Bursa'nın turizm potansiyelinin etkin bir şekilde tanıtılabilmesi için hazırlanan Bursa Turizm Tanıtım ve Marka Stratejisi Lansmanına katılmamız isteniyordu.
İcabet ettiğimizde gördük ki, Vali Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, BEBKA Genel Sekreteri Mustafa Zeki Durak, Kültür Turizm İl Müdürü Kamil Özer ile kentimizde turizm sektöründe hizmet veren kurum ve kuruluşların temsilcileri de oradaydı.
Toplantının içeriği, Bursa Turizm Mastır Planıyla birlikte kenti çağrıştırmadığı için kullanımdan kaldırılan lale logosunun yerine yenisinin tasarlanması işinin özel bir firma tarafından iki yıldır sürdürülen çalışmanın sonuçlarının katılımcılarla paylaşılması.
Bugüne kadar turizm ve ilgili alanlarda görev alan yöneticilerin, sektör temsilcilerin, akademisyenlerin yanı sıra yerli ve yabancı 3 bini aşkın kişiyle yapılan anketler hedeflenen çalışmanın yol haritasını oluşturmuş.
Bursa için geliştirilen strateji çerçevesin de slogan olarak, "Gelenekten Geleceğe Akan Şehir" belirlenmiş.
Bunun gerekçesi de su teması altında Bursa'nın fethinin 700. yıl dönümü olan 2026 hedef yılına yönelik yeşil eksenler üzerine kurgulanırken kentin turistlik değerleri beş farklı tema altında toplanmış.
Daha doğrusu beş farklı logo grafik tasarımı yapılmış.
Tarih teması saygı ve öğrenme ihtiyacı, doğa teması kaçış ve dinlenme ihtiyacı, kış sporları teması adrenalin ihtiyacı, sağlık teması zindelik ihtiyacı ve gastronomi teması deneyimleme ihtiyacı anlamında ayrıştırılmış.
Büyükşehir Belediye Başkanı, BEBKA Genel Sekreteri, Vali Bey ve firma yetkililerinin konuşmalarıyla tamamlanan toplantı bitiminde görüştüğümüz turizmciye, kent yöneticilerine, acente sahiplerine ve TÜRSAB yetkililerine sorduk.
Ortaya çıkan sonuçların değerli ve de aynı zamanda yol haritası niteliğinde olduğunu vurgulayarak eleştirdikleri yönleri ise slogan ve loga olmuş.
"Gelenekten Geleceğe Akan Şehir" sloganının Bursa için uygun olmayışını şöyle ifade ettiler:
"Ülkemizde, Gelenekten Geleceğe Akan Şehir vurgusu yapılabilecek özelliğe sahip Diyarbakır, Konya, İstanbul, Gaziantep gibi şehirler var. Dolayısıyla bu slogan Bursa'yı hiç bir şekilde çağrıştırmıyor. Biz bu sloganla Bursa'yı pazarlayamayız. Pazarlamanın cezbedici tarafı olması gerekir. Geçmişten Geleceği Akan Şehir, bir pazarlama sloganı değildir. Turiste ilgi uyandıracak slogan değil. Çünkü bütün bu çalışmaların amacı Bursa'ya turist çekebilmek ve de ekonomik ürün satmaksa şehrin bu konuda öne çıkarılması gereken en güçlü olduğu yönleri belirlenmelidir. Mesela Osmanlı kenti kimliği gibi. Ya da Osmanlı Kenti Bursa dersen başka muadili yoktur. Yeni bir strateji ortaya koyacağım derken geçmişimizdeki özelliklerimizi yok sayamayız"
Doğru despit...
Kentimizin en önemli bilindik markası olan yeşilin de öne çıkarılması gerekirdi.
Öyle ya, yeşil Bursa denildiğinde Uludağ'ı, şelaleleri, tarım ürünlerini, termal kaplıcaları akla geliyor.
Logo yönünde aktarılan eleştirilerde şöyle:
"Tema üzerindeki Bursa yazısını kaldırdığında şehre anlam katan, ifade eden hiç bir çağrışım yapmıyor. Bursa'nın aslında logoya değil fotoğrafa ihtiyacı var. Bunun için Koza Han yeterlidir. Çünkü Koza Han ticareti, Osmanlığı, ipeği, yeşili, tarihi kısacası Bursa'yı temsil ediyor. Bunun için turizm pazarlanması gereken bir üründür. Bir ürünü satmak için güçlü yanlarını ortaya çıkarmak gerekir. Anket yaparak insanlarla görüşmek başka bir şey, görüştüğün kişinin fikrini dikkate almak başka bir şeydir"
Velhasıl, yapılan kurumsal çalışmanın kent turizminin geleceğine dair fikir ve bilgi açısından memnunluk vericidir.
Nitekim ortaya çıkan veriler, ilgili tüm paydaşlarca sahip çıkılıp benimsenmelidir.
Mesela yeni bir organize sanayi bölgesi kurulması için iş insanları nasıl harekete geçebiliyorsa kentin turizmi içinde benzer hamleler adına birlik olunması gerekir.