Hava Durumu

GÜVENLİK VE SAĞLIK DIŞINDA KAMU LOJMANLARI VE S. TESİSLER ELDEN ÇIKARILMALI

Yazının Giriş Tarihi: 21.02.2022 16:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.02.2022 16:10

Salgının da tetiklediği ekonomik kriz bütün dünyayı etkilerken Türkiye de bundan fazlasıyla nasibini almış durumda.

Hükümet fiyat artışlarını kontrol altına almak için karar üstüne karar alıp uygulamaya koyarken, kamuya yeni kaynaklar yaratmak, kamunun kayıplarını en aza indirmek gibi konular da gündemdeki sıcaklığını koruyor.

Kaynak yaratma çabaları, ülkenin sahip olduğu kaynakların, yeraltı zenginliklerinin, üretim potansiyelinin harekete geçirilmesine de yönelmeli ve kamunun kayıplarının en aza indirilmesine çalışılmalıdır.

Kamu kurumlarındaki savurganlıklar, milyonlarca dolar para harcanarak yapılan dev kamu binaları, eğitim tesisi adı altında faaliyet gösteren tatil kampları, sosyal tesislerin devlete yük olmasının önüne geçilmelidir.  

* * *

AK Parti ilk iktidar yıllarında başta Milletvekili lojmanları olmak üzere diğer lojman, sosyal tesislerden kimilerini elden çıkarmıştı.

Sonra arkası kesildi...

Bürokratik oligarşiden her zaman şikâyetçi olan Başkan Erdoğan bürokrasideki direnci kıramamış olacak ki, yenilerinin bile yapılması sürdürüldü.

Ülkedeki fiyat artışları karşısında sıkıntı çeken halkta bu lojmanlar, sosyal tesisler, makam araçları ve kamu taşıtları saltanatına karşı ciddi bir tepki gözlemleniyor.

Kamuya ait halen toplam 300 bin dolayında lojman ve sosyal tesis bulunuyor.

Birçok unvansız ya da düşük unvanlı personel bunlardan yararlanamıyor.

Bakım onarımı da devlet tarafından yapılan bu lojman saltanatının artık sona ermesi gerekiyor.

Eğitim tesisi ya da sosyal tesis adı altında 2 bin 400 adet tatil kampı bulunuyor.

Bu kamplardan her kamu çalışanı yararlanamıyor.

Üstelik bunlar toplum kesimleri arasında bir kopukluk yaratıyor.

Bursa da bu gün yüzlerce boş lojman atıl olarak bekliyor...

Kamu lojmanları ile sosyal tesislerin satılması ile yaratılacak kaynak, yine bu kesimlerin konut ve toplu tüketim sorununa bir nebze de olsa çözüm olabilir.

* * *

Zaman-zaman tasarruf önlemleri kapsamında devletin elindeki kimi lojmanların, sosyal tesislerin ve resmi binek araçlarının elden çıkarılması gündeme gelse de bunlar çok küçük boyutlarda kaldı.

Ara-sıra “Lojman ve taşıt saltanatına son verilmekte" söylemlerine karşın toplamda lojman ve sosyal tesis sayıları sürekli artarak neredeyse 300 bine ulaştı.

Taşıt sayısı bakımından da Türkiye diğer dünya ülkelerini neredeyse 10’a katlıyor.

Kamuya ait taşıt sayısı örneğin; Japonya’da 10 bin, İngiltere’de 12 bin, Almanya’da 11 bin, Fransa’da ise 9 bin adet iken, Türkiye’ye gelince, tam 113 bin taşıt!..
Bu rakamlar Türkiye’de kamudaki savurganlık ve israfın boyutları açıkça ortaya koyuyor.

Bununla birlikte kamudaki sosyal tesislerin özel sektöre devri politikasını bertaraf etmek için birçok kamu kurumunca daha önce misafirhane, konukevi gibi adlarla ifade edilen sosyal tesislerin tabelalarının "eğitim ve dinlenme tesisi" gibi adlarla değiştirildiği de bilinmekte...

Ama buralarda herhangi bir eğitim yapılmadığı, eğitimlerin "seminer" adı altında genelde Antalya ve diğer sahil yerlerinde yapıldığı sır değil.

Ülkemizde hizmet sektöründeki hızlı gelişme lojman, sosyal tesis ve kamu taşıtı edinilmesini zorunlu kılan zamanın koşullarının çok ötesindedir.

Bu nedenle, TSK, güvenlik ve sağlık dışında bütün kurumların elindeki bu lojman ve sosyal tesislerin özel sektöre devrinin gerçekleştirilmesi böyle bir ekonomik kriz döneminde devlete kaynak sağlaması açısından önemli değil midir?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.