Hava Durumu

İp uçları Bursa’da da verilen Cumhuriyet nasıl ilan edildi ?

Yazının Giriş Tarihi: 27.10.2025 20:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.10.2025 20:50

Mustafa Kemal Paşa, Erzurum Kongresi sırasında, hükümet şeklinin cumhuriyet olacağını söylemiştir. 23 Nisan 1920'den beri Türkiye'yi idare eden Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, millî egemenlik esasına dayanmaktadır. Bu, adı konulmamış bir cumhuriyet yönetimidir. 20 Ocak 1921 tarihli anayasada "Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir." denilir. Bu cümle bir anlamda, yeni rejimin ilân edilmemiş bir cumhuriyet olduğunu göstermektedir. Cumhuriyetin ilânının önündeki en büyük engel saltanattır. Gazi Mustafa Kemal, 17 Ekim 1922 tarihinde yaptığı ilk Bursa gezisini 29 Ekim gününe kadar sürdürür. Bu gezi sırasında İstanbul’dan gelen öğretmek grubuna yaptığı konuşmada ve de iki yabancı gazeteciye verdiği mülakatlarda, ismini koymadan cumhuriyet rejiminin ip uçlarını daha açık vermiştir. İstanbul’dan gelen İlkokul Öğretmenler Birliği mensuplarına yaptığı konuşmada, daha çok geçmiş yönetimin zaaflarını dile getirir ve yeni rejimi ona göre tanımlar.

“ Biz üç buçuk yıl öncesine değin cemaat halinde yaşıyorduk. Bizi istedikleri gibi yönetiyorlardı. Dünya bizi, temsilcimiz ve yöneticimiz olanlara göre tanıyor ve değerlendiriyordu. Üç buçuk yıldır ulus olarak yaşıyoruz. Bunun elle tutulur gözle görülür tanığı yönetimimizin biçimidir ki, bu yasalar ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’ diye adlandırmıştır.” (günümüz Türkçesi ile)

Bursa Ansiklopedisi/ s.151

Mustafa Kemal Paşa 22 Ekim 1922 günü Bursa’ya gelen United Pres muhabirine de bazı soruları üzerine şunları söyler:

“Amerika, Avrupa ve bütün uygarlık alemi bilmelidir ki, Türkiye halkı, her uygar ve yetenekli ulus gibi, kayıtsız, koşulsuz ve bağımsız olarak yaşamaya kesin olarak karar vermiştir. Bu yasal kararı bozmaya yönelik her güç, Türkiye’nin sonsuza dek düşmanı kalır.”(günümüz Türkçesi ile)

Bursa Ansiklopedisi/s.150

Mustafa Kemal Paşa 28 Ekim 1922 günü de Bursa’da Le Petit Parisien adlı Fransız gazetesi muhabiriyle de bir görüşme yapar ve yine batıya yönelik mesajlar verir.Yeni devletin rejimi hakkındaki soruya yanıtı da çok açıktır:

“Şurası unutulmamalıdır ki, bu yönetim biçimi(BMM Hükümeti) tam anlamıyla bir Bolşevik sistemi değildir. Çünkü biz ne bolşevikiz, ne de komünist ! Ne biri, ne öteki olabiliriz. Çünkü biz ulus sever ve dinimize saygılıyız. Özetle bizim hükümet biçimimiz, tam bir demokrat hükümettir.Ve dilimizde bu hükümet ‘Halk Hükümeti’ diye anılır.”

Mustafa kemal Paşa ,muhabirin “ yeni başkent ve halifelik merkezi Bursa veya Ankara mı olacak” sorusuna da ilginç bir cevap verir:
Bu konuda karar alınmamıştır. Gelecek başkentimizi belirlemek için barışın yapılmasını beklemeliyiz” cevabını verir ve 29 Ekim 1922 günü Bursa’dan ayrılarak Ankara’ya hareket eder.

Bursa Ansiklopedisi /s.150

Buradaki söz konusu barış, doğal olarak Lozan Barış Konferansı’nın sonuçlanması anlamındadır. Bu ilk Bursa ziyareti, bir anlamda hem İstanbul Hükümeti, hem de dünya devletlerine net bir rejim açıklamasına ev sahipliği yapmıştır diyebiliriz.

28 Ekim 1923 gecesi yaşananlar ve Türkiye Cumhuriyeti

Yeni devletin rejimi için son aşamaya gelinir. Dünya kamuoyuna devletin rejimi hakkında ilk sözleri sarf ettiği ilk Bursa gezisinden Ankara’ya dönen Mustafa Kemal, ertesi gün, yani 1 Kasım 1922 günü Saltanat ile Halifeliği birbirinden ayırmış ve Saltanat’ı kaldırmıştır. Yeni rejime doğru ilk büyük adım böyle atılmıştır. 20-24 Ocak 1923 tarihleri arasında bazı batı illeri ve ikinci Bursa ziyaretini gerçekleştiren Gazi Mustafa Kemal, bu gezi sırasında sosyal devlet yapısına dair çağdaş yaklaşımlarda bulunur. Buna karşın O’nun Ankara’dan ayrılışını fırsat bilen hilafet yanlısı bir grup Meclis üyesi, Mustafa Kemal Paşa’nın yakın bazı çalışma arkadaşlarından destek görerek saltanatı geri getirme isteklerini dile getirirler. Bu durum Mustafa Kemal Paşa’yı güç durumda bırakır. Mustafa Kemal Paşa 8 Nisan 1923 tarihinde dokuz ilkede görüşlerini toplatarak, programını belirler ve siyasi biçimlemeyi tamamlar.

Artık savaş günlerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin görevi bitmiştir.

Kurtuluş Savaşı’nı başarı ile noktalayan TBMM Hükümeti, ilk genel seçimi

28 Haziran 1923 tarihinde gerçekleştirir. Henüz Cumhuriyet ilan edilmeden gerçekleştirilen bu seçimin nedeni, Lozan Barış görüşmeleri öncesi muhaliflerin eleştirilerini önlemek için Meclis’i yenilemektir.Bu nedenle Meclis kendini dağıtır, seçime gitme kararı alır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, tarihindeki ilk seçim için 1 Nisan 1923 tarihinde karar alır. Bu arada seçim yasasında bazı değişiklikler de yapılır. 3 Nisan 1923'te yapılan değişikliklere göre; her 50 bin erkek başına bir mebus seçilirken, bu rakam 20 bin olarak değiştirilir. Seçmen yaşı ise 18'e indirilir. Seçmek ve seçilebilmek için vergi vermek zorunluluğu kaldırılır. Bu seçimin ilklerinden biri de Tunalı Hilmi Bey'in kadınlara seçilme hakkı için öneri vermiş olmasıdır. 28 Haziran’daki seçimlerde ikinci seçmenler de oy kullanmaz. Bir anlamda milletvekilleri, belirleme ile seçime gidilir. Seçimin sonucunda Müdafaa-i Hukuk grubuna dahil mebusların çoğunlukta olduğu açıkça görülür. Bu ilk seçimin ardından 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması imzalanır ve 29 Ekim günü de Cumhuriyet ilan olur. Bu ilk seçimde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışından itibaren görev yapan Bursa vekilleri, Ali Hikmet Ayerdem, Mustafa Fehmi Gerçeker, Necati Kurtuluş, Mehmet Nurettin İbrahim, Osman Nuri Özpay ve Hasan Refet Canıtez bir kez daha seçilir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ilanından 10 dakika sonra yapılan seçimlerde de TBMM Orduları Başkomutanı Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa oybirliği ile Cumhurbaşkanı seçilir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkemize en önemli ve değerli armağanı Türkiye Cumhuriyeti’nin 102. Yılı KUTLU OLSUN

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.