Adem Vural adını, futbol ile yakınlığı olanlar kesinlikle duymuştur. Hemen her konuya büyük bir heyecan ile yaklaşır ve sonuç almaya çalışır. SSK İl Müdürlüğü görevinden, iki binli yılların ilk yarısında BUSKİ gibi bir kuruma yatay geçiş yapan Vural, her zamanki gibi, klasik memur kisvesinden çıkarak, bir projeyi hayata geçirmek istemişti. Konu da şu anda çok güncel. Bursa’da su kullanımı nasıl yapılırı, yetişkinlerden çok öğrenim görenlere öğretilmesi gerektiğini ortaya koymuştu. Bu girişimi kurum tarafından da kabul görür.
O denemde hemen kolları sıvayan Adem Vural da öğrendiklerini aktarabilmek umudu ile önce lise öğrencilerine yönelir. Fakat beklediği ilgiyi bulamaz. Ardından, yaş grubunu küçülterek, orta öğretim ve de ilk öğretim gruplarına suyun önemi ve kullanım biçimi ile sağlanacak katkıyı anlatmaya çalışır. Her iki gruptan da verim alamaz. Öğrencilere bu tür konular herhalde sıkıcı gelmiş ki bu sonuçla karşılaşır sevgili Adem…Ama yine vazgeçmez ve bu kez ana okullarının kapısını çalar. İzinleri aldıktan sonra hemen çalışmalara başlar. Küçükler bu konuyu, belki de bir oyun gibi görmüş olabilirler, ama çok benimseyerek dinler ve de uygulamaya çalışırlar. Adem Vural’ da mutlu mesut biçimde emeğinin semeresini almanın tadını çıkarır. İşte o dönemde “BURSA’DA SU ÇEŞMEDEN İÇİLİR” sloganının tüm şehre yayılması ile de, bu mutluluk daha da taçlanmış olur. Aradan uzunca bir zaman geçer. Bursa yakın zamanların en susuz kışına girmek üzeredir.Yıllar sonra Bursa gibi bir şehirde su sıkıntısını ve de bu vazgeçilmez değerin kayboluşu, Adem Vural’ın 14-15 yıl önce yaptığı çalışmayı da bize bir kez daha hatırlatır.. Ama vakit geçmiştir artık…Sadece elimizde çok önemli bir veri kalır; o da “AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR” gibi bir cümledir. Bu tür kent sıkıntılarına son vermek ya da hiç rastlamamak için, en küçük yaş gruplarından, yukarıya doğru su kullanım eğitimini yaymak gerekecektir. Vural, bunu açıkça söylemese de, anlattıkları ile benim bu cümleyi kullanmamı sağladı. Küçüklerden büyüklere kadar hemen herkesin aklında bu yıl yaşadıklarımız kalmalıdır ki, bu konudaki israf önlensin.
Bu ders ve su kullanımı becerisi, nüfusu 4 milyona yaklaşan bir şehir için yeterli olur mu? İşte bu soru beyinleri kemirmelidir ve de, suyu hoyratça kullanan sanayi tesisleri ile, buldukları her yerde kuyu açanların önüne geçilemez ise, bu durum her yaz mevsimi ardından yine yaşanacak demektir. Bu güzel örneği unutmadan sizler ile paylaşmak ve gündeme getirmek istedim; Bu arada hemen hemen birkaç ay önce Bursa’da yaşanan ve de, ormanlarımız ve küçük yerleşimlerin bahçelerindeki ağaçların yanıp kül olduğu YANGIN BELASI da unutulmamalı.. Ve bu konunun üzerinden, zaman geçse de, nedenleri hakkında gerekli tahkikatlar yapılmalı ve kamu oyu ile paylaşılmalıdır. Ağaç ve orman gibi bir değer, biz insanoğullarını, susuz bırakmaz ve yaşanan kentleri de layık olduğu yere getirir…Ve bu gün, ülkemizin göz bebeği, bir yeşillik ve su kentinin, düştüğü durum, bu sayede dilerim bir daha yaşanmaz.
Teşekkürler Adem Vural… Bu satırları senin uyarın ile kaleme alırken, üç saat sonraki su kesintisi için, hemen hazırlığa başlamam gerektiği aklıma düşüverdi.Ne yapalım, toplum olarak duyarsızlığımızın ceremesini işte böyle çekerek, biz yetişkinler de dersimizi almış oluyoruz herhalde !
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
İlginç bir su kullanım öğretisi
Adem Vural adını, futbol ile yakınlığı olanlar kesinlikle duymuştur. Hemen her konuya büyük bir heyecan ile yaklaşır ve sonuç almaya çalışır. SSK İl Müdürlüğü görevinden, iki binli yılların ilk yarısında BUSKİ gibi bir kuruma yatay geçiş yapan Vural, her zamanki gibi, klasik memur kisvesinden çıkarak, bir projeyi hayata geçirmek istemişti. Konu da şu anda çok güncel. Bursa’da su kullanımı nasıl yapılırı, yetişkinlerden çok öğrenim görenlere öğretilmesi gerektiğini ortaya koymuştu. Bu girişimi kurum tarafından da kabul görür.
O denemde hemen kolları sıvayan Adem Vural da öğrendiklerini aktarabilmek umudu ile önce lise öğrencilerine yönelir. Fakat beklediği ilgiyi bulamaz. Ardından, yaş grubunu küçülterek, orta öğretim ve de ilk öğretim gruplarına suyun önemi ve kullanım biçimi ile sağlanacak katkıyı anlatmaya çalışır. Her iki gruptan da verim alamaz. Öğrencilere bu tür konular herhalde sıkıcı gelmiş ki bu sonuçla karşılaşır sevgili Adem…Ama yine vazgeçmez ve bu kez ana okullarının kapısını çalar. İzinleri aldıktan sonra hemen çalışmalara başlar. Küçükler bu konuyu, belki de bir oyun gibi görmüş olabilirler, ama çok benimseyerek dinler ve de uygulamaya çalışırlar. Adem Vural’ da mutlu mesut biçimde emeğinin semeresini almanın tadını çıkarır. İşte o dönemde “BURSA’DA SU ÇEŞMEDEN İÇİLİR” sloganının tüm şehre yayılması ile de, bu mutluluk daha da taçlanmış olur. Aradan uzunca bir zaman geçer. Bursa yakın zamanların en susuz kışına girmek üzeredir.Yıllar sonra Bursa gibi bir şehirde su sıkıntısını ve de bu vazgeçilmez değerin kayboluşu, Adem Vural’ın 14-15 yıl önce yaptığı çalışmayı da bize bir kez daha hatırlatır.. Ama vakit geçmiştir artık…Sadece elimizde çok önemli bir veri kalır; o da “AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR” gibi bir cümledir. Bu tür kent sıkıntılarına son vermek ya da hiç rastlamamak için, en küçük yaş gruplarından, yukarıya doğru su kullanım eğitimini yaymak gerekecektir. Vural, bunu açıkça söylemese de, anlattıkları ile benim bu cümleyi kullanmamı sağladı. Küçüklerden büyüklere kadar hemen herkesin aklında bu yıl yaşadıklarımız kalmalıdır ki, bu konudaki israf önlensin.
Bu ders ve su kullanımı becerisi, nüfusu 4 milyona yaklaşan bir şehir için yeterli olur mu? İşte bu soru beyinleri kemirmelidir ve de, suyu hoyratça kullanan sanayi tesisleri ile, buldukları her yerde kuyu açanların önüne geçilemez ise, bu durum her yaz mevsimi ardından yine yaşanacak demektir. Bu güzel örneği unutmadan sizler ile paylaşmak ve gündeme getirmek istedim; Bu arada hemen hemen birkaç ay önce Bursa’da yaşanan ve de, ormanlarımız ve küçük yerleşimlerin bahçelerindeki ağaçların yanıp kül olduğu YANGIN BELASI da unutulmamalı.. Ve bu konunun üzerinden, zaman geçse de, nedenleri hakkında gerekli tahkikatlar yapılmalı ve kamu oyu ile paylaşılmalıdır. Ağaç ve orman gibi bir değer, biz insanoğullarını, susuz bırakmaz ve yaşanan kentleri de layık olduğu yere getirir…Ve bu gün, ülkemizin göz bebeği, bir yeşillik ve su kentinin, düştüğü durum, bu sayede dilerim bir daha yaşanmaz.
Teşekkürler Adem Vural… Bu satırları senin uyarın ile kaleme alırken, üç saat sonraki su kesintisi için, hemen hazırlığa başlamam gerektiği aklıma düşüverdi.Ne yapalım, toplum olarak duyarsızlığımızın ceremesini işte böyle çekerek, biz yetişkinler de dersimizi almış oluyoruz herhalde !