Hava Durumu

BAHTİYARIZ YAŞAYABİLDİĞİMİZ İÇİN

Yazının Giriş Tarihi: 31.10.2020 16:45
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.10.2020 16:45

Pandeminin zirve yaptığı, doğal afetlerin hat safhada olduğu, ekonominin yaralandığı, yaşamanın keyif vermediği bir senenin fertleriyiz. Tüm dünya acı çekiyor tartışmasız, lâkin bu coğrafyada acı verici tek olay koronavirüs değil. Her geçen gün farklı bir acı haberle uyanmakta, kendimizi farklı bir kâbusun içinde bulmaktayız.

Şaşırtıcı bir şekilde hala pes etmedik, etmemeye kararlıyız, yaşayabildiğimiz için bahtiyarız.

Bu karmaşa içinde hangi aforizmaya inanacağını bilemiyor insan. Dünyayı kaderci yaklaşımla ele alan kişiler, inancın iradeyi güçlendirdiğine inanmakta. Bilimsel olarak kanıtlanmış olan Nietzsche'nin sözünü takip edenler ise bizi öldürmeyenin güçlendirdiğini ve acının insanlara tecrübe kattığını savunmakta.

Bir farklı kesim ise, acının insanlara tecrübe kattığını kabul etmekte ancak yaşanan onca travmatik olaydan sonra insanların bu tecrübeyi hayata geçirecek takati kalmadığını savunmakta.

Şüphesiz ki, bahsedilen tüm aforizmalar her canlıda farklı bir şekilde karşılık bulabilir. Yetiştiğimiz kültür, ferdi olduğumuz toplum bizleri farklı kişiliklere büründürdüğü için, yaşadığımız olaylar ve çektiğimiz acılar bizlere gelecekte farklı yollar çizecektir.

Kimileri, öldürmeyen olayların güçlendirmediğini de savunmakta. Hayatlarındaki zevki, neşeyi, heyecanı götürdüğünü, gücünü azalttığını ve yara bere içinde, kanadı kırık bir kuş misali uçmaktan nefret eden varlıklara döndüğünü savunur.

Kaderci yaklaşımca düşünenler ise, yaşanan her şeyin bir sınavdan ibaret olduğunu, iyi günlerin yaklaşmakta olduğunu ve sebat etmenin var olmanın temel kavramı olduğuna inanmakta.

Lâkin güçlü olmak ile mutlu olmanın net bir şekilde ilişkisi yoktur. Dünyanın en mutlu ülkeleri listesinde yıllardır zirveye olan Finlandiya’nın intihar oranları, daha mutsuz olan ülkelere nazaran daha yüksektir. Ekonomik anlamda daha kötü durumda olan Latin Amerika ülkeleri, bazı Orta Doğu ülkeleri ve Afrika ülkelerinde ise tam tersi bir grafik görmekteyiz.

Bu durumu özetlersek, insanın çektiği acılar, daha büyük acılara karşı direnç göstermesine yol açabilir. Yaşanan bu travmatik olaylar bireyin mutluluğunu dibe indirse de acılarla yüzleşmekten daha korkusuz hale gelmiş bir ruh halinde bulacaktır kendisini.

Tam tersi şekilde, acılara karşı daha korumasız olan İskandinav ülkelerini ele alırsak, yaşanan acı verici bir olay, daha kolay bir şekilde pes etmeye itecektir yaşayan bireyleri...

Ülkemiz açısından 2020 senesi başından beri sancılı oldu ve olmaya devam edecek. Her geçen gün bir başka acı verici olayla karşılaşıyor, her okuduğumuz haberde daha büyük sorunları görüyor ve acılarla süslüyoruz yaşantımızı.

Birçoğumuz içinse, yaşanan her olay, bir önceki günün acısına kıyasla daha çile verici oluyor ve bir önceki dertlerimize önem vermez hale geliyoruz.

Yaşanan bunca acı, çekilen bunca derdin sonunun gelmesini büyük bir umutla bekliyoruz bittabi. Lâkin her sabah uyandığımızda ağzımızdan çıkan ilk cümle; ‘Bahtiyarız yaşayabildiğimiz için’ oluyor…

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.