Hava Durumu

EĞER DOĞRU İSE… (3)

Yazının Giriş Tarihi: 12.11.2020 17:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.11.2020 17:09

Bizler vatandaş olarak, felaket anında bir araya geliyoruz da,  bizi idare edenler niçin gelmiyor? Hiç düşündük mü? Hal ve tavırlarını beğenmediğimiz geçmişteki politikacılar hiç olmazsa memleket sorunlarının çözüm yolları söz konusu olduğu zaman, televizyonların karşısına geçip birbirleri ile diyalog kurabiliyorlardı. Çok değil orta yaşta olanlarımız bilirler. İktidar ve muhalefetin başındaki parti liderlerini aksi fikir de olsalar bile televizyonlar da bir masa etrafında toplanıp tartıştıklarını görüyorduk. Son on sekiz yıldan beri iktidar da bulunan siyasi lider ile muhalefet liderlerini bırakalım memleket meseleleri, vatandaşın en kötü gününde bile, masa etrafını bırakın yan yana görebiliyor muyuz?

Ayrılık ve kutuplaşma üzerine yürütülen siyaset anlayışı, bu ülkeye hayır getirmez, aksine iflah olmayan derin yaralar açar. Bu ülke sınırları içinde yaşayan, hangi görüş ve meşrepten olursa olsun, insanlarımızı çimento harcı gibi birleştirebilecek olan irade öncelikle iktidarın başındakilerdir. Beğenirsin veya beğenmezsin, bu milletin seçtiği belediye başkanlarını hiçe sayarak, Allah’ın bir selamını dahi benim partimden değildir düşüncesiyle esirgersen, dışlarsan, ötekileştirirsen, bir gün gelir kendinde dışlanır yalnız kalırsın. Ülkenin yönetimini elinde bulunduran siyasi iradenin başındaki zatın hiç muhalefetin elindeki belediye başkanlarını ziyaret ettiğini görüyor muyuz? Elini tutmadığın, yüzyüze gelmediğin bir kişiye o zaman kendi görüşünü nasıl anlatacaksın, nasıl ikna edeceksin?

Bu ülke hepimizindir. Kader ve keder birliği içerisinde birlikte yaşamak mecburiyetindeyiz. İnsanlar öldükten sonra arkalarında mal mülk bırakmaz. Can benden ayrıldıktan sonra mal-mülk hemen el değiştirir. Bugün dünya üzerinde böbürlenerek yürüdüğümüz vücudumuz dahi bize ödünç olarak verilmiştir. Arkada bıraktığımız tek değer, yaşarken yaptığımız iyilikler ve hayırlardır.  Çocuklarımızın, bize kan bağı ile bağlanması bizi atalarımızın devamı kılmaz. Vücudumuzu meydana getiren et ve kan misali, bizi geçmişimizden alıp öldükten sonra da geleceğe taşıyan düşüncelerimizdir. Kültür birikimlerimizdir. Öldükten sonra bizleri geleceğe taşıyacak olan bıraktığımız maddeler değil fikirlerimizdir. Bizden önce de bu gök kubbe altında atalarımız dedelerimizde yaşadılar. Fark yaratan ve onları anımsatan tek şey hoş anılarımız ve iyiliklerdir. Bir gün olur madde çürür ama anılarımız ve iyiliklerimiz hep bizimle birlikte yaşar. Bencilliği, siyasi taassubu bir tarafa bırakarak, çevremizle ve yaşadığımız toplumdaki insanlarla birlik ve uyum içinde olursak, belli ömür süremizle değil tüm tarihlerin zaman dilimleri arasında yaşayabiliriz.

Birbirimizi sevmek ve kucaklamak için en güzel vakit bugünlerdir. Zira ülke olarak dört bir yanımız yarattığımız düşman ve düşmanlıklarla sarılmış iken, bu kaos ortamından kurtulmanın tek yolu, birbirimizi anlamamız, öfke, kin ve nefret duygu ve söylemlerden uzak durduğumuz ve bizi biz yapan ortak kültürel miras değerlerimizi öne çıkararak, gerçek anlamda saygı ve sevgiyi öğrenerek yaşamalıyız. Bunun için, senin partin benim partim, senin fikrin benim fikrim gibi eften püften bahaneler arkasına sığınmamalıyız.

Yazımızın ilk paragrafındaki hareketi ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş,  riyadan uzak buram buram insanlık kokan ilk adımını atmıştır. Umarım ki bu güzel adamı, bizi idare eden ve edecek olan siyasi liderlerimize de örnek olur. Yarın sabah bizde ülke insanı olarak iyilik ve yardım iklimini hep birlikte yaşarız. Kibir abidesi olmak, inatlaşmak ve kutuplaşmak bu ülkeye fayda getirmez.

Diyojene sorarlar;  “İnsanlar neden dilencilere sadaka verirlerde filozoflara vermezler?”

Diyojen: “Çünkü insanlar ileri de kendilerinin kör ve topal olabileceklerini düşünürler, ama filozof olabilecekleri akıllarından geçmez de ondan.”

 “Aşırı ahlaklı olmayın. Yaşam boyunca kendinizi aldatmak zorunda kalabilirsiniz. Ahlaktan daha yukarısını hedefleyin. Sadece iyi bir insan olmayın, iyi bir şeyler yapın”  Henry Thorcan.

“Dünya çok acı çekiyor. Kötü insanların şerrinden değil, iyi insanların sessizliğinden” Napolyon.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.