Semt pazarında yıllardır alış veriş yaptığım, hem üretici hem de satıcı bir genç var. Son gidişimde, fiyatlara dair konuşurken bir anda ağzımdan döküldü cümle… “Bu hafta sebzeler ucuzlamış galiba?” diyecek oldum. Boğuk bir sesle yanıt verdi genç kardeşim;” Tarım bitiyo abi” dedi. İlk anda şaşırdım, ondan bu cümleyi beklemezdim, ama hemen bir yanıt vermeye çalışarak “Bu durum biraz da planlı sanırım” dedim. Sadece gülümsedi müstehzi bir ifade ile…Bunun üzerine ben de “ithalat zorlaması bunu doğurmuştur” diyecek oldum, hiç tepki vermedi bu defa…Konu buradan açılınca ona bizzat gezip gördüğüm GAP Projesi’nin o büyük ve masmavi barajlarından birini anlatmaya çalıştım…
Galiba tarımda üretimin azaltılması tercihinden mi, yoksa bu devasa sulama ve enerji üretme projesine harcanacak para yüzünden mi vazgeçiliyor diye içimden geçirdim eve doğru hareketlendim…Birkaç yıl önce, çok değerli büyüğüm Erdem Saker’e sormuştum GAP tamamen bitirildi mi diye…O da “Hayır, tamamlanamadı” demişti. Bu kez İstanbul’un şu anda veya yakın gelecekteki su ihtiyacını karşılayacak Melen Projesi ve onun da yarıda kalması aklıma geldi. Saker, o projede de bir süre bizzat çalışmış ve sonra bırakmıştı. İşte bu iki dev proje, Türkiye’nin geleceği olacakken neden vazgeçildi sorusu beni endişelendirdi. Bu arada, ülke yönetiminin,mavi vatan için gerçekleştirdiği ve günümüzde parmakla gösterilecek yeni savaş gemilerini, çok gerekli olduğu için yapılan diğer savunma yatırımlarını anımsadım. Demek ki, deniz sularına yapılan yatırım, içme ve sulama sularına yapılmak istenenlerin önüne geçmiş diye iyimser bir düşünceye kapıldım!!! Ardından GAP konusunda son durumu öğrenmek amacı ile küçük bir araştırma ile sonuca ulaştım.Bu konuda yöredeki uzmanların internetteki açıklamaları son durumu ayrıntısı ile özetliyor.
Proje tam olarak gerçekleşmedi ve hayal oldu
“GAP; tarımın başkenti ve ihracatın üssü olacak, tarımdan 2,5 milyar dolar yıllık gelir gelecek ve üreten, girdi temin eden, işleyen, pazarlayanla 3, 5 milyondan fazla insana iş bulacak diye projelendirilmişti. Sabah hasat edilen taze meyveler, sebzeler işlenecek, paketlenecek ve akşamında İstanbul, Frankfurt, Londra, Dubai’ye uçakla ihraç edilecekti. Şanlıurfa’da kargo ağırlıklı Şanlıurfa GAP Uluslararası Havalimanı inşa edildi. Ancak 1 kilo ürün gönderilemedi. Çünkü yalnız kalan üreticiler yerel koşulları dikkate alarak mono kültür tarımı yapmak zorunda kalmışlardır.Toprak dağılımındaki dengesizlikte önemli bir nedendir.
Toprak dağılımındaki adaletsizlik
Harran Ovası genelinde ailelerin yüzde 58,5’i topraksız, en geniş toprağa sahip ailelerin yüzde 5’i toplam toprakların yüzde 27,5’ine sahiptir. Bu gerçekler potansiyelden faydalanma oranını düşürdüğü gibi, gelir düşüklüğü nedeniyle modern tarım tekniklere geçişleri engellemektedir. Toprakta alkalilik, tuzluluk, yüksek taban suyu problemleri, mücadelesi giderek pahalılaşan yabancı ot ve zararlı salgınlarına neden olmaktadır. Harran’ın ürün deseni tarımsal mekanizasyon ağırlıklı olduğu için kısa zamanda yapılması gereken bakım işlerine daha güçlü, daha fazla miktarda traktör ve alet- ekipmana ihtiyaç duyulmaktadır. Bu da atıl kapasiteye ve ölü sermaye yatırımına neden olmaktadır. Öte yandan kısa dönemlere dağılmış işgücü talepleri nedeniyle toprak sahiplerinde atıl işgücü olmakta ve az topraklı-topraksız aileler sürekli iş bulamadıklarından evlerinden-yurtlarından uzak diyarlara mevsimlik gezici işçi olarak, bir yılda ortalama 2 ile 5 ayrı yere gitmektedir.”
Uzman görüşleri aynen böyle…Bu bölgedeki tarım için, böylesi bir yatırım düşüncesinin, henüz Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ulu Önder Atatürk tarafından düşünülmesi ise, O’nun geleceğe dair ön görüsü ve kurmay aklını bir kez daha öne çıkarıyor ve bu durum benim gibi olaylara farklı göz ile bakanları daha da kaygılandırıyor. Nereden , nereye geldik…Ama sadece tarımdaki güçlüklerin lafı ile yetindik. Böylece bir toplumsal yarayı daha deştik. Yanı sıra aklımdaki soruya da yanıt buldum diyebilirim. Başlıkta “GAP bitemiyor” demiştim. Şimdi anladım ki, bitirilmiş ve üzerine bir bardak su da içilmiş meğer !!!
Ucuz sebze ve meyveye ulaşacağımız günler dileğimle…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
Tarım bitiyor ama GAP bitemiyor!
Semt pazarında yıllardır alış veriş yaptığım, hem üretici hem de satıcı bir genç var. Son gidişimde, fiyatlara dair konuşurken bir anda ağzımdan döküldü cümle… “Bu hafta sebzeler ucuzlamış galiba?” diyecek oldum. Boğuk bir sesle yanıt verdi genç kardeşim;” Tarım bitiyo abi” dedi. İlk anda şaşırdım, ondan bu cümleyi beklemezdim, ama hemen bir yanıt vermeye çalışarak “Bu durum biraz da planlı sanırım” dedim. Sadece gülümsedi müstehzi bir ifade ile…Bunun üzerine ben de “ithalat zorlaması bunu doğurmuştur” diyecek oldum, hiç tepki vermedi bu defa…Konu buradan açılınca ona bizzat gezip gördüğüm GAP Projesi’nin o büyük ve masmavi barajlarından birini anlatmaya çalıştım…
Galiba tarımda üretimin azaltılması tercihinden mi, yoksa bu devasa sulama ve enerji üretme projesine harcanacak para yüzünden mi vazgeçiliyor diye içimden geçirdim eve doğru hareketlendim…Birkaç yıl önce, çok değerli büyüğüm Erdem Saker’e sormuştum GAP tamamen bitirildi mi diye…O da “Hayır, tamamlanamadı” demişti. Bu kez İstanbul’un şu anda veya yakın gelecekteki su ihtiyacını karşılayacak Melen Projesi ve onun da yarıda kalması aklıma geldi. Saker, o projede de bir süre bizzat çalışmış ve sonra bırakmıştı. İşte bu iki dev proje, Türkiye’nin geleceği olacakken neden vazgeçildi sorusu beni endişelendirdi. Bu arada, ülke yönetiminin,mavi vatan için gerçekleştirdiği ve günümüzde parmakla gösterilecek yeni savaş gemilerini, çok gerekli olduğu için yapılan diğer savunma yatırımlarını anımsadım. Demek ki, deniz sularına yapılan yatırım, içme ve sulama sularına yapılmak istenenlerin önüne geçmiş diye iyimser bir düşünceye kapıldım!!! Ardından GAP konusunda son durumu öğrenmek amacı ile küçük bir araştırma ile sonuca ulaştım.Bu konuda yöredeki uzmanların internetteki açıklamaları son durumu ayrıntısı ile özetliyor.
Proje tam olarak gerçekleşmedi ve hayal oldu
“GAP; tarımın başkenti ve ihracatın üssü olacak, tarımdan 2,5 milyar dolar yıllık gelir gelecek ve üreten, girdi temin eden, işleyen, pazarlayanla 3, 5 milyondan fazla insana iş bulacak diye projelendirilmişti. Sabah hasat edilen taze meyveler, sebzeler işlenecek, paketlenecek ve akşamında İstanbul, Frankfurt, Londra, Dubai’ye uçakla ihraç edilecekti. Şanlıurfa’da kargo ağırlıklı Şanlıurfa GAP Uluslararası Havalimanı inşa edildi. Ancak 1 kilo ürün gönderilemedi. Çünkü yalnız kalan üreticiler yerel koşulları dikkate alarak mono kültür tarımı yapmak zorunda kalmışlardır.Toprak dağılımındaki dengesizlikte önemli bir nedendir.
Toprak dağılımındaki adaletsizlik
Harran Ovası genelinde ailelerin yüzde 58,5’i topraksız, en geniş toprağa sahip ailelerin yüzde 5’i toplam toprakların yüzde 27,5’ine sahiptir. Bu gerçekler potansiyelden faydalanma oranını düşürdüğü gibi, gelir düşüklüğü nedeniyle modern tarım tekniklere geçişleri engellemektedir. Toprakta alkalilik, tuzluluk, yüksek taban suyu problemleri, mücadelesi giderek pahalılaşan yabancı ot ve zararlı salgınlarına neden olmaktadır. Harran’ın ürün deseni tarımsal mekanizasyon ağırlıklı olduğu için kısa zamanda yapılması gereken bakım işlerine daha güçlü, daha fazla miktarda traktör ve alet- ekipmana ihtiyaç duyulmaktadır. Bu da atıl kapasiteye ve ölü sermaye yatırımına neden olmaktadır. Öte yandan kısa dönemlere dağılmış işgücü talepleri nedeniyle toprak sahiplerinde atıl işgücü olmakta ve az topraklı-topraksız aileler sürekli iş bulamadıklarından evlerinden-yurtlarından uzak diyarlara mevsimlik gezici işçi olarak, bir yılda ortalama 2 ile 5 ayrı yere gitmektedir.”
Uzman görüşleri aynen böyle…Bu bölgedeki tarım için, böylesi bir yatırım düşüncesinin, henüz Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ulu Önder Atatürk tarafından düşünülmesi ise, O’nun geleceğe dair ön görüsü ve kurmay aklını bir kez daha öne çıkarıyor ve bu durum benim gibi olaylara farklı göz ile bakanları daha da kaygılandırıyor. Nereden , nereye geldik…Ama sadece tarımdaki güçlüklerin lafı ile yetindik. Böylece bir toplumsal yarayı daha deştik. Yanı sıra aklımdaki soruya da yanıt buldum diyebilirim. Başlıkta “GAP bitemiyor” demiştim. Şimdi anladım ki, bitirilmiş ve üzerine bir bardak su da içilmiş meğer !!!
Ucuz sebze ve meyveye ulaşacağımız günler dileğimle…