Hava Durumu

28 ŞUBAT ANILARIM...

Yazının Giriş Tarihi: 27.02.2022 15:51
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.02.2022 15:51

   Tam 24 yıl olmuş. Dile kolay, oysa 1000 yıl sürecek denmişti. Allah izin vermedi Elhamdülillah ama olan bizim gibi o zamana denk gelen gençlere oldu...

   28 Şubat 1998 yılında yapılan post modern darbe ile zulüm kapıları açılmıştı. Bugün bu yazımda o zamanlar çocuk denecek yaşta olan benim gözümden yaşadıklarımı aktarmaya çalışacağım. Her ne kadar yazarken o günlere dönüp hüzünlensemde yine de benim kalbimde o günler hep özel olarak kaldı ve kalmaya devam edecek.

   13 yaşında ailemin isteği ile İ. H. L'ne yazdırıldım. O zamanlar bize soran olmamıştı ister misin diye bende hiç sevmiyorum İ. H .L'ni hatta nefret ediyorum o derece yani. Peki neden? Çünkü; etrafımda ki arkadaşlarım orayı bana öcü gibi anlatmışlardı, korkuyordum açıkçası. Benim hayallerim farklıydı ama kader de farklı yazılmıştı. Lise 1. sınıftayım 1997-98 eğitim yılı ama nasıl zorlanıyorum, sevmiyorum ya okulu hatta sınıfta kalmak için de uğraşmıyor değilim. Çocuk aklımla sınıfta kalacağım seneye tekrar başka okulda istediğim şekilde okuyacaktım. Çok uğraştım ama olmadı kalmayı da beceremedik. Lise 1'in 2. dönemi dedikodular yayılmaya ve kadın öğretmenlerimize yasak dikte edilmeye başlanmıştı. Peki ben bu duruma seviniyor muydum evet, çünkü istediğim oluyordu yasak gelecek bende açılıp saçılacaktım. 97-98 yılı bu konularla tamamlandı. (Aradan çok uzun zaman geçtiği için unuttuğum, atladığım olaylar muhakkak olacaktır.)

   98-99 yılı Lise 2.sınıftayım artık yasak kendini iyice belli etmeye başlamıştı. Örtüsünü açmayanlar okula alınmamaya başlanmıştı. Eee diyeceksiniz ki sen ne yaptın,istediğin oldu.Evet istediğim olmuştu içten içe seviniyordum ama ilk zamanlar arkadaşlarıma kıyamadım ve onlara destek olmak  için örtümü çıkarıp girmedim içeriye.

   O zamanlar kışlar çetin geçiyor. Okul bahçesinde 4 otobüs çevik kuvvet polisi eşliğinde bekliyoruz. Kah copla korkutuluyoruz kah okulun yakınında ki mezarlığa sürülüyoruz orayı hak ediyormuşuz öyle diyorlardı kah elleri ojeli, uzun tırnaklı kadın polisler tarafından aşağılanıyoruz. Günler bu şekilde geçiyor umut var mı yok. Hiç unutmuyorum pazartesi günleri İstiklal Marşını okumamıza izin vermezlerdi, biz de onlara inat bağıra bağıra okurduk. Ne kadar çağ dışı bir uygulama değil mi? Neyse dedim ya hava soğuk  kar yağıyor üşüyoruz ellerimiz ayaklarımız soğuktan morarmış vaziyetteyiz. Ben hala arkadaşlarım için girmiyorum içeriye, hani bir söz vardır "1 musibet 1000 nasihatten iyidir" diye. İşte bu söz o soğuk okul bahçesinde bende tecelli edecekti. Bizden yaşça büyük ablalar vardı daha sağlam davalarına daha yürekten bağlı onlar bahçede o soğukta Allah'ın tesettür ayetlerini okuyorlar, onlar okudukça ve de anlattıkça benim tesettüre olan bakış açım değişiyordu. Ben artık sırf ailesi istediği için örtünmek zorunda kalan Ümmügülsüm'den Allah'ın rızasını kazanmak için örtünen Ümmügülsüm'e geçiş yapacaktım. Allah'ın biz kadınlara neden örtünmelerinin daha hayırlı olduğunu artık idrak edebiliyordum. Ben artık eski ben değildim. Artık başımda ki örtüyü sahiplenecek ve her ne pahasına olursa olsun bu davadan vazgeçmeyecektim ve arkadaşlarım için değil kendim için girmeyecektim örtümü açıp okuldan içeriye. Olsun gece başımı yastığa koyduğumda bu sorunun cevabını verebiliyorum."Bugün Allah için ne yaptın? Mücadele ettim Rabbim kabul edersen küçük yaşta büyüdüm ben" diyebiliyordum.

   İlk dönem çöp olmuştu  bir yandan çözüm arıyorlardı nasıl yapsak diye giren girmişti kalanlar olarak mücadelemize devam ediyorduk.2.dönem farklı bir çözüm getirildi bayan hocalarımızın dersinde örtümüzü açacaktık erkek hocalarımızın derslerinde kapalı kalacaktık (tabi bu dersler dini derslerdi) Bu şartlar altında girmiştik okulumuza ama ne derslerden bir şey anladık ne de okuldan. Hayatımda ilk defa bir dersim yıl sonu "0" gelmişti.Çünkü "Milli güvenlik dersi"nde  eğitimi asker öğretmenler veriyordu ve hiç bir şekilde bizi kapalı olarak derslerine almadı. Zaten bize Kur'an'ı çok okudunuz deyip bir hafta sonrasında sınıfa düzinelerce İncil'i getirtende kendisiydi.Siz anladınız kime ve neye hizmet ettiğini.Olsun o "0" benim için bir onurdu.

   Gelelim Lise 3.sınıfa 99-2000 senesi okuduğumuz okulu o sene depremde zarar gördü diye kapattılar.Yeni yapılmış bir bina tamamen bahaneydi hiçte zarar filan görmemişti şuan hala eğitim-öğretim devam ediyor.Hal böyle olunca bizleri Yıldırım İlçesi'nde bulunan başka bir İ.H.L'ne  aktardılar.Tabi zulüm burada da devam etti.İkna odaları kuruldu, dersin ortasında baskınlar yapıldı suçlu gibi,mobinge, aşağılanmalara maruz kaldık,disiplin cezası aldık ve tabi ki okuldan uzaklaştırma cezası da olmazsa olmazdı.Suçumuz büyük, asrın en büyük suçunu işledik.Bu cezalar eşliğinde zor da olsa mezun olmayı başarabildik ama okulda eğitim adına ne öğrendik bilemem ama hayatla ilgili bir çok eğitimden daha fazlasını almıştık.16 yaşında 30 yaş olgunluğundaydım artık.Liseden bir şekilde mezun olduk amma üniversiteye gitmek nasip olmadı.Hep kapanmamı isteyen ailem aç kızım günahı bizim boynumuza dedi ama ben kararından dönen bir insan değildim.Allah'ın emri her şeyin üstündedir.

   O zamanlar İletişim Fakültesi okuyup gazeteci olmayı çok istiyordum ama nasip olmadı.

   Zulüm sonsuza  dek sürmeyecekti.Tam 13 yıl sonra bu çağdışı uygulama tarihin tozlu raflarına kaldırılacaktı.Allah'ın izni ile bir daha  bu ülke vatandaşları bu gibi çağ dışı  uygulamalara maruz kalmayacakdı.

   Özgürlük herkes için olmazsa olmazdır.Herkes istediği gibi yaşayabilmelidir.Her zaman bunun savunucusu olduk olmaya da devam edeceğiz.Ayrışarak değil  birleşerek  biz olabiliriz.Bizler farklılıklarımızla bir bütünüz.Bu ülkede ne zaman bir kadın açık saçık giyindiği ya da tamamen çarşafa büründüğü için yargılanmadığında bizler ülkece level atlamış olacağız.Saygı nedir sırf senin gibi düşünmediği için karşındakine kin besleyemezsin.Onun düşüncesi, sana zararı var mı yoksa  saygını koru ve karışma insanların ne düşündüğüne.

   Son olarak yazımı şu cümleler ile tamamlamak istiyorum.Hani yukarıda yazdım ya iletişim okumak istiyorum gazeteci olmak için diye iste nasipte varsa döner dolaşır nasibin seni bulur.Şuan bu yazıyı bu gazetede yazmayı nasip eden Allah'a sonsuz şükürler olsun.Allah kalplerde olanı bilir.Umudunuzu hiç kaybetmeyin.Allah için sevin, sayın, hoşgörülü olun..

Sağlıcakla kalın...

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.