Hava Durumu

DAHA BARIŞÇIL BİR DÜNYA OLASI...

Yazının Giriş Tarihi: 31.08.2021 17:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.08.2021 17:13

Barış, insanın kendi kendiyle barışık olmasını içeren bireysel, daha sonra ailesel ve nihayet toplumsal ve evrensel bir gereksinim.

Ne ki, 14 bin yıllık insanlık tarihine baktığımızda sürekli çatışma, kriz ve savaş içinde bir dünyada yaşadığımızı görmekteyiz.

Allah “Ey iman edenler! Hep birden barışa girin. Sakın şeytanın peşinden gitmeyin. Çünkü o, apaçık düşmanınızdır” diye buyursa da, dünyanın en karmaşık biyolojik, kimyasal ve ruhsal yapısına sahip insanoğlu kimi hayvansal yönleri ağır bastığında çatışma içine girebiliyor. 

Bugün dünya coğrafyasının tamamında, sömürüye dayalı büyük savaşlar ve yıkımlar yaşanıyor.

Son olarak Afganistan’daki patlamalar...

Ölümler, yaralanmalar, yuvaların parçalanması, vahşet, barbarlık, sürgünler, uçsuz bucaksız denizlerde kaçak yolculuğun kurbanı olmuş zavallılar, göçler ayyuka çıkmış durumda.

Sanki çivisi çıkmış durumda dünyanın!..

* * *

İslam coğrafyasında yıllardır akan kan durmuyor, gerilim her gün biraz daha artarken barış ve kardeşlik kavramları ayaklar altında sürünüyor!

Bugün güya 1 Eylül Dünya Barış Günü!..

Bir kutlamadan ziyade bir farkındalık gününe dönüşen, sevgililer günü gibi algı oluşturmaktan başka bir şeye yaramayan ritüellerin günümüz dünyasında ne kadar önemi var ki?

Afgan halkının içinden çıkmış Taliban’ın iktidarı ele geçirip, ABD güçlerinin Afganistan’dan çekilmesiyle bir sükûnet sağlanmış gibi görünse de Taliban’ın geçmişte yaptıkları ve nasıl bir düzen kuracakları konusunda endişe ve kuşkular sürüyor.

Taliban’a yönelik de saldırılar var bu arada...

Evrensel anlamda bir günü, dünya barış günü olarak ilan etmek ve salt sorunları tartışmak yeterli olmuyor.

Dünya barışına katkıda bulunacak, çatışma, kriz ve savaşları önleyecek, çıkanları süratle durduracak bir eşgüdüm merkezi eksikliği sürmekte hala dünyada.

Çağımızdaki birlik ve ittifakların çoğu sanal hedeflere dayalı ve bir kısım üyelerin ulusal çıkarlarına hizmet eden bir organizasyon olmaktan öteye gidememekte.

İkinci Dünya Savaşı’nın korkunç sonuçları üzerine bina edilmiş ve daha büyük savaşları önlemeye yönelik gerçekçi bir ittifak olan NATO, bugün ABD’nin ulusal çıkarlarının öne çıktığı bir kuruluş haline gelmiş durumda.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve hatta siyasi birlikten yoksun Avrupa Birliği (AB) için de aynı şeyleri söylemek olası.

İki yüzü aşkın devletin temsil edildiği BM’lerin dışında birçok bölgesel organizasyonlar da bulunmakta ama insanlar ve toplumlararası gelir dağılımı adaletsizliği o kadar artmış ki, hiç biri istenilen barışı sağlayamıyor.

* * *

UNHCR’nin son yapmış olduğu açıklamada değindiği 2020 yılı Küresel Eğilimler raporuna göre, “2020’de zulüm, savaş, şiddet ve insan hakları ihlallerinden kaçan insanların sayısı 82,4 milyondur. 18 yaşın altındaki kız ve oğlan çocukları, zorla yerinden edilmiş tüm insanların yüzde 42’sini oluşturmakta.

Oysa çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras barış...

Çocuğun gördüğü düştür barış...

Mülteciliğin bir neden değil sonuç olduğu unutulmamalıdır.  

Irk, din, dil, fikir, zevk farklılıklarımızın gerçek zenginliğimiz olduğunu unutmadan saygı, sevgi, anlayış ve hoşgörü içinde bir gelecek adına 1 Eylül Dünya Barış Günü kutlu olsun…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.