Hava Durumu

HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODA BAŞKANI İLE SÖYLEŞİ BAŞAR BULUT KİMDİR?

Yazının Giriş Tarihi: 28.02.2021 15:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.02.2021 15:55

2006 yılında Bursa'ya geldim. Yıldırım Kadastro Müdürlüğü’nde ilk görevime başladım. O zaman daha Kadastro Müdürlükleri birleşmemişti. 2011 yılında bizim bir teşkilat yasamızla beraber Bursa Kadastro Müdürlüğü’ne dönüldü. 2006 yılından beri yaklaşık 14 senedir Bursa'da kamu görevlisi (Kontrol Mühendisi) olarak kadastro müdürlüğünde görev yapıyorum. Odada bu sene 7. senem daha önceki Başkan Ali Faruk Çolak yönetiminde iki dönem asil bir dönem yedek olarak; o iki dönem asilliğimde de ikinci başkan olarak görev yaptım. Bu dönemde başkan adayı olarak 16 Şubat 2020’de yapılan seçimler ile üyelerimizin bize verdiği destekle, komple 7 asil 7 yedek tamamı bizim listemiz olmak üzere 14 kişilik ekibimizle seçilerek göreve başladım. Harita mühendislerinin sorunları Bursa’mızın kentimizin içinde yaşadığımız yine aynı şekilde bizimkisi şube olduğu için 3 tane daha ilimiz Bursa'yla beraber bize bağlı Balıkesir-Çanakkale ve Yalova ilini temsil ediyoruz. O şehirlerimizdeki meslektaşlarımızın sorunları, yine aynı şekilde bizden teknik destek talep edilmesi durumunda teknik destekleri de bütün hem kamu kurumları olsun hem özel sektör olsun tamamına vermek üzere yola çıktığımız bir süreç.  1976 Yozgat Sorgun doğumluyum, ekmeğimiz burada aşımız burada, artık 14 senedir de buradayız çocuklarımız burada büyüdü her ne kadar nüfusta Yozgat yazsa da artık Bursalı olarak hayatımıza devam ediyoruz. Nasip olursa gözlerimizi burada yumacağız.

Başkanım üyeleriniz için ne gibi çalışmalarınız var? Yani periyodik bir zaman diliminde üyelerinize bilgilendirme toplantıları, geliştirme amaçlı toplantılar veya brifingler veriyor musunuz?

Tabi. Şimdi malumunuz dünya olağanüstü bir süreçten geçiyor. Biz de dediğim gibi 16 Şubat’taki seçimlerden sonra mazbatamızı almamız yaklaşık 1 hafta 10 gün sürdü Mart’ın başını buldu. Biz tam 1-2 yönetim kurulu toplantısı yapıp yönetim kurulu organlarımızı belirledik ama pandemi süreci başladı bu sırada. Zaten hızlı bir giriş oldu pandemi de Türkiye'de gelmedi gelmedi dediler bir geldi bizi yere serdi açıkçası. Her ne kadar çok fazla işyeri ziyareti bu süreçte izole bir hayat yaşamamızdan dolayı olmasa da, bizim zaten komisyonlarımız var. Kamu çalışanları ile ilgili komisyonlarımız, serbest çalışanlarla ilgili komisyonlarımız var. Coğrafi Bilgi Sistemleri günümüzün güncel tanımı var. Bununla ilgili komisyonlarımız var, gençlik komisyonlarımız, kadın çalışanlarımız ile ilgili komisyonlarımız, etkinlikle ilgili sosyal dayanışma ile ilgili komisyonlarımızla birlikte16 tane komisyonumuz var. Böyle programlarımızda yaptık ancak süreç bizim bu programları uygulamamızda açıkçası çok engel oldu. Şu an herkes de popüler olduğu gibi artık zoom aboneliğimiz var belli bir süredir.Artık çevrimiçi olarak ya da sosyal medya üzerinden bilgilendirmeler gerçekleştiriyoruz. Mesela güzel bir yine Şubat 2020’de çıkan bir arsa ve arazi düzenlemesi halk diliyle ya da insanların bildiği şekilde 18. madde Uygulama Yönetmeliği ki sektörümüzü çok yakından ilgilendiren yönetmenlik yayınlandı onunla ilgili; bu işin uzmanı gerçekten bu konuya hakim Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde hocamız Prof. Dr. Bayram Uzun’la benim moderatörlüğümde yaklaşık iki buçuk saatlik çok güzel bir canlı yayınımız oldu. Yaklaşık 25.000 etkileşim ve 11.000 görüntülenme aldı. Yani 11.000 zaten bizim sektörümüzde harita mühendisleri camiasında çok büyük bir izlenim. Çünkü bu videoyu ilgisi olanlar izleyebilir normal halkın çok ilgisinin alakasının olduğu bir durum değil. Başarılı bir katılım oldu. Türkiye’nin çoğu ilinde bununla ilgili tebrik telefonları aldık. Çok faydalı bir yayın olduğunu söylediler. Gerçekten çok faydalı ufuk açıcı bir yayın oldu. Bunun devamını da yapacağız hocayla sahadan gelen sorunları, uygulamalarda yaşanan sıkıntıları derleyip toparlayıp ikinci yayınımızı da yapmayı planlıyoruz. Hatta hocamıza yayınla ilgili bir plaket ve hediye gönderdik. Mesela Çanakkale Köprüsü'nü herkes eleştiriyor birileri sahip çıkıyor ama bu Çanakkale Köprüsü nedir? Haritacı bakış açısıyla kaç metre uzunluğundadır? Şu an dünyanın en uzun köprüsü mesela, ayak açıklığı en yüksek köprü proje sorumlusu harita mühendisi arkadaşla çekmiş olduğumuz videoları sosyal medyada paylaşıyoruz. Yine bizim Büyük Ölçekli Harita Yapım Yönetmeliği var onunla ilgili hem mevzuat hem üyelerimizin meslektaşlarımızın işine yarayacak konuları bilgilendirme amaçlı videolar paylaşacağız. Deprem konusunda uzman Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi hocalarımızdan Şenol Kutoğlu daha önce de burada çalışmalarını yaptı. Şenol Hoca’yı konuk olarak aldık. Şenol hocamızın da eski talebeleri var oradan yönetimde arkadaşımız var o moderö etti. Bursa'daki deprem gerçeğini Şenol Hoca ile masaya yatırdık, sorunları tartıştık.

Türkiye’de kamuoyunda Bursa’da dâhil vatandaşımızın kafasında şöyle bir algı var; bir yerin imar çalışması yapılırken akademik odalar genelde itiraz ediyor. Bir bölgede çalışma yapılırken bölgenin imar uygulaması yapan ilk kademe belediyesi ve büyükşehir belediyesi imar uygulaması yaparken sizleri davet edip de sizden bilgi alıyor mu? Sözünüz ne kadar geçiyor, ne kadar dinliyorlar?

Bu tamamen şehri yöneten, yerel yönetim de şehir de söz sahibi olan yani vatandaşın oyuyla seçilmiş olan şehri yönetenlerin iradesiyle ortaya çıkabilecek bir durum. Aslında bizim kültürümüzden hep istişare vardır. Biz zamanında cihanşümul bir imparatorluk olup bir padişah tarafından yönetilmiş olsak bile padişahımız vezirlerini toplayıp sorup en son kararı kendi veren bir düsturdan gelen bir toplumuz. Ama bu dediğim gibi şehri yöneten belediye başkanlarımız yine aynı şekilde hükümet kanadında. Çünkü Büyükşehir Yasası ile beraber bütün köyler mahalle oldu. Mesela biz de Balıkesir'de yeni büyükşehir oldu ama Yalova ile Çanakkale ilimiz büyükşehir değil orada özel idareler var. İmar planı yapmaya köylerde söz hakkı yani mücavirin dışındaki yerlerde özel idare yetkili. Bursa'da da işte bu Büyükşehir Yasasına kadar özel idareye bağlıydı özel idare lav edildi oradaki personel de artık büyükşehrin çeşitli kademelerinde görevlendirildi. O yüzden şube bölge anlamında konuşuyorum yerel yöneticilerimiz ile idarecilerimiz, hükümet yetkilileri bizden teknik destek alarak istişare kültürü ile hareket ettiği sürece; ben yaptım oldu mantığı bir kenara bırakarak biz bu şehri nasıl katkı sağlarız? Katma değer olarak ne yapabiliriz? Sizde odalar bu işin, bu mesleğin erbapları olarak bu mesleğin içinden gelen bu şehirde yaşayan insanlar olarak bu sürece nasıl katkı sunabilirsiniz dendiği andan itibaren canla başla her türlü katkıyı sunmaya hazırız. Bununla ilgili Alinur Başkanla beraber başlayan bir süreç oldu. Alinur Başkanın ilk seçilmesinden sonra oda başkanları ile bir toplantı yaptı. Orada dedi ki: Biz sizin katkılarınızı önemsiyoruz. Sonra seçim girdi araya malum siyasi süreçlerbaşkanımızın bu konudaki yaklaşımını biraz sekteye uğrattı. Biz oda başkanları ile olan istişaresini olumlu buluyoruz. Ama dediğim gibi bize bir adım yaklaşana biz iki adım gideriz. Harita Mühendisleri Odası Bursa Şubesi olarak bir konuyu eleştiriyorsak alternatifini koyarız karşısına ya da neden eleştirdiğimiz net bir şekilde ifade ederiz. Örneğin müftülük binası ile ilgili açıklama yaptık. Dedik ki; burası kültür başkenti olabilecek bir yer bu binanın yeri ile ilgili başka alternatifler değerlendirilmeli diye. Bursa’nın çok müthiş yerli ve yabancı turizm potansiyeli var. Sadece tarihi ve turistik yerleri dışında termal turizmi bile başlı başına parlatılması gereken bir cevher.  Avrupa'daki birçok marka şehri gezdik; Roma, Venedik, Prag’dan çok bir eksiğin yok. Bursa gerçekten kültür başkenti olabilecek Türkiye'de dünyadaki şehirlerden birisi. Bunun farkında aslında yine büyükşehir belediye başkanımız seçim sözünde bunu da söylemişti. Turizm başkenti turizme bacasız bir sanayi olarak bakıyoruz. Turizmden yeteri kadar katkı Bursa’nın almadığını düşünüyoruz. Yerli turizmin yanı sıra mutlaka uluslararası turizmin buraya çekilmesi gerekiyor. Döviz girdisi anlamında; Uludağ var, Mudanya’mız, Uluabat Gölümüz, Gölyazımız var Bursa'da yok yok. Bursa’nın cevherini parlatabilecek sanatkâr yöneticiler lazım benim naçizane bu konudaki görüşüm bu. Alinur Başkanında seçim programında bu konular vardı, kendisi şehrimizin turizm potansiyelinin farkında ve bu konuda iyi çalışmalar yapacağını düşünüyorum. Hanlar bölgesinin açığa çıkarılması için yaptığı çalışmaları takdirle karşılıyoruz, bu konuda akademik odalarla da istişareyi hiç kesmedi ve odaların tavsiyesiyle güzel bir yarışma düzenledi. Biz katkı sunuyoruz eleştiriyorsakta altı dolu eleştiririz. Zaten şöyle kimsenin eleştiriden alınmaması gerekiyor.Hakaret ya da içi boş eleştiri ya da sırf laf olsun diye yapılan eleştirilerle, gerçekten yapıcı eleştiri yerel yöneticilerimizin,atanan yöneticilerimizin bunları ayırt etmesi dinlemesi gerek. Ben yaptım olur,ben bu konuda son yetkiliyim,benim isteğim dışında bir şey yapılamaz, geçerliliği yoktur deme tavrı doğru bir tavır değil. Ben hep şunu söylerim iyi yönetici gerçekten çok büyük vebal hissetmesi lazım. Çünkü imza atıkları şimdi bakıyoruz kötü diyebileceğiniz projeler var. Mesela son 10 senedir Bursa'da yaşayanlar bilir. Doğanbey kentsel dönüşümünü herkes eleştiriyor. Bursa gibi bir şehrin kalbine sokulmuş bir hançer. Aynı şekilde hafif rayda denilen terminal metro hattıyla ilgili; bu bir seferde yapılmazdı bir kısmı yapılırdı ama yerin altından yapılırdı bunlar zor işler değil. Bursa’nın enerjisi buna yeterdi. Yani bir de vebali şöyle hissetmesi lazım rahmetli Demirel’in bir slogan sözü vardı; “Tüyü bitmemiş yetimin hakkını mı yedireceğiz?” diye. Hakikatten insanların dişinden, tırnağından, emeklerinden ayırmış olduğu vergiler… Bu şehirde yaşayanların hatta Türkiye’de yaşayanların vermiş olduğu vergiler. Kimse cebinden para harcamıyor. Yerel yöneticilerimiz de, valilerimiz de, belediye başkanlarımız da, kendi paralarıyla bu yatırımları yapmıyor. O yüzden parayı harcarken bu yatırımların bütçelerini, finansmanlarını gözetirken mutlaka ve mutlaka kılı kırk yararak planlanmalı. Ben bu imzayı atarken, ben buna karar verirken bunun getirisi götürüsü nedir şehrime? Bursa'ya yapılacak projeler artık 5 yıllık, 10 yıllık değil, en az 40-50 yıl götürecek projeler olmalı. Günü kurtulabilecek ya da orada bir problemi çözebilecek belki ufak tefek nüans dokunuşlar olabilir onlar ayrı. Ama ikinci bir çevre yolunun mutlaka olması lazım. Hep diyoruz dağın eteklerinden geçen ikinci bir ring hattı olmalı. Ulaşım en büyük sıkıntı; bu pandemi sürecinde insanların toplu taşımadan kaçmasından kaynaklı bakıyorsun artık İstanbul’u bile aratır trafik olmaya başladı. Günün her saati neredeyse trafik var. Bu sorunu yine toplantıda dile getirdim.

Başkanım Mudanya yolunda 36 kat kule yapıldı. Cumhurbaşkanımız en son yatay yapılaşmadan bahsetti 2009 yılında Faruk Çelik beyanatında; biz Bursa’yı dikey değil yatay büyüteceğiz, dedi. Rahmetli Turgut Özal'ın bir sözü vardı; benim memurum işini bilir. Galiba bizim müteahhitler veya yerel yöneticiler yine yanlış anladılar dikey büyütmeler başladı. Bunun sonu nereye gidecek başkanım?

Zaten düşeyini yatayını geçelim, Bursa'da öncelikle bir deprem gerçeği var. Biz her ne kadar unutsakta Allahu Teala'nın zaman zaman şamar gibi suratımıza patlatarak hatırlattığı. Her ne kadar kafamızı belki başka yere çevirsek de acı tecrübelerle görmek zorunda kaldığımız bir deprem gerçeği var. Ben hep söylüyorum bu kentsel dönüşüm ve depremle mücadelede insanlarımızın bir seferberlik ruhu ile hareket etmesi gerekir. Burada ranttı, çıkardı insanların kendi bireysel çıkarlarıydı, büyük çıkarlardı, büyük rantlardı bunların hepsini bir kenara bırakıp artık şunu demesi lazım; Şeyh Edebali’nin bir sözü vardır “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” Önce biz bir insanımızı yaşatma noktasında ne yapabiliriz oturup gerçekten iyi bir şekilde analiz etmemiz gerekir.

Önümüzde 2040 planı var çevre düzenleme planı taslak çalışmasında daha onaylanmadı tartışıyoruz iyi sıkı çalışmamız lazım gerçekten. Bursa'nın şöyle de bir makus talihi var aslında, makus mu denir yoksa bazıları için mevki talihtir. Ben bir basın açıklamasında söylemiştim. Bursa dünyanın en güzel şeftalisinin, en güzel zeytinin, en güzel incirinin yetiştiği tarımsal anlamda birçok markası olan bir tarım şehri. İnsan diksen insanı yeşertecek bir toprağı var. En son 4 tane yeni ova koruma kurulu kararı Cumhurbaşkanlığı’nın kararnamesi çıktı. İhracat yapılan bir bölge, yurtdışına sebzesiyle meyvesiyle… Şimdi bakıyoruz böyle tarım anlamında müthiş bir potansiyeli var gerçekten. Hollanda gibi bir ülkeyi düşünüyorsun sadece bir sevgililer gününde 14 Şubat'ta bilmem kaç milyar Euro'luk bir günde çiçek ihraç eden bir ülke. Bursa ili kadar tarım arazisi yok ama dünyada tarımda söz sahibi olan ülkelerden birisi. Bizim şehrimiz kadar büyük bir ülke nüfus olarak zaten hiç bahsetmiyorum potansiyel anlamında ama adamlar kafayı kullanıyor. İlimle, bilimle, akılla çözülebilecek şeyler bunlar. Onun dışında sanayi şehri; kimse bu gerçeği de inkâr edemez.  Ben hep şunu söylüyorum azotu 1973’te Gemlik’in kalbine yani Bursa’nın kalbine sokulmuş bıçak dünyada Türkiye'de yer mi kalmadı? O zeytinlikler GEMPORT’u yaptın liman büyüdü, TOGG yerli otomobilin gelmesi ile beraber. Zeytin ağaçları 600-700 yaşlarında ona o testereyi vurdun mu bence o ağaçlar feryat ediyor, ağlıyor. Rumlardan kalma zeytin ağaçlarının yetişmesi yüz yıllar alır. Var olan ağaçlar yok olmaya başlamıştır.

Depolama ile ilgili Engürücük’de yapılan plan çalışması; yazık gerçekten bunu da iyi tolere etmemiz lazım. Sanayide batıya doğru gitmeye başladı. TEKNOSAB, TOSAB, KOTİYAK, Deri Organize Sanayi Sanayi Bakanlığı’nın oraya bir ilgisi var. Bu kadar dış ticaret açığımız var bizim konumuz değil ekonomi ama ekonomist arkadaşlardan duyduğumuz; üretmiyoruz, üretmiyoruz diyoruz ama bu kadar sanayi arsasına ihtiyaç var mı yok mu gerçekten? Buraya yatırım yapılacak mı? Yoksa bu arsalar bir rant aracı mı haline mi gelecek, bir de o gerçeği bilmek gerek.

Başkanım Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde hala boş arsalar mevcut.

Hala bize yetmedi diyor Sanayi Bakanlığı ama yeni yer lazım ne kadar gerçekçi bir yaklaşım ona bir şey diyemiyorum. Şimdi orada köylülerden kamulaştırıldı. Oradaki insanların hatıraları vardı çocukluktan kalma orada bir yaşanmışlıkları vardı. Geldiniz biz buraya sanayi yapacağız dediniz aldınız, şimdi orada elbette yapılması lazım. Yer seçimi bakımından Taşpınar o bölgenin en verimsiz arazi bölgesi. Madem öyle yani ayakları yere sağlam basan hiçbir şey yok ortada. Uygulaması yapılacak arsalar dağıtılmadı, yeni bölgelerden bahsetmek için ayaklarının yere basması lazım ki oranın ondan sonra bunların konuşulması gerekir. Sizin de içinde bulunduğunuz gayrimenkul sektörü tarafından zaman zaman kullanılabiliyor. Spekülasyon dediğimiz hadise ortaya çıkıyor. Yani şimdi orada bir kamulaştırma işlemi yapılmış rakam belli zaten orada bu sefer adam diyor ki; sanayinin yanında şu tarla m2 fiyatı diye ilan veriyor. Yani olmayacak şey sanayinin dibindeki tarım arsasının vatandaşa ve yatırımcıya ne gibi bir faydası olacak. Yarın sanayinin içine girse ona yar olmayacak zaten aldatmaca üzerine kurulmuş bir düzen hatta verdiği fiyattan daha az bir fiyat çıkacak kamulaştırma üzerine belki.

Başkanım yerel yönetici olacak kişiyi genelde merkezi yönetim tarafından belirleniyor. Yerel yönetici olacak kişinin harita inşaat mühendisi, mimar veya şehir plancısı olması şehre katkı sağlamaz mı?

Ben Harita Mühendisi olarak elbette iyi olur derim. Ancak kişinin bir defa önce iyi bir insan olması gerekir, bir de o şehrin sorumluluğunu ve vebalini hissedebilecek duyguya sahip olması gerekir. Bursa gibi bir büyük şehrin yöneticisi olmak için lider vasıflarının da olması gerekir. Bir de onun üzerine gerçekten iyi proje okuyabilecek biri olmalı. Bu şehirle dertlenen bir başkan olduktan sonra çalışacağı ekibi de iyi kurabilirse sorunlar daha kolay çözülür. Elbette ki biz diğer meslek gruplarını da ötekileştiremeyiz... Öyle bir düşüncemiz yok. Sonuçta Belediyecilik işi sadece teknik bir iş değil, sosyal ve kültürel faaliyetlerde çok önemli. Ayrıca iyi bir ekonomi bilgisi de olmalı çünkü ciddi bir bütçeyi kontrol edecek, ama kontrol ederken de dengeleri gözeterek tüm şehre hizmeti götürebilecek bir düzeni ve akışı da sağlaması gerekir. Geçmişte başarılı Belediye Başkanlarına bakacak olursak tamamın mühendis ya da mimar olmadığını, diğer meslek gruplarının da çok başarılı işler çıkarabildiğini görebiliriz. Yani bu iş vizyon ve ekip işi.  Ekibini güvenilir, alanında iyi kişilerden oluşturman lazım. Yönetim işi de farklıdır çok iyi bir mühendis olabilirsin ama yönetim noktasında zafiyetin vardır. İyi bir avukatsındır organizasyon yeteneğin vardır, ekibini iyi kurarsın güvenebileceğin insanlardan. Ben başkanım bu işe ben karar veririm demeyeceksin ekibini kuracak; harita mühendisini, inşaat mühendisini, mimar,şehir plancısı, ekonomist, hukukçu, tanıtım ve medya ekibi ile belediyede yönetici kadronu oluşturacaksın. Başkanlarımız ekipleriyle yola çıkmalı.Cumhurbaşkanımızda ekonomi tahsili yapmış ama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile başlayan ve iyi bir başkanlıkla Ülke yönetimine uzanan bir sürece hep beraber sahip olduk. Hatta İstanbul’daki ekibinden pek çoğu Bakanlıklarda da görev yaptı biliyorsunuz, yani İstanbul’daki ekibine ülke yönetiminde de güvenerek görev verdi. Ama sevgi ve gayretin dışında bilimsiz de olmaz, mutlaka bilimin ışığında yönetilmesi lazım şehrin. Öbür türlü yapacağınız dokunacağı dokunuşlar ancak kısa vadeli sadece popülist davranışlar olur. Onun dışında bir şey yapmış gibi gözüküyorsunuz ama aslında hiçbir şey yapmamışsınız. Hatta size güvenen insanların parasını gereksiz yerlere harcamak göz boyamadan öteye gitmez

Son olarak şehircilik için söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Röportajın başında da söylediğim bu şehri severek, bu şehirde ailecek yaşıyoruz. Ailem, sevenlerim, arkadaşlarım, dostlarım herkes burada. Bu şehir bizim şehrimiz. Benim Bursa’nın çok daha iyi olacağı ile iyi niyetlerim var. Şehri yöneten yöneticilerimizden, değerli belediye başkanlarımızdan akademik odalarla istişareyi yani danışma kültürünü çok daha artırmalarını diliyorum. Biz gerçekten şehrimize katkı sağlamak isteyen insanlarız. Biz oda olarak elimizden gelen desteği, taşın altına elimizi, gövdemizi koyarak esirgemeyecek bir düşüncedeyiz. Yeter ki bizden destek ya da katkı talep edilsin ya da en azından görüş sorulsun.

 

Başkanıma değerli zamanını ayırıp, sorularıma içten ve samimi cevap verdiği için okurlarım ve kendi adıma teşekkür ederim.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.