Küresel ısınma ve insan etkinliklerinin sonuçları tüm dünyada oldukça şiddetli bir şekilde hissediliyor.

Aralarında Türkiye’nin de yer aldığı pek çok ülke geçen yıldan bu yana yağışlarda büyük düşüşler gördü.

Yeni bir çalışmaya göre Avrupa kıtasındaki ağaçları yüzde 20 artırmak, yaz yağışlarında yaklaşık yüzde 8’lik bir artış sağlayacak. Araştırmacılar, özellikle Türkiye’nin de kıyısı bulunduğu Akdeniz’de Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün yağış ve sıcaklık analizi raporlarına göre, 2021 yılı Mayıs ayı son 50 yılın en sıcak mayıs ayı oldu.

Yağışlar normaline göre yüzde 56, geçen yılın mayıs ayı yağışlarına göre yüzde 66 azaldı.

Haritalarda, Türkiye'nin büyük bir bölümü 'olağanüstü kurak', 'çok şiddetli kurak', 'şiddetli kurak' olarak gösterilmekte...

Ancak, yeni bir çalışmaya göre, Avrupa kıtası genelinde yüzde 20 daha fazla ağaç dikmek salt iklim değişikliğinin etkilerini ortadan kaldırmaya yardımcı olmakla kalmayacak, aynı zamanda kıtanın ve Türkiye’nin kıyılarının da olduğu Akdeniz’de yağışı artıracak.

* * *

Ülkemizde de geleceğe daha yeşil bir Türkiye bırakmak için ağaçlandırma çalışmaları hız kesmeden sürdürülüyor.

Türkiye, son 10 yılda orman varlığını en çok artıran ülkeler arasında 6. sırada.

Türkiye’de ormanlarımızın yüzde 99,9’u devlete ait...

Dünya orman varlığının % 24’ü ise özel ormanlar...

Bu oran Avrupa Birliği ülkelerinde % 61’i bulmakta...

Örneğin, Fransa’da ormanların % 74’ü Almanya’da % 41,4’ü, İtalya’da % 60,3’ü, Portekiz’de % 91,3’ü İngiltere’de % 59,8’i, ABD’de % 71’i özel kişi yahut özel şahıs ve kurumlara aittir.

* * *

Ülkemizde her yıl binlerce hektar alan yangın nedeniyle tahrip oluyor.

2019’da 11 bin 332 hektar alan orman yangınlarında zarar gördü, 2020’de ise bu rakam 16 bin hektarı geçti.

Daha çok yangın çıktı, daha çok alan kül oldu…

Orman yangınlarıyla yitirdiğimiz alanları geri kazanmanın yolu ise buraları yeniden ağaçlandırmak.

Genelde Türkiye, orman varlığını gelecek nesiller için artırıyor.

Artıyor ama doğru bir ağaçlandırma yapılıyor mu?

Her yaz, alışılmış orman yangınları ile yanan ciğerlerimiz, Milli servetimiz, güzelliklerimiz de yok oluyor.

Belki yanan alanlardan fazlası yeniden yerine dikiliyor, ekiliyor.

Ama burada bir tuhaflık da gözden kaçmıyor...

Bu da ağaçlandırma çalışmalarında genellikle çam ağacı ekilmesi!..

Oysa bizdeki orman yangınlarının hemen hepsinin ağaç diplerinde biriken çam pürçeklerinden dolayı ortaya çıktığı gerçeği...

Çam ormanlarının dipleri 5-10 cm. kalınlığında bir halı gibi bu pürçeklerle kaplıdır.

Küçücük bir kıvılcım ve yanan, yok olan binlerce dönüm orman bu nedenle ortaya çıkmakta.

Tuhaf olanı; bu yanan çam ormanlarının yerine yine çam ağaçları dikilmesi.

Çam ağacı en zor, en geç büyüyen bir ağaç olmasına karşın hem de.

Ve en kolay yanan bir ağaç!..

Toprağın suyunun da en çok çeken ağaç!

En kötüsü de bu ağaç altında hiçbir canlının yaşamasına izin vermez.

Çam yerine başka ağaç cinsleri neden tercih edilmez, hep merak konusudur?

Dut, ceviz, meyve ağaçları, meşe, kayın neden dikilmez, ekilmez?

Siz merak etmiyor musunuz?