Evet, tek başına yeterli değilse de sandıksız da demokrasiden de söz edebilmek pek olanaklı değil.
Hatta hiç olanaklı değil…
Sandık, demokrasinin namusu yani…
Türkiye’de Muhalefet uzunca bir süredir sandığı fazla ciddiye almadı..!
Ta ki son yerel seçimlerde belli başlı büyükşehirleri kazanıp, oy oranını AK Parti oylarının aşıncaya kadar...
Dün sandıktan çıkan AK Parti iktidarlarını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aldığı oylarla Başkan seçilmesini içine sindiremeyen, meşru görmeyen CHP şimdi aldığı son oy oranı sonrası demokrasiden, seçimden, sandıktan söz etmekte sıkça...
Bunu da bir ilerleme saymak olası kuşkusuz demokrasi adına..!
* * *
Türkiye İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra iç ve dış dinamiklerin zorlaması ile çok partiliyaşama geçti.
1945/46 dönemecinde çok önemli bir değişiklik yaşadı bilineceği üzere Türkiye’de.
Yirmi yılı aşkın zamandır süre giden tek-parti dönemi sona ermiş, iktidara Demokrat Parti gelmişti.
Demokrat Parti’nin kurulması ve tek parti iktidarını devirmesi son derece önemliydi.
Önemliydi; çünkü siyasal alana salt yeni bir parti değil, yeni bir soluk da gelmişti.
Bu gelişme CHP’nin sert siyasi tavrını yumuşatması, halk gerçeğiyle yüzleşmesi, siyasi rekabet denilen kavramla tanışması adına da önemli bir gelişmeydi.
Ne ki CHP ondan sonra uzanan süreçte bu gelişmenin sonuçlarından yeterince yararlanmış görünmedi.
1950 seçimi ve sonrasında CHP’nin kendisini yeniden tanımlama gereksinimini, politik tutumunu yeniden değerlendirme sürecini iyi kullanamamış olmalı ki, sonraki süreçlerde söylem ve eylem değişikliği konusunda önemli adımlar atamadığından başarılı olamadı.
* * *
Seçme ve seçilme hakkı, demokrasilerde halkın kendi kendini yönetmesine olanak veren en temel siyasi hak ve görev olarak değerlendirilmekte.
Oy kullanmamak da bir irade beyanı olarak tanımlanmaya çalışılsa da bu tercih edilecek bir durum olmamalıdır hiçbir zaman. Bilindiği üzere toplumsal sorunların çözümü ve toplumsal ilerlemesiyasetle olasıdır.
Öte yandan günümüzde "sandık demokrasi ilişkisi" tartışması toplumumuzun çoktan aştığı bir tartışmadır.
Kimileri seçim ve demokrasiyi, bireyleri "aydınlatarak" dönüştürmeyi, inanç ve geleneklerini de ortadan kaldırmayı amaçladığını düşünse de günümüzde demokrasiden daha iyi bir yönetim sistemi henüz ortaya çıkarılamamıştır.
Demokrasi de bir araçtır sonuçta insan huzuru için.
Bu günlük elde bu vardır ve daha iyi bir araç bulunana kadar demokrasiyi en iyi araç olarak görmemiz ve kurallarına uymamız gerekir.
* * *
Yakın bir geçmişten bu güne çeşitli nedenlerle yaşanan ekonomik sıkıntılar, iktidarın yorgunluğu, CHP’ye iktidar için bir umut doğurmuş görünüyor...
Eğer yakın gelecekte ekonomide gözle görülür bir iyileşme görünmezse tabi.
CHP sandığı işaret ederek iktidarı sıkıştırmaya çabalıyor, her fırsatta ‘Seçim’ sözcüğü sözcülerin dilinde daha çok kullanılır olmakta...
Kuşkusuz bu muhalefetin hakkı...
Hangi nedenle olursa olsun Muhalefetin ‘demokrasi, sandık, seçim’ sözcüklerine önem atfetmesi kuşkusuz geldikleri nokta için bir ilerleme olsa gerektir.
++++++++++++++++++++++++
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORHAN KAPLAN
CHP demokrasiyi keşfetti..!
Sandık; demokrasinin vazgeçilmez unsuru…
Evet, tek başına yeterli değilse de sandıksız da demokrasiden de söz edebilmek pek olanaklı değil.
Hatta hiç olanaklı değil…
Sandık, demokrasinin namusu yani…
Türkiye’de Muhalefet uzunca bir süredir sandığı fazla ciddiye almadı..!
Ta ki son yerel seçimlerde belli başlı büyükşehirleri kazanıp, oy oranını AK Parti oylarının aşıncaya kadar...
Dün sandıktan çıkan AK Parti iktidarlarını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aldığı oylarla Başkan seçilmesini içine sindiremeyen, meşru görmeyen CHP şimdi aldığı son oy oranı sonrası demokrasiden, seçimden, sandıktan söz etmekte sıkça...
Bunu da bir ilerleme saymak olası kuşkusuz demokrasi adına..!
* * *
Türkiye İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra iç ve dış dinamiklerin zorlaması ile çok partili yaşama geçti.
1945/46 dönemecinde çok önemli bir değişiklik yaşadı bilineceği üzere Türkiye’de.
Yirmi yılı aşkın zamandır süre giden tek-parti dönemi sona ermiş, iktidara Demokrat Parti gelmişti.
Demokrat Parti’nin kurulması ve tek parti iktidarını devirmesi son derece önemliydi.
Önemliydi; çünkü siyasal alana salt yeni bir parti değil, yeni bir soluk da gelmişti.
Bu gelişme CHP’nin sert siyasi tavrını yumuşatması, halk gerçeğiyle yüzleşmesi, siyasi rekabet denilen kavramla tanışması adına da önemli bir gelişmeydi.
Ne ki CHP ondan sonra uzanan süreçte bu gelişmenin sonuçlarından yeterince yararlanmış görünmedi.
1950 seçimi ve sonrasında CHP’nin kendisini yeniden tanımlama gereksinimini, politik tutumunu yeniden değerlendirme sürecini iyi kullanamamış olmalı ki, sonraki süreçlerde söylem ve eylem değişikliği konusunda önemli adımlar atamadığından başarılı olamadı.
* * *
Seçme ve seçilme hakkı, demokrasilerde halkın kendi kendini yönetmesine olanak veren en temel siyasi hak ve görev olarak değerlendirilmekte.
Oy kullanmamak da bir irade beyanı olarak tanımlanmaya çalışılsa da bu tercih edilecek bir durum olmamalıdır hiçbir zaman. Bilindiği üzere toplumsal sorunların çözümü ve toplumsal ilerleme siyasetle olasıdır.
Öte yandan günümüzde "sandık demokrasi ilişkisi" tartışması toplumumuzun çoktan aştığı bir tartışmadır.
Kimileri seçim ve demokrasiyi, bireyleri "aydınlatarak" dönüştürmeyi, inanç ve geleneklerini de ortadan kaldırmayı amaçladığını düşünse de günümüzde demokrasiden daha iyi bir yönetim sistemi henüz ortaya çıkarılamamıştır.
Demokrasi de bir araçtır sonuçta insan huzuru için.
Bu günlük elde bu vardır ve daha iyi bir araç bulunana kadar demokrasiyi en iyi araç olarak görmemiz ve kurallarına uymamız gerekir.
* * *
Yakın bir geçmişten bu güne çeşitli nedenlerle yaşanan ekonomik sıkıntılar, iktidarın yorgunluğu, CHP’ye iktidar için bir umut doğurmuş görünüyor...
Eğer yakın gelecekte ekonomide gözle görülür bir iyileşme görünmezse tabi.
CHP sandığı işaret ederek iktidarı sıkıştırmaya çabalıyor, her fırsatta ‘Seçim’ sözcüğü sözcülerin dilinde daha çok kullanılır olmakta...
Kuşkusuz bu muhalefetin hakkı...
Hangi nedenle olursa olsun Muhalefetin ‘demokrasi, sandık, seçim’ sözcüklerine önem atfetmesi kuşkusuz geldikleri nokta için bir ilerleme olsa gerektir.
++++++++++++++++++++++++
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++