Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her fırsatta “Erken seçim meçim yok. Seçimler zamanı olan 2023 Haziran’ında yapılacak”
Muhalefet parti liderleri ise erken seçimin kaçınılmaz olduğunu dolayısıyla bu yılın yaz aylarında seçim olacağı yönünde teşkilatlarını hazır olmaları çağrısı yapıyorlar.
Hatta Cumhuriyet Halk Partisi, erken seçim olacağına o kadar inanmış olacak ki, bu yıl içinde yapılması gereken Kurultay seçimlerini iptal etti.
Gerekçesi de açıkça şudur.
Teşkilatın enerjisini olası seçimler öncesi bu yönde tutmak.
Millet ittifakının diğer ortağı İYİ Parti’de sanki seçim satı maline girilmiş gibi il ve ilçe teşkilatlarıyla sahada.
Muhalefet kanadında bu gelişmeler yaşanırken AK Parti’de de belirgin bir hareketlilik söz konusu.
Aynı şekilde Milliyetçi Hareket Partisi de.
Tıpkı her seçim öncesi gibi parti yöneticilerinin basın kuruluşları ziyaretleri hız kazanmış durumda.
Bir siyasi parti yöneticilerini uğurluyoruz ardından bu kez de farklı partinin yöneticileri ziyaretimize geliyor.
Bu durumdan rahatsız falan değilim.
Bilakis mutlu oluyoruz.
Ayrıca parti teşkilatlarının çalışmaları konusunda kendilerini dinleyip haberdar oluyoruz.
Hatta konuğumuz olan her parti yöneticisine mutlaka ufukta erken seçimin görünüp görünmediğini soruyoruz...
Muhalefet partilerden 2022 yazında seçimin kaçınılmaz olduğu yönünden yanıt alırken iktidar partililer ise aynı soruya, “Genel başkanımız her ne kadar seçimler zamanında olacak dese de bizler yarın seçim olacakmış gibi her zaman hazırız” diyorlar.
Gelişmeler şunu gösteriyor.
Cumhurbaşkanı 2023 Haziran tarihinde ısrar etse de ülkede bir seçim havası estiğidir.
Partilerdeki yaşanan tüm bu hareketliliği üst üste koyduğumuzda hazırlıkların seçim alameti olarak düşünmemek mümkün değil.
Ama bir gerçek var ki o da vatandaşın seçim değil geçim derdi içinde olduğudur.
Daha doğrusu vatandaş yapılacak erken seçimin halihazırdaki dengeleri daha da bozabileceği kaygısıyla şu aşamada insanca yaşamlarını sürdürebilecekleri koşulların biran önce oluşturulmasını istiyor.
Bir diğer gerçek var ki hepsinden önemlisi şudur:
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin gereği erken seçimin olup ya da olmayacağına muhalefetin istemesiyle değil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karar verecek olmasıdır.