Oldukça zorlu geçen 2020 yılının sonuna geldik.

Kısmetse yarın yeni bir yıla adım atmış olacağız.

2021 yılını tüm iyi temennilerimiz, eski yaşamımıza geri dönebilmek ve güzel şeyler yaşayabilmek umuduyla karşılıyoruz.

2019 yılını geride bırakırken, 2020 için umutluyduk, her şeyin iyi olacağı bir yıl dilemiştik ama olmadı işte.

Güle oynaya girdiğimiz 2020 yılında neler yaşadık neler.

Türkiye ve dünya için 2020 yılı oldukça zorlu geçti...

Bitmek bilmeyen olaylar, koronavirüs derken bir yılı daha geride bırakıyoruz.

2020 Türkiye'sinin kısa özeti; yangınlar, depremler ve salgın…

Doğal olarak da bunların sonucu ekonomik krizler.

Hem ülke olarak hem de dünya çapında pek çok felakete, kayba seyirci kaldık; önemli olaylara da tanık olduk.

Peki, yeni yıl ne getirecek?

* * *

Bu yılın başında çok güzel ve umutlu başlamıştık yaşama, hatta ekonomide Türkiye’nin ve dünyanın büyümesiyle ilgili çok iddialı rakamlar vardı ortada.

Sonra bir anda bir virüs orta çıktı ortaya.

Ve şu an tam anlamıyla panik halindeyiz.

O virüs ki, dünyanın en büyük ekonomilerini sarstı, küçülttü.

ABD Başkanı Trump’ın bile seçim yenilgisini yaşamasına neden oldu.

Bütün dünyada insanlar yılbaşında yaptıkları programları uygulama şansı bulamadılar.

Birçok iş aksadı…

İnsanlar korku ve panik içinde sıkıntılar çekti.

Hemen herkes satın alma kararlarında değişikliklere gitti.

Seyahatler yapılamadı, fiziki ve sosyal mesafeler arttı.

Ekonomiler küçüldü…

2020 yılı kayıp bir yıl olarak ardımızda kalıyor…

* * *

Biten yıl her yönden kötüydü tamam ama ya yeni yıl nasıl olacak?

Yaşadıklarımızın yıl ile ilgisinin olmadığını, bunun eko sistemin değişimi ve doğanın kullanılan fazla enerji ve kaynak üzerinde hak sahipliğini belli etmeye çalıştığı gerçeği ile açıklamak daha mı mantıklı olur acaba?

Öyle ye doyumsuzluğu ile insanoğlun tahribatı eğer bu şekilde sürerse gelecekten ne beklenebilir ki?

İyi yahut kötü gelişmeleri yıla bağlamak bizi kurtaracak mı?

Nasıl 2019 yılını kutlayarak yolcu edip, büyük bir sevinç ile 2020 yılını davet emiştik.

Ne oldu, hiç!..

2020 yılına girdik diye mi oldu bunlar, 2021'de sona mı erecekler? Yeni yıla girerken kapı eşiğinden geçer gibi boyut atladığımızı mı sanıyoruz yani?

Zaman ve sayılar canlı varlıklar değil ki onlardan bir şey bekleyelim, medet umalım.

Şimdi aynısını da bu yılın sonunda mı yapıyoruz yoksa? 

Kuşkusuz geleceğe umutla bakmak ruh sağlığımız açısından yerindedir, doğrudur.

Yeni bir sayfa açmak birçok açıdan genel bir davranış biçimidir.

Ama belki Koronavirüs insanlık için yeni bir Rönesans olur, belli mi olur!..

İnşallah insanoğlunun aklını başına getirir!

Doğayı daha özenli kullanmasını öğrenir, ilişkilerimiz daha dürüst ve samimi olur.

Şükretmeyi benimser ve dua etmeyi öğretir daha çok.

Daha da kötü günleri yaşamamak dileği ve umudu ile yeni yıla merhaba diyelim.