Hava Durumu

Nerede kalmıştık ?

Yazının Giriş Tarihi: 02.02.2025 21:24
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.02.2025 21:25

Merhaba…Bir aydan daha fazla bir süre için ara verdiğim görevime, bu günden itibaren kaldığım yerden devam ediyorum. İşte bu neden ile, nerede kalmıştık soru cümlesini başlığa uygun buldum. Türkiye gibi bir ülke için, bu süre, hemen hepsi de şaşırtıcı olan gelişmeler için çok kısa kalabilir çünkü…

Bu süre içinde yaşadığımız kent Bursa ve ülke genelinde neler olmuş diye hafızamı yoklayıverdim çabucak…Türkiye çapında olmasa da orta halli bir ülke için belki de, on yılda yaşanacak olaylar, biz de çabucak yaşanıyor ve gelip geçiyor. Üstelik en unutulmaz diyebileceğimiz olaylar, bir iki gün içinde yerini daha şaşırtıcı olanına bırakıyor.

Önce Bursa diyeceğim ama, kadim şehrimde büyük değişim beklemek her zaman olduğu gibi neredeyse ihtimal dışı…Bursa’da, şimdilik yerel iktidar ile genel yönetim, gayet uyumlu ve birbirini incitmeden görevlerini yapıyor !

Şaşırtıcı olacak olan gelişmeler ise, şehrimizde genellikle krıminal olaylarda göze çarpıyor. Onun dışında arada bir zam haberleri ile ülke gündemine giriyor biricik şehrimiz…Ama ülke genelinde yaşananların her biri, diğerinin pabucunu dama atacak kadar ilginç, şaşırtıcı ve düşündürücü türden…

Nereden başlasam diye şöyle bir yakın geçmişe uzandım. Ama an itibari ile yaşamakta olduğumuz ve ekranlardan izleyebildiğimiz kadarı ile, liste başında İktidar-Muhalefet arasında Silivri Meydan Çatışmaları (!) biçiminde geçiyor. Doğal olarak meydan okumalar da film şeridi gibi ekranlarda, gazete manşetlerinde süratle önümüzden geçiyor. Üstelik çok vahim olanı da, siyasi çekişmeler sonucu ortaya konanlar da, jet hızı ile yerini bir başkasına bırakıyor. Ama biri var ki, sanırım hatırladıkça içinden çıkamayacağımız ve de her söz edilişte gözlerimizin yaşını tutamayacağız türdendi. Hafızamı yokladım, böyle bir felaketi bulamadım.Bazı gelişmeler sırasında, özellikle arkadaş arasında kullandığımız bir deyim vardı “Allah tren kazası vermesin” diye başlardı.” Biraz da mizah kokardı. Ama Trakya’daki o kaza, üzerinden geçen yıllara karşın unutulmadı. Özellikle, o felaket sırasında ölen çocuklar günümüzde bile içimizi yakıyordu. Ama bu kez yaşadığımız ile çocuk ölümleri sadece olayı karşıdan izleyen bizlerin içini tüm toplum olarak yakıp geçti. Olayda sorumluluğu olanları, yanmaz kumaştan zırhları ile şimdilik paçayı kurtarmış görünüyor ! Kara mizah yaptığımı biliyorum. Ama Kartalkaya faciası gibi, her yönü ile insanın derisini yakıp, kemiklerini sızlatacak bir olaya, yakın geçmişte değil, ülkemizin cumhuriyet tarihi içinde de de elimdeki belgelerde bile rastlamadım. Bir insanın, özellikle yanarak ölümü kadar acı, vahim ve sorumlusunun altından kalkamayacağı ve onların yakasını bırakmayacak türdendi. Büyüklerin yanı sıra onlarca çocuğu, tatil hediyesi olarak bulunduğu kayak merkezinde ölümlerin en can yakanını yaşatarak öldürdük hep birlikte…Aslında bu çok vahim olaydan önce, kimsenin ihtimal veremeyeceği, seçilmiş isimlerin görevden alınmalarını yaşamıştık. Ama durumu bir türlü idrak edemedik. Muktedirler, adeta yönettiklerinin haklarına aldırmadan, onları yaşam boyu unutulmayacak suçlamalar ile demir parmaklıklar arasına rahatça koydular. Hem de demokrasinin kurum ve kurallarına hiç bakmadan. Çünkü İktidar-Muhalefet kapışması tam tepe noktasına gelmişti. Ama söz konusu elim yangın felaketi, sorumluları için kalkan tren ile transit geçti! Üstelik bu olayın daha fazla gündem olmaması için, rakiplere daha fazla parmak sallandı ve parti başkanı, gazeteci, belediye başkanı falan demeden yeni bir dönem başlatıldı. Hem de, bir hafta sonra, yanan onlarca çocuk ve yetişkinin acısı dindirilmeden yeni bir piyes sahnedeki yerini aldı.Böylece Kartalkaya faciası,yerini Silivri platosuna bıraktı ! Hakikaten çok önemli bir cümle mi, özdeyiş mi bilemedim ama böyle bir tekerlememizin kıymetini yeni anladım ! “Olmaz, olmaz deme” tekerlemesinden söz ediyorum. Bu cümleyi ilk kullanan kim ise, çok zeki ve saygıdeğer olmalı. Gerçekten de çok doğru bir cümle. Ülke olarak derin bir hüzün, keder ve de o denli tehlikeli bir ortamda yaşadığımızı bize açıkça anlatan bu olaya karşın, gündemi yine de “kayıkçı kavgasına” bırakabildik !

Üstelik tüm bu gelişmeler benim tatilime denk geldi ne hikmet ise…

Bir daha böyle uzun bir ara vereceğim zaman, bastığım toprağa, bindiğim araca çok dikkat edeceğim..Ve hiçbir zaman Türkiye’de olmaz, olmaz” demeyeceğim.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.