Son günlerde özellikle siyaset sahnesine konan oyunlara baktığımızda başlığımdaki cümle adeta yeniden vücut buldu. İşte son örnek…Bir film senaryosu gibi yazılan gerekçeler ile, seçim öncesi Yargı’dan alınan “Adaylığında bir sakınca yoktur” gibi resmi yazıya karşın halkın oyları ile seçilen bir belediye başkanı, çok ilginç biçimde görevden alındı. Söz konusu olayın talihsiz kahramanı, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer aynı zamanda bir profesör. Türkiye Cumhuriyeti’nin üniversitelerinde dekanlık ve rektör yardımcılığı yapmış, doğal olarak gençlerin eğitimi için ders vermiş bir kişi. Dün sakıncasızdı, bu gün terör yanlıları ile telefon görüşmesi yaptığı gerekçesi ile görevden alınarak tutuklanıyor. Bu durum, sanki bir film senaryosu ile anlatılsa, “film icabı” der geçersiniz. Hayır bu artık resmi bir azil. Yerine gelen genç bürokrat da bir rekor sahibi ! Bir gecede kaymakamlık görevinden terfi ettirilerek vali yardımcısı yapılıyor ve ertesi sabah da Esenyurt Belediyesi’ne kayyım olarak atanıyor. Bu yöntem doğu ve güney doğudaki kentlerden bu kez İstanbul’a transfer oldu. Olmaz olmaz demenin Türkçesi işte böyle ifade ediliyor!!!Farkında mısınız, burası Türkiye…Burada hiçbir gelişme için “olmaz” demeyeceksin. Birden karşına çıkabilir. Geçtiğimiz günlerin bir numaralı gündem maddesi “Yenidoğan çetesi” idi. Yoğun bakımda kuvözde yatan hasta bebekleri, bir süre burada tutuyor, sonra da ölümlerine göz yumuyor, güya yaşatmak için yaptıkları işlemler içinde SGK ‘dan yüksek bedeller alarak, işbirlikçilere dağıtıyormuş bu çete. Şimdi konu Yargı aşamasında. Bu korkunç olayın etkisi henüz bitmeden,böyle bir şey daha önce ne oldu, bundan sonra da olmaz derken, aynı yöntem ile kanlı para kazanan bir grup sağlıkçının yaptıkları ortaya çıkmış. Nerede mi ? Yavru Vatan Kıbrıs’ta…Anası bunu yaparsa, yavrusu da aynı yoldan yürür haliyle!. Bu nedenle olmaz olmaz demeyeceğiz. Gece yatıp, erkesi gün neler olacağını kimse bilemez çünkü !

Yine sağlığa dair bir konu. Malum kış geldiği için, özellikle küçük çocuklar aşı ile korunur.Bizim çocukluğumuzda olduğu gibi..Üstelik bunu okullarda görürdük, hiç itiraz eden aile de olmazdı.Şimdi de bunu yapabilmek ve dolaşımdaki salgınları önlemek amacı ile aşı aşamasından önce, bazı hastalıklar için çocuklardan topuk kanı alınıyormuş. Bunu kabul etmeyen bir aileye, İl Sağlık Müdürlüğü, “koruyucu ve destekleyici tedbir talebi ile” mahkemeye baş vurmuş. Kars Aile Mahkemesi de bilimi yok sayarak , üstelik İslami tıpçı Salih’in eserlerine dayanarak talebi reddetmiş.Üst mahkeme de, bu mesnetsiz yargıyı bozmuş. Şimdi anlaşıldı, özellikle COVİD salgını sırasında aşı reddini yaygınlaştırmak isteyen bir kesimin gerekçelerini nereye dayandırdığını şimdi daha iyi anladık. Bunun için de olmaz olmaz demek gerek galiba…

İşte buradan yola çıkan CHP Bursa Milletvekili ve Halk Sağlığı uzmanı Kayıhan Pala, çocuk sağlına dair iki kanun teklifi hazırladıklarını beyan etmiş. Bu tür düşüncelere ve aşılanmayı engelleyenleri engellemek için verilmiş bu teklifler… Ama bir sonuç alınacağını ben düşünemiyorum. Cumhur İttifakı vekillerinin toplu haldeki ret oyları ile kadük olacaktır. Bunun için sakın ola “olmaz, olmaz” demeyin, çok fena yanılırsınız! Çünkü burası Türkiye, bir gecede neler olur akıl sır erdiremezsiniz.

Bursa’da Esenyurt vakası CHP tarafından kınandı!

CHP Bursa Örgütü, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyım atanmasını kınamak için, genel merkezden gelen talimat ile, önceki akşam üzeri Kent Meydanında parti üyeleri ile toplandı. Kalabalık pek fazla değildi. Katılımcı grubu büyük olmayınca. çevrede sıradan bir polis önlemi alınmıştı. Toplantı başladığında konuya dair bilgi ve toplanma gerekçesi anlatılmadan slogan faslına geçildi. Böyle olunca meydanı kullanan geniş kitlelerinin de ilgisini çekemedi. Slogan volümleri de pek canlı olamadı. Ama en azından, herkesin evine gittiği bir saatte bu toplantının nedeni merak ederek öğrendiğinde amaca ulaşılmış olacaktı. Dilerim ulaşılmıştır.Çevredeki insanlar da bu merakı da görmek de olası değildi. Çünkü Bursa nedense yetmişli yılların ardından, bu tür toplantılara hep uzak kaldı. Sanki geçmişten gelen, protestoyu pek benimsemeyen bir yapı da var Bursa’da. Yine de en azından toplanma nedeni merak uyandırmış olabilmeli diyelim ve asıl amaca geçelim. İzahı olmayan, ancak mizahı yapılacak biçimde, bir belediye başkanının çok ilginç bir yöntem ve gerekçe ile görevden alınması ile, kayyım mevsiminin bu yıl erken başladığını öğrendik !.Neymiş, olmaz olmazmışşş…