Önemli bir işe imza koyan, ya da ülke çapında başarı hikayesi yazan bir Bursalıya rastladığımda, kendimi çok mutlu hissediyorum. Bu gün değineceğim böyle bir ismin, iş dünyasındaki başarılı çocuklarının, köklerinin Bursa’ya ve aile başarılarının Atatürk’e dayandığını öğrenince gerçekten şaşkınlık ile sevinci bir arada yaşadım. Sizleri de hemen tanıştıracağım bu önemli şahsiyetle…
Çünkü ona dair yaşam öyküsü Hulusi Turgut tarafından kitaplaştırılmış ve önsözü saygı duyduğum bir isim, Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen şöyle yazmış;
“Ali Numan Kıraç’ın hayatını okumak ve öğrenmek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini, Mustafa Kemal Atatürk’ün tarıma verdiği önemi öğrenmektir…”
Son yıllarda, hatta son aylarda ülkemizdeki en önemli sorunların başında, tarım geliyor. Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir.” özdeyişinin öznesi Türk çiftçisinin, bu günkü zor durumu hepimizi ilgilendiriyor…Ne hikmetse ürünü para etmiyor…Üstelik para kazanamadığı bu ürünleri pazarlayanlar, fahiş kârlar elde ettikleri gibi, vatandaş astronomik fiyattan satılan tarım ürünlerine bile ulaşmakta büyük zorluk çekiyor. İşte bu zorlukları Cumhuriyet’in ilk yıllarında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yönlendirmesi ve keşif dehası ile yenen bir Bursalının hikayesini,kitaptaki bir bölümden sizinle paylaşmak istiyorum.
Kuru tarımın mucidi Ali Numan Kıraç
93 Harbi sırasında ailesiyle Bursa’ya yerleşen, Balkan Türklerinden bir anne ve babanın tek evladı olarak 1896/1897 yılında Bursa’da doğan Ali Numan Bey, Bursa Ziraat Mektebi’nden mezun olduktan sonra askerliğini I. Dünya Savaşı sırasında İstanbul’da yaptı. Bursa’da, Ziraat mektebinde öğretmenlik yaparken, kentin işgal edilmesiyle Ankara’ya giderek Kuvayı Milliye’ye katıldı, Cumhuriyetin ilanının ardından Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin ziraat memuru oldu. Amasya, Balıkesir ve Ankara’da öğretmen ve fen memuru olarak görev yapan başarılı ziraatçı, çalışmaları ve yapıcı fikirleriyle Atatürk’ün dikkatini çekti. Bizzat Atatürk tarafından “kuru tarım” başta olmak üzere “modern ziraat yöntemleri eğitimi” alması için Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderildi. Kansas Eyalet Koleji ve Nebraska Üniversitesi’nde okudu, üç yıl içinde iki diploma aldı. En önemli amacı kuru topraklara hayat vermekti. ABD’deki eğitimini tamamladıktan sonra Eskişehir’de göreve başlayan Ali Numan Bey, bu hedef ile meslek hayatı boyunca pek çok yeniliğe imza attı. Kuru tarım alanında yaptığı çalışmalar dünyaya örnek oldu ve “Türk mucizesi” olarak anılmaya başlandı.
Soyadını Atatürk verdi
1934 yılında Soyadı Kanunu kabul edildiğinde, o anlamlı soyadını bizzat Atatürk verdi. Hayatını kıraç topraklara hayat vermeye adayan Ali Numan Bey, “Kıraç” soyadıyla ödüllendirilmişti. Başarılı iş insanları İnan Kıraç ve merhum Can Kıraç’ın babası, erken Cumhuriyet Dönemi’nin en parlak isimlerinden Ali Numan Kıraç, 1954 yılında hayatını kaybetti.
Ona dair anlatılanlar böyle. Bu arada, Türkiye’nin önemli iş adamlarından Can ve İnan Kıraç’ın da babası olduğunu da öğreniyoruz Ali Numan beyin… Özellikle İnan Kıraç’ın, Türkiye’deki ilk karoseri fabrikası olan Bursa OSB’deki Karsan’ın kuruluşundan kısa süre sonra, bu ortaklığa katılış nedenini de sanki öğrenmiş oluyoruz. İnan Kıraç’ı ,bu girişimin cazipliği mi, yoksa Bursa’da yapılması mı ilgisini çekti bilinmez. Çünkü iş dünyasından pek fazla ilgi görmeyen ve genelde eski ağaç karoseri imalatçılarından oluşan kooperatif marifeti ile kurulan bu fabrikaya katkı acaba hangi nedenle koymuş olabilir?
Belki de Koç Grubu’nun otomotiv sanayindeki girişimini Bursa’da yapması da İnan Kıraç’ın önerisi ile olmuş olabilir. …Neyse bunlar varsayım sadece, biz yine Ali Numan Bey’e dönelim. Varlığını yeni öğrendiğimiz, Türkiye’nin ilk ziraat mühendislerinden birinin, genç Türkiye’ye tarım konusunda koyduğu katkıyı, bu günün tarım zorlukları karşısında daha iyi anlamaya çalışıyorum.
Ali Numan Kıraç’ı bir kez daha saygı ve minnetle anıyorum bir Bursalı olarak…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
Kıraç toprağa can veren bir Bursalı
Önemli bir işe imza koyan, ya da ülke çapında başarı hikayesi yazan bir Bursalıya rastladığımda, kendimi çok mutlu hissediyorum. Bu gün değineceğim böyle bir ismin, iş dünyasındaki başarılı çocuklarının, köklerinin Bursa’ya ve aile başarılarının Atatürk’e dayandığını öğrenince gerçekten şaşkınlık ile sevinci bir arada yaşadım. Sizleri de hemen tanıştıracağım bu önemli şahsiyetle…
Çünkü ona dair yaşam öyküsü Hulusi Turgut tarafından kitaplaştırılmış ve önsözü saygı duyduğum bir isim, Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen şöyle yazmış;
“Ali Numan Kıraç’ın hayatını okumak ve öğrenmek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini, Mustafa Kemal Atatürk’ün tarıma verdiği önemi öğrenmektir…”
Son yıllarda, hatta son aylarda ülkemizdeki en önemli sorunların başında, tarım geliyor. Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir.” özdeyişinin öznesi Türk çiftçisinin, bu günkü zor durumu hepimizi ilgilendiriyor…Ne hikmetse ürünü para etmiyor…Üstelik para kazanamadığı bu ürünleri pazarlayanlar, fahiş kârlar elde ettikleri gibi, vatandaş astronomik fiyattan satılan tarım ürünlerine bile ulaşmakta büyük zorluk çekiyor. İşte bu zorlukları Cumhuriyet’in ilk yıllarında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yönlendirmesi ve keşif dehası ile yenen bir Bursalının hikayesini,kitaptaki bir bölümden sizinle paylaşmak istiyorum.
Kuru tarımın mucidi Ali Numan Kıraç
93 Harbi sırasında ailesiyle Bursa’ya yerleşen, Balkan Türklerinden bir anne ve babanın tek evladı olarak 1896/1897 yılında Bursa’da doğan Ali Numan Bey, Bursa Ziraat Mektebi’nden mezun olduktan sonra askerliğini I. Dünya Savaşı sırasında İstanbul’da yaptı. Bursa’da, Ziraat mektebinde öğretmenlik yaparken, kentin işgal edilmesiyle Ankara’ya giderek Kuvayı Milliye’ye katıldı, Cumhuriyetin ilanının ardından Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin ziraat memuru oldu. Amasya, Balıkesir ve Ankara’da öğretmen ve fen memuru olarak görev yapan başarılı ziraatçı, çalışmaları ve yapıcı fikirleriyle Atatürk’ün dikkatini çekti. Bizzat Atatürk tarafından “kuru tarım” başta olmak üzere “modern ziraat yöntemleri eğitimi” alması için Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderildi. Kansas Eyalet Koleji ve Nebraska Üniversitesi’nde okudu, üç yıl içinde iki diploma aldı. En önemli amacı kuru topraklara hayat vermekti. ABD’deki eğitimini tamamladıktan sonra Eskişehir’de göreve başlayan Ali Numan Bey, bu hedef ile meslek hayatı boyunca pek çok yeniliğe imza attı. Kuru tarım alanında yaptığı çalışmalar dünyaya örnek oldu ve “Türk mucizesi” olarak anılmaya başlandı.
Soyadını Atatürk verdi
1934 yılında Soyadı Kanunu kabul edildiğinde, o anlamlı soyadını bizzat Atatürk verdi. Hayatını kıraç topraklara hayat vermeye adayan Ali Numan Bey, “Kıraç” soyadıyla ödüllendirilmişti. Başarılı iş insanları İnan Kıraç ve merhum Can Kıraç’ın babası, erken Cumhuriyet Dönemi’nin en parlak isimlerinden Ali Numan Kıraç, 1954 yılında hayatını kaybetti.
Ona dair anlatılanlar böyle. Bu arada, Türkiye’nin önemli iş adamlarından Can ve İnan Kıraç’ın da babası olduğunu da öğreniyoruz Ali Numan beyin… Özellikle İnan Kıraç’ın, Türkiye’deki ilk karoseri fabrikası olan Bursa OSB’deki Karsan’ın kuruluşundan kısa süre sonra, bu ortaklığa katılış nedenini de sanki öğrenmiş oluyoruz. İnan Kıraç’ı ,bu girişimin cazipliği mi, yoksa Bursa’da yapılması mı ilgisini çekti bilinmez. Çünkü iş dünyasından pek fazla ilgi görmeyen ve genelde eski ağaç karoseri imalatçılarından oluşan kooperatif marifeti ile kurulan bu fabrikaya katkı acaba hangi nedenle koymuş olabilir?
Belki de Koç Grubu’nun otomotiv sanayindeki girişimini Bursa’da yapması da İnan Kıraç’ın önerisi ile olmuş olabilir. …Neyse bunlar varsayım sadece, biz yine Ali Numan Bey’e dönelim. Varlığını yeni öğrendiğimiz, Türkiye’nin ilk ziraat mühendislerinden birinin, genç Türkiye’ye tarım konusunda koyduğu katkıyı, bu günün tarım zorlukları karşısında daha iyi anlamaya çalışıyorum.
Ali Numan Kıraç’ı bir kez daha saygı ve minnetle anıyorum bir Bursalı olarak…