Bunlardan biri yirmi yıl kapalı bir yerde, yalnız kalabilirse, bahsi kaybeden ona büyük bir para verecektir.
Yirmi yıl tek başına kalmaya dayanamayıp çıkan ise, bahsi kaybedecek ve o diğer arkadaşına büyük parayı ödeyecektir.
Kapalı kalanın her İstediği kendisine verilecek ve kapısında da sürekli bir nöbetçi bulunacaktır...
Gençlerden biri, tek penceresi, tek kapısı olan bir yere kapatılır...
Kapıda nöbetçi beklemektedir...
Kapalı genç bir süre sonra kitap ister...
Ve gün geçtikçe kitap isteğini artar gencin ve içeride sürekli okumaktadır.
Öylece yıllar geçer ve bu arada, öteki delikanlı kumar alışkanlığı ve uçarı yaşantısı yüzünden varsıllığını yitirir, sıfırı tüketmiştir…
Bütün umudu, kapalı odada kalan arkadaşının, tek başına yaşamaya dayanamayıp kapalı olduğu yerden çıkması ve bahsi kazanıp paraya konmasıdır.
Dışarıda olan genç kapalı odada kalan arkadaşını kaçmaya kışkırtmak için türlü dümeni düşünür.
Nöbetçiye görmezden gelmesini söyler, kapıyı açık bıraktırır, ama ne yaptıysa boşunadır...
Arkadaşı içeride okumaktadır sürekli...
Yirminci yılın son gecesi, artık son çare olarak arkadaşını öldürmeyi düşünür ve buna bir intihar süsü vermek ister.
Yani yalnızlığa dayanamayıp, canına kıymış gibi gösterecektir.
Böylece bahsi kazanıp parayı alacaktır…
O niyetle, sabah, gün doğmadan önce arkadaşının kapalı olduğu yere gider.
Ama içerde yoktur arkadaşı…
Pencere de açık olduğu için kaçtığını düşünür.
Parayı alacaktır yani…
Ne o? Masanın üzerinde arkadaşının kaçmadan önce kendisine yazıp bıraktığı bir mektup vardır.
Notta, ‘Tek başına burada yirmi yılı doldurmama bir saat kala buradan ayrılarak, seni bana para ödemekten kurtarıyorum. Çünkü yirmi yıldır okuduğum kitaplarla öyle zenginleştim ki, bana vereceğin büyük paranın gözümde hiçbir değeri kalmadı. Sana teşekkür ederim…’
Alıntı (Anton Çehov)
Çıkarım:
Kumar bağımlılığı, kişinin sosyal, ekonomik ve psikolojik açılardan ciddi zararlar görmesine yol açabilir.
Kumar bağımlıları genellikle maddi kayıplar, ailevi sorunlar ve iş yaşamında başarısızlık gibi pek çok olumsuz durumla karşılaşırlar.
Bağımlılığın belirtileri arasında sürekli kumar oynama isteği, kayıpları geri kazanma çabası ve kumarı bırakma girişimlerinde başarısızlık yer alır.
Bu durum, profesyonel yardım alınması gereken ciddi bir sorundur.
Öte yandan okumak zenginliktir…
Zenginlik denildiğinde akla çoğu kez para, mülk ya da yatırım gelir.
Oysa kalıcı ve sürdürülebilir zenginliğin temelinde çoğu zaman görünmeyen bir alışkanlık yatar; kitap okuma...
Yıllardır yapılan araştırmalar, başarılı ve varlıklı insanların neredeyse tamamının düzenli okuma alışkanlığına sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Peki, bu bir rastlantı mıdır?
Yoksa kitap okumak gerçekten insanın yaşamını hem zihinsel hem de finansal olarak dönüştürebilen bir anahtar mı?
Okumak ve zenginlik birbiriyle yakın ilişkilidir…
Okuma alışkanlığı; disiplin, öğrenmemerakı ve kendini geliştirme isteğiyle koşuttur…
Bu da uzun süreçte daha fazla gelir getiren becerilerin kazanılmasını sağlar.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORHAN KAPLAN
Bahis..!
İki varsıl genç bahse tutuşurlar...
Bunlardan biri yirmi yıl kapalı bir yerde, yalnız kalabilirse, bahsi kaybeden ona büyük bir para verecektir.
Yirmi yıl tek başına kalmaya dayanamayıp çıkan ise, bahsi kaybedecek ve o diğer arkadaşına büyük parayı ödeyecektir.
Kapalı kalanın her İstediği kendisine verilecek ve kapısında da sürekli bir nöbetçi bulunacaktır...
Gençlerden biri, tek penceresi, tek kapısı olan bir yere kapatılır...
Kapıda nöbetçi beklemektedir...
Kapalı genç bir süre sonra kitap ister...
Ve gün geçtikçe kitap isteğini artar gencin ve içeride sürekli okumaktadır.
Öylece yıllar geçer ve bu arada, öteki delikanlı kumar alışkanlığı ve uçarı yaşantısı yüzünden varsıllığını yitirir, sıfırı tüketmiştir…
Bütün umudu, kapalı odada kalan arkadaşının, tek başına yaşamaya dayanamayıp kapalı olduğu yerden çıkması ve bahsi kazanıp paraya konmasıdır.
Dışarıda olan genç kapalı odada kalan arkadaşını kaçmaya kışkırtmak için türlü dümeni düşünür.
Nöbetçiye görmezden gelmesini söyler, kapıyı açık bıraktırır, ama ne yaptıysa boşunadır...
Arkadaşı içeride okumaktadır sürekli...
Yirminci yılın son gecesi, artık son çare olarak arkadaşını öldürmeyi düşünür ve buna bir intihar süsü vermek ister.
Yani yalnızlığa dayanamayıp, canına kıymış gibi gösterecektir.
Böylece bahsi kazanıp parayı alacaktır…
O niyetle, sabah, gün doğmadan önce arkadaşının kapalı olduğu yere gider.
Ama içerde yoktur arkadaşı…
Pencere de açık olduğu için kaçtığını düşünür.
Parayı alacaktır yani…
Ne o? Masanın üzerinde arkadaşının kaçmadan önce kendisine yazıp bıraktığı bir mektup vardır.
Notta, ‘Tek başına burada yirmi yılı doldurmama bir saat kala buradan ayrılarak, seni bana para ödemekten kurtarıyorum. Çünkü yirmi yıldır okuduğum kitaplarla öyle zenginleştim ki, bana vereceğin büyük paranın gözümde hiçbir değeri kalmadı. Sana teşekkür ederim…’
Alıntı (Anton Çehov)
Çıkarım:
Kumar bağımlılığı, kişinin sosyal, ekonomik ve psikolojik açılardan ciddi zararlar görmesine yol açabilir.
Kumar bağımlıları genellikle maddi kayıplar, ailevi sorunlar ve iş yaşamında başarısızlık gibi pek çok olumsuz durumla karşılaşırlar.
Bağımlılığın belirtileri arasında sürekli kumar oynama isteği, kayıpları geri kazanma çabası ve kumarı bırakma girişimlerinde başarısızlık yer alır.
Bu durum, profesyonel yardım alınması gereken ciddi bir sorundur.
Öte yandan okumak zenginliktir…
Zenginlik denildiğinde akla çoğu kez para, mülk ya da yatırım gelir.
Oysa kalıcı ve sürdürülebilir zenginliğin temelinde çoğu zaman görünmeyen bir alışkanlık yatar; kitap okuma...
Yıllardır yapılan araştırmalar, başarılı ve varlıklı insanların neredeyse tamamının düzenli okuma alışkanlığına sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Peki, bu bir rastlantı mıdır?
Yoksa kitap okumak gerçekten insanın yaşamını hem zihinsel hem de finansal olarak dönüştürebilen bir anahtar mı?
Okumak ve zenginlik birbiriyle yakın ilişkilidir…
Okuma alışkanlığı; disiplin, öğrenme merakı ve kendini geliştirme isteğiyle koşuttur…
Bu da uzun süreçte daha fazla gelir getiren becerilerin kazanılmasını sağlar.