Hava Durumu

ALLAH’A ISMARLAMAK…

Yazının Giriş Tarihi: 02.08.2021 16:14
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.08.2021 16:14

Buraya ne zaman geldiğimi pek hatırlayamıyorum. Rind meşrep hayat tarzım, zamana zemine pek önem vermiyor. Askeriyenin günün birinde kendi dünyasının personel özlük haklarındaki hak kayıplarına kalkışmasına kafam kızınca,  gazete yazıcılığına başlamıştım. Buraya gelişim de öyle olmuştu. Geldik takıldık kaldık... Neden geldik, onu da bilmiyorum.

 

Birisi telefon etmişti, Orhan Bey imiş, kimliğini tanıtıp, kendilerine biraz yardımcı olup olamayacağımı sordu. Takılışım da böyle oldu işte. Haftada iki üç kez, boş kaldığım günler, kalemim sizinle dedik. Her hafta İstanbul’dan geliyor, hem de karadan körfezi dolanarak, bir gece kalıp dönüyordum, arabayla.  İki kez başıma geldi. Geri gideceğim, cepte para, depoda da gaz yok. Mustafa Bey ile gittik karınlarımızı doyurup, depoları doldurmaya.  Hepsi de bu kadar işte. Biz, amatör kalemiz. Yemin edemem amma, Türkiye’de yılları aşmıştır bizim neslin tükeneli…

 

Salgının ilk dalgasında hastanelik olduk karı koca. İki yıldır da İstanbul’dan ayrılamadık, tıbben ev hapsine alındık... Daha üç gün evvel lastikleri havalayalım dedikse de, kullanırken çoğu yerde şaşırdık. Oysa 27 Mayıs’ın hediyesiydi, araba ehliyeti…

 

Hayat böyledir işte. Öğrendiğin bilgiler, aradan geçen beher yıl hesabıyla nisbi kayba uğrar. Zurnacılık da böyledir, çibörek ustalığı da. Bir tek, dedikoduculuk hariç...

Xxx

Bakıyorum gazeteye, çoğunluk, önlerinde uzun bir gelecek bulunan gençlerde. Hadiselere sadece görünür tarafından satıhtan bakmasınlar. Sosyal olayların arkasında onu harekete sevk eden dinamik bir güç vardır, o da iktisadi beklentiler ve düşüncedir. Kadın cinayetlerinde de bu böyledir. Kadınların bedeninden kullanılan haz ve zevkler, tek başlarına çıkar değil midir? Amma ne çare,  politikanın ihtilalci mantığı, bunu getirip kendi uyduruğuz“kadının adı yok” safsatalı iftirasına bağlıyor. Ne ayıp şey…

 

İnsanoğlu ana kucağından inip okulların sıralarına geçip oturur. Bu oturuş, hocaların eline geçmişlik halidir. “Kadının adı yok”çu tayfası, politikanın ihtilal mantığıyla yetiştiği için, filmlerde, mekteplerde veya sohbetlerde birilerinden “hoca” lafını duyduklarında hemen, içlerindeki düşmanlığı “hoca camide – hoca camide” diyerek kusuverirler. Ne kadar iğrenç bir cehalet halidir, bilseniz…

                                                                Xxx

Gazetedeki genç arkadaşlar bu işi belki de meslek edinmek isterler. Kendileriyle birlikte arkadaşlarının da bakarsın rol model olarak benimsedikleri kişiler, hep yabancı kaynaktan geliyor olabilir, oysa bizim musiki üslubumuz, mimarinin münhani hatlarıyla birlikte ne de güzel bir ahenk sergilemektedirler.

 

Mesela bizim cami yapılarımızın kubbesinden minare külahına kadar her bir karışının yumuşak kavisli oluşuna karşın, kiliselere bakın, hatta yılların ötesinden kalma Rum evlerine kadar binalar hep üçgen motifli sivriliklerle süslenmiştir.

 

Müziğimiz de öyledir. İnsanın yorgun ruhuna serinlik ve ferahlık zerk eden bir iksir etkisi yapar.

Dinleyebilseniz, ah internetten indirip dinleyebilseniz Hacı Arif Beyin, “Muntazır teşrifine hazır kayık, Pembe yaşmak ile bu Cuma seyre çık” makamlı eserini…

Hemen bir tambur edinmeye kalkarsınız…

                                                    Xxx

Bu yazıya neden gelip oturduk, bilmiyorum. Türk musikisi denilen makamlı sanat eserlerine toz kondurtmam.  Atatürk de sizler ve bizler gibi bir ana baba evladıdır. Hatasız olması, insan tabiatına aykırı... Bir zamanlar, zaten varı yoğu elde bir tek Ankara Radyosu vardı Türk musikisi yasaklanmıştı. Hayat, işte bütün kulvarlarında ayni kader…

Bazen otobüslerde yanıma oturan talebelerle konuşurum, okuyor iseler hedeflerini sorarım, hedefin ne demek olduğunu onlar bana sorarlar. Belli bir hedeflerinin bulunmadığını söyleyenler, maalesef daha fazla.

Oysa bir talebe daha ilkokulu bitirmeden hedefini amacını belirleyerek, kendini ona göre ayarlamalı. Amma, memleketin hâkim güçleri, milletin bütçe dengesini “harcarken kazanma” adını verdikleri yalancı para hediyeleriyle bombaladıklarından, talebeler, mektep sonrasında ne yapacaklarının bilinemez perişanlığına düşüyorlar.            

                                                             Xxxx

Her ne ise...  Sıra geldi Allah’a ısmarlamaya...

Yer sofrasını tercih edin. Dizleriniz midenizi daraltır ve şişmanlamaktan da korunmuş olursunuz. Sigara içmeyin, yanınızda içenleri ikaz edin, dumanlarını ceplerinde saklasınlar. Köy usulü alçak iskemlede oturun. Diz kapaklarınız, göbek hizasını geçeceğinden, on dakikacıkta bütün yorgunluğunuzdan kurtulmuş olursunuz.

Gazeteciliği meslek edinirseniz, eğer, hiç kimseci olmayın. Kafanızı yastığa koyduğunuz anda uyuyup gidersiniz…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.