Kariyeri boyunca tanıdığı ve bildiği isimlerle çalışarak büyük başarılar kazanan Ilıcalı’nın bu sistemi futbola uymadı. Ada futboluna Dominik Adası gözüyle bakılınca kısa sürede başarısızlık kaçınılmaz oldu. Shota’dan sonra yeni teknik direktörlük için yine “bizim mahalleden” isimler dolaşıyor. Bu adaylardan en güçlü isim ise Sergen Yalçın olarak gözüküyor. Hull City için teknik direktör belirsizliğinden daha kötü olan bir durum ise dünyanın en rekabetçi ve uzun soluklu liglerinden birinde mücadele eden kadronun büyük bir kısmının senede 40 maçı bile görmemiş oyunculardan kurulu olması. Takımın oyuncularından geçen sene Premier Lig’de mücadele eden Ozan Tufan, “Top taca çıksa da nefeslensek diyordum” açıklamasını yapmıştı. Süper Lig’den İngiltere futboluna geçiş çok zor. Fizik ve kondisyon olarak arada çok büyük farklar var. Hull City’de bu sene Süper Lig’den Doğukan, Ozan, Tetteh, Traore ve Allahyar gibi isimleri transfer etti. Allah yardımcıları olsun…
Resmin bütününe baktığımız zaman Acun Ilıcalı gibi hayattaki başarısı tartışılmayacak bir isim bile futbolda başarısız oldu. Bu durum net bir şekilde futbolun profesyonellerle yönetilmesi gerektiğini gözler önüne serdi. Başkanın saha içiyle ilişkisi ile başarı arasında ters bir kolerasyon var. Türk futbolunun en büyük sorunlarından birisi de bu. Takımlarda futbol aklı ve bu aklı yönetecek profesyoneller yok. Ülkemizdeki takımların başına getirilen profesyonellere de başkanlar kendi doğrularını dayatmaya kalkıyor. Bunun sonucunda da bu isimler günah keçisi ilan edilerek kısa sürede gönderiliyor. Modern futbolda buna yer yok. Futbolda kurumsallaşma gerçekleşmediği sürece takımlar için başarı şansı neredeyse yok. Umarım ülkemizdeki takımların yöneticileri de Hull City örneğine bakarak bir ders çıkartır. Türk futbolunun Avrupa futboluna entegre olabilmesi için mutlaka bu kurumsal düzen kurulmalıdır. Geç kalınmadan Türk futbol takımları bu kurumsallaşmayı hayata geçirmeliler. Çünkü ülke puanı sıralamasına baktığımız zaman Türk takımlarının başarısız olma şansı kalmadı. Tren kaçtı bari durakta kalmayalım.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
BATUHAN ERSEK
Hull City’de Shota “Adaya veda etti”
Kariyeri boyunca tanıdığı ve bildiği isimlerle çalışarak büyük başarılar kazanan Ilıcalı’nın bu sistemi futbola uymadı. Ada futboluna Dominik Adası gözüyle bakılınca kısa sürede başarısızlık kaçınılmaz oldu. Shota’dan sonra yeni teknik direktörlük için yine “bizim mahalleden” isimler dolaşıyor. Bu adaylardan en güçlü isim ise Sergen Yalçın olarak gözüküyor. Hull City için teknik direktör belirsizliğinden daha kötü olan bir durum ise dünyanın en rekabetçi ve uzun soluklu liglerinden birinde mücadele eden kadronun büyük bir kısmının senede 40 maçı bile görmemiş oyunculardan kurulu olması. Takımın oyuncularından geçen sene Premier Lig’de mücadele eden Ozan Tufan, “Top taca çıksa da nefeslensek diyordum” açıklamasını yapmıştı. Süper Lig’den İngiltere futboluna geçiş çok zor. Fizik ve kondisyon olarak arada çok büyük farklar var. Hull City’de bu sene Süper Lig’den Doğukan, Ozan, Tetteh, Traore ve Allahyar gibi isimleri transfer etti. Allah yardımcıları olsun…
Resmin bütününe baktığımız zaman Acun Ilıcalı gibi hayattaki başarısı tartışılmayacak bir isim bile futbolda başarısız oldu. Bu durum net bir şekilde futbolun profesyonellerle yönetilmesi gerektiğini gözler önüne serdi. Başkanın saha içiyle ilişkisi ile başarı arasında ters bir kolerasyon var. Türk futbolunun en büyük sorunlarından birisi de bu. Takımlarda futbol aklı ve bu aklı yönetecek profesyoneller yok. Ülkemizdeki takımların başına getirilen profesyonellere de başkanlar kendi doğrularını dayatmaya kalkıyor. Bunun sonucunda da bu isimler günah keçisi ilan edilerek kısa sürede gönderiliyor. Modern futbolda buna yer yok. Futbolda kurumsallaşma gerçekleşmediği sürece takımlar için başarı şansı neredeyse yok. Umarım ülkemizdeki takımların yöneticileri de Hull City örneğine bakarak bir ders çıkartır. Türk futbolunun Avrupa futboluna entegre olabilmesi için mutlaka bu kurumsal düzen kurulmalıdır. Geç kalınmadan Türk futbol takımları bu kurumsallaşmayı hayata geçirmeliler. Çünkü ülke puanı sıralamasına baktığımız zaman Türk takımlarının başarısız olma şansı kalmadı. Tren kaçtı bari durakta kalmayalım.