Papa’nın gelişi, İznik’in tarihi kadar önemli bir fırsattır
Yazının Giriş Tarihi: 06.01.2025 16:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.01.2025 17:53
Yurt dışına gittiğimizde tanık oluyoruz.
Tarihsel anlamda gerçek olup olmadığına dair kanıtı olmayıp üzerine hikayeler üretilmiş turizm açısından çekim gücü oluşturulan katedraller, turistlerin akınına uğruyor.
Pek çoğu sıradan kilise olmasına rağmen buralara yapılan küçük dokunuşlarla tarihi yapıyı görsel anlamda daha da güzelleştirilip ardından iyi bir tanıtımı yapılarak şehrin en önemli turizm destinasyonu haline getiriliyor.
Halbuki, Bursa’da bu gibi yapılara şehrin dört bir yanında rastlamak mümkün.
En somut örnek İznik’dir.
Elimizde dört farklı imparatorluğa ev sahipliği yapmış gerçek bir hazine olmasına rağmen bugüne kadar yaptığımız tek şey üzerinde oturup kimsenin de faydalanmasına müsaade etmemişik.
İznik, Hristiyan alemi için çok önemli bir konuma sahip halbuki.
Tıpkı biz Müslümanlar olarak kutsal topraklar kabul ettiğimiz Mekke ve Medine ne ise Hıristiyanlar için de İznik eş değerdedir.
Ama bu gerçeği bir türlü kabul etmek istemeyen geçmişteki bazı ülke yönetimleri bu duruma hep karşı çıkmışlardır.
Yıllar önce İznik’e ayin yapmak için ülkemizdeki Hıristiyan liderlerinden oluşan önemli bir grup ilçeye gelmek isteyince kendilerini milliyetçi tanımlayan İznikli bir grup genç, “Bunların amacı Müslüman mahallesinde salyangoz satmak” diyerek gelen heyeti ilçeye sokmamışlardı.
Bu ayıp kısa sürede yayılmış ve uzun yıllar İznik’e özellikle Ortadoks, Katolik ve Protestan inancına sahip turist gelmedi.
Taki, kültür ve tarihine ilgisi olan İznik’in dünyadaki önemini bilen yönetimlerin iş başına gelmesiyle şimdilerde küllerinden yeniden doğmaya çalışıyor.
Neyse ki, başta Kültür Turizm Bakanlığı olmak üzere Büyükşehir ve İznik belediyelerinin ilçenin tarihinin dünya mirası olduğunu ortaya koyan çalışmalarıyla ilçe tarihini yeniden ayağa kaldırma çabaları önemlidir.
Bugün gelinen noktada Katoliklerin Ruhani Lideri Papa Francis’in mayıs ayında İznik’e geleceğini açıklaması ilçede şimdiden heyecan yaratmış durumda.
Vurgulamak istediğim şudur ki İznik, başta Bursamız olmak üzere ülkemiz açısından önemli bir misyonu üstleniyor.
Bu noktada yapmamız gerekenler belli.
Hristiyanlık tarihinin en önemli şehirlerinden biri kabul edilen İznik’i orta ve uzun vadede açık hava müzesine dönüştürecek adımlar atılmalıdır.
Bu hayali belediyelerden değil TBMM tarafından bütçe ayrılıp planlaması dahilinde ancak gerçekleşebilir.
Aksi taktirde kendilerini idare etmekte zaten güçlük çeken yerel belediyelerin inisiyatifine bırakılırsa aynı şeyleri yıllardır olduğu gibi bundan sonrada daha çok konuşmaya devam ederiz.
M.S. 325 yılında Hıristiyanların kutsal kitabı İncil’in bugünkü son halinin oluşturulması için dünyanın pek çok noktasından gelen din insanlarının katıldığı 1. Konsül adı verilen toplantının yapılmasının bin 700. yılı kutlaması için İznik’e Papa ve beraberindekilerin gelecek olması çok önemlidir.
Şayet bu fırsatı iyi değerlendirilmesi halinde İznik dolayısıyla Bursa inanç turizmi açısından çok önemli bir pozisyona gelecektir.
Bunun böyle olacağını sadece bizler değil ilçe halkınada gelişmelerin ne kadar önem arz ettiği anlatılıp bu şansın değerlendirilmesi halinde ilçe turizmini önemli ölçüde hareketlendireceği anlatılmalıdır.
Öyle ya, İznik niçin Efes Antik Kent gibi olmasın.
Her yıl milyonlarca turisttin ziyaret ettiği Efes Antik Kenti’nden çok daha fazlası İznik’de mevcut.
Efes’e göre İznik açısından eksik olan tanıtımının yetirince yapılamaması, tarihi yapıların korunması ve onarım işlerine hükümetlerin ilgisizliği ve geçmişte sur içinde kalan yapılaşmanın yerel halkın kaderine bırakılmasıdır.
Daha da önemlisi Ayasof’ya’nın camiye dönüştürülmesidir.
Bu ve benzer etkenlerin çoğu İnzik’in UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne aday gösterilmeyişinde belirtilen eskikliklerin biran önce giderilip hedefe ulaşılmasında yol haritası niteliğindidir.
Nitekim geçmişte yapılan hatalardan ders alıp tekrarlanmaması için mayıs ayında Papa’nın İznik’e gelecek olması fırsat olarak görülüp ilçenin kaderini değiştirebilecek adımlar atılmalıdır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ERSEL PEKER
Papa’nın gelişi, İznik’in tarihi kadar önemli bir fırsattır
Yurt dışına gittiğimizde tanık oluyoruz.
Tarihsel anlamda gerçek olup olmadığına dair kanıtı olmayıp üzerine hikayeler üretilmiş turizm açısından çekim gücü oluşturulan katedraller, turistlerin akınına uğruyor.
Pek çoğu sıradan kilise olmasına rağmen buralara yapılan küçük dokunuşlarla tarihi yapıyı görsel anlamda daha da güzelleştirilip ardından iyi bir tanıtımı yapılarak şehrin en önemli turizm destinasyonu haline getiriliyor.
Halbuki, Bursa’da bu gibi yapılara şehrin dört bir yanında rastlamak mümkün.
En somut örnek İznik’dir.
Elimizde dört farklı imparatorluğa ev sahipliği yapmış gerçek bir hazine olmasına rağmen bugüne kadar yaptığımız tek şey üzerinde oturup kimsenin de faydalanmasına müsaade etmemişik.
İznik, Hristiyan alemi için çok önemli bir konuma sahip halbuki.
Tıpkı biz Müslümanlar olarak kutsal topraklar kabul ettiğimiz Mekke ve Medine ne ise Hıristiyanlar için de İznik eş değerdedir.
Ama bu gerçeği bir türlü kabul etmek istemeyen geçmişteki bazı ülke yönetimleri bu duruma hep karşı çıkmışlardır.
Yıllar önce İznik’e ayin yapmak için ülkemizdeki Hıristiyan liderlerinden oluşan önemli bir grup ilçeye gelmek isteyince kendilerini milliyetçi tanımlayan İznikli bir grup genç, “Bunların amacı Müslüman mahallesinde salyangoz satmak” diyerek gelen heyeti ilçeye sokmamışlardı.
Bu ayıp kısa sürede yayılmış ve uzun yıllar İznik’e özellikle Ortadoks, Katolik ve Protestan inancına sahip turist gelmedi.
Taki, kültür ve tarihine ilgisi olan İznik’in dünyadaki önemini bilen yönetimlerin iş başına gelmesiyle şimdilerde küllerinden yeniden doğmaya çalışıyor.
Neyse ki, başta Kültür Turizm Bakanlığı olmak üzere Büyükşehir ve İznik belediyelerinin ilçenin tarihinin dünya mirası olduğunu ortaya koyan çalışmalarıyla ilçe tarihini yeniden ayağa kaldırma çabaları önemlidir.
Bugün gelinen noktada Katoliklerin Ruhani Lideri Papa Francis’in mayıs ayında İznik’e geleceğini açıklaması ilçede şimdiden heyecan yaratmış durumda.
Vurgulamak istediğim şudur ki İznik, başta Bursamız olmak üzere ülkemiz açısından önemli bir misyonu üstleniyor.
Bu noktada yapmamız gerekenler belli.
Hristiyanlık tarihinin en önemli şehirlerinden biri kabul edilen İznik’i orta ve uzun vadede açık hava müzesine dönüştürecek adımlar atılmalıdır.
Bu hayali belediyelerden değil TBMM tarafından bütçe ayrılıp planlaması dahilinde ancak gerçekleşebilir.
Aksi taktirde kendilerini idare etmekte zaten güçlük çeken yerel belediyelerin inisiyatifine bırakılırsa aynı şeyleri yıllardır olduğu gibi bundan sonrada daha çok konuşmaya devam ederiz.
M.S. 325 yılında Hıristiyanların kutsal kitabı İncil’in bugünkü son halinin oluşturulması için dünyanın pek çok noktasından gelen din insanlarının katıldığı 1. Konsül adı verilen toplantının yapılmasının bin 700. yılı kutlaması için İznik’e Papa ve beraberindekilerin gelecek olması çok önemlidir.
Şayet bu fırsatı iyi değerlendirilmesi halinde İznik dolayısıyla Bursa inanç turizmi açısından çok önemli bir pozisyona gelecektir.
Bunun böyle olacağını sadece bizler değil ilçe halkınada gelişmelerin ne kadar önem arz ettiği anlatılıp bu şansın değerlendirilmesi halinde ilçe turizmini önemli ölçüde hareketlendireceği anlatılmalıdır.
Öyle ya, İznik niçin Efes Antik Kent gibi olmasın.
Her yıl milyonlarca turisttin ziyaret ettiği Efes Antik Kenti’nden çok daha fazlası İznik’de mevcut.
Efes’e göre İznik açısından eksik olan tanıtımının yetirince yapılamaması, tarihi yapıların korunması ve onarım işlerine hükümetlerin ilgisizliği ve geçmişte sur içinde kalan yapılaşmanın yerel halkın kaderine bırakılmasıdır.
Daha da önemlisi Ayasof’ya’nın camiye dönüştürülmesidir.
Bu ve benzer etkenlerin çoğu İnzik’in UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne aday gösterilmeyişinde belirtilen eskikliklerin biran önce giderilip hedefe ulaşılmasında yol haritası niteliğindidir.
Nitekim geçmişte yapılan hatalardan ders alıp tekrarlanmaması için mayıs ayında Papa’nın İznik’e gelecek olması fırsat olarak görülüp ilçenin kaderini değiştirebilecek adımlar atılmalıdır.