Teknoloji baş döndürücü hızda ilerliyor...

Bilgisayarlar 40 yılda büyük odalardan, masamızın üzerine, oradan dizimizin üzerine, elimizin altına, ceketimizin, çantamızın cebine girdi ve sonunda saat, gözlük gibi giysimizin bir parçası hâlini aldı.

Yani küçüldükçe küçüldü ve taşınabilirliği kolaylaştı, arttı.

Bilgisayar ve iletişim, akıllı telefonlar ile bütünleşti...

Bu devrimsel dönüşümün etkilerinin salt gündelik yaşamla sınırlı kalmadan bilimsel, sosyal, ekonomik, politik ve askerî alanlarda olumlunun yanında kötüye kullanılabilecek pek çok yansıması olacağı, olduğu kesin.

Çünkü adı geçen tüm teknolojiler bilgi güvenliğinin temel unsurlarını zedeleyen ciddi tasarım ve uygulama kusurları ile üretilmekte.

Kimileri de bunu bir zorbalık aracı olarak kullanabilmekte.

* * *

Bu gelişme sosyal medya mecralarında bir kişinin, bir başka kişiyi kasıtlı ve düzenli olarak rahatsız edebilmesinin, zarar verme amacını taşıyan eylemlerde bulunmasının, incitmesinin yahut korkutmasının aracı olabilmekte.  

Dijital platformlar, dijital ortamlar ve sosyal medya mecraları aracılığıyla rahatsızlık verme eylemi olarak tanımlanabilecek olan siber zorbalık, özellikle gençler arasında daha sık gözlemlenmekte.

Uzmanlara göre siber zorbalık hangi yaş grubunda gözlemlenirse gözlemlensin ruhsal, psikolojik ve duygusal sorunlara neden olabilecek bir durum olarak görülmekte.

Özellikle gençler arasında yaşanan zorbalık örnekleri, pek çok gencin yaşamını karartmakta.

Hele içinde yaşadığımız, salgın nedeniyle evlere kapandığımız süreçte sorunun boyutları da artmakta.

Bu durum hem ebeveynlerin hem de gençlerin dikkatli olmasını gerektirmekte.

* * *

Böyle bir sürecin sarsıntılarının daha sert ve kalıcı olmasını önleyecek kimi çabalar da yok değil dünyada.

Ülkemizde de geçtiğimiz yılın haziran ayında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından yapılan bir duyuru ile Siberay projesinin tanıtım toplantısı yapıldı.

İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı bünyesindeki Siberay, toplumun geneline yayılan bir farkındalık projesi şeklinde tanımlanmakta.

Aynı zamanda güvenli internet kullanımı ve teknoloji bağımlılığı ile ilgili bilgilendirici bir platform maiyetindeki Siberay; Kızılay, Yeşilay’a benzer bir anlayışla türetilen ismi ve kartal şeklindeki logosuyla da dikkat çekmekte.

* * *

Türkiye’de artan internet kullanımı ile koşut olarak siber tehditler de artıyor.

Son verilere göre 85 milyonluk nüfusun yaklaşık 65 milyonu internet kullanıcısı.

Aynı zamanda sosyal medya kullanımı da oldukça yoğun...

Bu kapsamda 35 milyon sosyal medya kullanıcısı mevcut.

Kişi başı internet kullanım süresi 7 saat ve 3,5 saati de sosyal medyada geçiriliyor.

Kuşkusuz koronavirüs ile birlikte bu ilgi daha da arttı.

Bununla birlikte internetin doğru kullanımının yanında yanlış kullanımına yönelik tehditler de iyiden iyiye su yüzüne çıktı.

Şirketlerin yaşadığı saldırılar, siber zorbalık, çocukların oyun bağımlılığı öne çıkıyor bu konuda.

Bu anlamda Siberay, herkes için güvenli internet kullanımının sağlanmasını amaçlıyor.

Çeşitli içeriklerle sorunlara yönelik çözüm önerilerinin sunulduğu platformun web sitesi ve sosyal medya ağları üzerinden vatandaşlarla etkileşime geçmiş durumda.

Okullar açıldığında çeşitli etkinliklerin düzenleneceği projeye STK’lar, üniversiteler ve TRT’nin de katkılarının olacağı belirtiliyor.