Bir süredir, Kestel ve Gürsu ilçelerinin organize sanayi bölgesindeki bazı boyahane fabrikalarının baca filtrelerini devreye almadıkları gerekçesiyle iki ilçede yaşamı zorlaştıran hava kirliliğini bu sütunlardan sık sık gündeme getiriyoruz.
Dört tane organize sanayi bölgesinde bine yakın irili ufaklı fabrikanın faaliyetini sürdürdüğü kentimizin doğu bölgesinde elbette sadece havamızı değil yer altı kaynak sularımızın azalması, akarsularımızın da bir şekilde kirletilmemesi mümkün mü?
Bunların hepsi geçmişte şehri yönetenlerin bu denli büyüyeceğinin planlamasını yapamayan yerel yönetimlerin basiretsizliği sonucu koca şehrin sağlığıyla oynanmıştır.
Geçenlerde, 25 yıldır Gürsu'da faaliyet gösteren iki ilçe ile dört organize sanayi bölgesinde faaliyet gösteren fabrikaların atık sularının toplanıp arıtıldıktan sonra doğaya bırakılmasını sağlayan S.S. Yeşil Çevre Arıtma Tesisi İşletme Kooperatifi gitmiştim.
Burası, kentimizin doğu bölgesinde yer alan Uludağ OSB, Kestel OSB, Barakfakih OSB ve İsabey Mahallesi bölgesindeki faaliyet gösteren 249 sanayi işletmesinin endüstriyel atık suların çevre ve doğayı koruma adına arıtılıp yeniden kullanıma sunulması yönünde hizmeti sunuyor.
Ayrıca toplanda 170 bin nüfusa sahip Kestel ve Gürsu ilçelerinin evsel atık sularını da arıtan S.S. Yeşil Çevre Hizmet ve İşletme Kooperatifi, Türkiye de konusunda örnek bir proje durumda.
Burada yapılan tüm işlemler Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı'nca an ve an onlayn takip ediliyor.
Her hangi bir kamu desteği olmaksızın sadece fabrikaların atık su katılım bedeli ödemeleriyle önemli bir görev üstlenen S.S. Yeşil Çevre Arıtma Tesisi İşletme Kooperatifi'nin başkanlığını Vali yaparken yönetim kurulu sanayicilerden oluşuyor.
2006 yılından bu yana faaliyet gösteren kooperatifin ortakları ve aynı zaman da üyeleri tesise atık su gönderen fabrika işletmecileri.
Geçtiğimiz günlerde olağan genel kurulunu yapan kooperatif, 100 bin metreküp olan atık su arıtma kapasitesini 150 bine çıkarma kararı almış.
Daha da önemlisi toplamda 30 km. kolektör hattı aracılığıyla Yeşil Çevreye gelen atık suların arıtılıp tekrar ikinci kez kullanılmak üzere fabrikalara gönderilecek olması hem daha az su kullanılması hem de suyun tasarruflu şekilde kullanımının sağlanması amaçlanıyor.
S.S. Yeşil Çevre Arıtma Tesisi İşletme Kooperatifi Genel Müdürü Mehmet Aydın, arıtılan suyun son olarak Nilüfer Çayı'na bırakılmasının hiçbir şekilde ve de hiçbir canlıya zarar vermeyecek şekilde işlem gördüğünü belirtince şu soruyu sordum.
O halde Nilüfer Çayı niçin simsiyah akıyor?
Aydın'ın yanıtı ise şöyle oldu:

"Kooperatifimize üye 429 fabrikanın atık sularını arıtarak Nilüfer Çayı'na bıraktığımız su da balık tutulabiliyor. Yani bizim arıtmamızdan çıkan atık su herhangi bir canlıya zarar vermiyor. Nilüfer Çayı'nda görülen kirlilik bizim dışımız da ya da kooperatifimize üye olmayan başka fabrikalar tarafından bırakılan atık sularla kirlenmektedir"
Bu çok önemli bir ayrıntı gerçekten.
Aslında bu şu demek oluyor.
Suyumuzu, toprağımızı ve de akarsularımızı kirletenler ile kirletmeyenleri ayırt etmemizdir.
Elbette bu ayrıntıyı vatandaş yapabilmesi pekte mümkün olmadığı gibi işin asıl sorumlusu Bursa Valiliği ile Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'dür.
Bu konuda Bursa Ticaret ve Sanayi Odası da (BTSO) her yıl ülke ekonomisine katkı koyanları sıralayarak ödüllendirdiği gibi yaşadığımız şehri kirletip yaşanmaz hale getiren yüzsüzleri de açıklayarak deşifre etmedir.

X X X

Yeşil Çevre'den önemli bir hizmet daha

S.S. Yeşil Çevre Arıtma Tesisi İşletme Kooperatifi, arıtma konusunda kapasite artırımına giderken şimdi de ambalaj atıklarını Yeşil Çevre ile ekonomiye kazandırmaya da başlamış.
Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nden gerekli lisans belgelerini alarak Tehlikesiz Atık Toplama Ayırma Tesisin de faaliyete başlayan Yeşil Çevre Hizmet ve İşletme Kooperatifi, ortaklarının atık su arıtma ihtiyacını gidermenin yanında, bünyesinde oluşan atıkları da toplayıp ayrıştırarak ekonomiye kazandırıyor.
Yeşil Çevre Tesisi içerisinde 11 bin metrekarelik alanda 3 bin metrekare kapalı alanı kapsayan Tehlikesiz Atık Toplama Ayırma Tesisi 60 milyon liraya mal olmuş.
Çevresel yönden yatırım önceliklerini kooperatif ortaklarının ihtiyaçları oluşturuyor.
Her yıl yapılan genel kurul tarafından belirlenen Atık Su Katılım Bedelinden elde edilen gelirlerle yatırımlar gerçekleştirirken de Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakatına uyum sürecinde üyelerine destek olmayı sürdürülüyor.