Hava Durumu

GIDA FİYATLARINDAKİ ARTIŞ NEDEN DURMUYOR?

Yazının Giriş Tarihi: 19.01.2022 16:17
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.01.2022 16:17

Döviz kurlarındaki artışların durmasına ve hatta aşağı düşmesine karşın gıda fiyatlarındaki artışlar sürmekte.

En azından düşme eğilimi göstermemekte...

Tüm dünyada artan gıda fiyatları, Türkiye’de de yükselmeyi sürdürüyor..

Verilere göre, temelde en yüksek artış gıda ve alkolsüz içeceklerde görülmekte.

Türkiye’de gıda fiyatlarının yükselişi özellikle temel gereksinim ürünlerinden olan yağ, şeker ve son zamanlarda ise un üzerinden gündeme geliyor.

Evet, tarım sektörü riskli bir üretim alanıdır.

Zaman-zaman kimi ürünlerde fiyat artışlarının yaşanması kaçınılmazdır.

Ama bu kimi ürünlerdedir...

Şimdiki gibi değil!..

Tarımsal üretimde Ekim-dikimden hasat ve hatta son tüketici noktasına kadar çeşitli risklerin olduğu bilinse de bunu salt bu gerekçeyle açıklayabilmek olanaklı görünmüyor.

Evet, yağış azlığı-fazlalığı, kuraklık, don, dolu, fırtına, hastalık gibi unsurlar tarımsal üretimde verimi dolayısıyla kazancı etkiler.

Kimi yıllar kimi ürünler bol olabilir ve fiyatları tüketici açısından uygun olabilir, kimi yıllar da çeşitli nedenlerle ürün az olur ve tüketici açısından fiyatlar pahalı olabilir.

O nedenle dünyanın hemen her yerinde tarım devlet tarafından az yahut çok desteklenir.

Sigorta sisteminde de devletin katkısı olur.

Türkiye’de de olduğu gibi…

Ama bu son yaşananlar salt bundan kaynaklanmıyor!

* * *

Türkiye’de piyasa ekonomisi egemendir.

Devletin yalnızca düzenleyici olarak karıştığı, ekonomik etkinliklerin tümüyle yarışımcılığa dayandığı Serbest Piyasa Ekonomisi yani…

Ekonomik faaliyetlerin tam rekabet koşulları içinde serbestçe yapılabildiği, fiyatların hükümet tarafından değil de pazarın kendisi tarafından belirlenip dengelendiği ekonomi türüdür Serbest Piyasa Ekonomisi.

Fiyatlar sunum ve isteğe göre kendiliğinden değer bulur yani.

Serbest piyasa ekonomisi, yüksek katma değer yaratma nitelikleri ve verimlilik açısından üstünlüğü tartışmasız kabul edilen çağımızın bir ekonomik sistemidir.

Ama onun başındaki “serbest” sıfatı tamamen başıboş bırakılmış bir ekonomik model anlamı taşımaz kuşkusuz.

Piyasa ekonomisinin, etik ve özellikle de hukuki kurallara bağlanması zorunluluğu yine günümüzün tartışmasız kabul edilen bir başka gerçeğidir.

Önemli olan, devletin yapması gereken bu kuralların neler olması gerektiğinin bilinmesi ve dozajının iyi saptanmasıdır.

Bir yandan piyasa ekonomisinin üstünlüklerini ortaya çıkartırken,

Öte yandan özgürlük ortamında yarışmanın sağlanması ama bunun da kötüye kullanımının engellenebilmesidir önemli olan.

Piyasada tekel oluşumu devlet tarafından engellenmelidir.

* * *

Türkiye’nin son 15 yılda büyümesini üçe katladığı rakamlarla ortada.

Sanayi üretimi artmakta, turizm gelirleri de, tarımsal üretimi de…

Türkiye de bu süreçte gereksinim duyduğu birçok malı üretip dışarı da satarken, aynı zamanda kimi malları da dışarıdan almakta.

Hatta dışarıdan aldıkları sattıklarından fazla

Döviz açığının önemli ölçüde enerji için petrol ve doğalgazdan kaynaklandığı ortada.

Ancak market ve Pazar yerlerindeki fiyatların yüksekliği biraz da ahlak, ‘doymazlık’ ve fırsatçılıkla ilgili olduğu açık...

Üretimi az olan yahut döviz kuru yüksekliği nedeniyle dışarı satılan ve iç tüketim için yeteri ürünün ayrılamaması da içte fiyatların yükselmesini doğurmuş da olabilir.

Üretimde azalma olmadığı sürece dengelemenin süreç içinde oturması beklenebilir...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.