(Bu yazıda paragraflar arasında fikri bir bağlantı bulamayabilirsiniz. Bu bir denemedir, hoş görüle)
Politikanın adaletsiz değirmenleri, hemen bütün toplumlarda zamanı un ufak ediyor. Çarkının altında kalıp eza cefa çekenler, hiçbir hakkı olmaksızın üste kayıp sefasını sürenler, şeytani gerekçelerle hep bir arada kardeşçe yedirilip içirildikten sonra, gezip tozlamaya zorlanıyorlar.
Her neyse, programda eseri yorumlanacak bestekar olarak Sadettin Kaynak ismini duyar duymaz dedemin gözlerinin doluvermesi, hayatımın ömür boyu kutsal rotasını çiziştirmişti. Dedem, Sadettin Kaynak’ın arkadaşı.
Sadettin Kaynak da, kendisine Türkçe namaz, Türkçe ezan zulmüyle ezilen ilk Türkiyeli..
Xxx
Korona dostumuz kapımıza gelmiş. Tanrı misafiri, kovamadık. Bir yanda o misafir, beri tarafta da elli yıl evvelinin Koah’ı. Şükürler olsun, Elhamdülillah, kurtardık paçayı.
Recep Acar kardeşimize baktım.
“31 Aralık Perşembeyi Cumaya bağlayan gece yılbaşı gecesi olup yeni bir yıla daha gireceğiz. Önceleri bu geceyi sadece Hıristiyan toplumları kutlama törenleri ile geçirirken, sonraları bu Hıristiyan âdeti tedrici olarak tüm dünyayı sardı. Kendi inancından, örfünden ve âdetinden bihaber milletler, kültür erozyonuna uğrayarak kendilerinden olmayan ve kendileri gibi inanmayan yaşamayan toplumları taklit eder olmuşlardır” diyor.
Xxx
Osmanlıda devlet idaresi, at üzerinden yapılırdı. Saraylaşmayla birlikte, bir de ipek yolunun önemini kaybetmesi, devleti yavaş yavaş yoksullaştırdı. Tanzimat ve Osmanlı İngiliz Ticaret Anlaşması, hepten sanayileşmiş devletlerin iktisadi esaretine mahkûm etti, ecdadımızı.
Bu aralarda bağımlılıktan kurtulma formüllerini arayan jön Türkler, İttihat ve Terakki üyesi askerler, dindarlıktan biraz geriye çekilerek, Müslüman kadınlarına Almanya’dan damızlık erkek ithalatına kalkıştılar. Beri taraftan da hiç gereksiz, Osmanlı devletini Cihan Harbine katınca, vatanımız parça parça elden çıktı. (çıkar gibi oldu).
Sonra gelenlerin bir kısmı yine İttihat ve Terakkili idi. Her neyse, Batıcılardan kalma dinden uzaklaşma fikrini yeni Cumhuriyet yöneticileri de benimseyince, halkın, zavallı halkın, İslam dini konusundaki bütün bilgisi, bir namaz ve bir de oruç’tan öteye gidemedi.
Eşyanın tabiatından olsa gerek, bilgisiz bu zavallılar, toplumun tepe kadrolarından gördüklerini yapmaya başladılar.
Hukuk ve fizik kuralıdır, arka tekerleğin ön tekeri takip etmesi. İnsanlarda da bu böyle. Tepede ne pişiriliyorsa, tabanda da aynı tencere kaynatılır.
Xxxx
Yeni modern ve kolayından giden bir din icat edildi. Şunun şurasında on beş yıl evveline kadar İstanbul’un muhafazakâr muhitlerinde çobanları, satış için hindi sürülerini dolaştırırdı...
Yasak ve haram olmasına rağmen Müslümanlar, hepsi olmasa da neticeyi etkilemez, kıyıda köşede keyiflenmek için kafayı çekmekten utanmadılar, halen de öyle, utanmıyorlar.
Domuzu neden yemezler de şarabı kafaya dikmekten hicap etmezler, hiç düşündünüz mü?..
Her ne kadar gıda maddeleri resmiyetinde meşruiyetine yer verilmemiş olmasından mı dersiniz?..
Bu babta yarınların ne göstereceği de meçhul. Düğün dernek gibi ara sıra da olsa, akılları sıra, içmekte bir sakınca görmüyorlar.
xxx
“Yahu bey kardeşim senede bir gün bu. Biletler var, bak şimdi yüz milyon lira koyuyorlar hem de haftada üç çekilişli milli piyangolar, tombalalar var hindilerin yades kemikleri var, hele hele ekranlarda cıl cıbıldak karıların kıvırmaları var.”
“Bu gecenin hakkı hemen iki kadehle ödenir mi?..”
Ne demişti Rahmetli Özal,
“Anayasa bir defa ihlal edilse bir şey gerekmez?..”
Xxxx
Gerekmediği için bakınız ne oluyor.
Asgari ücret 3. 825 lira DOKSAN kuruş.
Kimsecikler neden bu kadar az diyerek kafayı yormasın.
Asıl utanmadan ve dahi korkmadan sorulması gereken sual şöyle olmalıdır..
Kuruşlar hanesi, NEDEN DOKSAN DOKUZ KURUŞ DEĞİL DE, SADECE DOKSAN KURUŞ?..
Haydi bakalım. Cümle dünyaya hayırlı yeni değirmenler…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ATİLLA ÖZDÜR
DEĞİRMEN…
(Bu yazıda paragraflar arasında fikri bir bağlantı bulamayabilirsiniz. Bu bir denemedir, hoş görüle)
Politikanın adaletsiz değirmenleri, hemen bütün toplumlarda zamanı un ufak ediyor. Çarkının altında kalıp eza cefa çekenler, hiçbir hakkı olmaksızın üste kayıp sefasını sürenler, şeytani gerekçelerle hep bir arada kardeşçe yedirilip içirildikten sonra, gezip tozlamaya zorlanıyorlar.
Her neyse, programda eseri yorumlanacak bestekar olarak Sadettin Kaynak ismini duyar duymaz dedemin gözlerinin doluvermesi, hayatımın ömür boyu kutsal rotasını çiziştirmişti. Dedem, Sadettin Kaynak’ın arkadaşı.
Sadettin Kaynak da, kendisine Türkçe namaz, Türkçe ezan zulmüyle ezilen ilk Türkiyeli..
Xxx
Korona dostumuz kapımıza gelmiş. Tanrı misafiri, kovamadık. Bir yanda o misafir, beri tarafta da elli yıl evvelinin Koah’ı. Şükürler olsun, Elhamdülillah, kurtardık paçayı.
Recep Acar kardeşimize baktım.
“31 Aralık Perşembeyi Cumaya bağlayan gece yılbaşı gecesi olup yeni bir yıla daha gireceğiz. Önceleri bu geceyi sadece Hıristiyan toplumları kutlama törenleri ile geçirirken, sonraları bu Hıristiyan âdeti tedrici olarak tüm dünyayı sardı. Kendi inancından, örfünden ve âdetinden bihaber milletler, kültür erozyonuna uğrayarak kendilerinden olmayan ve kendileri gibi inanmayan yaşamayan toplumları taklit eder olmuşlardır” diyor.
Xxx
Osmanlıda devlet idaresi, at üzerinden yapılırdı. Saraylaşmayla birlikte, bir de ipek yolunun önemini kaybetmesi, devleti yavaş yavaş yoksullaştırdı. Tanzimat ve Osmanlı İngiliz Ticaret Anlaşması, hepten sanayileşmiş devletlerin iktisadi esaretine mahkûm etti, ecdadımızı.
Bu aralarda bağımlılıktan kurtulma formüllerini arayan jön Türkler, İttihat ve Terakki üyesi askerler, dindarlıktan biraz geriye çekilerek, Müslüman kadınlarına Almanya’dan damızlık erkek ithalatına kalkıştılar. Beri taraftan da hiç gereksiz, Osmanlı devletini Cihan Harbine katınca, vatanımız parça parça elden çıktı. (çıkar gibi oldu).
Sonra gelenlerin bir kısmı yine İttihat ve Terakkili idi. Her neyse, Batıcılardan kalma dinden uzaklaşma fikrini yeni Cumhuriyet yöneticileri de benimseyince, halkın, zavallı halkın, İslam dini konusundaki bütün bilgisi, bir namaz ve bir de oruç’tan öteye gidemedi.
Eşyanın tabiatından olsa gerek, bilgisiz bu zavallılar, toplumun tepe kadrolarından gördüklerini yapmaya başladılar.
Hukuk ve fizik kuralıdır, arka tekerleğin ön tekeri takip etmesi. İnsanlarda da bu böyle. Tepede ne pişiriliyorsa, tabanda da aynı tencere kaynatılır.
Xxxx
Yeni modern ve kolayından giden bir din icat edildi. Şunun şurasında on beş yıl evveline kadar İstanbul’un muhafazakâr muhitlerinde çobanları, satış için hindi sürülerini dolaştırırdı...
Yasak ve haram olmasına rağmen Müslümanlar, hepsi olmasa da neticeyi etkilemez, kıyıda köşede keyiflenmek için kafayı çekmekten utanmadılar, halen de öyle, utanmıyorlar.
Domuzu neden yemezler de şarabı kafaya dikmekten hicap etmezler, hiç düşündünüz mü?..
Her ne kadar gıda maddeleri resmiyetinde meşruiyetine yer verilmemiş olmasından mı dersiniz?..
Bu babta yarınların ne göstereceği de meçhul. Düğün dernek gibi ara sıra da olsa, akılları sıra, içmekte bir sakınca görmüyorlar.
xxx
“Yahu bey kardeşim senede bir gün bu. Biletler var, bak şimdi yüz milyon lira koyuyorlar hem de haftada üç çekilişli milli piyangolar, tombalalar var hindilerin yades kemikleri var, hele hele ekranlarda cıl cıbıldak karıların kıvırmaları var.”
“Bu gecenin hakkı hemen iki kadehle ödenir mi?..”
Ne demişti Rahmetli Özal,
“Anayasa bir defa ihlal edilse bir şey gerekmez?..”
Xxxx
Gerekmediği için bakınız ne oluyor.
Asgari ücret 3. 825 lira DOKSAN kuruş.
Kimsecikler neden bu kadar az diyerek kafayı yormasın.
Asıl utanmadan ve dahi korkmadan sorulması gereken sual şöyle olmalıdır..
Kuruşlar hanesi, NEDEN DOKSAN DOKUZ KURUŞ DEĞİL DE, SADECE DOKSAN KURUŞ?..
Haydi bakalım. Cümle dünyaya hayırlı yeni değirmenler…