Girdi maliyetlerindeki artış bahanesiyle fahiş zam yapan firmalara karşı topyekûn mücadele başladı.

Vatandaş en ucuz ürün için market-market dolaşırken, Ticaret Bakanlığı 81 ildeki market, pazar yeri ve halleri denetliyor.

Fahiş fiyat artışı yapan yüzlerce firmaya milyonlarca lira idari para cezası kesme işlemleri sürmekte.

Ticaret Bakanlığı yetkililerinin fahiş fiyat artışları ile stokçuluk eylemlerini yakından izlemekte ve denetimler sürmekte.

Yapılan denetimler sonucunda en çok sebze meyve ile ayçicek yağı, tavuk, yumurta ve un gibi temel gıda ürünlerinde fahiş fiyat artışı yapıldığının belirlendiği belirtiliyor.

* * *

Bu denetimler sürerken, kimi muhalefet partilerin yetkilileri de siyasi getiri uğruna Başkan Erdoğan’ı eleştiriyor ve yapılan uygulamaların yanlışlığından dem vuruyorlar.

Söz gelimi bir muhalefet partisinin yetkilisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fahiş fiyatların sorumlusu olarak zincir marketleri işaret etmesini eleştirirken, güya üreticileri savunuyormuş gibi görünüp, girdi maliyetlerinin artışını gündeme getiriyor ve marketlerin avukatlığına soyunuyor.

Bilmiyor mu ki o parti sözcüsü, domatesi üreticiden 1 liraya alan marketlerin tezgâhta 5-6 liraya sattıklarını?

Girdi maliyetlerinin arttığı da doğrudur ama bu gerçek marketlerin uygulamasını haklı çıkarabilir mi?

Üreticiden hiç para ödemeden bile alsa domatesi bu marketler zinciri yine 4-5 liraya satacaklar neredeyse!

* * *

“Zincir marketler, malların pahalı olmasına yol açacak ne tür uygulamalar içinde olabilirler, anlamak mümkün değil...” diyor bir diğeri.

Söyleyelim, tüketicileri koruma dernek yetkililerine göre bu konuda müthiş uygulamalar yapılmakta.

Marketlerden kimileri, kurdurdukları alt şirketlerle üreticiden aldığı ürünü alıp marketlere satıyormuş.

Marketler de güya ürünü pahalı alıyormuş gibi gösterip pahalı satabiliyor.

Denetimlerde de bunlar gözden kaçabiliyor kuşkusuz.

Ticaret Bakanlığı ekipleri market, toptancı ya da pazar yerlerine ani denetim düzenlediğinde örneğin bir markete girdiklerinde yöneticilerden ürünlerin alış fiyat listelerini istiyorlar.

Ellerindeki listeyle raftaki satış fiyatını ardından da kasadan geçen fiyatı karşılaştırıyorlar.

Bu süreçte marketlerin alt şirketinden aldığı fiyat ortada olduğundan asıl maliyet saklanabiliniyor.

Bu işlemlerin devamında son haftaların alış fiyat listelerini isteyip satış fiyatlarında artış olup olmadığını kontrol ediyorlar.

Örneğin bir ürünü üreticiden aracı şirket ile alıp, tüketiciye bir hafta

İki-üç misline sattıkları savlanıyor.

Bu nedenle denetimlerin kararlılıkla ve daha bir disiplinle yapılması gerekiyor.

* * *

Ticaret Bakanlığı yetkilileri, vatandaşı fiyatlarında olağanüstü artış yapıldığını düşündüğü ürünlerle ilgili şikâyet etmeleri konusunda uyarırken, şikâyetlerin Alo 175’e veya Haksız Fiyat Artışı- HFA mobil uygulaması üzerinden yapılabildiğini belirtiyor.

Vatandaş, markette fiyatını yüksek bulduğu ürünün fotoğrafını çekip gönderdiğinde, bakanlık ekipleri şikâyet edilen marketten, mağazadan savunma isteyip konuyu Haksız Fiyat Kurulu’na getiriyor. Şikâyet haklı bulunursa firmaya ceza uygulanıyor.

Haksız fiyat artışlarıyla mutlaka mücadele edilmeli ancak asıl nedenler, yapısal sorunlar da görülmeli tabii ki.