AKP ile CHP arasındaki geçmişte siyaseten anlaşılabilir kadim mücadele, son günlerde beklenmedik çevre ve tabiat olaylarından da etkilenerek, su koymaya başladı.
CHP tarafı çocuksu düşünceyle kafaya koymuş, bir kez. Hangi kutsal yeminle kendini bağlamıştır bilmiyorsak da, 23’e kalmadan iktidarı zaptedeceklerini sanki garantilemişler. AKP cemaati ise, CHP’lilerin her lafının asılsız ve yalan olduğunu ispata çalışarak, başta Kemal Bey olmak üzere, cümlesinin yüzlerini kırmızıya boyama telaşında.
Bunlarının kişi de, yeni yetişme karşı mahallelilerin çocukluğu.
AKP’ciler, üzerlerine fabrika ayarıyla “Halkın boğazından kuru ekmek parçalarından gayri hiçbir şey geçmiyor” havasında not düşüren halkçıların salladıkları bu balonları düpedüz kuyruklu yalan saydıklarından, bunları havada yakalıyor ve kendileriyle dalgasını geçercesine hazırladıkları kağıttan tayyare kuyruklarına ekledikleri paçavraların üzerine şöyle bir kontra not düşürüyorlar..
“Demek ki millet aç değilmiş.”
Xxx
Devlet veya hükümet, çalışanların yıllık asgari dedikleri bir ücret çizelgesini otomatiğe bağlama işgüzarlığında bulunmuş. Usulü veçhile tabii..
Ne gereği olabilirdi ki?
Aralık ayı geldiğinde özel maksat, bir tane komisyon kuruyor. İşçiler, patronlar ve devletin kâhyaları bu ücretin boyunu postunu tespit amacıyla, bir adet de, “ücret bilirkişisini” ayarlıyorlar.
Daha kasım ayında bununla ilgili haberler ardı ardına gazetelerde yer almaya başlayınca, politika borsasında da gelecek senenin aylıkları üzerinde siyaseten açık arttırmalı bir yarış, alıp başını gidiyor.
Benden üç bin… Üç bin iki yüzden aşağı olmamalı. Beş bin iki yüz bizim partiden… Dört bin lira net ve peşinen ek olarak da, beher çocuk başına elli papel…
El takımıyla gerdeğe girme yarışı..
Xxx
Bak şu şeytanın işine, yahuuu!
Asgarinin işi bu sene biraz Müslümanların işlerine benzetilir gibi oldu. Müslümanlıkta malum, ibadet
faslındaki yardımlaşma fonları, belirli bir tabana bağlanır..
Pazarın havasına, paranın gücüne, tabii afetlerin yol açtığı tahribatların ağırlığına bakılarak denilir ki,
bu yılın fitresinde taban fiyatı şu kadar lira kuruştur. Aşağısı kapalıdır inemezsiniz. Yukarıda demokratik hürriyet, parana kuvvet, her yol mubah…
Xxx
Hükümet, ayırım yapmadan patronları 2800 ile korumaya alırken, CHP belediyeleri iktidara 3100 lirayla politik rest çektiler. AKP’den Orta Anadolu’da bir belediye de 5000’lik bir kontra rest ile dünya tarihindeki kutsal savaşın ilk şampiyonu olup çıktı.
Bursa’nın Osmangazi’si, 8000 vermişse de, perde kapandığı için bonkörlüğü işe yaramamış…
Xxx
Gerisi elli iki haftaya. Hayırlı ve bereketli rüyalar…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ATİLLA ÖZDÜR
KARAGÖZ HACİVAT OYUNLARI…
AKP ile CHP arasındaki geçmişte siyaseten anlaşılabilir kadim mücadele, son günlerde beklenmedik çevre ve tabiat olaylarından da etkilenerek, su koymaya başladı.
CHP tarafı çocuksu düşünceyle kafaya koymuş, bir kez. Hangi kutsal yeminle kendini bağlamıştır bilmiyorsak da, 23’e kalmadan iktidarı zaptedeceklerini sanki garantilemişler. AKP cemaati ise, CHP’lilerin her lafının asılsız ve yalan olduğunu ispata çalışarak, başta Kemal Bey olmak üzere, cümlesinin yüzlerini kırmızıya boyama telaşında.
Bunlarının kişi de, yeni yetişme karşı mahallelilerin çocukluğu.
AKP’ciler, üzerlerine fabrika ayarıyla “Halkın boğazından kuru ekmek parçalarından gayri hiçbir şey geçmiyor” havasında not düşüren halkçıların salladıkları bu balonları düpedüz kuyruklu yalan saydıklarından, bunları havada yakalıyor ve kendileriyle dalgasını geçercesine hazırladıkları kağıttan tayyare kuyruklarına ekledikleri paçavraların üzerine şöyle bir kontra not düşürüyorlar..
“Demek ki millet aç değilmiş.”
Xxx
Devlet veya hükümet, çalışanların yıllık asgari dedikleri bir ücret çizelgesini otomatiğe bağlama işgüzarlığında bulunmuş. Usulü veçhile tabii..
Ne gereği olabilirdi ki?
Aralık ayı geldiğinde özel maksat, bir tane komisyon kuruyor. İşçiler, patronlar ve devletin kâhyaları bu ücretin boyunu postunu tespit amacıyla, bir adet de, “ücret bilirkişisini” ayarlıyorlar.
Daha kasım ayında bununla ilgili haberler ardı ardına gazetelerde yer almaya başlayınca, politika borsasında da gelecek senenin aylıkları üzerinde siyaseten açık arttırmalı bir yarış, alıp başını gidiyor.
Benden üç bin… Üç bin iki yüzden aşağı olmamalı. Beş bin iki yüz bizim partiden… Dört bin lira net ve peşinen ek olarak da, beher çocuk başına elli papel…
El takımıyla gerdeğe girme yarışı..
Xxx
Bak şu şeytanın işine, yahuuu!
Asgarinin işi bu sene biraz Müslümanların işlerine benzetilir gibi oldu. Müslümanlıkta malum, ibadet
faslındaki yardımlaşma fonları, belirli bir tabana bağlanır..
Pazarın havasına, paranın gücüne, tabii afetlerin yol açtığı tahribatların ağırlığına bakılarak denilir ki,
bu yılın fitresinde taban fiyatı şu kadar lira kuruştur. Aşağısı kapalıdır inemezsiniz. Yukarıda demokratik hürriyet, parana kuvvet, her yol mubah…
Xxx
Hükümet, ayırım yapmadan patronları 2800 ile korumaya alırken, CHP belediyeleri iktidara 3100 lirayla politik rest çektiler. AKP’den Orta Anadolu’da bir belediye de 5000’lik bir kontra rest ile dünya tarihindeki kutsal savaşın ilk şampiyonu olup çıktı.
Bursa’nın Osmangazi’si, 8000 vermişse de, perde kapandığı için bonkörlüğü işe yaramamış…
Xxx
Gerisi elli iki haftaya. Hayırlı ve bereketli rüyalar…