Hava Durumu

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN ZORLUKLARI NELER?

Yazının Giriş Tarihi: 15.03.2023 16:17
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.03.2023 16:17

Deprem unuttuğumuz şeyleri yeniden anımsatıyor.  

Bir gerçek şu; ülkemizin dört bir yanı deprem kuşağında ve fay hatları ile dolu.

Bu nedenle de depreme dayanıklı, güvenli, güçlü ve dirençli yapılar inşa etmemiz ve bu yapılarda yaşamamız gerekiyor.

Ne ki çoğu kez umarsızlıktan kimi de önemsememekten deprem gerçeğini unutmak durumunda kalıyoruz.

Son Kahramanmaraş merkezli deprem ve yiten binlerce can bu

önemli gerçeği yeniden anımsamamıza neden oldu.

Türkiye’nin pek çok bölgesinde insanlar tedirgin...

Binalarını yenilemek, dirençli kentlerde yaşamak istiyorlar.

Ama bu isteklerinin yerine getirebilmesi için gerek ekonomik kriz gerek de ek maliyetler nedeniyle bunu gerçekleştiremiyorlar.

Vatandaş yapılarını yenilemek istiyor ancak güçlerinin yetmemesi nedeniyle devletten katkı bekliyor.

* * *

Kentsel dönüşüm, çarpık kentleşmenin, gecekondulaşmanın ortadan kalkması için yapılan ekonomik ve sosyal gelişmeyi ifade ediyor.

Hasarlı binaların yenilenmesi, günümüz teknolojisiyle olası...

Yapının yıkımı, yıkımdan sonraki işleyiş, arsa payı gibi durumlar insanları tedirgin etse de ülkemizin pek çok kentinde yerel yönetimler ve Çevre, Şehircilik İklim değişikliği Bakanlığı riskli yapıları dönüştürmek için projeler uygulamakta.

Devletin bu projelerdeki katkısı insanların daha güvenli binalarda oturmalarına olanak sağlıyor.

Kentsel dönüşüm için belediye ya da kaymakamlıklara başvuru yapılıyor.

Değerlendirmeye karar veren kurum ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı.

* * *

Bir kentte Kentsel Dönüşüm uygulaması yapmak kolay olmuyor kuşkusuz.

Birçok sorun daha başlangıçta girişimi engelliyor.

Bir mahallede diyelim bir kısmı yasal, usulüne uygun yapılmış yapılar olsa da sonradan yapılan plan değişiklikleriyle üç yahut dört katını yitirecek yapılar ortaya çıkabiliyor.

Bu yapılar yıkıldıklarında orada oturan 10 aileden 5’i dışarıda kalıyor.

Bu da büyük sorunlara yol açıyor...

Buralar için yasal hak edinmek için çabalamak gerekiyor.

* * *

Bunun dışında başka bir sorunlar da var kuşkusuz.

İnsanların riskli, dayanıksız binayı yenileyebilecek ekonomik güce sahip olamaması gerçeği...

Bu nedenle insanların yapılarını yenileyebilmek için onlara yol açmak, destek olmak gerekiyor.

Bunlardan biri ek imar hakkı...

Yerel yönetimlerin toplulaştırma plan notuyla insanların yapılarını yenileyebilmesi için gereksinim duydukları yapı maliyetine katkı sunacak bir imar artışı yapılabilmesi.

Hiç kuşku yok ki, hiçbir bedel ödemeden binaların yenilenmesi olası değil ama birazcık yüreklendirici destek gerekiyor.

Bunun yapılması lazım...

Diğer bir çözüm de devletimiz tarafından sunulan düşük faizli krediler.

Bu kredilerin hem miktarlarının artırılması hem de daha düşük faizli kredi verilmesi lazım.

Faizsiz kredi yahut demirde, çimentoda KDV indirimi gibi enstrümanlar da kullanılabilir.

 

* * *

Bir ayı aşkın bir süredir salt bizler değil, bugün tüm dünya Türkiye’deki depremi konuşup olanlara yönelik bakışlarını sorguluyor.

Her alandan bir söz söyleniyor...

Mühendisler, yer bilimciler, ekonomistler, siyasetçiler ve ilahiyatçılar her biri bir şeyin yanlış olduğunun farkında.

Ama bu yanlışın açık bir şekilde dile getirilmesinde zorluklar yaşanıyor.

Yine de son felaket bakış açılarımızı değiştirmişe benziyor.

İnşallah bu şerden hayır çıkar...

Deprem unuttuğumuz şeyleri yeniden anımsatıyor.  

Bir gerçek şu; ülkemizin dört bir yanı deprem kuşağında ve fay hatları ile dolu.

Bu nedenle de depreme dayanıklı, güvenli, güçlü ve dirençli yapılar inşa etmemiz ve bu yapılarda yaşamamız gerekiyor.

Ne ki çoğu kez umarsızlıktan kimi de önemsememekten deprem gerçeğini unutmak durumunda kalıyoruz.

Son Kahramanmaraş merkezli deprem ve yiten binlerce can bu

önemli gerçeği yeniden anımsamamıza neden oldu.

Türkiye’nin pek çok bölgesinde insanlar tedirgin...

Binalarını yenilemek, dirençli kentlerde yaşamak istiyorlar.

Ama bu isteklerinin yerine getirebilmesi için gerek ekonomik kriz gerek de ek maliyetler nedeniyle bunu gerçekleştiremiyorlar.

Vatandaş yapılarını yenilemek istiyor ancak güçlerinin yetmemesi nedeniyle devletten katkı bekliyor.

* * *

Kentsel dönüşüm, çarpık kentleşmenin, gecekondulaşmanın ortadan kalkması için yapılan ekonomik ve sosyal gelişmeyi ifade ediyor.

Hasarlı binaların yenilenmesi, günümüz teknolojisiyle olası...

Yapının yıkımı, yıkımdan sonraki işleyiş, arsa payı gibi durumlar insanları tedirgin etse de ülkemizin pek çok kentinde yerel yönetimler ve Çevre, Şehircilik İklim değişikliği Bakanlığı riskli yapıları dönüştürmek için projeler uygulamakta.

Devletin bu projelerdeki katkısı insanların daha güvenli binalarda oturmalarına olanak sağlıyor.

Kentsel dönüşüm için belediye ya da kaymakamlıklara başvuru yapılıyor.

Değerlendirmeye karar veren kurum ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı.

* * *

Bir kentte Kentsel Dönüşüm uygulaması yapmak kolay olmuyor kuşkusuz.

Birçok sorun daha başlangıçta girişimi engelliyor.

Bir mahallede diyelim bir kısmı yasal, usulüne uygun yapılmış yapılar olsa da sonradan yapılan plan değişiklikleriyle üç yahut dört katını yitirecek yapılar ortaya çıkabiliyor.

Bu yapılar yıkıldıklarında orada oturan 10 aileden 5’i dışarıda kalıyor.

Bu da büyük sorunlara yol açıyor...

Buralar için yasal hak edinmek için çabalamak gerekiyor.

* * *

Bunun dışında başka bir sorunlar da var kuşkusuz.

İnsanların riskli, dayanıksız binayı yenileyebilecek ekonomik güce sahip olamaması gerçeği...

Bu nedenle insanların yapılarını yenileyebilmek için onlara yol açmak, destek olmak gerekiyor.

Bunlardan biri ek imar hakkı...

Yerel yönetimlerin toplulaştırma plan notuyla insanların yapılarını yenileyebilmesi için gereksinim duydukları yapı maliyetine katkı sunacak bir imar artışı yapılabilmesi.

Hiç kuşku yok ki, hiçbir bedel ödemeden binaların yenilenmesi olası değil ama birazcık yüreklendirici destek gerekiyor.

Bunun yapılması lazım...

Diğer bir çözüm de devletimiz tarafından sunulan düşük faizli krediler.

Bu kredilerin hem miktarlarının artırılması hem de daha düşük faizli kredi verilmesi lazım.

Faizsiz kredi yahut demirde, çimentoda KDV indirimi gibi enstrümanlar da kullanılabilir.

* * *

Bir ayı aşkın bir süredir salt bizler değil, bugün tüm dünya Türkiye’deki depremi konuşup olanlara yönelik bakışlarını sorguluyor.

Her alandan bir söz söyleniyor...

Mühendisler, yer bilimciler, ekonomistler, siyasetçiler ve ilahiyatçılar her biri bir şeyin yanlış olduğunun farkında.

Ama bu yanlışın açık bir şekilde dile getirilmesinde zorluklar yaşanıyor.

Yine de son felaket bakış açılarımızı değiştirmişe benziyor.

İnşallah bu şerden hayır çıkar...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.