Ülkemizde ki göz bebeği nitelikli Asker Hastaneleri, 15 Temmuz darbesi sonrası kapatılmıştı. Ama bu arada, özellikle ülke sınırlarında görev yapan Mehmetçikler, yaralandığında, tedavi sürecinde klasik hastane ve bu konuda eğitimi tam olmayan hekimlerin görevde olması nedeni ile yeterli hizmeti alamadıkları da bir gerçek.Bu bir iddiadan öte her aklı başında bir kişinin tahmin edebileceği bir konu. Yanı sıra yıllardan beri sağlığın önemli birimlerinden ve de toplumun saygı ile baktığı bu sağlık kuruluşlarının,, Bursa’da olduğu gibi adı da değiştiğinde bundan muzdarip oluyordum. Ne olduysa, İYİ Parti milletvekili ve aynı zamanda bir hekim olan Turhan Çömez konuyu TBMM çatısı altında dile getirmiş. Kısa bir süre sonra da MHP Genel Başkanı ve İktidar ortağı Devlet Bahçeli de aynen “Çözüm Süreci” için yaptığı gibi bu konuyu da girivermiş. Çömez’in önerisi ve söylediklerinin İktidar nezdinde kabul göreceğini sanmıyorum. Ama Bahçeli’nin çıkışı, İktidar ile arasındaki bir saik ile söylenmedi ise, belki bu konu ete kemiğe büründürülebilir. Son yıllarda, terör örgütlerinin sınırlarımızdaki saldırıları, eskisi kadar yoğun olmasa da, özellikle Irak sınırında bu tür olaylar zaman zaman yaşanıyor ve Mehmetçikler yaralanabiliyor. Asker hastaneleribu kutsal görevi yanında, emekli subayların bakımını da üstleniyordu. Yanı sıra, uzun süreli asker tedavilerine de ev sahipliği yapıyordu. Bu kurumlar, ordu mensuplarına yapılmış ve ayrıcalık taşıyan bir özellikte değildi aslında…Ülkemizin koruyucusu “Silahlı Kuvvetler” için verilen önemi de gösteriyordu. Dilerim, bu ilginç ve çarpıcı uygulamaya son verilir de, hayati önemi olan bu kadim sağlık kurumlarımız yeniden eski ve gerçek sahibinin hizmetine girer. Bekleyelim ve görelim.
BURSA VE DEVREYE GİREMEYEN HASTANELER
Konu hastanelerden açılınca, Bursa’daki bitmeyen bir hastane ve yıllarca başarılı biçimde görevini yapan Devlet Hastanesi’nden söz etmeden geçmek olmaz.Bu konuyu TÜED Uludağ Şube Başkanı Kenan Pars da ele almış. Ve şu yazılı açıklamayı yapmış; “Sağlık hizmetlerine ulaşımda sadece emekliler değil, toplumun büyük bölümü önemli sorunlar yaşıyor. 3 milyon 300 binden fazla nüfusu olan şehrimizde geçen yıl 43,5 milyon hastaya poliklinik hizmeti verilmesi, ihtiyacı gözler önüne seriyor. 4’üncü şehir konumundaki Bursa’da temeli 2016’da atılan Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesi, kapılarını açabilmiş değil. 2019’a açılacağı söylenmişti, şimdi de 2025 sonu deniliyor. Yeniden bir erteleme olursa kaybeden yine vatandaşımız olur. Ertelemeler nedeniyle malzemelerin çürüdüğünü duyduk. Sağlık kurumlarımızın envanterleri gözden geçirilmeli, malzemelerin çürümesine göz yumulmamalıdır.”
Kenan Pars’ın açıklaması çok yerinde ve malumun ilanı gibi...
Bu savsaklamaların benim nazarımdaki nedeni de çok açık. Bir çok ilde aniden ve çabucak inşa edilen “Şehir Hastaneleri’ne gerekli hastanın gidebilmesi içindir yapılanlar... Çünkü bu kurumların, anlaşılmaz ve de modası geçmiş bir yöntem sonucu “Yap-İşlet-Devret” sistemi ile yapılmış olması. Yani, ülkemiz Hazinesi’nden daha az para çıkması için, hesapsız, kitapsız yapılan bu sağlık kuruluşları, bir anlamda özel hastaneler statüsünde gibi.Gelelim Bursa Şehir Hastanesi’ne…Yap-İşlet-Devret modeli ile, Erman Ilıcak’ın sahibi olduğu Rönesans şirketi yaptı. 2021 yılında da Danimarkalı bir şirkete devretti. Şu anda bu şirket yine devrede mi diye, araştırmak istedim, ama bir sonuca ulaşamadım. Belki de Danimarkalı şirket yerinde duruyor olabilir ! Olsun Danimarka’da bizden der,yeterli hasta sayısına ulaştırırız bu sağlık kurumunu !
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
Asker hastaneleri yine devreye girer mi?
Ülkemizde ki göz bebeği nitelikli Asker Hastaneleri, 15 Temmuz darbesi sonrası kapatılmıştı. Ama bu arada, özellikle ülke sınırlarında görev yapan Mehmetçikler, yaralandığında, tedavi sürecinde klasik hastane ve bu konuda eğitimi tam olmayan hekimlerin görevde olması nedeni ile yeterli hizmeti alamadıkları da bir gerçek.Bu bir iddiadan öte her aklı başında bir kişinin tahmin edebileceği bir konu. Yanı sıra yıllardan beri sağlığın önemli birimlerinden ve de toplumun saygı ile baktığı bu sağlık kuruluşlarının,, Bursa’da olduğu gibi adı da değiştiğinde bundan muzdarip oluyordum. Ne olduysa, İYİ Parti milletvekili ve aynı zamanda bir hekim olan Turhan Çömez konuyu TBMM çatısı altında dile getirmiş. Kısa bir süre sonra da MHP Genel Başkanı ve İktidar ortağı Devlet Bahçeli de aynen “Çözüm Süreci” için yaptığı gibi bu konuyu da girivermiş. Çömez’in önerisi ve söylediklerinin İktidar nezdinde kabul göreceğini sanmıyorum. Ama Bahçeli’nin çıkışı, İktidar ile arasındaki bir saik ile söylenmedi ise, belki bu konu ete kemiğe büründürülebilir. Son yıllarda, terör örgütlerinin sınırlarımızdaki saldırıları, eskisi kadar yoğun olmasa da, özellikle Irak sınırında bu tür olaylar zaman zaman yaşanıyor ve Mehmetçikler yaralanabiliyor. Asker hastaneleribu kutsal görevi yanında, emekli subayların bakımını da üstleniyordu. Yanı sıra, uzun süreli asker tedavilerine de ev sahipliği yapıyordu. Bu kurumlar, ordu mensuplarına yapılmış ve ayrıcalık taşıyan bir özellikte değildi aslında…Ülkemizin koruyucusu “Silahlı Kuvvetler” için verilen önemi de gösteriyordu. Dilerim, bu ilginç ve çarpıcı uygulamaya son verilir de, hayati önemi olan bu kadim sağlık kurumlarımız yeniden eski ve gerçek sahibinin hizmetine girer. Bekleyelim ve görelim.
BURSA VE DEVREYE GİREMEYEN HASTANELER
Konu hastanelerden açılınca, Bursa’daki bitmeyen bir hastane ve yıllarca başarılı biçimde görevini yapan Devlet Hastanesi’nden söz etmeden geçmek olmaz.Bu konuyu TÜED Uludağ Şube Başkanı Kenan Pars da ele almış. Ve şu yazılı açıklamayı yapmış; “Sağlık hizmetlerine ulaşımda sadece emekliler değil, toplumun büyük bölümü önemli sorunlar yaşıyor. 3 milyon 300 binden fazla nüfusu olan şehrimizde geçen yıl 43,5 milyon hastaya poliklinik hizmeti verilmesi, ihtiyacı gözler önüne seriyor. 4’üncü şehir konumundaki Bursa’da temeli 2016’da atılan Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesi, kapılarını açabilmiş değil. 2019’a açılacağı söylenmişti, şimdi de 2025 sonu deniliyor. Yeniden bir erteleme olursa kaybeden yine vatandaşımız olur. Ertelemeler nedeniyle malzemelerin çürüdüğünü duyduk. Sağlık kurumlarımızın envanterleri gözden geçirilmeli, malzemelerin çürümesine göz yumulmamalıdır.”
Kenan Pars’ın açıklaması çok yerinde ve malumun ilanı gibi...
Bu savsaklamaların benim nazarımdaki nedeni de çok açık. Bir çok ilde aniden ve çabucak inşa edilen “Şehir Hastaneleri’ne gerekli hastanın gidebilmesi içindir yapılanlar... Çünkü bu kurumların, anlaşılmaz ve de modası geçmiş bir yöntem sonucu “Yap-İşlet-Devret” sistemi ile yapılmış olması. Yani, ülkemiz Hazinesi’nden daha az para çıkması için, hesapsız, kitapsız yapılan bu sağlık kuruluşları, bir anlamda özel hastaneler statüsünde gibi.Gelelim Bursa Şehir Hastanesi’ne…Yap-İşlet-Devret modeli ile, Erman Ilıcak’ın sahibi olduğu Rönesans şirketi yaptı. 2021 yılında da Danimarkalı bir şirkete devretti. Şu anda bu şirket yine devrede mi diye, araştırmak istedim, ama bir sonuca ulaşamadım. Belki de Danimarkalı şirket yerinde duruyor olabilir ! Olsun Danimarka’da bizden der,yeterli hasta sayısına ulaştırırız bu sağlık kurumunu !