Hava Durumu

Yas’ın Sessiz Yolculuğu

Yazının Giriş Tarihi: 16.10.2025 21:16
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.10.2025 21:17

Hayatta bazı kayıplar vardır, insanın sadece sevdiklerini değil, kendini de yitirdiği anlar vardır.Yas süreci, çoğu zaman gözle görünmeyen ama derin izler bırakan bir iç yolculuktur. Acının şekli, süresi ve şiddeti kişiden kişiye değişse de; ortak olan şey, bir boşluk duygusunun gelip yerleşmesidir. Hele ki uzun süre hasta olan bir eşin ardından gelen ölüm… Hem bir kaybın hem bir rahatlamanın hem de tarifsiz bir boşluğun iç içe geçtiği karmaşık bir durum.

Mukadderat filminde bu karmaşa çok tanıdık bir yüzle karşımıza çıkar. Filmdeki kadın karakter, yıllarca hasta olan eşine eşlik ettikten sonra, kaybın ardından içini dolduran boşluğu evlenerek aşmak ister. Çünkü bildiği tek doluluk biçimi “birlikteliktir.” Bu istek, yalnızca bir adamla evlenme arzusu değil; yaşama tekrar tutunma, yön bulma, belki de “kendiliğini” hatırlama çabasıdır. Ancak bu yöneliş, çocuklarıyla çatışmasına neden olur.

Çocukların tepkisi sadece annelerine değil; yaşadıkları yere, içselleştirdikleri “el âlem ne der” kaygısına, yazılı olmayan kurallara da yöneliktir. Küçük yerlerde yas tutmanın da bir şekli, süresi ve hatta duruşu vardır. “Kadın gibi oturmak” beklentisi, aslında duyguların bastırılması ve acının gösterilmemesi anlamına gelir. Oysa her insan, yasını farklı yaşar. Kimi sessiz kalır, kimi öfke duyar, kimi yeni bir başlangıçta umut arar.

Film ilerledikçe anlarız ki, kadının iyileşmesi evlenmekle değil; kendi iç sesini duyması, duygularını tanıması ve yaşadıklarını anlamlandırmasıyla mümkün olur. İçindeki boşluğu dışarıdan biriyle değil, kendisiyle barışarak doldurur. Bu, yas sürecinin sağlıklı bir biçimde sonlandığı bir noktadır.

Yas süreci çoğu zaman aceleye getirilmek istenir. “Toparlan artık”, “Hayat devam ediyor” gibi iyi niyetli ama baskı yaratan cümlelerle… Oysa toparlanmak bir karar değil, bir süreçtir. Mukadderat’taki kadın gibi, bazen yanlış yerlerde doğru cevabı arayabiliriz. Ama asıl cevap, çoğu zaman içimizdedir.

Yas süreci herkes için çok kişisel ve zorlu bir yolculuk. Bazen bizler de “boşluğumu nasıl doldururum?” diye düşünüp acele kararlar verebiliyoruz. Ancak hayat, tıpkı Mukadderat’taki kadın gibi, aslında içimizde barışmaya, duygularımızı hissetmeye ve zamanla yeniden yaşamayı öğrenmeye de fırsat tanıyor. Belki de yasın en önemli yanı, acıyla yüzleşmek kadar, kendimize karşı nazik olup, yeniden yürümeye cesaret etmektir. Ve bu yolculukta yalnız olmadığımızı bilmek, en büyük güç kaynağımız.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.