Bir yılı daha geride bıraktık…

Bu gün yılın ilk günü…

Eski yılın depremlerinin, yangınlarının acıları ve salgının üzerimizde bıraktığı tortular geride kalır inşallah.

Hep böyle denir, denir de gelen gideni de aratır kimi kez.

Bir yıl daha yaşlandık, en belirgini bu…

Yaşlananlar şanslı en azından…

Yeni yılı göremeden aramızdan ayrılanlar var, onların yakınlarının, dostlarının acıları insanda hiç ‘Yeni bir yıl’ sevinci de bırakmadı.

‘Ateş düştüğü yeri yakar’ denir.

Bir yakınını, dostunu, arkadaşını yitirmenin acısı yakar, dağlar yürekleri.

* * *

Dostum, arkadaşım Makine Mühendisi Hasan Taşkut’u yitirdik yeni yıla birkaç gün kala.

Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun inşallah.

Ailesine, yakınlarına sabır diliyorum.

İşinde, siyasette, insan ilişkililerinde içten, dürüst, sevecen yapısıyla çok insanın kalbinde yer edinmiş vefalı bir dosttu Hasan Taşkut.

Siyasette tanıdığım en içten, dürüst bir demokrattı O…

İş ahlakında da güven duyulan bir meslek erbabıydı…

Kalbiyle bir sıkıntısının olduğu biliyordu ama o bunu hiç belli etmezdi.

Yeni yıla varmadan kayıp gidiverdi zamansızca aramızdan…

Hani ‘Ben oynadım, sıkıldım, biraz da siz oynayın’ der gibi habersizce çekilip gitti aramızdan.

Yüzünde o sürekli gülümsemesi yer etmişti hafızalarımıza.

Onunla yetineceğiz artık, yaşam böle bir şey…

Sırası gelen gidiyor Âlemlerin Rabbine…

Gök kubbede kalan sedası kalıyor geride…

Ne mutlu geride böyle güzel seda bırakanlara...

* * *

Bir Bursa sevdalısı, bir demokrasi sevdalısıydı Hasan Taşkut…

İçten bir Sosyal demokrattı…

Yırtındı durdu CHP’de, emeği, adaleti, demokrasiyi savunmak için.

İl Yönetim Kurulu üyeliği, İl Başkan yardımcılığı yaptı CHP’de…

Milletvekili Adayı oldu, Parti Meclisi adayı oldu.

Yılmadı, sürekli yeni arayışlar içindeydi.

‘Ortak aklı’ öncelerdi sürekli ve her konuda ‘Çalışma grupları’ oluşumları önerir, kendisi de çalışır, üretirdi.

Bir proje adamıydı…

Bir ara birlikte de çalıştık…

Güven ve huzur veriyordu karşısındakine.

Sonra siyasi görüşlerimiz ayrıştı ama aramızda sürekli tartışırdık.

Savlarının arkasında oldu hep…

Ama dünyadaki değişim ve dönüşümlere de kapalı değildi.

Kırmadan, dökmeden, demokratça savlarını savunurdu.

Umudunu hiç yitirmedi, arkadaşlığımız, dostluğumuz hiçbir yara almadı, salgın öncesi de sıkça da görüşürdük.

Şimdi anılarla avunacağız, yapacak bir şey yok.

* * *

Umudunu yitirmemişti hiç ama son yıllarda günlük genel siyasi tartışmalardan da sıkılmaya başlamıştı.

ON TV ekranlarında Yeni Bakış canlı yayın programında çokça kez siyasi tartışmalarda konuğum olmuştu.

Savlarını sakin ama kararlılıkla savunurdu.

Televizyon programıma davetlerime her zaman katılmış ve o sevecen haliyle katkı koymuştu.

Ama genel siyasi tartışmalar onu artık kesmiyor olmalıydı ki son davetimde, başka konular üzerinde, teknik, bilimsel konularda tartışmaları yeğlediğini söylemişti.

Ne ki, ülkemiz ve kentimizdeki genel siyasi gelişmeler onun istediği konulara eğilmemize fırsat tanımamıştı.

Yapamadık, bu da benim içimde bir uhde olarak kaldı…

Mekânın cennet olsun dostum…