Hava Durumu

Öğretmenler günü mü yılı mı?

Yazının Giriş Tarihi: 25.11.2024 22:42
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.11.2024 22:45

Emekliler yılını geride bırakıyor ve malum sonucunu alıyoruz ! Nedense Kasım ayında, hatırlanması ve kutlanması gereken gün sayısı çok fazla !

Benim bu günkü konum, geçtiğimiz pazar gününe denk gelen 24 Kasım Öğretmenler Günü…Türkiye’de neden bu tarih, bu önemli meslek grubuna atfedilmiş ve de bizimkinden çok sonra başka bir tarih belirlenerek ilan edilen dünyadaki öğretmen gününe uyulmamış ? İlginç değil mi ? Bu konuyu ele alırken, yakından tanıdığım ve her ikisinin de futbol dalında öğreticiliğini yaptığım, mesleklerini çok seven iki kardeş öğretmenin sosyal medyada paylaştıkları ve konumuza cuk oturan cümleleri ile başlamak istiyorum.

“Öğretmen sadece okulda ve sınıfta ders veren değildir. Hayatımızın her alanında örnek teşkil eden güzel insanlardır onlar, iyi ki varlar bu vesile ile tüm eğitimcilerimizin gününü kutlar, sağlık huzur ve mutluluk dolu günler ve yıllar dileriz.” diyor Ali ve Tahsin Yazır kardeşler… Bunu anlamak istemeyenlere durumu özetlemek de gerek. Çünkü bu meslek, sadece 40 dakikalık bir süre de dersliğe girerek, bir konuyu anlatmak ve de öğrencilerini bu bilgiler nezdinde sınamak değildir. Çünkü öğretmen, emekli olsa bile, ölünceye kadar öğrencilerinin gözünde rol modeldir. Örnek alınacak en önemli kişidir. Bu durum, Cumhuriyet’in ilk yıllarından, bu yüzyılın başlarına kadar, aşağı yukarı böyle kabul ediliyordu. Ama günümüzde, bu meslek grubunda yer almak isteyen genç mezunların çoğu, yıllar geçse de tayin olamıyor. Geçimlerini sağlamak için, akıl ve mantığa sığmayacak işler de, geçici olarak çalışmak zorunda kalıyor. Bu durumdan daha vahimi, öğretmenlik eğitimini yeterince öğrenerek, mezun olsalar bile, geçmişteki gibi hemen öğrencilerine kavuşamıyorlar. Çünkü, onlar için en önemli sınav MÜLAKAT… Sınavdan da öte, güç sahiplerinin elinde büyük bir silah gibi kullanılıyor bu yöntem... İktidar mensuplarının kendi görüşlerine göre biçim vermeye çalıştığı bu meslek mensubu olmak isteyenler, ilginç biçimde elekten geçirilerek, yazılı sınavdaki başarıları hangi düzeyde olursa olsun, dibi delik bir elekten geçiriliyor.! Böylece, büyük bir yıkım ile karşılaşıyorlar... Bu durum, en net biçimde “Mülakat silahı, liyakat birikimini ezip geçiyor.”cümlesi ile anlatılabilir. Böylece, gereksiz yere sayıları artırılan öğretmen okullarından mezun olanlar, hayata neredeyse küsüyor ve hiç istenmeyen sonlar ile de karşılaşılabiliyor. Özetle, geçmişin en şerefli, en önemli ve de insan oğlunu, yani geleceğin yöneticileri çocuklara biçim veren bir kimlikten, yaşamaktan bıkmış bir topluluğa dönüyor atanan veya atanmayan öğretmenler.Çok üzülerek yazdığım bu satırların ardından, yine de bu onurlu meslek için 24 Kasım’ın neden onlara dair bir gün olduğuna değineceğim.

Atatürk'ün doğumunun 100. yılı olan 1981 senesinde Türkiye'de ilk kez kutlanan Öğretmenler Günü için. bu tarihin belirlenmesinin sebebi de Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün Millet Mektepleri'nin Başöğretmenliği görevini kabul ettiği tarihin 24 Kasım 1928 oluşudur.Atatürk, bu süreçte öğretmenlere duyduğu derin saygıyı her fırsatta dile getirmiş ve 24 Kasım 1928'de Başöğretmen unvanını almıştır. 1981 yılında ise, Atatürk'ün doğumunun 100. yılı dolayısıyla, her yıl 24 Kasım'ın Öğretmenler Günü olarak kutlanması kararlaştırılmıştır.

Öte yandan, 5 Ekim tarihi Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 1994 yılında Dünya Öğretmenler Günü olarak ilan edilmiştir. Türkiye’den sadece Eğitim Sen’in yer aldığı, dünya çapında 32 milyonu aşkın eğitim emekçisinin üyesi olduğu öğretmen örgütleri, her 5 Ekim’de öğretmenlerin sorunlarını dile getirmekte ve taleplerini kamuoyu ile paylaşmaktadır. Türkiye’nin öğretmenleri de , 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü, mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, özlük haklarını zayıflatan, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren politika ve uygulamalarla karşılamaktadır.

Bu durumda öğretmenlerimiz ve ilgili sendika ve oluşumlar, 24 Kasım gününü, Türkiye’nin çağdaş eğitime aydınlık günlere geçişi olarak ve kutlarken, 5 Ekimi de, hak aramanın bir işareti gibi görerek, daha farklı etkinlikler ile değerlendirebilirler… Her şeye rağmen, haksızlıklara karşın, bu onurlu mesleğin uygulayıcıları ve yaşadıkları sürece öğretmen kalabilmeyi beceren tüm eğitim emekçilerinin günü kutlu olsun diyorum.

NOT: Bu satırları yazarken, 25 Kasım’a girmiş olduk. Buradan hareketle, Bir önemli günü daha yad ederek “Kadına karşı şiddeti önleme günü” bu konudaki sorunları dile getirirken dilerim adındaki kadar başarılı olur ve kadına karşı kalkan eller, en şiddetli biçimde karşılık bulur.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.