bakanlığı’na bildirdik. Çiftçinin zaruri ihtiyaçları kapsam dışında kaldı. O muafiyetten o dönemde üretim devam etti. Pandemide herkes şunu anladı: yırtık ayakkabıyla, gömlekle gezebiliyoruz ama gıda olmazsa bu iş olmuyor. Şu anda biraz daha dikkat etmemiz lazım. Halkı bilinçlendirmeliyiz. Yakalandığımız zaman bunun geri dönüşü yok maalesef.’’ dedi.

‘’Gürsu’daki armut üretimi Türkiye’nin %30’u’’

Kamil Dönmez hasat dönemi ve Gürsu’daki depoların durumu hakkında ‘’Armut temmuzun yarısı ile ağustosun yarısı arasında olur. Yaklaşık 50 bin ton civarında armut var sadece Gürsu’da. Gürsu’daki armut üretimi Türkiye’nin yüzde 30’u. Türkiye’de toplam armut üretimi 450 bin ton civarı. Bursa’da 180-190 bin ton civarı ama diğer çeşitler de bu 450 bin tonun içerisinde. Bursa ve Gürsu’da üretilen armut daha çok sofralık diye tabir ettiğimiz santa maria ve deveci. Sadece santa maria ve deveciyi baz alırsak Türkiye üretiminin belki de yarısı Bursa’da üretiliyor. 20 Eylül’den itibaren deveci hasadı başlar. Artık son zamanları şimdi, bu zamanlarda da devecinin hasadı biter. Ondan sonra biraz ayva var ama bunlar Gürsu’da çok fazla değil, 5-6 bin ton civarında ama santa maria ve deveci armudu 90-100 bin ton sadece Gürsu’da. Gürsu’da şu anda 32-33 tane irili ufaklı depo var. Bunların içerisinde 200-300 tonluk vatandaşın kendi ihtiyacı kadar da, 6-7 bin tonluk ticari olanlar da var. Kapasite olarak baktığınız zaman 85-90 bin ton civarı var. Gürsu’ya dışarıdan da armut geliyor. Baktığınız zaman Gürsu’da şu anda depo ihtiyacı var gözüküyor dışarıdan da ürün geldiği için fakat biz her depo yaptığımız zaman üretim alanındaki bir ağacı kesiyoruz. Maalesef kaçak yapılaşma ve imara açılma olayları her geçen gün artıyor. Bu şekilde gidersek on sene sonra bu depoları tarım dışında kullanmaya başlamak zorunda kalacağız. Bu planlamayı çok iyi yapmamız lazım. Biz sanayiye karşı değiliz. Sanayi de olmazsa olmazımız ama tarım da olmazsa olmazımız. Sanayiyi daha az verimsiz, ekonomiye çok fazla katkısı olmayan, hatta taşın üzerinde bile yapabiliriz. Verimli arazide, Türkiye’nin en verimli yerinde sanayi bölgesi olmamalı. Sanayi tabii ki olsun. Daha verimsiz arazi, daha çalılık, ormana yakın, atıl durumda olan yerlere sanayi yapılabilir. Üretimde geçmişe göre azalma yok. Hatta bu sene fazla var. Meyvede geçen yıla göre daha fazlayız. Dolu afetlerinin yaşandığı yerlerde bölgesel anlamda sıkıntılar yaşadık.’’ ifadelerini kullandı.

 

Arazi Toplulaştırma Yasası

Kamil Dönmez ‘’Yenişehir, Karacabey, Mustafakemalpaşa’da yapıldı. Gürsu’da veya Bursa merkezde bunu yapmak hakikaten çok zor. Çünkü meyve bahçesi, birisinde armut, birisinde şeftali, birisinde elma var. Burada adamdan onu alıp öbürünü vermek çok zor. En azından parçalanmayı şu anda yavaşlattık fakat burada miras kanunu da bence değiştirilmeli. Arazi sahibi anne veya baba vefat ettikten sonra beş mirasçı varsa herkese veriliyor, bunun iki tanesinin belki de tarımla hiçbir alakası yok. O arazi orada atıl kalıyor, kullanılmıyor. Ya parası veya elde edilen gelirden payı verilmeli. Bunu mesela Avrupa’da Hollanda bu şekilde yapıyor. Bu şeyler yapılmalı çünkü araziniz küçüldüğü sürece yatırım yapmanız da zorlaşıyor. On dönüm arazi kullanıp bir traktör alan çiftçinin para kazanma şansı yok çünkü traktör günümüzde iyi bir para. Gürsu’ya bakıyorsunuz tarım arazisinin tamamı 40 bin dönüm, 3 bin traktör çalışıyor. Bu maddi bir külfet. Meyvede bazı ekipmanları ortak kullanabilirsiniz. Fakat meyvecilikte ilaçlama hakikaten çok önemli ve aynı günlerde yapılmak zorunda, siz o zaman birinden traktör emanet isteyemiyorsunuz. Bu sefer 5 dönüm yeri olan da ilaçlama makinesi alıyor. Bu arazi toplu olsa, büyük çaplı çalışan arkadaşlarımız da var başka şehirlerde. Yani bugün 50-100 traktörle aynı arazide işini görüyor. Gürsu’ya baktığınızda 3 bin traktör sayısı ile büyük bir yatırım duruyor. ‘’ dedi.

Gürsu’da Seracılık

Kamil Dönmez ‘’Sera 2000’li yıllarda Gürsu Kaymakamlığı’nın teşviki ile 7-8 kişiye 320’şer metre bir serayla başladı. Şu anda yaklaşık 400 dönüm salatalık, domates, biber ve kışın da marul, semizotu yetiştiriliyor. Seralarda en büyük maliyet naylondur. Bursa’nın da lodosu meşhurdur. Lodos esmeye başladığı zaman naylonu yıpratır ama bizim bölgede lodosun etkisi çok azdır. O bölge lodosu almaz. Bir de bizim orada toprak yapısı ovaya göre biraz daha kumludur. Isınma şeyi çok fazla şey olmaz toprak yapısından dolayı. Seraya uygun bölge, verimi iyi, son yıllarda biraz rakamları düşse de seracılıkta gelir iyi. Bence modern seralar kurulmalı ve orada da bir planlama olmalı. Bizim tarımda planlamamız eksik. Biz çok kaliteli ürün üretiyoruz ama planlamamız yok. Bu sene ne para ederse seneye onu ekiyoruz. Mesela salatalık dediğimiz zaman şu anda Antalya’daki seralarda alınan tonajdan daha fazla tonaj alıyor bizim çiftçilerimiz ama toptanda salatalık 30 kuruşa düştüğü zaman bu iş yapılmaz. ‘’ şeklinde konuştu.

Kooperatif çiftçiliği

Kamil Dönmez ‘’Üretici birlikleri kanunundan dolayı topal doğdu. Yani ürünü alamıyor, sadece üretici ile tüccarı buluşturup aracılık yapma şansı var. Türkiye’de 14 bin tarımsal kalkınma kooperatifi var ama dünyada ilk bine girmiş kooperatifimiz yok. Biz tarımsal kalkınma kooperatiflerini her mahallede veya her köyde kuruyoruz fakat devamını getirmiyoruz. Bunun devamı gelmesi lazım. Başında idealist birilerinin bulunması lazım. Bunun denetlenmesi lazım. Yani siz bu kooperatifi kurdunuz, ne yaptınız, ortaklarına ne gibi bir faydan oldu, bölgendeki hangi ürünü sattın veya pazarladın, bize bir proje ile geldin mi… Yoksa x köyünden kooperatif kurarız. Yönetimi de kendi köyümüzden seçeriz. Genel kurul maaş alsın mı? Gerek yok almasın fakat bakanlık profesyonel pazarlamacı çalıştırmak zorundasın diyecek o zaman. İki yıl önce bir pazarlama kooperatifi kurduk. Yönetici arkadaşlarla beraber kurduk, başkanlığını ben üstlendim. Oda yönetimindeki arkadaşları kooperatif yönetimine yaptık. Tarım Bakanlığı’nın kooperatif mevzuatında bir sıkıntı var. Ticaret yaparsanız ortak dışına satışta iktisadi işletme kurulmasını talep ediyordu o zaman için. Şu anda kaldırıldı mı bilemiyorum. Ticaret Bakanlığı’na bağlı bir pazarlama kooperatifi kurduk. Gelir vergisinden muaf belgesini dahi aldım. Çiftçilere böyle bir kooperatif kurduk, gelin, ürünlerinizi bu kooperatif üzerinden pazarlayalım dedik. ‘Sizin menfaatiniz ne?’  dediler. Ya bizim menfaatimiz ne olacak? Yani olay; para kazanırsak hep beraber ayakta kalacağız. Ben de üreticiyim. Benim para kazanmam veya sadece benim armudu değerlendirmem orada Gürsu’da baktığımız zaman geride kalan kişilerdeki armut giderse kimse gelmez bana. Gürsu'ya tüccar niye geliyor? Armut merkezi veya pazar Gürsu’da olduğu için geliyor. Armut veya meyve çok olduğu için geliyor. Tüccar arkadaşlarımız bu meyveyi kendi dalından toplamak zorunda olmamalı. Fuarlara gidiyoruz, Almanya fuarına da gidiyoruz, İtalya fuarına da gidiyoruz, bizim Türk firmalarımız da orada veya burada birebir görüştüğümüz firmalar var. Diyorlar ki: ben 100 tane 500 tane işçi getirip armut toplamakla uğraşmam. Siz ürünü toplayın, soğuk hava deposuna koyun, ben istediğim ürünü sorayım, siz benden fiyat isteyin, satın.’’ ifadelerini kullandı.

Kimyasal İlaçlama

Kamil Dönmez ‘’Şimdi bakın kimyasal tabi ki kullanıyoruz. Kullanılmazsa bu iş olmaz zaten. Hem Ziraat odası hem de ilçe müdürlüğü olarak habersiz yılda yaklaşık 6 yüz numune alıyoruz. Bunların 2 yüz tanesi iyi tarımla alakalı. Biz oda olarak aynı zamanda 9 yıldan beri iyi tarım uygulaması da yapıyoruz. Bir sertifikasyon firması ile anlaşıyoruz. Çiftçilerin toprak tahlilinden başlıyoruz. Toprak tahlili yapılıyor. Ona göre kullandığı gübreden, kullandığı tarım ilacına kadar reçeteleri, bayiden aldığı fişleri, ilaç doldurma yeri, ilaç koruma yeri, hepsinin denetlemesini bakanlığın yetkilendirdiği firma yapıyor. Bu evraklanıyor. Evrakları da kontrol ediyorlar ve gidip bu çiftçilerimizin bahçelerinden numune alıyoruz. Numune, laboratuvara gönderiliyor. Bunun sonucunda değerleri, bakanlığın öngördüğü değerlerin üzerinde ise bu çiftçi veya grup bu sertifikayı alamaz. Dokuzuncu yıldayız, yasaklı ilaç çıkmadı Gürsu’da. İlçe müdürlüğünün de aldığı numunelerde de yasak ilaç çıkmadı.’’ şeklinde konuştu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.