Ama bir şart var. Çünkü bu uygulama şimdilik sadece İstanbul için. Sabredin sıra diğer illere de gelir inşallah…
Bu benim tahminim falan değil, devletin iki kurumunun açıklaması...
Mega kentte yaşayan gençlerden 26 bin kadarı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü’ne başvurmuş. Bu krediden yararlanabilmek için. Ama herkese aynı miktarda kredi vermek yokmuş. Örneğin 18-25 aralığında bir yaşta olanlara, 250 bin lira, 26-29 yaş aralığındaki çiftlere de 200 bin lira hem de faizsiz kredi verilecekmiş. Diyelim ki, genç bir çift bu olanaktan yararlandı. Eğer evliliğin ilk yılında çocuk sahibi olursa, kredi ödemelerini öteleme imkanı doğacakmış. Bunu, en azından ben başlangıçta yorumlayamadım. Neden ilk yılda çocuğu olanlara bu jest yapılıyor ? Sonra düşündüm ve bir kez düşündüm.D emek ki, ülke yönetimimiz, bir an önce genç nüfusun artmasına bel bağlamış” dedim. Ya da çocuk yapmaktan kaçınan çiftleri, pek de aileden saymayacaklar demek ki ! Neyse bunun hesabı bizlere düşmez. Türkiye Yüzyılı’nda, genç ve başarılı bir toplumun peşinde olabilir İktidar ve Sayın Cumhurbaşkanı… Bu açıklamaları yapanlar da devletin kurumları. Zaten bu gibi konularda bizim fikir yürütmemiz de pek uygun olmasa gerek. Çünkü biz ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin İlk Yüzyılında doğduk ve yaşadık. Devletin bu tür uygulamalarına yorum yapmamamız da pek yerinde olmaz . Çünkü biz büyürken, neler ile karşılaştığımızı unuttuk galiba…Sayın Cumhurbaşkanı bu konuda bizi aydınlattı geçtiğimiz günlerde…Dedi ki “ Türkiye o zamanlar bir toplu iğne bile üretemiyordu. Şehirlerde ambulans bile yoktu, evlerde buz dolabı yoktu…” Demek ki eski eski de kalmış. Bu günün şartları ve olanaklarına bizim aklımız yetmeyecek artık sanırım ! Gelelim yine Evlilik konusuna… Bu aşamadaki çiftlere yapacak jest bununla da bitmiyormuş aslında… Bu konuda TOKİ hemen harekete geçmişti zaten bir süre önce…”Sosyal Konut Projesini” devreye sokmuştu.Bu projenin içindeki bir uygulama da çok dikkat çekmişti. O da “kiralık ev projesi” idi.” Buradaki işleyiş de şöyle gerçekleşecekmiş. Amaç da şöyle açıklanmış; Konut fiyatları ve kiraların hızla yükseldiği bir dönemde, rayicin yarısına kiralanacak sosyal konut modeli, hem dar gelirli vatandaşlara nefes aldıracak, hem de kiralık konut arzını artıracakmış. Mışlı, mişli cümleler kurduğumun farkındayım. Çünkü bu projeler henüz devreye girmedi sanırım. Buradaki sosyal anlayış, her halde kredi ile evlenen çiftlere de öncelikli olarak uygulanacaktır diye düşünüyorum. Bu durumda müstakbel genç çiftlere, sadece iş bularak, evlilik kredisine faizsiz ödemek ile, izdivacın ilk yılında, çocuk sahibi olmak kalıyor. Bu kolaylıklar gençler tarafından ciddi görülmüş ki, İstanbul’da evlilik kredisine tam 26 bin başvuru yapılmış. Bu kolaylıkların bir adı da konmuş. “İstanbul’da Kök Salacak Aileler” denmiş. Ama kamunun bir başka şartı da var. Yukarıdaki kapsamda evlilik yapan çiftler, Riva’da birer fidan dikeceklermiş. Kulağa da hoş gelen vaatler, yani “Çok güzel hareketler” olarak da isimlendirilebilir.Ama biraz da masal tadında !Ekranda gördüğümüz, gazetelerde okudğumuz kadırı ile, İstanbul dolup taşmış en büyük şehrimiz değil mi ? Böyle bir devasa kentte , nüfusu daha da artırmak yerinde bir uygulama mı? Bu kadar insana ne yol, ne de su yetirli olabilir. Bu çalışmanın arkasındaki amaçları bilemeden bir yorum yapmak gerçekten çok zor. Benim öngörüm böyle. Sizler de bir şeyler eklemek isterseniz, bana da yazıp gönderebilirsiniz !
ASIL AMAÇ FİYAT VE KİRA ARTIŞINI YAVAŞLATMAK
TOKİ ve diğer kamu olanakları, bu proje için yeterli desteği verdiğinde, piyasa ona göre dengeye gelebilir. Dar gelirli ailelerin, bir bölümü “sosyal konut” sahibi olma olanağını yakalayabilir, bir bölüm aile de en azından yüksek kira teröründen kurtulabilir. 1960 yılların ilk döneminde, buna benzer ve de sadece kredi alma kullanma kolaylığı dışında, kamu yararı bile olmadan, sadece hak sahiplerinden oluşan kooperatif yönetim kurulları sayesinde ev sahibi olmuş bir ailenin ferdi olarak bunları yazabiliyorum. Ama o dönem ile şimdiki arasında çok önemli bir fark var. Enflasyon canavarı, o dönemlerde, şimdiki kadar etkin değildi. Ambulansı bil olmayan (!) o dönemin siyasileri bu tür girişimlere destek olabiliyorlardı. Tek koşul, hak sahibinin, kamu kurumu çalışanı olmasıydı. Bunun nedeni de, her daim belirli bir kazanca sahip olmalarıydı. Yanı sıra enflasyon canavarına şimdiki kadar yenik düşülmemesi idi.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
Haydi gençler nikah masasına !
Ama bir şart var. Çünkü bu uygulama şimdilik sadece İstanbul için. Sabredin sıra diğer illere de gelir inşallah…
Bu benim tahminim falan değil, devletin iki kurumunun açıklaması...
Mega kentte yaşayan gençlerden 26 bin kadarı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü’ne başvurmuş. Bu krediden yararlanabilmek için. Ama herkese aynı miktarda kredi vermek yokmuş. Örneğin 18-25 aralığında bir yaşta olanlara, 250 bin lira, 26-29 yaş aralığındaki çiftlere de 200 bin lira hem de faizsiz kredi verilecekmiş. Diyelim ki, genç bir çift bu olanaktan yararlandı. Eğer evliliğin ilk yılında çocuk sahibi olursa, kredi ödemelerini öteleme imkanı doğacakmış. Bunu, en azından ben başlangıçta yorumlayamadım. Neden ilk yılda çocuğu olanlara bu jest yapılıyor ? Sonra düşündüm ve bir kez düşündüm.D emek ki, ülke yönetimimiz, bir an önce genç nüfusun artmasına bel bağlamış” dedim. Ya da çocuk yapmaktan kaçınan çiftleri, pek de aileden saymayacaklar demek ki ! Neyse bunun hesabı bizlere düşmez. Türkiye Yüzyılı’nda, genç ve başarılı bir toplumun peşinde olabilir İktidar ve Sayın Cumhurbaşkanı… Bu açıklamaları yapanlar da devletin kurumları. Zaten bu gibi konularda bizim fikir yürütmemiz de pek uygun olmasa gerek. Çünkü biz ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin İlk Yüzyılında doğduk ve yaşadık. Devletin bu tür uygulamalarına yorum yapmamamız da pek yerinde olmaz . Çünkü biz büyürken, neler ile karşılaştığımızı unuttuk galiba…Sayın Cumhurbaşkanı bu konuda bizi aydınlattı geçtiğimiz günlerde…Dedi ki “ Türkiye o zamanlar bir toplu iğne bile üretemiyordu. Şehirlerde ambulans bile yoktu, evlerde buz dolabı yoktu…” Demek ki eski eski de kalmış. Bu günün şartları ve olanaklarına bizim aklımız yetmeyecek artık sanırım ! Gelelim yine Evlilik konusuna… Bu aşamadaki çiftlere yapacak jest bununla da bitmiyormuş aslında… Bu konuda TOKİ hemen harekete geçmişti zaten bir süre önce…”Sosyal Konut Projesini” devreye sokmuştu.Bu projenin içindeki bir uygulama da çok dikkat çekmişti. O da “kiralık ev projesi” idi.” Buradaki işleyiş de şöyle gerçekleşecekmiş. Amaç da şöyle açıklanmış; Konut fiyatları ve kiraların hızla yükseldiği bir dönemde, rayicin yarısına kiralanacak sosyal konut modeli, hem dar gelirli vatandaşlara nefes aldıracak, hem de kiralık konut arzını artıracakmış. Mışlı, mişli cümleler kurduğumun farkındayım. Çünkü bu projeler henüz devreye girmedi sanırım. Buradaki sosyal anlayış, her halde kredi ile evlenen çiftlere de öncelikli olarak uygulanacaktır diye düşünüyorum. Bu durumda müstakbel genç çiftlere, sadece iş bularak, evlilik kredisine faizsiz ödemek ile, izdivacın ilk yılında, çocuk sahibi olmak kalıyor. Bu kolaylıklar gençler tarafından ciddi görülmüş ki, İstanbul’da evlilik kredisine tam 26 bin başvuru yapılmış. Bu kolaylıkların bir adı da konmuş. “İstanbul’da Kök Salacak Aileler” denmiş. Ama kamunun bir başka şartı da var. Yukarıdaki kapsamda evlilik yapan çiftler, Riva’da birer fidan dikeceklermiş. Kulağa da hoş gelen vaatler, yani “Çok güzel hareketler” olarak da isimlendirilebilir.Ama biraz da masal tadında !Ekranda gördüğümüz, gazetelerde okudğumuz kadırı ile, İstanbul dolup taşmış en büyük şehrimiz değil mi ? Böyle bir devasa kentte , nüfusu daha da artırmak yerinde bir uygulama mı? Bu kadar insana ne yol, ne de su yetirli olabilir. Bu çalışmanın arkasındaki amaçları bilemeden bir yorum yapmak gerçekten çok zor. Benim öngörüm böyle. Sizler de bir şeyler eklemek isterseniz, bana da yazıp gönderebilirsiniz !
ASIL AMAÇ FİYAT VE KİRA ARTIŞINI YAVAŞLATMAK
TOKİ ve diğer kamu olanakları, bu proje için yeterli desteği verdiğinde, piyasa ona göre dengeye gelebilir. Dar gelirli ailelerin, bir bölümü “sosyal konut” sahibi olma olanağını yakalayabilir, bir bölüm aile de en azından yüksek kira teröründen kurtulabilir. 1960 yılların ilk döneminde, buna benzer ve de sadece kredi alma kullanma kolaylığı dışında, kamu yararı bile olmadan, sadece hak sahiplerinden oluşan kooperatif yönetim kurulları sayesinde ev sahibi olmuş bir ailenin ferdi olarak bunları yazabiliyorum. Ama o dönem ile şimdiki arasında çok önemli bir fark var. Enflasyon canavarı, o dönemlerde, şimdiki kadar etkin değildi. Ambulansı bil olmayan (!) o dönemin siyasileri bu tür girişimlere destek olabiliyorlardı. Tek koşul, hak sahibinin, kamu kurumu çalışanı olmasıydı. Bunun nedeni de, her daim belirli bir kazanca sahip olmalarıydı. Yanı sıra enflasyon canavarına şimdiki kadar yenik düşülmemesi idi.