Bir diğer ifadeyle, kentimizin geçmişten günümüze korunarak yaşatılmasının dünya çapında tanınması açısından önemli bir kazanımdır.
Kabulünün üzerinden yedi yıl geçmesine rağmen toplumumuzun UNESCO'nun önemini ve anlamını henüz tam olarak bilmiyor olduğunu düşünerek UNESCO nedir, ne işe yarar? sorularını önce detaylandıralım.
UNESCO, İngilizce 'United Nations Educational Scientific and Cultural' kelimelerinin kısaltmasıdır. Türkçe karşılığı ise Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu’dur.
UNESCO'nun asıl amacı uluslararası kültürel yakınlaşmayı sağlamaktır.
UNESCO’nun görevleri neledir? bir de ona bakalım.
UNESCO'nun birçok görevi vardır.
Amacı, dünyada eğitim alanında gelişmişlik düzeyini arttırmaktır.
Farklı kültürlerin kaynaşmasını sağlamak ve dünya barışına katkı koymak,tarihi yapılara gerekli önemi vererek koruma altına almak, sanat eserlerine önem vererek destek sağlamak, insan haklarına gereken saygıyı göstermek ve insan haklarının adaletli bir şekilde korunmasını sağlamak görevleri arasında yer alır.
UNESCO tarafından bazı tarihi yapıların koruma altına alınması her ülke için büyük bir önem taşımaktadır.
Daha da önemlisi UNESCO tarafından bir değerin koruma altına alınması, tescillenmesi o eserin dünyada benzeri olmadığı anlamına gelir.
UNESCO’nun bu faaliyetleri sayesinde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan pek çok tarihi eser koruma altına alınmış ve gelecek nesillere miras olarak aktarılabilmiştir.

Dünya mirası listeleri, eserlerin bulunduğu şehirler için de bir prestij kaynağıdır.
Bu detayları daha önceki yazılarımızda vurgu yaptığımız gibi bir kez daha aktardıktan sonra konumuza gelecek olursak.
Yedi yıl önce önceki dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile Hanlar Bölgesi, Sultan Külliyeleri ve Cumalıkızık ile UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne giren kentimiz şimdi de Başkan Alinur Aktaş'ın girişimleriyle son alarak İznik çinisi ve Bursa ipeğinin ön planda olduğu 'zanaat ve halk sanatları' dalında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı'na dahil olmuştur.
Bu önemli gelişme şu anlama geliyor;
Bursa'nın zanaat ve halk sanatlarının dünya ölçekli bir değer olduğunu akretite edilmesidir.
Bursa marka şehir olma yolunda artık sadece tarihi dokusuyla değil aynı zamanda çinisi ve ipeğiyle de UNESCO Dünya Mirası'nda.
Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Daire Başkanı Abdülkerim Baştürk'ün ifade ettiği gibi UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı, yaratıcı estüstirilere sahip şehirleri birlikte çalışmaya teşvik eden bir proğramdır.
Bu yıl itibariyle kentimiz dahil dünyadaki 295 şehir bu ağın üyesi olmaya hak kazanmıştır.
Ülkemizde ise İstanbul, Gaziantep, Hatay, Kütahya, Afyon, Kırşehir'den sonra Bursa üyeliğe kabul edildi.
Ülkelerden ziyade şehirlerin bir birleriyle yarıştığı dünyada Bursa'nın da çok zengin olan kültürel altyapısı değerlerini evrensel ölcekte sunarak öne çıkan bir şehir konumuna gelmiştir.
Bir diğer ifadeyle Bursamızın markalaşma yolculuğunda evrensel ortak dünya mirası olarak kabul edilmesidir.
Bu tür girişim ve kabul görmeler, aslında şehirlerin geleceğini şekillenmesine mutlaka katkı sağlayacaktır.
Bundan sonra yapılması gereken, kentimizin dünya çapında markalaşması anlamında bu çalışmaları daha da ileriye taşınmasının sürdürülebilir hale getirilip desteklenmeye devam edilmelidir.
UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı'na dahil edilmesinin tanıtım toplantısında konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcı Ahmet Misbah Demircan'ın şu söz sözleri önemliydi:
"Kültür, sanatla birleşirse birikim olur. Dolayısıyla şehir planlarımızı kültürümüze duyarlamalıyız. Biz Bursa'da bunu yapıyoruz. -Bursa'yı hakkıyla temsil edebilmek için geçmişten ilham alarak planlayıp dünyada fark yaratmak hedefindiyiz"
Bursa UNESCO Yarıtıcı Şehirler Üyeliği'ne kabul edilmesinde emeği geçen herkezi kutluyorum.