Dünya ile birlikte Türkiye’nin de içinde bulunduğu durum büyük bir kriz...

Dünya çapında tüm sektörleri etkileyen mega düzeyde bir krizden söz ediyorum.

Hiç kuşkusuz Türkiye’de bu durumdan olumsuz etkilendi.

Ancak en çok etkilenenler genellikle küçük esnaf kesimi oldu.

AVM’lerin bu durumdan en az etkilenen sektör olduğunu da belirtmek gerek.

Çünkü yaşam sürüyordu ve bir takım gereksinmelerin karşılanması gerekiyordu.

Kısıtlamalı olarak alış-verişler sürdürüldü doğal olarak.

Ama kimi meslek gurupları ise çok daha fazla etkilendi bu olumsuzluktan.

En az etkilenen ise imalat sanayi, tarımsal üretim ve lojistik oldu.

* * *

İmalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı (KKO), önceki yıllara göre çok fazla değişmedi.

Mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı, bir önceki yıllara göre 1,0 puan azalarak yüzde 75,2 seviyesinde gerçekleşti.

Bu sektördeki işçiler sorunu omuzladı yani.

Salgın tüm dünyayı etkisi altına aldığından, hastalığın aşısı çıkıncaya kadar bütün ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de önlemleri sürdürmek zorunda kaldı.

Kademeli geçişler söz konusu olsa da hem tarımda hem de sanayide çalışanlar sürekli bir risk ve tedirginlik içinde olsa da normal üretimler sürdürüldü.

Devletin de üretimin sürdürülmesi için aldığı önlemler etkili oldu.

Çiftçiler ve tarımda çalışanlarda bir takım ayrıcalıklarla üretimi sürdürdüler.

Bu süreçte önemli bir üretim düşüşü görülmedi.

Lojistik sektörü ve dış-satım da en az etkilenen kesimler oldu.  Çiftçiler, tarımda çalışanlar, gıda üreticileri, tıpkı sağlık çalışanları gibi 24 saat boyunca işlerinin başında oldu.

Sokağa çıkma yasağı olsa bile tarlada, bağda, bahçede, ahırda üretim sürdü.

Bu üretim sayesinde tarım sektörü yüzde 4,8 büyüdü.

* * *

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2020 yılı büyüme verilerine göre,  Türkiye ekonomisi 2020'de yüzde 1,8 büyürken, tarım sektöründeki büyüme yüzde 4,8 oldu.

Sanayi sektörü yüzde 2 büyüme kaydederken, hizmetler sektörü yüzde 4,3, inşaat sektörü ise yüzde 3,5 küçülme yaşadı.

Görüleceği üzere tarım, ekonomiden daha hızlı büyüdü.

Türkiye'nin sahip olduğu tarımsal potansiyel dikkate alındığında tarımdaki büyüme şaşırtıcı değil.

Salgın sürecinde ürün taban fiyatlarında artışlar sağlandı.

Bunlarla tarım yüzde 4,8 büyüyebildi.

Çok daha destekleyici politikalarla çok daha büyük gelişmelerin gerçekleşebileceği açık...

* * *

Görüleceği gibi salgının ortaya çıkardığı krizde işçi ve çiftçi Türkiye’yi beslemeyi sürdürdü.

Salgın nedeniyle sokağa çıkma kısıtlamalarından etkilenen milyonlarca esnaf ise zor anlar yaşadı.

Devlet ilk etapta toplam 1 milyon 239 bin 438 kişiye 3 ay süreyle ayda bin lira destek ödemesi yaptı.

İşyeri kira olan esnafa 3 ay süreyle büyükşehirlerde 750 lira, diğer kentlerde aylık 500 lira kira desteği verdi.

İkinci etapta ise, bir kez olmak üzere, sayıları 235 bini bulan, aralarında kahvehane, kafe, çay bahçesi, okul ve personel servisi, düğün salonları, öğrenci yurtları, kantinler, kırtasiyeler, internet kafeler, hamamlar, lunapark işletmelerinin bulunduğu birinci gruba 5 bin lira hibe ödemesi yapılacak.

Ayrıca, sayıları toplamda 1 milyon 150 bini aşan işletmelere de bir kez olmak üzere 3 bin lira hibe ödemesi yapıldı.