Çevre sorunları arasında yer almasına karşın niteliği açısından diğerlerine göre daha az önemsenen gürültü kirliliği, kent yaşamında önemli bir sorun olmayı sürdürüyor.

Gürültü, günümüzde yaşadığımız çevrenin kalitesini ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen önemli bir unsurdur.

Kentleşme ile büyüyen gürültü sorunu, özellikle insan sağlığına verdiği zararlar nedeniyle büyük bir tehlike oluşturmakta.

Birçok farklı alanda görülen gürültünün oluştuğu yerlerden biri Pazar yerleri...

Pazarcıların satış yapmak için yüksek sesle bağırmaları büyük sorun.

Tezgahta portakallar, fiyat etiketi de var ve insanlar bunu görüyor ama satıcı avaz-avaz bağırıyor hala..!

Bu nedenle çoğu kez girmek istemiyorum buralara...

Kimi kez de alışverişi yarım bırakıp çıkıyorum o alandan...

Bu konuda yerel yönetimler bir şey yapamazlar mı?

Bu alışkanlıktan satıcılar neden caydırılamaz anlayabilmiş değilim.

* * *

Gürültü insan sağlığı açısından son derece önemli...

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre; meslek hastalıklarının yüzde 10’u, gürültü sonucu meydana gelen işitme kaybı olarak belirlenmiş.

Gürültü geçici yahut sürekli işitme bozukluklarına, kan basıncının artmasına, dolaşım bozukluklarına, solunumda hızlanma, kalp atışlarında yavaşlama, ani reflekslere neden olmakta uzmanlara göre.

İnsan eliyle gerçekleştirilen bu gürültü kirliliğine karşı yine insanların önlem alması gerekiyor.

Devletin bu konuda yapması gerekenler var kuşkusuz.

Yasal düzenlemeler olsa da, belediyeler kimi kararlar alsa da uygulamada önleyici etkin müdahaleler olmadığı için bu çirkinlikler sürmekte.

* * *

Sakin bir Pazar günü kent caddelerinde insanlar gezerken birden bire bir düğün konvoyunun kentin merkezinde, o düğünle hiç ilgisi olmayan insanlara yaşattığı gürültü örnekleri çok şükür ki azalmakta.

Ama mahalle aralarında hoparlörlü araçlarla satış yapan kişiler çoğalmakta.

Biri gidiyor biri geliyor...

Bir başıbozukluk almış başını gidiyor.

* * *

Özellikle hızlı büyüyen kentlerde, mesken ve sanayi alanlarının plansız ve iç içe gelişmesi, trafik yoğunluğunun artması, elektrik, elektronik ve mekanik aletlerin günlük yaşamımıza daha çok girmesiyle gürültüden rahatsızlık artmakta.

Bunun önlenmesi konusunda yasalar Belediyelere özel görev ve yetkiler vermektedir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 29.06.2006 tarih ve 2006/16 sayılı Genelgesi ile Büyükşehir Belediyesi sınırları dâhilinde, Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği ile ilgili şikâyetleri değerlendirme, adı geçen yönetmeliğe uyulup uyulmadığını denetleme ve idari yaptırım kararı verme yetkisi Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına verilmiştir.
Çevre Yasası gereği yetki devri yapılan belediyeler, belediye sınırları ve mücavir alan içinde gürültü kaynaklarını programlı, programsız veya şikâyetlere istinaden gerektiğinde diğer mevzuat kapsamında yetkili kılınan kurum ve kuruluşlar ile işbirliği ve eşgüdüm içinde denetleme ve önleme yapabilmekteler.

Biraz daha duyarlılıkla gürültü ile mücadelede başarılı olunabilir kuşkusuz.

Bu konuda vatandaşların da rahatsızlıklarını telefon ve internet aracılığıyla Büyükşehir Belediyesine aktarmaları mücadeleye yardımcı olacaktır.