Hava Durumu

17 Ağustos size neyi hatırlatıyor ?

Yazının Giriş Tarihi: 16.08.2024 18:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.08.2024 18:31

Bu sorunun yanıtı herkese göre değişir. Öncelik ile bu gün 17 Ağustos ve depreminin üzerinden tam 25 yıl geçti. Gölcük faciası,Cumhuriyet döneminin en büyük depremi değil artık. Çünkü yakın geçmişte Kahramanmaraş felaketini yaşadık ve yaralar henüz sarılamadı. Bu son deprem 17 Ağustos’a göre daha büyüktü… Bunları yarıştıracak değilim. Bunun bir anlamı da olamaz zaten… Çok can yakıcı Gölcük depreminin üzerinden tam 25 yıl geçerken, yakın tarihte bir yenisini ve daha büyüğünü yaşadık ülke olarak…Acaba bu kez daha mı deneyimliydik ? Sordum ama yanıtlamaya yetecek kadar bilgili değilim !

Sadece ekrandan izlediklerim var Kahramanmaraş depremlerine dair!

Üstelik çok geniş bir bölgeyi etkileyen bu felaketin yaraları henüz kapanmadı ve depremzedelerin önemli bir bölümü evlerine kavuşamadı. Çöl sıcağının hüküm sürdüğü bu günlerde konteyner kentlerde yaşamak zorundalar büyük bir bölümü… Bu kaçınılmaz doğal afet, belki de milyonları aşan bir sayıda göçe neden oldu deprem bölgesinden özellikle batıya ve iç Anadolu’ya doğru… Gölcük depreminin böyle bir sonuç yaratmadığını, depremzedelerin bir süre sonra yine eski yerleşimlerinde yaşamaya devam ettikleri söylenebilir.

Bu iki felaketin arasındaki farkları ortaya koymaya çalışmak istedim yarattığı sonuçlar ve felaketin yaralarını sarmak açısından…Başka bir niyetim de yok.

17 Ağustos Türkiye’ye yeni bir yönetim getirmişti

17 Ağustos Gölcük depremi sırasında Bülent Ecevit’in başbakanlığında” üçlü bir koalisyon” vardı ülke yönetiminde... Bu nedenle ve özellikle yardımlaşma açısından işin içine ideolojik unsurlar girmedi, giremedi…Bir başka açıdan bakarsak, felaketin hemen ardından, bu amaçla eğitimli ve hazır tutulan askeri birlikler, mesafenin yakınlığından da olsa gerek, olaylara ilk ve etkin müdahaleyi yapanlardı. Bunun yanı sıra gönüllü sivil kurtarma ekipleri de çok öne çıkmıştı bu felakette. Bu yaklaşım, kurtarmanın yanı sıra, talanı da önlemişti sanki... Kahramanmaraş depreminde, bu yönteme kamu ile engel olundu büyük ölçüde... Öte yandan bu son büyük depremde öne çıkan bir konu, yani askerin geç gelen desteği de çok tartışma yarattı.

Yine 25 yıl öncesine dönelim… Aradan belirli bir süre geçtiğinde, konutları yıkılmış olanlar için, Gölcük’ün güneyindeki yüksek bölgelerde deprem kampları oluşturulmuştu. Bu kampların acil ihtiyaçları için bazı şehirlere destek görevi de verilmişti. Örneğin Bursa da Değirmendere kamplarından birine sorumlu olarak belirlendi. Halk olarak, siyasal görüşler bir tarafa konup, amansız bir yardım seferberliğine girişildi. O günlerde biz de semtimizin spor kulübü bünyesinde bir ekip yaparak bu yardım kampanyasına katıldık. Sonuçta yaklaşık 15 kez bize önerilen Bursa kampına yardım götürdük valilik izni ile… Böylece sivil halk arasındaki dayanışma depremzedelere de büyük moral verdi. Son Maraş depreminde bunların örnekleri de çoktu. Zaten kimsenin yönlendirmesi olmadan Türk halkının hasletlerinden biri olarak olay mahalline yansıyor yardımlaşma…

O günler ile, yakın geçmişteki büyük deprem arasındaki bu benzerliklerin en başında da çürük, ve malzemeden çalınan, kontrolden yoksun binalar geliyor. Çünkü Yalova sahilleri boyunca, o dönemin en önemli yüklenicisinin yaptığı yazlıkların tamamı yerle bir olmuştu. Çünkü inşaatta deniz kumu kullanılmıştı. Bina enkazları içinde midye kabuklarına bile rastlanıyordu. Yüklenicinin soyadına atıf yapar bir benzerlikle, bu binaların tamamı GÖÇMÜŞTÜ.

Gölcük sahiline yakın yerleşimler ise denizin içinde yok olmuştu. Yalova’ya kadar bir çok yüksek binanın öne, yana doğru yamulduğunu ve yıkılmadığını da gördük. Yani temel konusunda sıkıntıların göstergesiydi bunlar. Benzerliklerin yanı sıra bu iki felaket arasında farklar da vardı. Daha önce de belirttim, silahlı kuvvetlerin bu işe ayrılmış deneyimli birlikleri, anında bölgedeydi ve halka güven veriyordu. Son depremde bu sorun en fazla öne çıkan aksaklıklardan biri oldu. O dönemde Kızılay, daha bir görevine bağlı ve herkese bilgi verme ve yardımları değerlendirme yarışındaydı Gölcük’te… Bazen yardım kamyonumuzdaki malzemeleri taşırken şaşkınlıklarını da gizleyememişti Kızılay görevlileri… “Bunlar nasıl aklınıza geldi” ? diyerek, süpürge ve çadır tabanları için götürdüğümüz tahta paletlere hayretle ve minnetle bakmıştılar.

Son büyük depremde ise Kızılay gibi bir kurum çok derinden yara aldı !

Yine geriye gidersek, önemli bir ayrıntıyı da görebiliriz…1999’da bazı ünlü üniversitelerin önemli bölümlerinde okuyan öğrenciler, “psikolojik destek” için kamplarda bulundurulduğunu ve aynı zamanda yönetimden de sorumlu tayin edildiklerini gördük. Yani, hemen herkes, hiçbir özel hesabı olmadan bölgede yara sarma ve yardım çalışmalarının içindeydi. Kamu da buna yol veren bir tutum sergilemişti son depreme gönderme yapar gibi..! Unutmadan şunu da belirteyim; Bursa, Gölcük’ten sorumlu tutulmuş ve dönemin DSPli Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan Bilenser’in BUSİAD örgütünden arkadaşları olan sanayiciler, bir kampın tüm ihtiyaçlarını üstlenmiş ve kısa sürede, tuvalet, elektrik, mutfak ve aydınlanma sağlanmıştı. Bunlar benim görebildiğim farklardı. Parasal yardım kampanyası yapıldıysa bile aklımda kalmamış.

Bu son felakette ise en fazla öne çıkan da bu çok önemli kampanya oldu.

Ama o gecenin sıcaklığının, kısa süre sonra spekülasyonlar ve yerine getirilmeyen vecibeler arasında kaybolup gitmesi önemli bir farktı

17 Ağustos’a göre… Bu ağır ve çok can yakıcı Gölcük Depremi, bir de siyasal sonuç yaratmıştı. Kısa süre sonra mali açıdan sıkıntıya düşen hükümet, aldığı bir kararla 2001 seçimi için sandığa gitti ve üçlü koalisyonun partileri baraj altında kalarak, yeni kurulan ve Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan olan AKP’ye görevi devretti. ! Ne diyelim, böyle felaketler başımıza gelmesin, ülke tepeden tırnağa değişime uğramasın dileği ile bu felaket bahsini kapatalım derim.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.